Cumhurbaşkanımız Talat’tan Hristofyas’a Okkalı Şamar!!!

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Cumhurbaşkanımız Talat’tan Hristofyas’a Okkalı Şamar!!!

Müzakerelerin devam ettiği bir zamanda Rum lider Hristofyas’ın çevirdiği dolapları etüd ederek yorumlayan Sn.Talat’ın masa başında Hristofyas’a okkalı bir şamar atması hiç de küçümsenecek cinsten değildir.
İki gün evvel yazdık ve dedik ki, yoldaş Hrsitofyas Sn. Talat’a hiç de hak etmediği katır tekmesini vurmakla, yoldaşlığın sonu gelecek anlamında yorum yapmıştık.
Ne gariptir ki Rum tarafında kim başa geçerse geçsin, mutlak surette sahtekarlık ve üç kâğtçılık oyunlarına bel bağladıklarını ibretle izliyoruz.
Bu gün de görüşmelerin devam ettiği bir sırada, masadan kalkan Hristofyas’ın diyar diyar gezerek masa başında anlaşmaya varılan paremetlerin dışında dış ülkelerden yardım talep etmesi, memorandumlar imzalaması, Rum liderlerinin bu güne kadar sergiledikleri palyaçoluğun en son örneğidir.
Açıkca ve tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki, her geçen gün Sn. Cumhurbaşkanımıza güvenim artmaktadır. Zaman zaman hiç de hoşumuza gitmeyen bazı açıklamalar yapsa da, bizim için önemli olan, Kıbrıs Sorununa giydirilecek elbise değil, o elbisenin bünyemize uygun kumaştan yapılmasıdır. Anladığım şu ki, Tek devlet, Tek Egemenlik ve Tek Vatandaşlık kavramlarını kabul eden Sn. Talat, bu kavramların iki ayrı halkın kendi bölgelerinde nasıl sahipleneceği ve bu kavramları nasıl kendine göre varılacak anlaşmada hak olarak nasıl yorumlamaya çalışacağı ve bunların nasıl asla değiştirilmesine fırsat verilmeyeceğidir. Yoksa Dimtris Hristofyas’ın egemen olacağı bir anlaşmaya, veya Kıbrıs’ta tek halk var safsatasına ve Güney Kıbrıs Rum hakimiyetini Kuzey’e taşıma gayretine göz yummak gibi bir davranışın içinde Sn. Talat’ı görmemiz kendi inancıma göre mümkün değildir.
Nitekim daha dün Hristofyas ile yaptığı görüşme sonrası ayağının tozuyla Makamına dönen Sn. Talat, basın mensuplarına vermiş olduğu mesaj ve yaptığı açıklamalar, düşündüklerimizin ne denli doğru olduğunu göstermektedir.
Sn. Talat diyor ki; Hristofyas her ne kadar Kıbrıs’ta tek halk var dese de, Kıbrıs’ta iki halkın varlığı inkar edilemez.
Sn. Talat diyor ki; Masa başında var olan BM parametreleri görüşülürken, Medine dilencisi gibi ülkeleri gezip memorandum imzalaması hiç de iç açıcı değildir ve bu masa başındaki görüşmeleri torpiller niteliktedir.
Sn. Talat diyor ki; Hristofyas kendi egemenliğini Kuzey’e de yayma düşüncesini açıklarken veya ima ederken, bu halkımızın anlaşmaya kuşkulu bakmasına neden olacağı kesindir ve halkımız arasında tedirginlik yaratmaktadır.
Evet samimi ve ciddi bir anlaşmadan yana tavır koymak bize göre Hristofyas’a düşmektedir. 1960 Kıbrıs Cumhuriyetini silip süpürdüğünü ve O Cumhuriyette var olan haklarımızı ortadan kaldırıp bizi Tek Devlet, Tek Egemenlik ve Tek Vatandaşlık kavramlarına hapsedip idaresi altına alacağını sanan Hrsitofyas’ın hayal aleminde yaşadığını, eminim ki Sn. Cumhurbaşkanımızın sergileyeceği kesin, kararlı ve dürüst davranışıyla silip süpüreceğidir.
Kıbrıs Türk halkı, haklarını savunan ve bizi Rum’un kölesi durumuna sokmayacak kararlara imza atacak Sn. Talat’a gereken desteği vermekte gecikmeyeceğine olan inancım tamdır.
Şunu kesinlikle ifade etmek isterim ki, Yoldaş Dimitris, Yoldaşı Sn. Talat’a Katır Tekmesi atarken, Sn. Talat’tan yiyeceği okkalı şamarı hiç de düşünmemiş aklına dahi getirmemişti.
Biz Sn. Cumhurbaşkanımızın Hristofyas’a karşı koyduğu tavrı desteklediğimizi ifade ederken, Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukuna halel gelmiyecek kararlar almasını Sn. Cumhurbaşkanımızdan beklerken, bu kararları almak için onu desteklediğimizi de ifade etmek isteriz.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Umuyorum haklı çıkarsınız.Benim Talat'a hiç güvenim yok.Daha önce söylediği herşeyi unutup sünger çekme fikrini de içime sindiremiyorum.Zaman herşeyi gösterecek, elbiseyi de kumaşı da.
 

