Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
http://www.speedyshare.com/817720113.html
gönlümle baş başa düşündüm demin;
artık bir sihirsiz nefes gibisin.
şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
akisleri sönen bir ses gibisin.
mâziye karışıp sevda yeminim,
bir anda unuttum seni, eminim
kalbimde kalbine yok bile kinim
bence artık sen de herkes gibisin
NAZIM HİKMET RAN
Kadınım Ben
Hiçbir yaratığa benzemem
Tanrının doğaya verdiği en güzel en değerli armağanım
Ne huyum benzer başka bir varlığa ne görüntüm
Bazen çağlayanım zorlu tepelerden aşan
Bazen durgun bir deniz
Sakin limanlarda öylece pırıl pırıl duran
İster kısa ister uzun olsun saçlarım
Her zaman ipeksidir tutabildiğin
Sevgi saçar gözlerim,görebilene
Bazen de çakmak çakmak öfkedir beni üzene
Ağlamam yıkamaktır ruhumu yenilememdir kendimi
Bazen de elimdeki en etkili silahtır
Dudaklarım sevgidir tutkudur sevdiğime
Ama zehir de kusabilir istediğine..
Tarlada da çalışır ellerim büroda da,
Bazen nasırdır tamamı ile,bazen de bakımlı ve ojeli
Çirkinim de yoktur bakmasını bilene
Çiçeğim ben rengarenk çeşit çeşit
Koparmadan koklayabilene
Şarkıyım..
Her çeşit dilde,farklı nağmelerle söylenebilen
Yolum..
Bazen çıkmaz olurum,bazen patika
Yürümesini bilene
Dağım ben..
Zirvelerimde kar eteklerimde sevdiklerimi barındıran
İklimim ben..
Bazen yakıp kavuran,bazen ise soğuktan iliklerine kadar donduran
Güneşim sıcacık aydınlığım bazen,
Ayım,zifiri karanlığı mehtabıyla aydınlatabilen
Kadınım ben..
İhtirasları,kıskançlıkları,arz uları,tutkuları,aşkı sevgiyi
Derinden hissedip yaşayabilen..
Kadınım ben..
Rezil de edebilirim erkeğimi vezir de...
Bazen sultan gibi saraylarda yaşarım,bazen en ıssız adada,
Ya da yıkık bir gecekonduda
Dilim ben..
Suskunluğu da bilirim,bağırıp çağırmayı da hatta en etkili sözler de
bendedir,
Bazen en güzel yalanlar da..
Bazen baş tacımdır erkeğim bazen nefretim,özlemim,zor ya da
kolayulaşabildiğim
Veya kalbime gömdüğüm.
İdareyim ben..
Hem kendimi yönetirim ama doğru ama yanlış,bazen de geleceğimi
Doğayım ben doğurgan,üretken verimli
Kadınım ben,sevmeyi,sevilmeyi herkesten iyi bilen,şükretmesini bilen
Anayım ben yavrusuna ölene dek sahip çıkabilen koruyup kollayan
Onu tek karşılıksız sevebilen
İnsanım en başta ama yine de,
Kadınım ben...
sen benim GÖZYAŞIMSIN
ağlayamam ardından bakarken...
silmeye gönlüm el vermez gözyaşlarımı ağlarsam..
bir çocuğum ben ..
ama bakma dünya yüreğimde..
sen de dünyam...
gittin ama..
ağlayamam...
sensiz olamam..
sen benim GÖZYAŞIMSIN..
geceler ne kadar anlamsız sensiz..
bir bilsen..
ay ışığı ne kadar vefasız..
alıp gitti seni benden..
nelere katlandım seninle..
nelere..
kaç gece ağladım seni beklerken..
nerde kaldı bu diye..
ama şimdi..
sen benim GÖZYAŞIMSIN..
ağlayamam ardından bakarken..
atamam seni içimden..
yok edemem bu sevdayı..
silemem bir mendille..
bir çocuğum ben..
balonlarım sende kaldı..
dünyam sende..
her şeyim..
ağlayamam ardından..
sen benim herşeyimsin..
sen benim GÖZYAŞIMSIN........
alıntı
Yollar hep yokuşa sardı
Gün karanlığa doğru
Dansetmiyordu artık rüzgar
Toprağa küskün yağmur
Bir hüzün çiçeklerde
Boynu bükük yapraklar
ağaçların
Mahcup
sessiz
beklemede
Kabir toprağı örtülmüştü
adeta
Sen yoktun ya..
