HUYSUZ Ve TATLI Kadın

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Şarkılar Seni Söyler!!s - Müzeyyen Senar

dagarcik10097.jpg


Veda eder ağaçlar yapraklarına bu mevsim. Sevdalar inadına daha koyulur.
Ve doğanın hırkası sarıdır artık. Renklerin armonisi yaşanır ardı sıra.
Yeşil kırmızıya, kırmızı sarıya bırakır yerini gün be gün.

Hazin bir yitişin ilk çağrısı mıdır sonbahar yoksa, yeniden oluşum kozası mı?
Ölü toprağı serpilmiş şehirlerin yalnızlığında uyanılır gecelerin sabahına.
Kelebek bakışlarında hayal edilir okyanuslar... Bir bir yüzüne kapanmıştır
kapılar kalabalığın. Kordon Boyundaki bank dost arar dertleşecek.
Deniz üstü sohbetler özlenir olmuştur. Çilingir sofrasının
kahkahaları yankılanır balıkçı iskelesinde. Ağaçlar yavaşça bırakır
yaprağını yere, asi çiçekler bekleşir toprağın eşiğinde. Sayfa
arasındaki gül yaprağıncadır hülyalar. Maviye, yeşile mersiyeler yazılır
çatlamış dudaklarca. Ellerinde topaçları yaz çocukları, kaçışır her biri bir köşeye.
Camdaki buğuya çizilince sıkıntıların resmi, son sıcağı da çekilince bedenden
yazın, eylül kuşlarına yüklendiyse menevişler artık hazana akmaktadır zaman.
Güneş, Kaf Dağının ardındadır umarsız.

Ve bir seyyahın zulasında bir dahaki dönüşe götürülür umutlar.
Beklemekse eğer yazgımız, hazanın sonunda elbet bahar olacak.


Arif ÂGÂH
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Burlahatun şu sanal alemde en sevmediğim şey foruma resim eklemek nefret ediyorum ya.Sen seviyorsun bu işi kanımca.:)
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
sanakaybetmekduser1demeux1.jpg


Yani diyorum ki aradan geçen onca yıldan sonra bir de dönüp bakarsın ki hepsi kocaman bir boşlukmuş...
Sen saçımı süpürge ettim diye övünürken yıpranan eski süpürgenin en iyi ihtimalle kapı arkasına bırakıldığını fark edersin...
En iyi ihtimalle kapı arkasında kaldığını anladığında üstelik...
Bu yüzden mazlum olarak yaşamayı tercih etmek yanlış olmalı diyorum.
Bu yüzden kimse kimseyi kandırmasın diyorum.
Bu yüzden kimse kendisine yalan söylemesin diyorum...
Arkadaşından daha çok üzülemez kimse arkadaşının kederli yalnızlığına...
Uzantısı bir biçimde kendinde bitmiyorsa, hiçbir felaketin fazlaca önemi yoktur günümüz bencil insanının değerlerinde.
Yalan mı?

Tercih edilmeyen olmak öfkeli ve yalnız kılar insanı, bilirim!
Oysa hayatta her şey yüzde elli ihtimal üzerindedir.
Ya terk edilen kişi olursun ya da uğruna her şeyin feda edildiği...
Ya bırakılansındır ya da bırakan.
Ya kurbansındır ya da kahraman...
Ve çoğu zaman hayat her iki uç arasında sürükler insanı.
Ömrünün bir noktasında zafer sarhoşluğu yaşarken bir bakarsın ki yenilmişsin...
İşte o zaman, kazandım ya da kaybettim sanmanın bir önemi kalmıyor...
O halde?
O halde?
Neden kurban olmanın güzel olduğunu sanıyor insan?
Kendine acımayı ve acındırmayı neden seviyor?

Yani diyorum ki:
Düştüysen eğer, düştüğün yerden neden kalkmıyorsun?
Daha ne kadar ağlayacaksın orada?
Ne kadar sızlanacaksın?
Asil, acılı, mazlum bir zavallı kurban olmayı kabul etmek hiçbir şey kazandırmayacak sana.
Senin hayatın akıp gidecek gözlerinin önünde.
Ve o hayat sen her anlatmaya kalktığında can sıkan sıradan hikâyelerden biri olarak kalacak...
Üzgünüm...
Kaybeden rolünü bu kadar benimsersen, sana daima kaybetmek düşer!