Bige-tuğ Tulken

Halkla İlişkiler
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
890
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Her yer benim vatanım..
Ne yazık ki benim de Talata güvenim yok. Umarım sizin dediğiniz gibi olur. Kıbrıs yavruvatanımız değil, vatanımızdır. Ben yine de Talat Beyin iyi şeylere yapacağına hiç ama hiç inanmıyorum.
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Sayın Talat'a bugüne kadar ki eylem ve söylemlerinden dolayı ben de güvenebildiğimi söyleyemem. Ama umarım ki TİTREYİP KENDİNE DÖNMÜŞTÜR. Gerçekleri görüp Kuzudan Post Rumdan dost olamayacağını anlamıştır. Biz Yüce Önder Kemal Atatürk'ün Türk Milleti ile birlikte eseri olan Kurtuluş savaşının başlangıç sürecinde kalleş, insanlıktan nasip almamış, barbar rumların Anadolu'muzda bilhassa Ege bölgesinde yaptıkları mezalimi, soykırımı, süngülerle anne karnındaki bebeleri deşip çıkardıklarını, 1974 öncesi güya tek Kıbrıs devleti varken banyo küvetinde Türk anası ve üç çocuğunu hunharca katlettiklerini unutmadık. Unutmayacağız. Bu bakımdan Sayın Talat'a herzaman Dünya'da ve Kıbrısta da var olacak olan Türk Ulusu'nun, ona yakışır bir lideri olarak davranmanın, söylemlerini buna göre yapması gerektiğinin yakışacağını söylemek isterim. Türk Ulusu böyle liderlere saygı duyar ve güvenir.
Tanrı Türk Ulusunu Korusun ve Yüceltsin. Amin.
 

DOĞUKAN

New member
Katılım
18 Eki 2008
Mesajlar
2,057
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
K.K.T.C.
zararın neresinden dönersen kardır derler, umarım gerçekleri geçte olsa görmeye başlamışlardır diye düşünüyorum. yukarıda arkadaşımın yazdığı gibi zaman herşeyi gösterecek, elbiseyide kumaşıda..!
 

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
Değerli Kardeşim Bige - tuğ Tulken,
Size göre Kıbrıs Yavruvatan değil, keşke inandığınızı şu an yaşayabilseydik. Ama unutmamak gerekir ki, Kıbrıs Yavruvatandır ve Ana'sının kollarına girmek için 1878 yılından bu güne kadar Ana'sının kollarına kavuşmayı beklemektedir.
Ben ve benim gibi nesildaşlarımın TMT andını okuduğumuz zaman, hedef yavruvatan Kıbrıs'ın anavatanla bütünleşmesini sağlayıncaya kadar, işin sonunda ölüm de olsa mücadeleye devam etmekti.
Keşke duygularınız gereçek olsa. Duygu ve düşüncelerimin ifadesi olan anavatanla bütünleşme fikirlerim, günlük köşe yazılarımın satırları arasında dantel gibi işlenmektedir. Dileğim bu ince doneleri yakalamanız ve mücadelenizi bu yönde yoğunlaştırmanızdır.
Yormlarınıza saygılı olmak benim için bir erdemdir. Anlamadığınız hususlar varsa, lütfen benimle irtibat kurunuz. Ben her gönüldaşa açık olan biriyim.
Mutlu kal, esen kal, sağlıkla kal.
Salih Mehmet Ersoy
Gazeteci-yazar/ www.volkangazetesi.net
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kıbrıs Türk halkı, haklarını savunan ve bizi Rum’un kölesi durumuna sokmayacak kararlara imza atacak Sn. Talat’a gereken desteği vermekte gecikmeyeceğine olan inancım tamdır.
Şunu kesinlikle ifade etmek isterim ki, Yoldaş Dimitris, Yoldaşı Sn. Talat’a Katır Tekmesi atarken, Sn. Talat’tan yiyeceği okkalı şamarı hiç de düşünmemiş aklına dahi getirmemişti.
Biz Sn. Cumhurbaşkanımızın Hristofyas’a karşı koyduğu tavrı desteklediğimizi ifade ederken, Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukuna halel gelmiyecek kararlar almasını Sn. Cumhurbaşkanımızdan beklerken, bu kararları almak için onu desteklediğimizi de ifade etmek isteriz. [/QUOTE]



talat seçim propagandasına başladığı andan itibaren verdiği tavizleri, henüz atmadığı bir tokatla nasıl geriye alacak bilemiyorum.

nasıl oluyor da bir kıbrıslı, 1960 tan 1974 kadar yaşadıklarını unutarak talata ve annan planına güvenebilir?

annan planının fikir olarak ortaya konuluşu ile halka sunuluşu arasında geçen sürede olgun fikrin yazımı bile tamamlanamazdı, düşünen için, basit bir hesaptı. 8000 sekizbin sayfa...

oysa plana göre ortak devletin bayrağı, marşı bile hazırdı.