Boğazımda bir düğüm
Hüzün devşiriyor yaralı yüreğim
Yer arıyor kendine solgun umut
Rüyalardan medet..
Bekliyorum
Vefalı bir ses
Özlüyorum..
Ağlıyorum
Kabir toprağı örtülmüştü
adeta
Sen yoktun ya..
Hani o ateş vardı ya
Hani o saran alev
Hani o sessiz haber
Hani o sensiz haber
Hani o ölüm haber
Ölmüştüm ölmeden
Efsunlu o geceden sonra
Sabahı beklemeden
Kabir toprağı örtülmüştü
adeta
Sen yoktun ya..
Bir ebed bestesiydi sevdam sana
Bir sözdü
Perde kalmamıştı oysa vuslata
Kurşun gibi saplandı
şimdi
Yani o anda
Hani öldüğüm
Hani şakaklarımda çıldıran sesin;
Gidiyorum...
Kabir toprağı örtülmüştü
adeta
Sen yoktun ya..
Güller kokmaz oldu artık
Çiçekler solgun ve ölgün
Çöle döndü mahzun bahar
Güfteler elem üflemekte
Vedâ üflemekte
Cefâ üflemekte
Alevden bir kor
sinelerde
Beyhûde..
Kabir toprağı örtülmüştü
adeta
Sen yoktun ya..
Bir ileri bir geri her Adım bu kapının ardı demek..
Sonunda boğulmak olsada benim o sularda yüzmem gerek..
Anahtar deliğinden görünen bu küçücük manzara..
Sana yetiyorsa yetsin benim o sularda yüzmem gerek..
alıntı
Bir damla yaş düştü mü avuçlarına
bil ki gün doğuyor bir yerlerde dünyamıza
yağmurdan say
fırtınadan arta kalan bir içimlik sudan
eriyen kardan
yüreğimi dinamitleyen bu vaveyladan say
yanıtsız sorular sor kendine
cevabı bende olsun
aşksız üzülebilir miydin
bir çocuk cesedine Bağdat sokaklarında?
bensiz sulayabilir miydin yüreğinde yeni filizlenen ayrık otlarını?
kaldırabilirimsin bana dair sorguları yüreğini ufalamadan
bırakabiliri misin bensiz yansın gülücüklerindeki o yangın
beni an
beni an ki
birkaç martı gagasında su taşısın yürek yangınıma
benden sonra bulacağın aşk olsun
yüreğini yarıya bölen sözler olsun
çalsın metruk haneleri davetsiz
ve sen
mazeretsiz gel ki
seni anlamak karşılıksız kalmasın
beni an
beni an ki
beni vuracak usta avcılar düşsün peşime kuytularda
düşsün ki
kurşun yarasına deysin güzelliğin
zincirlere gelmez güzelliğine vurgun her avcı
parçalatsın yüreğimi köpeklerine
ama her söze alınganlık oynama
aşkta cömert ol
bu şarap sofrasına mum yak ki
vazgeçmesin gönlüm esaretinden
akıbetimize hüzünlenen insanların önünden geçiyorum her gün
nereye ey aşka yılışık gönlüm
nereye söylermisin yalnız
bu yolların kahrını neye yüklersin neye
bilmez misin yalnızlıkta akşam ahları başkadır
daha bir koyar adama sessizlik
nereye dönersem yüzüme orada kararırsın
bu suskunluk akşam suskunluğudur
bilinse de kaynağı
kurutamasın yüreğime kara kara dökülen efkarı
bu suskunluk akşam suskunluğudur
kimseye sözü yoktur aslında ne dese kendine der
hiçbir sorusu cevaplık değildir onun
bir kimsesizlik türküsüdür
o kaygılı sevinci de acısı da içindedir
ah bir de acısı yakmasa içten içe
parça parça yedirtmese kurda kuşa yüreğimi
kırılıp düşen aynalarda yüzün mü kaldı
kimin ellerine kanarsın yara yara
ah kesse kanayan özlemini gün boyu yağan bu sağanak yağmurlar
