Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Mücahit

Dost Üyeler
Katılım
25 Şub 2008
Mesajlar
45
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Kıbrıs / Lefkoşa
Web sitesi
www.kibris1974.com
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" kampanyası başlattık...

Eğer bir ülkede okumamış biri başbakan olursa, okumuşu da bu kadar olur ancak.
Adam çıkıp diyemez ki kardeşim ne diyon sen, kendi genel kültürü buna elverişli değil bir sefer.
Döveni dövdürene şikâyet edecek değiliz elbette, iki sininde zaten kan gurubu aynı olmalı.
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Cumhuriyetimizin kurulduğu yıllarda 1923 de Ermenistan başbakanı Kaçaznuni şöyle itiraf ediyordu gerçeği, mensubu olduğu taşnaksutyan partisinin bir toplantısında;
"Türkler ne yapacaklarının şuurundaydılar. Bu konuda pişmanlık duyacak bir durumları yoktur."
Bunu bir ermeni diyor. Hem de başbakan konumunda, ülkesinin ve milletinin çıkarlarını korumak görevi olan bir ermeni.
Oysa öbür tarafta, günümüzde, soyu sopu belli olmayan, kendilerini "Aydın" olarak tanıtan, bence karacahil birer hain olan bazı sabetayist dönmeler Türk Ulusuna bir kara leke çalabilmek, okyanus ötesinde ve Avrupa'da faaliyet gösteren ermeni kalıntılarına malzeme hazırlamak, tabir yerindeyse ekmeklerine yağ sürebilmek için bir "özür dileme imza kampanyası" açma gafletinde bulundular. Türk Milleti ve Tarih bunları unutmayacaktır.
Bunların amaçları neydi ? Bilinçli olarak neyi hedefliyorlardı ?
Bunu kendileri açıklayamazlar. Ama bu dönmelerin amacını Amerikan-Ermeni
Asamblesi mensubu Bryan Armouny şöyle açıklıyordu;
"Bu özür, bu yönde atılacak adımlar, Türkiye'nin kaçınılmaz olarak, soykırım geçmişiyle yüzleşmesi sonucunu ortaya çıkaracaktır. "
Bu aşamadan sonra, amaç önce 'Tazminat', bilahare BOP kapsamında 'Toprak' taleplerinin dayanağı olarak karşımıza çıkarılacak izahtan vareste bir sonuç olarak görülmeli ve tespit edilmelidir.
Yani, bir anlamda bu imza kampanyasını başlatan sözde aydınlar, gerçekte soysuzlar, kendilerini profesör, gazeteci, yazar, doktor gibi ekmek yedikleri, titrlerini sağlayan, yaşamlarını sürdürdükleri, havasını soludukları bu naçiz vatana ihanet etme gafletinin yanında, gerçekte BOP un amaçlarına, artık evrenselleşme sürecine girmiş bulunan siyonist amerikan emperyalizmine hizmet etme görevini üstlenmektedirler.
Bize, Türk Milleti olarak düşen, karakaplı defteri açıp, bunlara okkalı bir (0) SIFIR vermek ve Türk düşmanlarıyla işbirliği yapıp, yaşadıkları SONSUZA KADAR BİZİM KALACAK bu kutsal topraklarda ihanet şerefsizliği içinde olan bu sözde hempaların yedi göbek şeceresini ortaya dökerek bunları deşifre etmek hepimizin görevi olmalıdır. (Haydi Sayın Halaçoğlu göreve)
İşte o zaman, 'hepimiz ermeniyiz' diyebilen bu hainlere,bu kanı bozuklara gerçeği haykırarak, "EVET ZATEN ÖYLESİNİZ" diyebileceğiz.
TANRI TÜRK ULUSUNU KORUSUN VE YÜCELTSİN. AMİN.
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE........
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Ben ki Altay dağlarından kopup Anadolu'ya gelmiş asil Türk milletinin evladıyım..
Tarih boyunca ancak savaş meydanlarında can almış, can vermişim..
O da asla kadın ve çocuklara kılıç çekerek değil..
Tarihimizin son dönemlerinde bizlere karşı her türlü hainliği, işkenceyi ve katliamı normal gören bu barbar milletten özür dileyecek kadar alçalmadım..
Eğer bu alçaklığı kendine yakıştıran varsa da bizden değildir..:mad:
Defolsun gitsin ermenistana şerefsiz kardeşlerinin yanına..:mad:
Bizim tebamız olarak yüzyıllarca yaşamış olup, son dönemde sırtımızdan vuran bu kalleş kavmi Yüce Rabbim Sodom ve Gomore'nin akıbetine uğratsın... Amin...
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Her türlü kampanyaya sonuna kadar destek vermeyi ve verdirmeyi kendimize borç bilelim.
Ben şu ana kadar ermeniler aleyhine açılan bütün kampanyalara hiçbir ayrım gözetmeden katıldım..
Herkesi de katılamaya davet ediyorum...


