Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
varsın..
üstüne alınmak..
benim için mi diye düşünmek
bu senin için demeni beklemek..
"ne kadar bilmek isterdim,
bu satırların sana
neleeer neler
ifade ettiğini" diye yazdın o gün
o satırlar sensin diyen içim sessizdi..
hayır olmaz desen de
başka tenle olsan da
benden ayrı olsan da
hep oradasın
uyanmayacağım düşlerimdesin..
görmüyor olsan da
her nefesinde yanındayım
her an her dakika
gölgen kadar yakın..
var olduğunu bilmesen de varsın
sakladım seni
kimsenin bulamayacağı yerdesin
benimsin..
imkansızsın
işte.. bu yüzden vazgeçilmezsin
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Beni Öldü Bil
Bir gün gözlerinde bir iz görürsem
Sana bakan gözlerden,
Yanağında bir busenin noktasını görürsem,
Beni öldü bil
Ellerini başka bir el tuttuğunda,
Umutların yıkılıp, kırıldığında,
Gönlün, başka bir aşka kanat çırptığında,
Öldür yüreğinde beni; ya da öldü bil
Dudakların başka bir isim anarsa;
Gözlerinde bensizliğin ışıltısı yanarsa,
Kahrolup, yüreğin derinden kanarsa;
Beni öldü bil sevda yelim
Mahşerden bir ses çınlarsa kulağına,
Beni öldü bil!
Gece uykunda bir buse konarsa dudağına,
Sessizce hıçkır; ve busenin izini sil
Baharda yapraklar dökülürse,
Yaz ortasında karlar önünü örterse,
Bir gün ıssız bir yolda omuzuna birşey sürterse;
Beni öldü bil! Ya da içinde beni öldür
Oooffff! Sevgili yar;
Ölürsem; beni sensizliğin kefeni ile,
Sensizlik çukuruna gömsünler!
Çünkü ölüm;
Sensizliğin, göğe kanatlı tırmanışıdır
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Ben ne çabuk sen oldum,
Sarardı mevsimin tenindeki dokunuşu,
Yağmurlarda üşüdüm.
Bekledim seni ey sevdiğim,
Hasretine dayanamaz oldu,
Şiirlerimin sana her okunuşu.
Şehrim suskun, odalarım seni özlercesine
İsyan edercesine zamana.
Sen ne çabuk geldin,
Ne çabuk kendi içimdeki aynalarda kendimdin.
Ah kırlangıçların döndüğü vakitlerde
Yollarına düştüğüm yârim,
Bastığım yerlerde şimdi sensizlik,
Uzaklığında içimdeki kimsesizlik
Ve çocukluğumda
Ruhumu çalan çaresizliktir seni yaşayabilmek.
Unutma sen beni,
Ne ihtimallerden çıkarım ben sevdalarına,
Nede, dönüşü olmayan iklimler eskitir içimdeki aşk'ı sana,
Sen benimsin, benimle kalmalısın yaşanmamış her yarına.
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
BİR YAZI YAZACAĞIM SANA
Bir yazı yazacağım sana
İçinde gece olacak
Yalnızlık
Bir de sen olacaksın
Gece yalnızlığa bulaşmış olacak
Yalnızlık yıldızlı karanlıklarda
Sen yıldızlı karanlıklarda
Bir yıldız olacaksın
Bir yazı yazacağım sana
İçinde yıldızlara bulaşmış
Yalnız gecede sen parlayacaksın
Bir yazı yazacağım sana
İçinde gölge olacak
Gerçek olacak
Ve sen olacaksın
Gölgeler hayatın ta kendisi
Gerçek; gönül renginde Kafdağı
Sen Kaf dağına varmadan
Elde ettiğim en güzel tesadüf olacaksın
Bir yazı yazacağım sana
İçinde gölgeler kadar gerçek
Hayatımın en güzel tesadüfü
Sen olacaksın
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Bana elini uzatır mısın aşkım,
Dokunur musun narin parmaklarınla ellerime,
Söndürür müsün ilk dokunuşla yüreğimin yangınlarını,
İnce parmakların dolaşır mı teker teker parmaklarımı...