İclal Aydın
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
1demethuzunblogcucomtm3.jpg


Gözlerinin izin vermediğini dudakların söylediğinde
Sana sormadan olmadığın yerlere koymuştum kendimi
Göstermeyecektim ya sana ağladımı
Gözyaşımı sarıp yüreğime
Uzaklara
Hiç gitmediğim yerlere saklamak istedim.
Ne çok yanılmışım
Küçücük yüreğine iki sevgi sığdırmışken ayrılık daha zor.
Sen okunmamış bir öykünün
En güzel satırlarıydın yazamadığım.
Sonu olmayan başlangıçlarda olsa sebebi tüm acıların

alıntı
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Pure_Morning_by_FurtiveLungs.jpg

EĞER

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde ''onca ayrılığın birinci dereceden failidir'' denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

CAN YÜCEL

 
Son düzenleme:

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
18082008231830TİYATRODA.jpg
[FONT=Tahoma, sans-serif]
8.jpg

[FONT=Tahoma, sans-serif]Sen yarım, ben yarım...
Bir türlü bir bütünü oluşturamadık...
Bu puzzle'ın bir parçası hep eksik kaldı...
Acaba bu eksik parçaları tamamlamaya çalışsaydık, birileri bu parçaları saklar mıydı?..
Denenmemiş bir deneyin acısını çekiyoruz şimdi, ayrı ayrı yerlerde, sen yarım, ben yarım...
Bazen bilmeyerek ben oynamışım meğer ayrılık rollerini...
Bazen sen oynamak zorunda kalmışsın...
Bir türlü bir dünya oluşturamamışız.

41000000000724392.jpg

[FONT=Tahoma, sans-serif]Aynı kışları,aynı yazları tüketmişiz...
Takvim ikimiz için de ayrı ayrı yerlerde aynı tarihi göstermiş...
Ama gel gör ki gözümün nuru,biz hiç yanyana bakamamışız yıldızlara...
Kışları yanyana üşümemişiz,yazları yanyana yaşamamışız...
Hiç aynı sokakları yanyana arşınlamamışız...
Hep aynı gündüzlere uyanmışız,hep aynı karanlıklar örtmüş ikimizi de...
Ayrı ayrı yerlerde,sen yarım,ben yarım...
Kısacası gözyaşım,biz hiç biz olmayı başaramadık...
Gücümüz yetecek olduğu halde belki de...
Şimdilerde en koyusundan denenmemiş bir deneyin acısını çekiyoruz bir yerlerde...
Sen yarım,ben yarım...
Biz...
Hiç biz olmayı başaramadık...
Kahretsin...
gizlisevda55.jpg
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
y1pnsWjdlUp7uVPD5FVNEwTTbE8abLaQHwTv5V-tdyb9Pg-oGbw-E9SYxL5OyLCR7UR8PVLl_ffGA0


Ben Gidersem Sazim Sen Kal - Asik Veysel
Yakışmıyor cepheyi terk edişin,
Mert dayanır, namert kaçar sevdiğim.
Fazla sürmez hatanı fark edişin,
Hasret eken, hüsran biçer sevdiğim.

Adet ettin aşk dersini asmayı,
Hüner saydın sırra kadem basmayı,
Yetti artık çok denedim susmayı,
İsyan eden bayrak açar sevdiğim.

Nice avcı bende silah sınadı,
Geri tepti,sineleri kanadı,
Kırılsa da yüreğimin kanadı,
Yine açar, yine uçar sevdiğim.

Bir resmimiz bile yoksa başbaşa,
Revamıdır ben yanayım,sen yaşa,
Aşk sunacak sakimi yok sarhoşa,
Yine bulur, yine içer sevdiğim.

Aynaların farkı kalmaz düşmanla,
Tanışırsın doğduğuna pişmanla,
Hüzün adres değiştirir zamanla,
Benden geçer,sana göçer sevdiğim.

Üzerime yar sevdiğin sahi mi?
Kalp çalmakta senin gibi dahi mi?
Ağlama der dosta aşık Daimi,
Bu da gelir,bu da geçer sevdiğim.

Cemal Safi

hayat0av.jpg


 

Bige-tuğ Tulken

Halkla İlişkiler
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
890
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Her yer benim vatanım..
voooooovvv... Güzel resimler ve yazılar. Birkaç tanesine özellikle, bayıldım.. Teşekkürler. En çok İclal Aydın`ın yazısından bir cümle çekti dikkatimi..
" En iyi ihtimalle kapı arkasında kaldığını anladığında üstelik..."
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
gzekkzzcw7.gif


Yanımdayken Aradım Seni


Sen varken de aradım seni,
yokluğunda olduğu gibi,
belki seversin diye beni,
çözmeye çalıştım seni....

karanlıkta aradım seni, korkmadan,
soğuk kaldırımlarda aradım, bıkmadan,
artık bıktım yokluğundan,
soruyorum seni, her tanıdığından....

sensizliği kaldıramam bilirsin,
bilirsin de nerdesin,
sen şu yarama tek çaremsin,
sen hergün ağlattığın yüreğimsin....

satırları senle doldurdum,
her geçene seni sordum,
hiçbir şeyden değil, sensizlikten yoruldum,
artık kalbime adını koydum





alıntı
 
Üst