Ben anlatılamayan eksik düşler gördüm gözlerinde,
hani tam yanıbaşımdasın..
sustum,yutkundum..seni,sevgimi...
sonra çıkardım ne varsa bana ait,sana ait...
ve çok sevdim çocuk olmayı seninle..yalansız konuşmaları mesela...
bunu dersem ne der,şunu dersem ne olur,kaçsam mı ya da kovalasam mı geyiklerini...
ben sende bunu sevdim işte,hissettiğini söylemeni,söylemeden gösterdiklerimizi,
aynı anda ,aynı yöne dönüşlerimizi bi de...
olmamasını sevdim biraz ama daha çok olmasını beklemeyi..
ben umudu sevdim senle,umutlanmayı mutluluğa...
mutlak mutlanmayı,seni mutlu kılmayı..
sıcacık gülümsemelerinle ısıtmanı bu soğuk şehri..
belki şairin dediği gibi arabesk kalsam da kent soylu aşklara ...
beni anlamanı sevdim küçük kız!...
ama en çok bana anımsatmanı sevmeyi...
çocukluğumu...
bilyelerimi yani,3 yanlışla 1 doğru götüren dergi testlerini,
beni ağlatan,5 olması gereken 4'lük müzik notumu,
kola kutusunu ayağımızla ezip ,futbol topu yapmamızı...;
annem kızar mı diye düşünmeden eskitmeyi kunduralarımı...
peki ya annem bilse seni,sevdiğimi...kızar mı ki acep?
sever mi ki seni,
bu soğuk adamı gülümsettiğin için teşekkür etmez mi dersin;
benim gibi sevmez mi ki,sever....
gözlerinin dokunduğu yerlerimi gömmek istiyorsa bu gönül,
alıp götürmek seni,vazgeçilmemiş ama unutulmuş bir adanın yalnızlığına,
.....bir adamın yalnızlığına...
ve paylaşmak seninle;,,,huzurlu bir o kadar,heyecanlı bir dünyayı...
yalansız,sahtesiz ve de sazsız sözsüz biraz...tenlerin,düşlerin konuştuğu daha çok...
yani gelmen,kaybolmak istediğim bu dünyanın,bu kentinden kocaman olmak seninle,,,
DEV olmak,mavi gözlü değil ama,,,;
deli yürekli bir küçük çocuktan bozma...
ve boncuk gözlü küçük bir kadına tutsak olmak...
belki henüz tanışamadığım...
alıntı