avutsa bu haylaz çocukları
ceplerimde taşıdığım öpücüklerin
vereceğim alsalar
hem vallah hem billah vereceğim yüreğimi
dindirmek için özlemi mi
sana göçen kuşlarının heybesine
bir anlık soluklanmak pahasına vereceğim
ne varsa yüreğimde yüklenilmiş sana dair
vereceğim
her duvara boyadığım o emsalsiz yüzünü
varsın eksik olsun sızıntıları yaralarımın
gönül harabelerine konan baykuşları
beslemekten bıktım ben
kime akarsa aksın nehirlerin
ama olmasın içinde
devirdiğin uçurumlarında biriktirdiğim yankılar
sesim olmadan çağır neyi çağıracaksan
birazda bencili ben oynayacağım patavatsızca
ah yüreğim
aşkın savunmasız yıkık kalesi
yürek arası bir öğündü sana yazılan tüm sözler
bir senin umursamadığın
hep bildik duruşlarla yankılandın gün ışığında
git kimin yüreğinde kanarsan kana
gına geldi bezdim ben
bil ki güzelleşirsin
bu şehirle taşınırsan gönlümden
alıntı
Son düzenleme:
Yağmur yağıyordu uyandığımda
gözlerimi boşluğa açmıştım
yağmur aman vermeden yağıyordu
durmadan yürüyordum tanımadığım şehirde
yağmur yağıyordu düşüncelerime
bulutlar kapatıyordu hayal ufkumu
yağmur bardaktan boşanır gibi yağıyordu
yürüyordum tanımadığım şehirde, durmadan
yağmur yağıyordu ağır ağır
düşlerim ıslanıyor, bedenim yaşlanıyordu
yağmur tepeden tırnağa yağıyordu
tanımadığım şehirde, durmadan, yürüyordum
yağmur yağıyordu karanlık bastığında
gözlerimi geceye kapatmıştım
yağmur yağıyordu rüzgarla çoşarak
durmaksızın huzur arıyordum köşe başlarında
yağmur yağıyordu ince ince
kapılar bir bir çarpıyordu yüzüme
yağmur yağıyordu işleye işleye içime
huzur arıyordum köşe başlarında, durmaksızın
yağmur yağıyordu uzun uzun
ellerim ceplerimde, türkü söylüyordum
yağmur yağıyordu ıslık çalarak
arıyordum köşe başlarında, durmaksızın, huzur
Son düzenleme:
Son düzenleme:
Umuda gülümseyen yüzünün coğrafyalarında geziniyorum yine. Aldırmadan kuru ayazlara gözlerindeki baharları soluyorum. Su gibi berrak
güneş kadar sıcak yüreğine nefesimi bırakıyorum.
Seni "sende" yaşarken
kelimeler raks ediyor adeta. Masmavi huzurun içinde filizlenen sarmaşık güllerin arasında vuslatıı beklemektedir yüreğim. Küçük ellerimle her karanlığa senin gözlerini aydınlık diye çiziyorum.Bembeyaz gökyüzüne ellerimi kaldırıp varlığına duacıyım. Bahara küskün bir çiçeğin toprakla kavuşmasıdır bakışların. Yıldızlarla dans eden bir kelebeğin ıslak düşleridir saçların. Gönül bahçemde yeşeren çiçeklerin güneşe gülümsemesidir seni sevmelerim. Biliyorum
takvimler ayazlara küskün. Yüreğimiz ve sevdamız bu dünyada kavuşmalara sürgün. Ne olursa olsun sevdamızı
ayrılıklara inat içimizde yaşatmak değil mi. ? Ayrılıklara sürgün olsa da kavuşmalarımız
aynı sevdada sonuna kadar nefes almak değil mi ? Haydi imkansızlığın içinde yaşat beni. Sürgülenmiş kapıların ardında bir yudum bir umutla yüreğindeki Cennet kokulu nefesinde büyüt beni.