ana vatan Türkiyeden ve tsk dan ne gibi bir kötülük görülmüştü ki, bu plana bu kadar bel bağlanmıştı?

rumlar ve yunanistan 1974 den bu yana ne gibi iyi haller sergiledilerki onlara güvenildi?

devletler marşlarını kendileri hazırlamalılar, istiklal marşı gibi yürekten kopup her ferde tercüman olmalıdır, milli marşlar.

aynı şekilde bayraklarda, halkı anlatmalıdır.

kendini bilen, haklarını elleri ile almış devletlerde bu böyledir.

ne yazık ki Kıbrıs Türkü bunları düşünmeden, ab üyesi olmak için bu kurma devlete, annan planına evet dedi, kabul etti.

halkı kandıran talatın, asla yapamayacağı, bir ruma tokat atma eylemi ile hangi günahını temizleyebileceğini, hangi hatasını telafi edebileceğine, benim aklım ermedi.

saygı ile,
 

Volkan

-Otağ Hanı-
Katılım
20 Haz 2008
Mesajlar
969
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Altaylar
Salih agabey inşaallah dediginiz gibi sayın talat ta gelişim ve degişim başlamıştır.ve aklı başına gelmiştir.ve tüm dilegimiz olan KIBRIS ın anavatana baglanması da gerçek olur.çünki KIBRIS bizim için yavru vatan da dense vatanımız, topragımızdır.saygılarımla.TTK....TMT....
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Çok erken güven duyduğunuzu düşünüyorum...Ben henüz hiç güvenmiyorum Talat'a...Acele etmek ve tür açıklamalar Talat'ın daha önceki açıklamalarının unutulmasına ve yeniden kafaların karışmasına neden olabilir...Ben SAYIN DENKTAŞ'ın bu konudaki düşüncelerini duymadan Talat'a güven duyamam.:confused:
 
Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Davayı Savunmak mı?..Dava Adamı olmak mı?..

Değerli Kardeşlerim,
Kıbrıs Sorununa çözüm bulmak adına son dönemdeki müzakereleri yürüten iki eski yoldaş ve adı '' BİRLEŞİK KIBRIS '' sokağı olan yola adım, adım yaklaşan iki liderin bugün 10'ncusu gerçekleşen görüşmelerinin yorumunu yapan Sn. Ersoy'un görüşleri tamamen kendi yorumudur..Katılırsınız ya da katılmazsınız o sizin değerli görüşlerinizi ifade eder..Ben size aynı görüşmenin diğer görüşmecinin beyanlarının ne olduğunu anlatarak bu yorumlarınızı bir de Rum tarafını öğrenerek yapmanızı tavsiye edeceğim..Bakınız Rum lideri Hristofyas 26-28 Kasım Tarihlerinde Atina'ya yapacağı ziyaretinden önce bugün Atina Haber Ajansına neler söylemiş?..Cumhurbaşkanı Talat ile yaptıkları müzakerelerin sonuçlarının ''genel hatları ile olumsuz olduğunu söyleyemeyeceğini,ancak daha müspet olmalarını beklediğini'' ifade ederek;'' yürütme ve yönetim sistemi üzerinde görüşmelerin devam ettiğini ancak görüş ayrılıklarının bulunduğunu'' belirtmiş..'' Rum kesimi olarak gayet işlevsel bir öneride bulunduklarını '' ancak '' SN. TALAT'IN TEKLİFİNİN ANNAN PLANININ KÖTÜ BİR TEKRARI OLDUĞUNU '' söylemiştir.. Ve devamla Atina ve Lefkoşa olarak ortak görüşümüz o dur ki!..''AB üyesi olan bir ülkenin garantilere ihtiyacı yoktur..''
Son dönem de Kendi ekonomik münhasır deniz sahaları üzerinde yapmış oldukları petrol aramalarına Türkiyenin tacizkar davranışlar da bulunduğunu bu nedenle de konuyu BM'lere yazılı olarak götürdüklerini ifade ederek..Yunanistan'a yapacağı ziyaret ile ilgili bilgiler aktarmış ve Kıbrıs adasında çözüme yönelik görüşlerinin Yunanistanla tamamen örtüştüğünün altını çizmiştir..
Şimdi bugün kü müzakereleri bu beyanat çerçevesinde değerlendirdiğimizde görüşmeciler arasında birbirlerini incitecek, sertlik ifadeleri içerecek bir açıklama ya da kapalı kapılar ardındaki sert söylemlerin yansımasını görmek pek mümkün değildir!..Tam tersine Sn. Talat ile yapılan görüşmelerin olumsuz olmadığını ancak daha müspet olunmasını beklediğini ifade ediyor..Ama çok önemli bir şeyi daha ifade ediyor!..Sayın Talat'ın Teklifinin ANNAN PLANININ kötü bir tekrarı olduğunu söylüyor!!.. İşte görüşmenin bence en can alıcı noktası öğreniyor ve Sn. Talat'ın bugüne kadar savunduğu kendi doğrularının teyidini Rum Lider den bir kez daha almış oluyoruz!.. Annan Planı!.. Görüşmeler öncesinde de Türkiye Başbakanı da bu plana atıfta bulunmamış mıydı?..Annan planının özü Eyalet yapısına dayalı değil mi dir?..Annan Planı Türk Askerinin eninde sonun da adayı terk etmesinin yolu değil midir?..Annan Planı on binlerce Kıbrıs Türk'ünün yeniden göç yollarına düşmesi, Meserya ovalarında kurulacak baraka evlerde yaşamlarına devamı değil midir?..
Değerli ERSOY Sevgili büyüğüm,
Sizi gayet iyi anlıyorum.. Gönlümüz aynı dava, aynı vatan için çarpıyor..Uzun Yıllar komutanlık yaptığım ve uğruna savaştığım vatan topraklarımızda 25 Yıldır yaşayan K.K.T.C devletini savunmak ve Türk'ün onur ve gururunu korumak ortak ülkümüzdür..Ancak şunu da ifade etmek isterim ki EGEMENLİK VE ÖZGÜRLÜK Türk Milletinin karakteridir..Kıbrıs Türk Halkının geleceğini savunan Sn. Talat'ın Tek Egemenlik, Tek devlet ve tek Kimlikten anladığı gerçek K.K.T.C nin yaşatılması ise çıkıp bunu tüm dünyanın duyacağı şekilde açıklamasıdır!..Yok hayır tek egemenlik ve tek kimlik KIBRISLILIK kavramı içerisinde Rum'a teslim olarak BİRLEŞİK KIBRIS CUMHURİYETİNİ hedefliyor ve beni savunan Müzakerecim.. Tüm bu dayatmalara müzakereleri kesmemek adına sessiz kalıyor ise..Şimdiden onu alkışlamak ne derece doğru olur sizce?..
Keşke bugün söylenmesi gereken tüm tarihi gerçekler Müzakereler başlamadan, bu zemin oluşturulurken söylenebilseydi!!..Ama Kıbrıs Milli tarihini okul kitaplarımızdan kaldıran zihniyetin liderinden bugün kü süreçte Hristofyas'a söyleyebileceği pek fazla bir şeyin kaldığına inanmıyorum..
Kıbrıs Milli Davamız da son 6 yıldır yürütülen VER-KURTUL-BİRLEŞ Politikalarının uygulayıcısı olan iktidarların bugün kü liderlerinden K.K.T.C'nin yaşatılmasına yönelik bir çözüm tercihi de zaten beklenemez!..
Unutulmaması gereken gerçek ise Dava'lar savunulurken; Dava adamı olmak ile Dava'yı savunmak arasındaki farktır!.. Dava adamı olmak tarihe kendini kanıtlamakla olur..Tıpkı Tarihimize adı altın harflerle yazılmış olan Sn. Denktaş gibi..
Sevgiler sunuyorum..