TTK ve Y
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Ermenilerden Özür diliyorlarmış....!
1915 Ermeni tehcirinde yaşananlar imza kampanyasıyla yeniden gündeme taşınıyor. Kampanyanın öncülüğünü akademisyenler Ahmet İnsel, Baskın Oran ve Cengiz Aktar ile gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu yapıyor.
Yılbaşında internette başlatılacak imza kampanyasının adı "Özür diliyorum." Kampanya metninde
"1915'te Osmanlı Ermenileri'nin maruz kaldığı Büyük Felaket'e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum" yazıyor.
İNTERNETTE YAYINLANACAK
Vatan'ın haberine göre uzun tartışmalardan sonra mutabık kalınan kampanya için alışılagelmiş kampanyalar-dan farklı bir yol izlenecek. Hedef, internette bir yıl boyunca mümkün olduğunca fazla katılım sağlamak. Galatasaray Üniversitesi'nden Prof. İnsel, kampanyayı tarihi sorumluluk karşısında bireysel bir tavır olarak tanımlıyor. Prof. İnsel "Resmi politikadan bağımsız olarak biz yurttaşların Türkiye tarihi ile ilgili görüşlerini beyan hakkı var. Kampanyayı bir politika malzemesine dönüştürmemek gekir" dedi. Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Dr. Cengiz Aktar da kampanya ile ilgili olarak Vatan Gazetesi'ne konuştu.
Kampanya nasıl ortaya çıktı?
Bireyi, bireyin hissiyatını öne çıkaran bir kampanyanın vaktinin gelmiş hatta geçmiş olduğu kanaatinden yola çıktık. Muhtemelen yılbaşında çok geniş bir kampanya haline getirmeyi hedefliyoruz.
Kampanyanın amacı nedir? Ermenilerin başına gelenler Türkiye'de çok az bilinen, unutturulmuş, tahrik edilmiş olgular. Türkler bu meseleleri daha çok büyüklerinden, dedelerinden duydu. Ama konu hiçbir zaman objektif bir tarih anlatımı haline dönüşemedi. Bu yüzden pek çok insan Türkiye'de bugün bütün iyi niyetiyle Ermeniler'in başına bir şey gelmediğini zanneder. Bunun çok tali, ikincil hatta karşılıklı katliamlar şeklinde cereyan eden ve 1. Dünya Savaşı koşullarıyla açıklanan bir nevi 'vaka-i adiye' olduğu kanaati resmi tarih
tarafından yıllardır söylene gelmiştir. Fakat gerçekler maalesef çok farklı. Belki bir tane gerçek var, o da şu son tahlilde Ermeniler artık Anadolu'da yok ama diğer unsurlar Türkler ve Kürtler hala burada. Bu kampanyanın öznesi bireyler. Bireyin vicdanından gelen bir ses bu. Özür dileyen diler dilemeyen dilemez.
Niçin özür dileniyor?
Bu kadar zaman boyunca, neredeyse 100 sene olacak bu konudan bahsedememiş, açıkça konuşamamış olmaktan dolayı özür dileniyor.
VE BİR YORUM(y.karahan):
Bu Kampanyayı başlatanlara teşekkür ederiz(!) Çünkü; Kampanyanın sonucu, bilgilendirme açısından çok iyi olacak! Artık tüm "Pamukizm" efradı "pamukcular" ortaya çıkacak!Belki bu Pamukistler, Türkiye – Ermenistan Milli Maçına Ermenistan taraftarı olarak gider ve Ermeni futbolculara Gül !!! atarlar!
YAŞASIN İHANET(!)
ÖZÜR DİLENECEK ERMENİLER ANADOLU'DA NE YAPMIŞ?SADECE BİR ÖRNEK:

"Caminin avlusu takriben bir buçuk metre yüksekliğinde cesetle örtülü idi. Bunlar arasında her yaşta kadın, erkek, çocuk ve ihtiyar bulunuyordu. Kadınların vücutlarında ırza geçme alametleri gözüküyordu. Kadın ve genç kızların tenasül aletlerine fişekler sokulmuştu…"
Erzincan'dan Erzurum'a çekilmekte olan Ermeni çetelerinin yolları üstündeki bütün Müslüman köylerini ve sakinlerini nasıl yok ettiği, bu defa da Rus komutan Yarbay Twerdokhleboff'un ağzından doğrulandı. Yarbay Twerdokhleboff, notlarında dehşet verici Ermeni vahşetini şöyle anlattı: Rus ordusunun Erzurum'a ricati sırasında topçu cephanesini taşıtmak üzere Kürtlerden ve hiçbirinde silah bulunmayan bu civar sivil halktan arabacılar seçilmişti. Erzurum yakınlarında Ermeniler Rus subaylarının istirahat etmek üzere çekilmiş olmalarından istifade ederek arabacıları öldürmeye başladılar.
Biçarelerin feryatları üzerine koşuşan Rus subayları müdahale etmemeleri için silahla tehdit edilmişlerdir. Katliam en vahşi bir şekilde cereyan etmiştir. Topçu Teğmeni Medivani, Erzurum'da Rus topçu subayları kulübünde aşağıdaki sahneye şahit olduğunu şöyle anlatmıştır: Bir Ermeni, Kürt arabacılarından birine vurmuş, elinde tuttuğu değneği, ölüm halinde arka üstü düşen arabacının ağzına sokmak istemişse de, diğeri can havliyle dişlerini sıkmış olduğundan bu korkunç teşebbüsünde muvaffak olamamıştır. Bunun üzerine öfkesinden ölüm halinde bulunan biçareyi vücuduna indirdiği tekmelerle öldürmüştür. Medivani, Odişelice İlice köyünden (şimdiki Ilıca ilçesi) kaçamamış olan bütün Türklerin katledildiklerini ve başları kör satırlarla koparılmış olan sayısız çocuk cesedi gördüğünü bana söyledi.
Cesetlere tükürdüler
28 Şubat'ta yani katliamdan üç hafta sonra İlice'den dönen Yarbay Griasnoff, bana şunları anlatmıştır: Köye giden yollarda uzuvları hurdahaş olmuş cesetlere rastlamıştır; yoldan geçen her Ermeni bir de küfür savurarak bunlara tükürmüş. Caminin 10 - 15 saşen (10 metre = 4.69 saşen) büyüklüğündeki avlusu takriben bir buçuk metre yüksekliğinde cesetle örtülü idi. Bunlar arasında her yaşta kadın, erkek çocuk ve ihtiyar bulunuyordu. Kadınların vücutlarında ırza geçme alametleri gözüküyordu. Kadın ve genç kızların tenasül aletlerine fişekler sokulmuştu. Yarbay Griasnoff, Ermeni kıtalarında telefoncu olarak çalışan birkaç genç Ermeni kızını caminin avlusuna çağırarak, vatandaşlarının yaptığı vahşeti göstermiş ve kapalı bir tekdir mahiyetinde olmak üzere bununla iftihar edebileceklerini söylemiştir.
Türk kızının kalbini çıkardılar
Fakat bu manzara karşısında dehşet içinde kalacakları yerde sevinçten güldüklerini görünce, Griasnoff'u nefretle karışık bir hayret kaplamıştır. Bizzat bir subayın bile saçlarını dimdik yapan böyle bir manzara karşısında tahsil ve terbiye görmüş genç kızların sevinçten çılgın bir hale gelmelerinin bunların ırsi vahşetlerine inkar edilemez bir delil olduğunu ilave etmiştir. Kızlar gülüşlerinin asabiyetten ileri geldiğini iddia etmişlerse de karşılarındakini ruhen kana ne kadar susamış oldukları hususunda aldatamamışlardır.
Hamamda tecavüz ve katliam
Alaca mıntıka kumandanının müteahhidi olan bir Ermeni, 27 Şubat'ta bu köyde yapılan gayri insani muameleler hakkında şunları anlatmıştır: Ermeniler bir Türk kadınının kalbini çıkardıktan sonra bir duvara baş aşağı çakmışlardır. Büyük Erzurum katliamı 7 Şubat'ta başlamıştı. Ermeni topçuları sokaklarda 270 kişiyi yakalamış, bütün elbiselerini soyduktan sonra hepsini bir hamama götürmüş ve burada en haris hislerini tatmin etmişlerdir.
SON SÖZ:
Bu imza kampanyasına katılanların Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığından çıkarılması ve Ermenistan'a gönderilmesi!..bu arada...!...TOKİ onlar için orada evler yapsın...Eğer vatandaşlıktan çıkartılamayacaksa "Yüzbinlerce Şehit" adına "Vatan'a İhanet" suçundan Dava açılmasını İstiyoruz!..Ceza alınca da Ceza evini Ermenistan sınırına yapalım..bakıp bakıp ah çeksinler...!
Bunlardan ölen olursa İstanbul dışındaki Ermeni mezarlığına gömün...
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Bu şerefsizlere bir de aydın diyorlar...Ne aydını bunlar???...Tüpedüz Ermeni tohumları ...Ülke kimlerin ellerine geçmiş de haberimiz yok...Bu milletin ekmeğini yiyip de bize ihanet edenlerin sesleri, ne yazıkki vatansever, milliyetçilerden daha çok çıkmaktadır...Çanakkale'de, Kafkas cephelerinde, Kurtuluş Savaşında; kendilerinden sonra gelecek nesillerin, ay yıldızlı al bayrak altında onurlu bir şekilde, özgür yaşamaları için bir nesil ölüme severek koştu....İçlerinde hayatlarının ilk baharında gencecik fidanlar vardı...Onların kemiklerini sızlatmayalım...Bu densizliğe karşı sesimizi duyuralım...Bu bir milli görevdir...Herkes tanıdıklarını bu tepki kampanyalarına yönlendirmeli...Bilsinlerki bu ülke bu vatan, bu millet sahipsiz değildir...TBMM deki milliyetçi vekillerden HIYANET_İ KANUNİYE benzeri bir yasa çıkartılması yönünde bir yasa hazırlığı bekliyoruz...Vatana ihanetin, TÜRK MİLLETİNE ihanetin bedeli yasal yollarla ödetilmeli... Ekmek yedikleri kapıya ihanet eden bu devşirmeler, Truva atları ''Ya adam olsunlar ya da defolup özür diledikleri ülkelere gitsinler''

