Şimdi Senden Geriye Kocaman Bir Ayrılık Var

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
su.jpg
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE

Evini bir davet sonrası temizlemek için saatlerce uğraşıyorsan
Bir çok arkadaşın var demektir

Faturalarını ödeyebiliyorsan
Bir işin var demektir.
Pantolonun biraz sıkıyorsa
Aç kalmıyorsun demektir.
Gölgen seni izliyorsa
Güneş ışığını görüyorsun demektir
Otobüsten indiğin yerden işyerine yolu uzun buluyorsan
Yürüyebiliyorsun demektir
Hükümet hakkında eleştiri yapabiliyorsan
Konuşma özgürlüğün var demektir
Yanındaki adamin sesinden rahatsız oluyorsan
Duyuyorsun demektir.
Camları silmen, çatıyı onarman gerekiyorsa
bir evde yasiyorsun demektir
Doğalgaz faturan yüklü geliyorsa
Isınıyorsun demektir
Yığınla yıkanacak ve ütülenecek çamaşırların varsa
Yığınla giyeceğin var demektir
Çalar saatin sabahın köründe çalıyorsa
Yaşıyorsun demektir
Aksamları kendini yorgun hissediyor ve bacakların ağrıyorsa
O gün üretici olmuşsun demektir
VE TÜM BUNLARIN FARKINA VARABİLİYORSAN
MUTLUSUN DEMEKTİR
DOLAYISIYLA MUTLULUK ...
Sorunsuz bir yaşam değil, Onlarla başa çıkabilme yeteneği demektir...
alıntı
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Gidiyorum kokun hala yüreğimde
Sana korkular bıraktım,
Bir de yeni başlangıçlar...
Bir kendim bir ben gidiyorum... "


Evet, belki de gitmek en iyisidir bazen... Yeni bir başlangıç, yeni bir sayfadır hayat sokaklarında...
Gitmek...
Arkanda sevdiklerini gözü yaşlı bırakıp gitmek...
Yüreğinde acılarla onlardan kopmak, için yana yana terk-i diyar etmek...!
Bazen istemezsin, ölümdür sana bu gidiş, ama mecbursundur.
En çok da bu koyar insana...! Parçalanan bir yürek, geride kalan anılar...
Bazen bıkarsın her şeyden, ne var ne yok bırakır gidersin, kaçarcasına...
Tek kurtuluşun, tek çıkış yolunun gitmek olduğunu düşünürsün...




Ve gitmek....
Süslü bir intihar ya da içi giyisilerden çok anılarla dolu bir valiz...




"GİDİŞLER ÇARE DEĞİLDİR YÜREĞİNDEKİNİ BİTİREMEDİKÇE...!!!"
Evet öyle...! Sana terk-i diyar ettiren gönüldeki her neyse o bitmediği sürece hayatın her karesinde karşına çıkıyor...
Bir lanet gibi bırakmıyor yakanı, zindan ediyor sana hayatı...!
İşte bu yüzden gidişler çare değildir hiç bir zaman....




"HAYATI SİL BAŞTAN YAŞAMAK" Peki içindeki illeti söküp atmak, herkesi, her şeyi unutmak...! bu nasıl olacak...?
Yok sayabilecek misin yaşananları? Yapabilecek misin?
Her şeyin içinde bir yerde mutlaka kalacağını bile bile gidebilecek misin? "KADERİMSE ÇEKERİM!" mi diyeceksin..?




Peki hazır mısın şimdi gitmeye? Ama dur şunu bir daha dinle;
"GİDİŞLER ÇARE DEĞİLDİR YÜREĞİNDEKİNİ BİTİREMEDİKÇE...!!!"
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
161020082039061217946425_9.jpg
Hiçbirşey için “BENİMDİR” deme, sadece de ki;
“YANIMDADIR” Çünkü ne altın, ne toprak, ne sevgili, ne hayat, ne ölüm, ne huzur, ne de keder… DAİMA SENİNLE KALMAZ
H. Lawrence
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
66f8a1861.gif



Her rüzgâr savuracak bir toz bulur. Her hayal yaşanacak bir can bulur... Her düş gerçekleşecek bir umut bulur... Kolay bulunmayan tek şey güzel bir dostluktur...
Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik... Ama
basit bir sanatı unuttuk...
İNSAN gibi yaşamayı biliyor muyuz?
Bu mesajı sevdiğin dostlarına gönder eğer BEN de SENİN yakın arkadaşınsam dostunsam bana da yolla ........:)))
Zengin; çok mala sahip olanadenmez, zengin kalbi olana denir. Kalp zenginliğindenmahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahip olursa olsun yine fakirdir. Tamamı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir. Kalbi zenginolan kimse de nekadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir

1ab7bbf4086edc8ba5522c0fe4.gif
cartoon_157.gif

Paylaşacak dostlarınız yoksa iyi şeylere sahip olmanın bir zevki yoktur
disney9zp2wf5vr.gif


Dost dediğin, sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli. Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı, dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı, Dost dediğin fanatik olmalı, bütün dünya seni üzdüğünde bile sana moral Vermeli, Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli Ve ağladığında seninle ağlamalı, Ama hepsinden daha çok, dost matamatiksel olmalı! Sevinci çarpmalı, Üzüntüyü bölmeli, Geçmişi çıkartmalı, Yarını toplamalı...Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı

Sevgiye herzaman yeri olan yüreği kocaman dostlara...
(bunu arkadaşlarına gönder bakalım kaç cevap gelecek eğer 7 den fazlaysa çoookk sevilen birisisin :)) ☺.☻
cartoon987dh.gif
[/quote]
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Kapıyı hızlı çarpıp çıkma.
Geri dönmek zorunda kalabilirsin" demiş büyüklerimiz... "Kapıdan kapıya değişir" diye düşünebilirsiniz. Değişmez aslında. Bazen öfke, hırs ya da intikam, kalbinizi kapının çarpma hızından daha hızlı çarpar.


Sevgilinizi, işinizi ya da en iyi arkadaşınızı terk ederken çarptığınız kapılar aynıdır. Hepsinde geride bıraktığınız insanlar vardır. Onları "sizsizliğe" mahkum edip mutlu olurken, farkında olmadan kendinizi de onlardan "eksiltmiş" olursunuz.


Bazen çarpma öncesinde "neden" sorusu gelir. Gelmezse bilin ki çarptığınız kapı bir daha size hiç açılmayacaktır. Hayat politika gibi değildir. Pişkinlik ve yüzsüzlük kaldırmaz. Pişmanlığa bile esnekliği çok azdır. Terazisi, "çıkarlardan" çok, "duygularla" tartar. Kefenin birine kırık bir kalp koyduğunuzda, diğerine ne koyarsanız koyun dengelemez. Kalp cam gibidir. Kırıkları yapıştırsanız da izleri yok edemezsiniz.


Sevgilinizi, "sevgisizlikten" değil, "bencillikten" terk ediyorsanız, bundan sonra çarpacağınız daha çok kapı var demektir. Her "çarpıntı" hayatınıza attığınız bir çarpıdır. Bu çarpı, matematikteki görevini üstlenip "artırıcı" etki yapmaz. Görevini, "eksi"ye devreder.


İşyerinizi, yeni bir iş bulduğunuz için terk ediyorsanız, kapıdan girerken verdiğiniz sözleri hatırlamanız gerekir. Kimse hayatını aynı işyerinde geçirmek zorunda değilse de, sözlerini tutmak zorundadır. Tabi bu sözleri tutmak kendi elinde olduğu sürece...


Yasal zorunlulukları bir kenara atın. Patronun sizi Pazartesi çağırıp, Salı günü atma lüksünü de... Patron sizi gönderirken, geride kalanların durumundan çok kurumun devamlılığını düşünür. Kurum yoksa iş de yoktur. Hedeflenen satışa, kara ve verimliliğe ulaşmadıkça Pazartesi-Salı döngüsünden sıyrılmak da mümkün olmaz.


Siz giderken durum biraz daha farklıdır. Sevgilinizi terk etme nedeniniz işiniz için de ortaya çıkarsa "çarpı" işaretinin "eksiltici" etkisi bir kez daha devreye girer. Elinizdeki işleri devretmeden, geride kalanları zor durumda bırakarak "çarparsanız" bu kez birden çok kişiyi hayatınızdan eksiltirsiniz.


En iyi arkadaşınızı terk ediyorsanız vay halinize. Kaç kişinin "en iyi" arkadaşı vardır? "En iyi" arkadaşı edinmek kaç yıllık emek ister? "Kaç yılda" edinilen "en iyi" arkadaş, "kaç saniyede" harcanır? "En iyi"nin boşalttığı yeri doldurmak için kaç tane "iyi" gerekir?


Kapıları çarptıktan sonra kafayı çarpmamak için düşünmekte fayda var.

Sayfamdan ayrılırken önce küçük bir tebessüm bırakın,sonra da kapıyı aralık bırakın lütfen..:)

alıntı..
 
Üst