ATİLLA ÇİLİNGİR..
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Salih Bey çok sağolun bizi çok şaşırtınız. Dilerim gözlemleriniz gerçek olur ve çok mutlu oluruz.
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Atilla Bey ne zaman "ANNAN PLANI" nın Orjinali Lokmacı Kapısının önünde tedavülden kaldırıldığını biri çıkıp ilan ederse ancak o zaman herkes inanır, güvenir ve geleceğimize başımız dik eğilmeden yolumuza devam ederiz. O plan var olduğu sürece biz herzaman için sonumuzu Türk kanı taşıyorsak düşünmek zorundayız.
 

Kartal

New member
Katılım
12 Kas 2008
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kıbrıs Müzakerelerine doğru pencereden bakmak ve doğruları unutmamak..

Değerli Komutan Sayın Çilingir,
Kıbrıs Müzakereleri sürecini değerlendirirken yapmış olduğunuz tespitlere tamamen katılıyorum..Son dönemde görüşmeleri neticelendirmek adına kendisine BİRLEŞİK KIBRISI hedef almış bir müzakerecinin Kıbrıs Türk Halkının tüm kazanımlarını ve 25 Yıldır yaşayan devletini savunmak yerine KIBRISLILIK kavramı içerisinde oluşacak olan tek egemenlik , tek kimlik ve tek devleti savunması kabul edilebilir mi?..Biz yakın tarihimizde yaşadıklarımızı çok çabuk unutan bir milletiz!..''Bana müzakereler sürecinde K.K.T.C yaşayacaktır dedirttiremezsiniz bunu söylemek intihar etmek olur'' diyen Sn Talat'ın eski yoldaşı ve yol arkadaşına, kapalı kapılar ardında sert çıkacağını ve şamar gibi sözler söylediğini hiç tahmin etmiyorum.. Zaten siz de Rum liderinin açıklamalarını anlatarak böyle bir şey olmadığının altını çizmişsiniz..Lider olmak ile politikacı olmak arasındaki farkı iyi değerlendirmek gerek..TTK.
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Değerli Komutan Sayın Çilingir,
Kıbrıs Müzakereleri sürecini değerlendirirken yapmış olduğunuz tespitlere tamamen katılıyorum..Son dönemde görüşmeleri neticelendirmek adına kendisine BİRLEŞİK KIBRISI hedef almış bir müzakerecinin Kıbrıs Türk Halkının tüm kazanımlarını ve 25 Yıldır yaşayan devletini savunmak yerine KIBRISLILIK kavramı içerisinde oluşacak olan tek egemenlik , tek kimlik ve tek devleti savunması kabul edilebilir mi?..Biz yakın tarihimizde yaşadıklarımızı çok çabuk unutan bir milletiz!..''Bana müzakereler sürecinde K.K.T.C yaşayacaktır dedirttiremezsiniz bunu söylemek intihar etmek olur'' diyen Sn Talat'ın eski yoldaşı ve yol arkadaşına, kapalı kapılar ardında sert çıkacağını ve şamar gibi sözler söylediğini hiç tahmin etmiyorum.. Zaten siz de Rum liderinin açıklamalarını anlatarak böyle bir şey olmadığının altını çizmişsiniz..Lider olmak ile politikacı olmak arasındaki farkı iyi değerlendirmek gerek..TTK.