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
BİZ SOYLU BİR MİLLETİN EVLADIYIZ!

ALLAH; TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETLERİNİ KORUSUN!
 

rotafatih

Dost Üyeler
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
61
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
istanbul
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

tüm ermenilerden özür dileriz bir katliam yapmadığımız için....keşke o gün osmanlı paşaları yerine ben olsaydım da bizim kızlarımızı öldüren bizim yaşlılarımıza silah sıkan bizim gençlerimiz savaşta iken arkadan vuran ruslara yardım eden ermenilerin hepsini katletseydim diye düşünüyorum...ama yine türklüğüm bunu düşünmemi engelliyor...çünkü biz atatürk'ün gençliğiyiz...yunan bayrağına bile saygı duyan bir insanın gençliği....çünkü biz hz. muhammed'in ümmetiyiz...düşmanını dahi affetmeyi bilen bir insanın ümmeti...şimdi söyleyin bana nasıl katliam yapalım ki herşey bize engel oluyorken biz katliam yapcaz...bizi kendinizle karıştırmayın ermeniler...1914'te kaç sivil insanı katlettiniz?hocalı katliamında kaç kişiyi katlettiniz?bunların özürleri nerede?size destek veren rumlar kıbrıs türklerinden kaç kişiyi katlettiniz? özür nerde? fransızlar nerde cezayir'e özür...
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

19122008114751tsk.jpg
Genelkurmay Başkanlığı''nda basın bilgilendirme toplantısında Ermenilerden Özür Diliyoruz Kampanyası''na ilişkin açıklamalar da yer buldu. Tuğgeneral Metin Gürak bu konuda "Bu kampanya ülkeye zarar verecek bir davranıştır. Özür dilemek yanlışları da beraberinde getirir. Bu kampanyayı doğru bulmuyoruz" dedi. Tuğgeneral Gürak bu kampanyaya TSK''nın da karşı olduğunun bir açıklamasını yapmış oldu.
 

osman batur

Dost Üyeler
Katılım
24 Şub 2008
Mesajlar
213
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Almanya
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Arkadaslar niye kiziyoruz ki bu kadar zaten bu özür dileyen itler Türk degilki,hepsi ermeni bunlarin .bunlardan baska ne beklenebilirki,iclerinde Türk gibi gözükenlerde kendilerinin ermeni olduklerini saklayan devsirme ermeniler.konu bu kadar basittir.Bir zamanlar hepimiz hirantiz hepimiz ermeniyiz diyenler Türk mü saniyorsunuz,bu malum bir partinin bayragi altinda siyaset yapan ermenilerdir ki bu hirantat o partiye mensuptur
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