Farkındayız
ne ben Mecnun'um ne de sen Leyla..Biz sevdanın ayrılıklara inat baharın avuçlarına eğilip umuda açan sevda çiçekleriyiz.. Seninle ben
aynı gökyüzünde sevdanın dilsiz yüreğiyle selamlasan iki yıldızıyız. Pes etmek yok acılara. Ölüm bizim için vuslat olacaktır..Vakti saati geldiğinde papatyaların ayak uçlarında buluşacak ellerimiz. Utangaç yanaklarımızın rengi güllerin kırmızısına galip gelecek..Ve avuç içlerimizin teri düşecek bozkırların kuru dudaklarına. Kana kana baharları içeceğiz bakır tenli bulutların dudaklarından.
Vuslatımıza şahit olacak zaman. İçimizde yaşattığımız umutların
avuç içlerimizde biriktirdiğimiz mutlulukların sevdayla kavuşması olacak Ahiretimiz..Evet
şimdi ellerimiz hasrete kelepçeli...Gözlerimiz ise hep pencerelerde hasrete hançerli. Sevdaya açılacak kapılarımız ise kilitli..Varsın olsun
her şeye inat yaşatabilmektir sevdamızı. Sevda kelimelerin bahar kokan satırlarında geziniriz biz. Tutuşmasa da ellerimiz birbirine
nefeslerimiz hep yan yanadır güneşin gölgelerinde.
Mutluluğu
kavuşmalarda yaşayamasak ta birbirimizin varlığını en mutluluk bilmeliyiz. Mutluysak ayrı bedenlerde
vuslatımızda adlarımız sarmaşık gülleriyle gökyüzüne yazılacak.. Ektiğim çiçeğin kokusunda senin kokunun olduğunu biliyorum..Eğilip her sabah kulağına seni seviyorum cümlesini fısıldıyorum. Biliyorum senin o cümleleri uzaklara inat duyduğunu... Sen uyurken
senin mutlulukların için seccademi ıslattığımda
senin yüreğinin benim için yandığını hissediyorum....
Hatırla ey gülüm
karakışlardayız şimdilerde. Baharları beklemekteyiz. Biliyorum zaman hasretimizi küllendirse de aldığımız her nefes mutluluklara değil mi ? Gülümsediğinde benim de gülümsediğimi bil... Ve ağladığında gözbebeklerin
benim bulutlarla aynı masada nehirlere yüreğimizi ağlattığımı düşün. Bizler ki yetim çocukların düşlerinde büyüyen iki sevdayız. Ayrı kentlerin içinde karanlığa inat aydınlığa nefes alan umudun bekçileriyiz. Sevda bu olmalı. Uzaklarda olsa da içimizde yaşatabilmek.İmkansızlığa inat yüreğinde büyütebilmek. Ayrı bedenlere inat tek nefesle yaşayıp tek yürekte hayata gülümseyebilmek. İşte bizim sevdamız
imkânsızlığın ötesinde suya yazılmış bir mektup gibi beyaz
güneş gibi sıcak ve ılık bir meltem gibi serin. Bir gün suya yazdığımız sevdamız
bir yaz yağmuruyla avuçlarımıza yağacak. Ve yağan her damlasında gelincikler vuslatımı örecekler gözbebeklerimize. İşte o zaman; Cennetin ılık baharları karışacak terimize. Ve vuslatın suya yazılmış mektubumuzu okuyacak ellerimize. Ve hasret bize mutlulukları sunacak yüreğimize. Şimdi zaman
sabrın nabızlarında bizim için atıyor. Yüreğimizi damarlarımızdan akıtıp berrak sularda yol alıyoruz. Gül desenli sevinçlerimiz azığımız
umut kokulu nefesimiz katığımız olacak bu yolculuğumuzda. Ve bir gün suya karışıp hasreti yakacağız. Ve suyun mavisinde eriyip vuslatı yaşayacağız
alıntı
YAŞAM İÇİN ÖNERİLER
Kepekli pirinçten çok ye.