Yürekten katılıyorum...Hafızası zayıf, çabuk kanan ve etkilenen bir milletiz ne yazıkki...O yüzden yabancılar bizim bu zayıf yönümüzü çok iyi kullanmışlardır.Bence TALAT sadece Kıbrıs TÜRK'ünü yumuşatıp tepkilerin azalmasını ve kendisine güveni sağlatmak için taktik uyguluyor.Sayın ERSOY'un yazılarını takip eden okurları etkileneceklerdir.Ben böyle düşünüyorum...Benim için bir efsane isim olan SAYIN CUMHURBAŞKANIM RAUF DENKTAŞ ne düşünür nasıl bir değerlendirme yapar bu önemlidir.DENKTAŞ; Makaryos gibi kurnaz papazı bile dize getirmiş Rumların dilini en iyi anlayandır...TTK

YAŞASIN BAĞIMSIZ KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ!
 

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
Sayın Atilla Çilingir, Değerli Komutanım,
Annan Planı'na olan olumsuz tepkimi dile getiren naçizane iki şiirimi aşağıda sunuyorum.
Beni tanımayanlar, keşke tanıyabilse.
Saygılarımla,
Salih Mehmet Ersoy
Ana’ya Sesleniş


Dilerim sağlıklı mutlu olursun

Aklım sende, gözüm sende, kulağım sende;

Sana hasret kalan aşıklardan biriyim

Dert bende, hüzün bende, derman sende.


***


Bir bayrak uğruna vuruştum durdum

Onca yıllardan sonra inan yoruldum;

Özgürlüğün tadına vardım sanmışken,

Esaret gömleğini karşımda buldum.


***


Alın yazısı mı, bilemem ki ben

Söz veren, ümit veren, korkma diyen sen;

Aç kaldım doyurdun, yaşamam için korudun

Ancak, beni gözden çıkaran, yine sen.

***


Kurbanlık koyun gibi beni besledin,

Vakit geldi beni pazara sürdün;

Yapma Ana, ben sensiz yaşayamam dedimse,

Anladım ki sen beni defterden sildin.


***


Er… diyorlar senin adına,

Dadaşlar der ki yaptıkların uymaz şanına;

Ehlisalip pazarına sürsen de beni,

Biliyorum millet koymaz yanına.


***


Selâm olsun benden yüce millete,

Varsın senin yüzünden düşeyim derde;

Şehitlere anlatmak için yaptıklarını,

Giderken saklayacağım kefenimde.


Salih Mehmet Ersoy

Gazeteci-yazar

Not: Er = Recep Tayyip Er-doğan

GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy


BEN YAZARIM YANA YANA


VOLKAN GAZETESİ 17 Şubat 2004 Salı Sayı : 785


Ben Yazarım Yana Yana Akar Gözümden Kanlı yaş
Er Boyadı Beni Kana Halimi Bil Dertli Gardaş
Ne Özgürüm Ne De Köle Kıbrıs Elden Gidiyor
Gel Gör Beni Er Neyledi ! Gel Gör Beni Er Neyledi !

*** ***
Kâh Yazarım Yazar Gibi Ömür Boyu Vuruşarak
Kâh Okurum Okur Gibi Direndikce Dayanarak
Şiir Olmuş Destan Gibi Atam İzindeyiz Derken
Gel Gör Beni Er Neyledi ! Gel Gör Beni Er Neyledi !

*** ***

Akar Kalemden Kanlı Yaş Millet Der ki Dayan Gardaş
Halimi Bil Soylu Gardaş Kıbrıs Sana Bana Yoldaş
Özgür müyüm, Köle miyim ? Er Dese De Olmaz Olmaz
Gel Gör Beni Er Neyledi ! GelGör Beni Er Neyledi !

*** ***

Kıbrıs Diye Diye Vurdum Kâh Yazarım Yazar Gibi
Seni Görmek İçin Koştum Kâh Okurum Okur Gibi
Şükür Yârab Kavuşturdun Şiir Olmuş Destan Gibi
Gel Gör Beni Er Neyledi ! Gel Gör Beni Er Neyledi !