BU UNUTULUR MU?
(Unuttuk Maalesef…)
********
Birinci Dünya Savaşı''nda
İngilizlere,
150 bin askerimiz esir düştü.
Bu askerlerden bir kısmı da Mısır''ın
İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı''na
Hapsedildi.
********
Kampın tam adı,
''Seydibeşir Kuveysna Osmani Useray-I Harbiye Kampı'' idi.
Bu kampta,
1918''de
Filistin Cephesinde esir düşen 16. Tümen''in 48. Alayı''na bağlı
Osmanlı Askerleri
Tutuluyordu.
********
12 Haziran 1920''ye kadar
Iki yıl boyunca
Her türlü işkence, eziyet, ağır hakaretler ve aşağılamaya maruz kaldılar.
********
İnsanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi…
********
Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların
Yalan yanlış çevirileri ve
kışkırtmaları nedeniyle,
kampların İngiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline
gelmişlerdi.
********
Savaş bitmişti.
Ancak,
Kamptaki ağır koşullar nedeniyle
ölenler dışındaki askerleri
Teslim etmek,
İngilizlerin işine
Gelmiyordu.
Çünkü,
olası yeni bir savaşta,
Bu askerlerin
Yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından,
İngilizlerin beyinlerine işlenmişti.
********
Çözüm
Toplu katliamdı…
Askerlerimiz,
Mikrop kırma bahanesiyle,
süngü zoruyla
Dezenfekte havuzlarına sokuldu.
Ancak;
Suya normalin çok üzerinde
''krizol'' maddesi
katılmıştı..
Mehmetçik,
Suya daha ayağını soktuğunda,
aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu.
Ancak,
İngiliz Askerleri,
dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler,
Bellerine kadar gelen suya başlarını sokmak istemediler.
Ancak,
Bu kez İngilizler havaya
(başlarının üzerine)
ateş etmeye başladı.
Askerlerimiz,
ölmemek için,
çömelerek başlarını suya soktular.
Ancak,
başını Sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı…
********
Dışarı çıkanların halini gören
sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi
Ve 15 000 (15 bin) askerimiz
kör oldu.
Bu vahşet,
25 Mayıs 1921 tarihinde
TBMM.'' de görüşüldü.
Milletvekilleri Faik ve Şeref Beyler
Bir önerge vererek,
Mısır''da esirlerin
Krizol banyosuna sokularak,
15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini,
Bunun faili olan
İngiliz doktor,
Garnizon Komutanı ve
Askerlerin
cezalandırılması için,
TBMM'' nin teşebbüse geçmesini istediler.
********
Ancak,
Yeni kurulan devletin bin türlü derdi vardı.
Ağır sorunlarla uğraşan TBMM'' de
Bu hesap sorma işi
Unutuldu gitti.
Ama onlar
Unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile
soykırım ambalajına sarıp,
dünya kamuoyuna
Sunuyorlar.
En üzücü olanı da
Malum birilerinin,
Bu karalama kampanyalarına
çanak tutması…
********
ERMENİLER SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIYOR.
BİZİM
TARİHİMİZDEN HABERİMİZ YOK.!!!
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Hocalı kenti 1991 yılının Ekim ayından itibaren abluka altınadydı. 30 Ekim'de kara yoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası helikopter kalmıştı. Şuşa şehrinin semalarında sivil helikopterin vurulması ve bunun sonucunda 40 kişinin ölümünden sonra bu ulaşım da kesilmişti. Ocak ayının 2’sinden itibaren şehre elektrik verilmemişti. Şubatın ikinci yarısından itibaren Hocalı, Ermeni silahlı birliklerinin ablukasına alınmış ve her gün toplardan, ağır makineli silahlarla bombalanmıştır.

936 km2’lik alana sahip ve 2.605 aileden ibaret 11.356 kişinin yaşadığı Hocalı kasabası 26 Şubat 1992 tarihinde her türlü tehcire maruz kalmış ve kasaba tamamıyla yok edilmiştir. Hocalı bu katliamın yaşandığı sırada Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri'nin koruması altında değildi. Bunedenle Silahlı Kuvvetler Hocalı halkına yardım edemedi, hatta uzun süre cesetlerin alınması bile mümkün olmadı "[11]. Hocalı da dağınık halde elinde hafif silahlar bulunan 150 kişi bulunmaktaydı.