İnsanlara beklediklerinden daha çok şey ver ve bunu zevk alarak yap.
En sevdiğin şiiri ezberle.
Dinlediğin her şeye inanma
sahip olduğun her şeyi harcama ve istediğin kadar uyuma.
'Seni seviyorum' dediğinde
cidden söyle.
Üzgünüm dediğinde
o kişinin gözlerinin içine bak.
Evlenmeden önce en az 6 ay nişanlı kal.
İlk bakışta aşka inan.
Başkalarının düşleriyle asla alay etme.
Tutkuyla ve derinden sev. Sonradan yara alabilirsin belki
ama hayatı komple yaşamanın tek yolu budur.
Anlaşmazlık durumlarında
dürüst ol.
Kimseyi kırma
hakaret etme.
İnsanları akrabalarına göre yargılama.
Yavaş konuş
ama hızlı düşün.
Biri sana
yanıt vermek istemediğin bir soru yöneltirse
gülümse ve en büyük aşkın ve en büyük başarıların daha büyük riskleri olduğunu hatırla.
Anneni ara.
Biri hapşırdığında 'çok yaşa' de.
Kaybettiğinde
ders al.
3 'S'yi unutma: Kendine Saygı; başkalarına Saygı; herşeyde Sorumluluk.
Küçük bir anlaşmazlığın büyük bir arkadaşlığı bozmasına izin verme.
Hata yaptığını farkettiğinde
onu hemen düzelt.
Telefona cevap verirken gülümse.Seni arayan kişi bunu sesinden anlayacaktır.
Konuşmaktan
sohbetten hoşlanan bir kadın/erkekle evlen. Yaşlandığınızda
konuşma yeteneğiniz her şeyden daha önemli olacak.
Biraz yalnız kal.
Biraz yalnız kal.
Değişikliklere kucak aç
ama değerlerini yitirme.
Suskunluğun
bazen
en iyi yanıt olduğunu unutma.
Daha çok kitap oku
daha az televizyon seyret.
İyi ve saygın bir hayat sür. İleride
yaşlandığında ve geçmişi hatırladığında
bir kez daha nasıl zevk aldığını göreceksin.
Allah`a güven ama arabanı kilitle. (Deveni bağla sonra tevekkül et).
Evde sevgi dolu bir atmosfer önemlidir.Huzurlu ve uyumlu bir ortam yaratmak için elinden geleni yap.
Sevdiklerinle anlaşmazlığa düştüğünde
o anki duruma önem ver.
Satırlar arasını oku.
Bildiklerini paylaş. Ölümsüzlüğü elde etmenin bir yoludur.
Gezegenimize karşı nazik ol.
Dua et. Duada
ölçülemeyecek bir güç saklıdır.·
Sana sevgi gösterisinde bulunan birini engelleme.
Başkalarının işine burnunu sokma.
Sana sevgi gösterisinde bulunan birini engelleme.
Başkalarının işine burnunu sokma.
Onu öperken gözlerini kapatmayan bir kadın/erkeğe güvenme.
Yılda bir kez hiç gitmediğin bir yere git.
Çok para kazanıyorsan eğer
hayattayken
başkalarına yardım et. Bu
Şansın sana verebileceği en büyük tatmindir. Unutma
istediklerini elde edememek
bazen büyük bir şanstır.
Bütün kuralları öğren
sonra bazılarına uyma.
İki insan arasındaki aşkın birbirine duydukları gereksinimden daha büyük olduğu ilişkinin
en iyi ilişki olduğunu unutma.
Başarını
onu elde etmek için vazgeçmek zorunda kaldığın şeylere bağlantılı olarak değerlendir.
"HAYAL ET ! ..."
"Hey Özgürlük..."
"Yaşamın Tadı ;"
"Uzaklara gitmek..."
Hangi iklimin,hangi mevsiminde vurdun beni hatırlamıyorum...Hatırlamaktan korktuğum birçok gün gibi o günü de sildim zamanın tiktak seslerinden...