***

Milletime Selâm Olsun Salih Mehmet Ersoy
İsterse Er İnat Olsun Gazeteci- yazar
Savaşmadan , Vuruşmadan
Kıbrıs Bana Mezar Olsun !

***

Yazarım Hep Yana Yana
Er Boyasın Beni Kana
Köle Olmak Mı ? Hâşa !
Gel Gör Beni Er Neyledi !
 

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
Burlahatun Kardeşim,

Lütfen tanımadığınız kişi hakkında önyargıda bulunmayınız. Tanımak istediğiniz kişiyi tanımak için size bir veya iki gün yeterli değil, bazen bir ömürboyu yaşam içinde bile, istediğiniz kişiyi tanıma imkanını bulamazsınız.
Lütfen usanmadan altta şahsıma ait yazıyı okuyunuz.
Ne hamasi nutuk attık ve ne de hamasi yazı yazdık. Biz gerçeği yaşadık ve gerçekleri yazmayı şiar edindik.
Beni tanımayanlar keşke tanıyabilse.
Salih Mehme Ersoy

GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Yücel Cipli Komutanıma

VOLKAN GAZETESİ

28 Mart 2004 Pazar Sayı : 825

“Kükremiş bir sel gibi bendimi çiğner aşarım,
Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım”

Kıymetli Komutanım ,
Lütfedip gönderdiğin “ Çanakkale Destanı “’yla ilgili görüntülü ve yazılı tarih olmuş bir destanı almanın engin mutluluğu içindeyim. Size ne kadar teşekkür etsem azdır . Okurken gözlerimden yaşların boşandığını hissettiğim anda kendimi bir nefer olarak Çanakkale destanını yaratan kahramanlardan biri olmayı istedim .
Çanakkale destanını yazan kahraman askerleirimizin cephede duruşları ve onların yanlarında bulunan komutanlarımızın kararlı direnişleri, ancak bunun yanında dünyaya Çanakkalenin geçilmez olduğunu gösteren Mustafa Kemal’in ( Atatürk ) dirayetli komutanlık vasfının büyüklüğü karşısında kendimi bir Türk insanı olarak hissettiğim için gurur duydum .
Kıymetli Komutanım ,
Kıbrıs’ta bulunduğunuz iki yıl zarfında sizinle hemen her gün birlikte görev yapmanın mutluluğunu yaşadım . Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleriyle birlikte görev yaptığım 12 yıl zarfında beni en çok etkileyen ve yorulmak bilmeden çalışmamı sağlayan sizin göreve olan aşkınız ve bağlılığınız olmuştur . Bizimle beraber göreve başlamak üzere olduğunuz ilk gün sizi buruk görmüştüm. Biraz tedirgin ve mutsuz gibiydiniz. Bunun üzerine size şu sözleri söylediğimi hâlâ hatırlıyorum . “ ben bu görevde bulunduğum sürece size yardımcı olmak için elimden geldiğince çalışacağım . Göreceksiniz görevde elde edeceğimiz başarılar sizi mutlaka mutlu kılacaktır. Bana inanın ve güvenin demiştim “ .
Ve siz inandınız, güvendiniz ve hemen hemen her gün benimle birlikte oldunuz. Lütfen hatırlayınız, çalışırken asla saate bakmadık, geçen zaman bize hiç ama hiç sıkıcı gelmedi . Hele istediğimiz meyveleri topladığımız zaman sizin ve benim mutluluğum birleşince görev yerinden gecenin geç saatlerinde dahi ayrılmayı istemedik. Çalışırken yemek yemeği dahi düşünecek zamanımız olmadı . Kıbrıs’ta geçirdiğiniz iki yılın nasıl geçtiğine birlikte şaşırdık . Siz ve ben KKTC haritasını adım adım dolaşarak birlikte görev yapmanın engin mutluluğunu paylaştık .
Evet sayın Komutanım, sizin ve binlerce kahraman Mehmetçikle birlikte benim naçizane emeğimin mükâfatı , KKTC’yi yaşatmak değil miydi ?
Bu gün geldiğimiz noktada siz anavatan Türkiye’de ve ben KKTC’de ,Kıbrıs’ın resmen satılığa çıkarıldığını görüyorsak, bu satılığı gerçekleştirmek isteyenlere hesap sormak zorunda değil miyiz ?
Çanakkale destanını izlerken 1958 – 1974 arası vermek zorunda kaldığımız mücadeleyi bir kez daha anımsadım ve kendi kedime kahroldum . Çanakkale destanını yaratan kahramanların torunları bu gün bağımsız ve özgür yaşadıkları Türkiye coğrafyasına sahip olmanın mutluluğunu yaşarken, ne acıdır ki Kıbrıs’ta kanla ve gözyaşıyla elde ettiğimiz bağımsızlığımızı yitirmenin eşiğinde bulunuyoruz .
Şartlar ne olursa olsun binlerce şehit vererek elde ettiğimiz özgürlüğümüzü ve vatan yaptığımız bu toprakları savunmaktan bizi kimse alıkoyamıyacaktır . Varsın anavatandaki AKP hükümeti gaflet ve delalet içinde bulunmaya devam etsin. Varsın, bilerek veya bilmeyerek Cumhurbaşkanmız Sn. Denktaş’a saldıranlara çanak tutsun. Biz kendimizi Türk olarak hissettiğimiz sürece, damarlarımızda dolaşan kan bize “ durma mücadeleye devam et “ dediği sürece atalarımızdan bize miras kalan Kıbrıs’ı savunmakta kararlıyız.
Kıymeti Komutanım,
Sanırım bu yazdıklarımın doğruluğunu Kıbrıs’ta bulunduğunuz iki yıl zarfında sizinle her konuşmamda bu duygularımı dile getirdiğimi hatırlar ve kararlılığımı teyid edersiniz . İnanın benim gibi düşünen binlerce gözü pek mücahit, şartlar ne olursa olsun bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz için mücadeleye hazırdır .