İçinde kınalar yakılmış gözlerin dolaşır mı gözlerimin yeşilliklerinde,
Düşer mi ovalarıma gölgen,
Uzanır mısın başını koyupta koluma
Parmaklarınla yazar mısın '' AŞKIM '' diye dudaklarıma
Zamane mutluluklar getirir misin tamda şimdi bana
Yıldızları dikte işle istersen iğne ile canıma
Senden gelen kahır yükler inan ki ölüm olur ruhuma
Parmaklarınla yazar mısın, yazar mısın '' AŞKIMIZI yıldızlara ''
Bana elini uzatır mısın aşkım
Dalından sarkan canıma koyar mısın ellerini
Bağlar mısın gözlerinin elleriyle her yerimi
Sarar mısın beni, koklayıpta, doyar mısın bölümlere ayırsan bedenimi
Bir valse tenden tene kurban eder misin volt volt elektriğimizi
Döşüme ferman yazılır ferman bir roman
Emin ellerimiz kaldırırmı geceleri bulutları başın başımda dayalı
bakmak için samanyoluna
Yazar mısın parmaklarınla '' SENİ SEVİYORUM '' '' SENİ SEVİYORUM '' diye
dudaklarıma ...
'' İkimizin şarkısını yazdım bebeğim
İçinde sen kokan
İçinde ben olan ve
İçinde ikimiz olan sırıl sıklam aşklara....
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Hér MâSâL VuRuR KâhrâmânInI MutLâkâ
bilinmez kaç kere ağladım ardından,
yaşlar boşandı kaç kere yanaklarımdan
gidiyorum, gittim dediğimde bile
bir gizli güç çekti ayaklarımdan
beni getirdi yüreğinin sahiline
kaç kere yırttım resimlerini
sildim kaç kere sana dair şiirleri
yazmıyorum artık dediğimde bile
gizli bir el tuttu ellerimi
dokundu kalemim senin ismine
unutmak için kaç kere söz verdim
anılarımı silmeye kaç kere karar verdim
hiç birini hatırlamıyorum dediğimde bile
dönüp dolaşıp yine seni sevdim
hayalin geldi gözlerimin önüne...
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Bir gecenin karanlığında;karanlık dar bir sokakta yürüseydik seninle....elim elinde..
Uzatmak için ayrılık saatini,yavaşlatsaydık adımlarımızı..
İki yetersiz sokak lambasının tembel ışığında;uçuşan gece kelebekleri görseydi bizi...
Dudaklarımda bilmiş bir gülümseme olsaydı,senin çok iyi tanıdığın..
Emin olsaydım,yemin edebilseydim beni sevdiğine...
Gecenin sessizliğinde bir benim topuk sesim olsaydı bir de senin nefesin.
Karanlık bir köşede kalbim hızlansaydı,belki beni öpersin diye...
Senin sol elin benim sağ elimde eriseydi ve ayrılmamak için tel tel olsaydı.
Belki ayrılmamız o zaman bu kadar kolay olmazdı...
Üşüseydim yada üşümüş gibi yapsaydım yalandan ürperek...
İçimde bana sarılmanın umutları yeşerseydi,dudaklarımda yine o muzur ifade olsaydı..
Anlasaydın,gülerek sarılsaydın...Üşüdünmü deseydin..Kalbine...Gömleğinin taaa içine uzanıp baksaydım "bana yer varmı?"diye sorsaydım.
Gülseydin "VAR" DİYEREK.Elim yanağını kucaklsaydı.Gözlerimiz kapansaydı mutluluktan.Kaybolsaydık o gecenin karanlığında...Sabah yıldızı olsaydık,sabahlara kavuşturan...Sabahı karşılayan...İki sokak lambası olsaydık,sadece kendilerini ve birbirlerini aydınlatan....
Razıydım...Sokulsaydım,burnumu boynuna dayasaydım...Kokun benim olsaydı...O geceden sonra ben sen koksaydım...Olmayan bir şarkı çalsaydı karanlıkta...Sadece bizim bildiğimiz ve bizim duyabileceğimiz...
Elim elinde kalsaydı...yüreğim yüreğinde..
Seninle sokak lambası bile olurdum,dönseydin eğer...
Dönmedin...kalbindeki dağları yıkıp,dönemedin...