Ermenistan Silahlı Kuvvetleri köyü üç yönden kuşatmış, helikopter ve ağır silahların yardımı ile önce köyü bombalamış ve ardından da köye girerek katliam yapmıştır. Ermeniler bu hareketleri ile Azerbaycan Türkleri'ne Dağlık Karabağ konusunda bir mesaj vermek ve stratejik bir konumda bulunan kenti işgali amaçlamışlardı. Ermenistan Silahlı Kuvvetleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gecede bölgedeki Rus 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı köyünde sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapmadan Azeri resmî rakamlarına göre 613 kişiyi katletmişlerdir. Katledilenlerin 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 7’ten fazlası ise yaşlıydı. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştur. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur [12]. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görülmüştür. Aynı vahşetten hamile kadınlar ve çocuklar bile nasibini almıştır [13].


Şahitlerin gözünden Vahşeti yaşayan ve sonra Beyrut'a yerleşen Ermeni gazeteci Daud Kheyriyan, For the Sake of Cross (Haçın Hatırı İçin) isimli kitabında şu satırları aktarmaktadır,

“ ...Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hálá yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa’ya döndüm. Onlar Haç’ın hatırı için savaşa devam ettiler [13].
 

KARAHAN

Dost Üyeler
Katılım
16 Haz 2008
Mesajlar
739
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kayseri.
özür diliyorum

“Birinci Dünya Savaşı'nın yaşandığı ve İstiklal Savaşı'mızın da arifesinde olunan günlerde, ülkemizin doğusunda bulunan illerimizde cereyan eden ve sadece bir tek etnik grubun değil, genel halkın etkilendiği nüfus hareketlerinden dolayı akıllarınca ‘Özür Diliyorum’ kampanyası başlatan, kerameti ve aydınlığı kendinden menkul aydınlar(?) yetiştirdiğimiz için...

img7372621.jpg

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kendilerine çok şeyler borçlu olduğumuz, o dönemin vatan ve milletperver; siyaset ve devlet adamlarının, komutanlarının, asker ve sivil halkımızın her birinin aziz hatıralarından, defalarca ÖZÜR DİLİYORUM!!!”
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

ÖZÜR KAMPANYASIProf. Baskın Oran, Prof. Ahmet İnsel, Dr. Cengiz Aktar ve gazeteci Ali Bayramoğlu, gibi birbirlerine bakarken gözleri kamaştığı için; ne dediklerini, ne yaptıklarını bilemeyecek kadar "aydın" olan kişilerin öncülüğünde; Ermenilerden 1915 olayları için özür dileme kampanyası başlatmışlar.

İster istemez "Vizontele" filmindeki sahne geliyor aklıma: "Zeki Müren'de bizi görecek mi?" Sonra kendi soruma kendim cevap verdim: "Yok canım.. Zeki Müren nasıl ki bizi TV camının içinden göremezse; Ermeniler de kendi yedikleri haltlar için özür dilemeyecek tabi."


Ama en büyük merakım şu; önümüzdeki günlerde bu sözde aydınlara kimler "göz aydını"na gelecek?

Kim bilir belki bu 4 aydıncık Ermenistan tarafından "taktir" ve "şükran"la karşılanacaklarını düşünüp; Erivan'daki "sözde" soykırım anıtının yanına dikilmesi için kendi heykellerinin siparişlerini vermişlerdir bile.

Yerel seçimler yaklaşıyor. Her gün TV kanallarında izliyoruz; oy için bedava kömür ve gıda dağıtımı yapılıyor. Bu 4 sözde aydın; Yahudi parababası Soros'a bir telefon etse, deseler ki; "Hazır yapay Kürt sorunu senin gönderdiğin paralarla alevlendirilmişken, şu dolarcıklarından biraz da bize göndersen, biz de başlatacağımız "özür" kampanyası için kullanıp; "her imzaya karşılık bir ton kömür, bir kilo pirinç üstelik evinize teslim" sloganını eklesek, kesin rekor kırarız. Malum; bu ülkede halk kendisine bedava kömür ve gıda yardımı yapanları iktidara taşıyor." Bence Soros kesin verir parayı. Adamın işi bu çünkü.