Bu duygu ve düşüncelerle Kıbrıs’la olan bağlılığınız nedeniyle size ve birlikte görev yaptığım binlerce subay, astsubay ve kahraman Mehmetçiğimize selâm ve saygılarımı gönderiyorum. Biliniz ki şanlı Türk bayrağını Kıbrıs semalarında dalgalandırmak bizim en kutsal görevimizdir .
Kalın sağlıcakla .
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Değerli Kardeşlerim,
Kıbrıs Sorununa çözüm bulmak adına son dönemdeki müzakereleri yürüten iki eski yoldaş ve adı '' BİRLEŞİK KIBRIS '' sokağı olan yola adım, adım yaklaşan iki liderin bugün 10'ncusu gerçekleşen görüşmelerinin yorumunu yapan Sn. Ersoy'un görüşleri tamamen kendi yorumudur..Katılırsınız ya da katılmazsınız o sizin değerli görüşlerinizi ifade eder..Ben size aynı görüşmenin diğer görüşmecinin beyanlarının ne olduğunu anlatarak bu yorumlarınızı bir de Rum tarafını öğrenerek yapmanızı tavsiye edeceğim..Bakınız Rum lideri Hristofyas 26-28 Kasım Tarihlerinde Atina'ya yapacağı ziyaretinden önce bugün Atina Haber Ajansına neler söylemiş?..Cumhurbaşkanı Talat ile yaptıkları müzakerelerin sonuçlarının ''genel hatları ile olumsuz olduğunu söyleyemeyeceğini,ancak daha müspet olmalarını beklediğini'' ifade ederek;'' yürütme ve yönetim sistemi üzerinde görüşmelerin devam ettiğini ancak görüş ayrılıklarının bulunduğunu'' belirtmiş..'' Rum kesimi olarak gayet işlevsel bir öneride bulunduklarını '' ancak '' SN. TALAT'IN TEKLİFİNİN ANNAN PLANININ KÖTÜ BİR TEKRARI OLDUĞUNU '' söylemiştir.. Ve devamla Atina ve Lefkoşa olarak ortak görüşümüz o dur ki!..''AB üyesi olan bir ülkenin garantilere ihtiyacı yoktur..''
Son dönem de Kendi ekonomik münhasır deniz sahaları üzerinde yapmış oldukları petrol aramalarına Türkiyenin tacizkar davranışlar da bulunduğunu bu nedenle de konuyu BM'lere yazılı olarak götürdüklerini ifade ederek..Yunanistan'a yapacağı ziyaret ile ilgili bilgiler aktarmış ve Kıbrıs adasında çözüme yönelik görüşlerinin Yunanistanla tamamen örtüştüğünün altını çizmiştir..
Şimdi bugün kü müzakereleri bu beyanat çerçevesinde değerlendirdiğimizde görüşmeciler arasında birbirlerini incitecek, sertlik ifadeleri içerecek bir açıklama ya da kapalı kapılar ardındaki sert söylemlerin yansımasını görmek pek mümkün değildir!..Tam tersine Sn. Talat ile yapılan görüşmelerin olumsuz olmadığını ancak daha müspet olunmasını beklediğini ifade ediyor..Ama çok önemli bir şeyi daha ifade ediyor!..Sayın Talat'ın Teklifinin ANNAN PLANININ kötü bir tekrarı olduğunu söylüyor!!.. İşte görüşmenin bence en can alıcı noktası öğreniyor ve Sn. Talat'ın bugüne kadar savunduğu kendi doğrularının teyidini Rum Lider den bir kez daha almış oluyoruz!.. Annan Planı!.. Görüşmeler öncesinde de Türkiye Başbakanı da bu plana atıfta bulunmamış mıydı?..Annan planının özü Eyalet yapısına dayalı değil mi dir?..Annan Planı Türk Askerinin eninde sonun da adayı terk etmesinin yolu değil midir?..Annan Planı on binlerce Kıbrıs Türk'ünün yeniden göç yollarına düşmesi, Meserya ovalarında kurulacak baraka evlerde yaşamlarına devamı değil midir?..
Değerli ERSOY Sevgili büyüğüm,
Sizi gayet iyi anlıyorum.. Gönlümüz aynı dava, aynı vatan için çarpıyor..Uzun Yıllar komutanlık yaptığım ve uğruna savaştığım vatan topraklarımızda 25 Yıldır yaşayan K.K.T.C devletini savunmak ve Türk'ün onur ve gururunu korumak ortak ülkümüzdür..Ancak şunu da ifade etmek isterim ki EGEMENLİK VE ÖZGÜRLÜK Türk Milletinin karakteridir..Kıbrıs Türk Halkının geleceğini savunan Sn. Talat'ın Tek Egemenlik, Tek devlet ve tek Kimlikten anladığı gerçek K.K.T.C nin yaşatılması ise çıkıp bunu tüm dünyanın duyacağı şekilde açıklamasıdır!..Yok hayır tek egemenlik ve tek kimlik KIBRISLILIK kavramı içerisinde Rum'a teslim olarak BİRLEŞİK KIBRIS CUMHURİYETİNİ hedefliyor ve beni savunan Müzakerecim.. Tüm bu dayatmalara müzakereleri kesmemek adına sessiz kalıyor ise..Şimdiden onu alkışlamak ne derece doğru olur sizce?..
Keşke bugün söylenmesi gereken tüm tarihi gerçekler Müzakereler başlamadan, bu zemin oluşturulurken söylenebilseydi!!..Ama Kıbrıs Milli tarihini okul kitaplarımızdan kaldıran zihniyetin liderinden bugün kü süreçte Hristofyas'a söyleyebileceği pek fazla bir şeyin kaldığına inanmıyorum..
Kıbrıs Milli Davamız da son 6 yıldır yürütülen VER-KURTUL-BİRLEŞ Politikalarının uygulayıcısı olan iktidarların bugün kü liderlerinden K.K.T.C'nin yaşatılmasına yönelik bir çözüm tercihi de zaten beklenemez!..
Unutulmaması gereken gerçek ise Dava'lar savunulurken; Dava adamı olmak ile Dava'yı savunmak arasındaki farktır!.. Dava adamı olmak tarihe kendini kanıtlamakla olur..Tıpkı Tarihimize adı altın harflerle yazılmış olan Sn. Denktaş gibi..
Sevgiler sunuyorum..

