Kardeşin kardeşe düştüğü o günlerde yaşıyorum ben. Diğer bir deyişle babana bile güvenme deyişinin anlamının doruk noktasına ulaştığı o günlerde... Sabır taşına benzemek insana yorgunluk verir oldu. Artık tek dostum sigaram, tek dokunduğun şey bilgisayarım, sevdiğim parmaklarım, müziği duyan bana şevk veren kulaklarım... Bunların hepsi benim. Ama çok açgözlüyüm. Daha çok şey ister oldum bugünlerde. Küçük görülmemek, hor görülmemek, aferin mezun oldun sonunda lafını duyabilmek, hoşgeldin lafını işitebilmek... Anladığız gibi bu üç noktalar bitmeyecek. Şimdi düşünür oldum bu yazdıklarımı siteye koyayım mı diye. 3 satır yetermi acaba beğenmenize? Ne diyor bu çocuk derdi nedir diye düşünmeye başladınızmı? İçimi artık dökmem lazım. Bu mekanlardan uzaklaşmam lazım. Özlemek ve özlettirmem lazım. Yani birden içmek lazım. Sarhoş olup yapmadığımı yapmam lazım. Hiç görmediğim tanışmadığım bir kızla kız kulesinin karşısında çay içmem lazım. Başımı omzuna yaslayıp ağlamam lazım. Aslında tek lazım olan şey eskiyi unutmak. Bundan sonra ses çıkarmak. Dinlenmediğin zamanda beni duymaları için cam kırmak, arabayı düz duvara çarpmak, affetmemek gerek. Onların kalbini kırmak çok zor ama... şimdi bile yazmayı bırakıp sigara yaktım yine. Onlar özleniyor, seviliyor, yolları bekleniyor, pusuya yatıp hasret çektiriyorlar. Sonrada düşün bakalım kimlere koşacaksın kimin bayramda elini öpreceksin? Hemen cıvıma lan sen delikanlısın diyemiyorum kendime. Bir türlü yolumu çizemedim.Kişiliğimi kaybettim ulan sizin yüzünüzden. Elifi göremedim 7 senedir. Siz uzaklaştırdınız beni ondan onu benden. Ben yetişemiyorum artık herşeye. Aşk sağlık para??? Aşktan oldum mecnun olamadım. Sağlık mı??? Siroz oldum, 1 sene önce verem teşhisi koydular.Dikine gittim alkol aldım 2 paket sigara oldum. Paramı? Para deme bana! Vallahi parasız daha mutluyum. O soğanın kokusu, zeytin tanesini ağzının içinde yuvarlamak, 100 gram peynir almak, yumurtayı haşlamak, suyunu çiçeğime dökmek... Vallahi çok güzel be. Burdaki arkadaşlar kadar güzel. Kerem abim kadar sevimli, Kuday abim kadar cüretkar, ay katun kadar mert, bUrlahatun kadar ılımlı, Bige kadar sıcak, Yalnız asena kadar dost, savaşdegişli kadar özlenen, gök yeleli kadar beklenen, prenspars kadar yakın, çağatay abim kadar candan, Kültegin kadar mutlak ve metetuncay kadar saygıdeğer... Yani sabahleyin kahvaltımda akşamleyin karşımdasınız arkadaşlar. İyiki varsınız. Şifa veren sizsiniz. Bu arada ne ailemi ne kıbrıs ailesini kimseye değişmem haberiniz olsun.
DEVRE