Esprili yaklaşımı bir kenara bırakırsak; nereden ve neden çıktı şimdi bu aydınlık ülkemin karanlık zihniyetli sözde aydıncıklarının kampanyası diyenlerin merakını Dr. Cengiz Aktar kampanya tanıtımı esnasında verdiği demeçte açıkladı: "Cumhurbaşkanının seyahati sonrasında 1990'larda kaçırdığımız bir treni tekrar yakalamak gibi bir teşebbüs olduğu ortada. Diplomatik ilişki kurulacak belki, sınır açılacak. Bunlar çok önemli şeyler. Biz de bu şekilde bir tepkiye, duyguya tercüman olalım dedik." Yani Cumhurbaşkanı Gül; Erivan'a maç bahanesiyle gidip zeytin dalı uzatmasaydı; bu "okumakla adam olunmaz" sözüne örnek teşkil edebilecek kişiler; böyle bir kampanya başlatma cesaretini kendilerinde bulamayacaktı.

Peki bu aydınlar sadece; 1990'larda kaçırdığımızı iddia ettikleri treni yakalamak için, Cumhurbaşkanının ve AKP Hükümetinin Ermenistan açılımından mı cesaret aldılar dersiniz? Olur mu öyle şey? Hani "parayı veren düdüğü çalar" derler ya. Bakınız; Başbakanlık bünyesinde bulunan "İnsan Hakları Komisyonu"ndaki kuruluş ve kişiler; ABD hazinesinden, NED (National Endowment for Democracy) kanalıyla para almaktadır. Bu komisyondaki kişilerden biri de "özür" kampanyasının mimarlarından Prof. Dr. Baskın Oran. Sanırım şimdi; perde önündekilerin iplerinin kimin elinde olduğu da ortaya çıktı değil mi?

Peki kim destekler ki bu kampanyayı? Cevabı aslında çok basit; tabi ki bu "sözde" Ermeni soykırımını "sözde" aydınlar ile "özde" hainler ve kendine

"Hepimiz Hrant'ız" diyenler destekleyecektir. Başka kim destekleyebilir ki böyle saçma bir kampanyayı?



ŞEBNEM ÖZBEK
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

ŞİMDİ CEVAP VERİN KİM KİMDEN ÖZÜR DİLEMELİ...
İŞTE BELGELER VE GERÇEKLER...



 

tamer76

New member
Katılım
25 Ara 2008
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

özür dilemiyorum gardaşım, çünkü ben kanı bozuk yavşağın tekiyim.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Her musibette bir hayır vardır. Bu musibetin hayrı da var elbet. Nasıl mı?
Daha fazla geç olmadan geçek bir özür dilememiz gerektiğini millet olarak anlarız belki.

Hatırlarsanız geçen üç yıl Eurovision şarkı yarışmasında Ermenistan`a 10-12 TAM puan vermiştik.
Bu sene Ermenistan; dünyanın her ülkesinde düzenledikleri konserlerde biletlerine ’ Köpekler ve Türkler Giremez” uyarısını bastıran aşırı ırkçı ’System of a Down’ ekibi ile katılacak. Grup 1915 olaylarına ilişkin Ermeni soykırımını anlatma şartıyla yarışmaya Ermenistan adına katılmayı kabul ettiği SOAD’ın solisti Serj Tankyan, ’Grubun 2009 Eurovision Şarkı Yarışması’nda, söyleyecekleri şarkıda Ermeni soykırımını işlemek şartıyla, Ermenistan’ı temsil etme düşüncesinde olduklarını’ açıkladı. Tankyan, yarışmayı, konuya ilişkin olarak dünyayı bilgilendirmek anlamında mükemmel bir fırsat olduğunu söyledi. Bu grup daha önce seslendirdiği bir şarkıda, Türklere küfür içeren sözlere yer verilmiş olup, aynı şarkının klibinde Atatürk’e hakaret eden görüntüler bulunduğunu ve yurtdışı konser biletlerine ’Köpekler ve Türkler giremez’ yazdırmıştır.

- Bakarsınız yine 12 tam puanı türkiyeden alırlar! Belli mi olur! (Almasa çok şaşırırım)

Bu ifadeler kapsamında KÖPEK olmayı reddeden herkesin de bu musibetlerden kendine bir ders alması gerektiğini milletimin aklını başına getirmesi gerektiğini düşünüyorum.