ATİLLA ÇİLİNGİR..

Kimse kusura bakmasın..
Ben en hafifinden Atilla Beyin görüşlerine % 1000000 katılyorum ve yazısının altına kendi imzamı da atarım.
Hatta daha fazlası olarak bir söz daha söylemek istiyorum...
Sayın Talat'ın şeceresi benim gözümde o kadar bozuktur ki, onun bana rüştünü ispat etmesi bir hareketle mümkün değildir. Gözümdeki gerçek değeri gaflet ve ihanet arasındadır..Bunun da düzeltilmesi bir tek olayla mümkün değildir..Bu ancak zamanla, o da belkiii düzelebilir..
Sonuç.... Benim Cumhurbaşkanım her gün Hristofyas'a şamar atmalıdır... Tıpkı DENKTAŞ gibi...
TTK ve Y
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Hayal ettiğimiz, bize ışık olan, geçmişini asla pazara çıkarmayan, zinciri bayrağı uğruna boynuna gözünü kırpmadan geçirecek olan Salih Bey ne olur ışığını, cesaretini bizden esirgeme bize vereceğiniz en güzel armağandır.Biz SALİH BEY'leri kaybetmek istemiyoruz.
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Sn. Salih Mehmet Ersoy burdaki arkadaşlarımın ve benim amacım kesinlikle sizi kırmak değil.Kendi adıma sizi yeteri kadar tanımadığımı da itiraf edebilirim.Sizi ancak yazdığınız yazınızla değerlendirebilirim.Talata güvenmeyen insanlar topluluğu olarak düşüncelerimizi ifade etme özgürlüğümüz de, en az Talat ın düşüncelerini söyleme özgürlüğü kadar vardır. "Hırsızın hiç mi suçu yok" diye bir söz vardır mutlaka bilirsiniz.Burda da aynı durum söz konusudur.Biz Talat a güvenmiyorsak bunda Talat ın hiç mi suçu yok.Biz gömlek değiştiren siyasetçileri çok gördük.Ancak bu konu gömlekçi siyasilerin altından kalkabileceği bir konu değildir.Bu sebeple biz de Talat tan Türkçü bir duruş istiyoruz.Değilse şehitlerimizin, gazilerimizin hakkını ödeyemeyiz.Saygılarımla...
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Cumhurbaşkanımız Talat’tan Hristofyas’a Okkalı Şamar!!!

Sonuç Atatürk'ün gösterdiği yolda oldu. "YURT'TA SULH, CİHANDA SULH"
Biz BİRİZ, bizi kimse bölemez, dövüşürüz, söyleşiriz, ama sonunda yine Bir ve Bütün oluruz. Türk'ün ezelden beri gösterdiği bir özelliktir bu. Seviyeli fikir teatisi için teşekkürler kardeşlerime....

Not: yazıları biraz geç okuduğum için yorumum da geç oldu. Affola.....
 
Son düzenleme:
Üst