Karşıma çıkan her ağacın her dalına,yaprak yaprak, seni ve karanlığı misafir eden gözlerini çizmiştim hatırlamak istemediğim vakitler diliminde.Şimdi bir cellat gibi karşıma dikilen zamanda,adım başı, geçtiğim kaldırımlara düşen yaprakları topluyorum...Ezip geçmeli mi sararan yaprakları yoksa kimsenin ayağına değip,yakmasın canlarını diye birbir toplayıp,kuytu bir köşede ateşe mi vermeli? Doğru olan hangisi bilmiyorum...Bilmekten korktuğum birçok şey gibi...
Sözlerinle vurulduğum gün,anladım ki aşk vicdan istermiş..! Aşk sabır istermiş..! Aşk emek istermiş..! Sen bu aşkta emeğini, yıkıp,parçalamak için kullandın.Sen,bu aşkta sabrını benim sabrımı ölçmek için harcadın...Sende eksik olansa “ vicdan” dı...Hançeri sırtıma sapladığın gün,gözlerinde bir dirhem acı yoktu...
Çünkü yalnızca vicdanı olanlar aşk acısı çekerdi.
Şimdi bu sana son sözüm:
Birgün dönmeyi düşünürsen
Kaybettiğin vicdanını bulduğun gün çık karşıma..!
alıntı
Ama En Çok
Güvenmek;
Bazen, yüreğini istemektir;
Heyecanlı atışlarıyla...
Bazen, gözlerini görmektir;
Sevgi dolu bakışlarıyla...
Kâh, elini tutmaktır;
Sıcaklığını hissederek...
Kâh, omuzunu aramaktır;
Başını koyup ağlamak için...
Ama en çok,
Sen - ben değil
BİZ olabilmektir...
Güvenmek.
Güven varsa bir kalpte, o kalpte sevgi de bulunur, dürüstlük de..!
göm beni anne bir tutam sızıya
ağır aksak geçirdiğim çocukluğum hatrına
dilimin altına sakladım renkli renksiz tüm yalanları
inan anne inan, bu sabah aşka uyandım!
ninnilerime işlediğin o ülkeyi özlüyorum,
özlüyorum anne, cebime düş döktüğün geceleri
o okul yolunu, kitaplarımı, uzun soluklu oyunlarımı
beni en deli oyunlara hazırladın anne, kızını gülden beri tutan hayata değil..!
bana sabır dile anne, beni merhametinin kucağında büyüt
komşuya bırakma beni anne, götür gittiğin yere!
senden övünçler istemedimdi, dediğim bir avuç muhabbet
arkadaşlarım oldu anne, senin gibi dinlediler ama anlayamadı kimse beni
senin gibi
bir sevgilim oldu anne, sevdi -belki- beni kucak dolusu bir kederle
yüreğine basıldım bir yârin tuz diye bazı, bazı ecza diye
ayrılık çıktı rüyalarımın tabirinde, çoktan aza sığındım
bana ağladı anne omzuma astığın muska, kuşlar ve meleğim
ama ağlamadı anne kimse beni
senin gibi
bana yeniden getir ilaçlarımı anne, yutacağım
ağrılar kaldıracak kadar kalmadı dermanım
bana şarkılar bestele anne, bana bizi anlat
dizlerine değil aşka yatır beni anne, beni sakin bir uykuya
uyusam da gitme anne... gitme büyüsem de
beni uykularımın sonunda seni görmekten mahrum etme
yorulursan ellerini taşırım
yorulursan alırım üstüme bütün kâbuslarını
ört beni anne bu insanlardan, beni ayıkla ne olur
ağladıklarım kadar yakın ol bana anne
bana sancılar kadar...
göm beni anne sevgine
sana uslu bir fotoğraf göndereceğim anne, söz
bu kez üzmeyeceğim bana emanet bıraktığını
göm anne kızını
aslına...
toprağa...
bana bakıp da ağlama anne, gözlerini yaşlarla yıkama
kalabalık değil başım
yalnızım anne, çok şükür yalnızım...