- Neticede Kesinlikle Özür dilemeliyiz.... Hemde topyekün bir özür...
- Kimden mi? Buyrun:

- Daha 1970`li yıllarda Ermeni Diasporasının yarattığı ASALA adlı terör örgütünün 1984`e kadar şehit ettiği 42 Türk diplomatından ve onların ailelerinden. (Çünkü millet olarak biz bunları çoktan unuttuk)

-Ermeniler tarafından hamileyken karınları deşilen, çocukları ile tandırda yakılan kadınlarımızdan,
- Tecavüz edilip öldürülen genç kızlarımızdan, kurşun ve süngü ile katledilen erkeklerden,

-``KENDİ KIZINI BOĞAZLAMAYA ZORLAYAN VE ONLARIN ETLERİNİ YEMEYE MECBUR BIRAKILAN ANNE-BABALARDAN

-Ülkemde yıllardır görünen vurdumduymazlık sonucu iplerini koparan PAMUKSİTLERİ VAR ettiğimiz için yattıkları yerde kemikleri SIZLATTIĞIMIZ ECDADIMIZDAN

- DOLAYISI İLE Ekmek yediği eli ısıran Ermenileri hala ihya ettiğimiz için, ÜZERİMİZDE HAKLARI OLAN atalarımızdan şiddetle özür dileyip helallik istemeliyiz.


SONRA DA ASIL ÖZÜRÜ BİZLER DİLETMELİYİZ:
- Sözde vicdanları ADINA KAMPANYA BAŞLATAN PAMUKİSTLERDEN
- AYDINLATMAYI BIRAKIN AYDINLANMAYI BİR TÜRLÜ BECEREMEYEN AYDIN (!) LARIMIZDAN

ERMENİSTAN`IN İSE ÖZÜRÜNE İHTİYACIMIZ YOK.
ŞİMDİ DİLLERİNE ÇOKÇA DOLADIKLARI SOYKIRIM (!) MASALINDAN VAZGEÇİP, TÜRK MİLLETİNE KARŞI GİYDİKLERİ NANKÖRLÜK LİBASINDAN KURTULSUNLAR YETER..
Zira; Tarih boyunca Romalılar, Persler ve Bizanslılar tarafından Anadolu`nun bir yerinden diğerine sürülen, savaşlara itilen ve çoğu kez üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gören Ermeniler, Türklerin Anadolu`ya girişlerinden sonra; Türklüğün adil, insani, hoşgörülü, birleştirici töre ve inancından yararlanmışlardır. Bu ilişkilerin gelişme ve doruğa ulaşma çağı olan 19. Yüzyıl sonlarına kadar süren devir, `Ermenilerin altın çağı` olmuştur.
Zira Osmanlı Devleti`nin çalışan, liyakatli, dürüst ve üretken her teb`asına sağladığı imkanlardan Gayr-i Müslimler içinde en çok faydalananlar; Ermeniler olmuştur. Askerlikten, kısmen de vergiden muaf tutulurken, ticarette, zanaatta, çiftçilikte ve idari işlerde yükselme fırsatını elde etmişler ve devlete bağlı, milletle kaynaşmış ve anlaşmış olduklarından dolayı `millet-i sadıka` olarak kabul edilmişlerdir.)


Sevim Yakıcı
 

büzürgmeniş

Dost Üyeler
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
140
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Tarihiyle övündüğüm,bayrağını semalarda görmekten gururlandığım,kimliğini taşımaktan şeref duyduğum,dünyanın en şanlı milletinin vatandaşı olarak,öncelikle 'ermenilerden özür diliyorum ' kampanyasını başlatan ve buna destek veren,sözde....aydın,sanatçı vs.ünvanları ile emperyalizim bağımlısı olan kişiliksiz şahsiyetler,cennet vatanımızı terk eylesinler!Türk milleti bırakın soykırım yapmayı aman dileyene bile dokunmaz.Böyle insanlık dışı vahşetleri,damarlarında asil kan taşımayan şahıs ve milletler yapar.Özür dilemiyoruz!Tüm Türk Dünyası özür bekliyoruz.Katledilen Türk ve müslümanlarımız,yüce şehit ve gazilerimiz....için.Cennet vatanımızda yaşayıp ermenilere destek veren vatan hainlerine de,Türk milletinden özür diletmeliyiz!Ne mutlu ki bizlere en şerefli milletin evlatlarıyız.Ne mutlu Türk'üm diyene!
 

SALUR

Dost Üyeler
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
859
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
(the_aci_show)
Cevap: Biz de "ÖZÜR DİLEMEME" Kampanyası Başlattık...

Gerçekleri İnkar etmeseler onların bizlerden yalvararak özür dilemeleri gere
bende oyumu kullandım hemde 2 kez :)
 
Üst