Gittin,gidiş o gidiş....
Ve ben...."Sokak Lambası" bile değildim......
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Az önce başladı isminle karışık yağmur..
Az ışıklandırılmış sokaklardan taşıp, az sevilmiş yüreğimin penceresi olan gözlerimde birikti sonra.
Buğusuna adını yazmak istedim, gitmedi elim...
Gitmedi elim, bulutların ardına gizlenmiş yıldızların; bizden çalıp gittiği umutları resmetmek için kalemime.
Az önce başladı işte.
"Göstere göstere yağar mı yağmur, çakar mı gün ortası şimşek" dememe fırsat vermeden, yarım bırakılmış bir dua gibi döküldü göğün dudaklarından; gözlerini bırakarak yanı başıma.
Gözlerin...
Işığın varlığından utanmasına sebep, güneşin doğarken hicap duymasına vesile; gece karası gözlerin.
Gözlerin...
Tavana sabitlenmiş bakışlarımın tek dert ortağı, görmekten usanmadığım düşlerimin tek sebebi, aldığım her nefesin "iyi ki varsın" ı gözlerin...
Az önceydi başlayışı, hızlandı şimdi biraz.
Kim bilir hangi tomurcuğa yeni bir aşk lütfedecek bir yağmurun, koca bir şehre çöken kasvetiyle ıslanıyor varoşlar.
Islanıyor küçücük elleri ilkbaharın..Üşüyor düşlerim sessiz sedasız...
Oysa, ne çok severdim yağmuru sen yanımdayken.
Islanmak ama hep ıslanmak üzere kurgulanırdı baharın yaramaz çocukluğu.
Ama şimdi, ya çok fazla duyuyorum "November Rain"i, ya yaşlanıyorum gerçekten.
Bende anısı olmayan sokaklarında geziyorum bu şehrin, olmuyor; olamıyor.
Attığım her adımda, düşen bir damlanın hüznüyle ıslanıyorum yeniden.
Bulutlar geçiyor üzerimden gece renginde; ıslaklığını yanı başıma bırakarak.
Aslında hiç hakkım yok, biliyorum.
Sana ihale edilmiş sitemlerim de, benden uzaklaşmış benliğime kavuşma gayretim de; yalnızlığıma anlattığım hoş bir anı sadece.
Ve yalan külliyen. En az varlığın kadar...
Üstelik, sana her seslenme çabamda; ördüğüm birkaç sıra duvarı da kendi hayallerimi de yıkarak yok ettim seninle birlikte.
Şimdi, düşen her damlanın ağırlığıyla ezilerek ve bir zamanlar o yağmurun nelere sebep olduğunu hatırlayarak; yeni ölmüş bir sevdanın toprağına düşüyorum sessizce..
Suskunluğum ikrarım, yağmur tek günahımdır..
Az önce başladı seninle karışık yağmur ve dineceği yok gibi...
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Gece yarısına yaklaşıyor zaman
Bu vakitlerde gitmiştin en tavırsız halinle
Umursamaz zamanların vardı
Sırtında ne eksik bir düş ne fazla bir gülüş vardı
Geldiği gibi gitmiyordu aşk
Masada yarım kalmış bir hayat,ucu yırtılmış birkaç anı var.
Zamanı geliyor yaklaşıyoruz geceye,
Gece yarıları yaklaşıyor bize..
Dizilir peşi sıra eksik kalmış söz kırımı heceler..
Kelimeler eksik
Kelimeler yetersiz
Kelimeler seni yitirmiş.
Vakit geçiyor gece yaklaşıyordu bize..
Aklından geçen ne varsa ayrılığı besteliyordu
Sözlerinde fikrin,satırlarında suretin
Senden geçiyordu,
Senden geliyordu ayrılık..
Sendeliyordun!
Dudağından akan mavi cümlelerin yok oluyordu
Bilmediğin yolculuğun seyrine akıp gidiyordun
Sözlerine karanlık bürümüş cümleler kurup,aynı karanlıkta yol alıyordun.
Tenine sis değmemiş bir gökyüzü arıyorsun,
Yönün yanlış!
Yolun yanlış!
Sen yalnızsın/ben yalın
Benim artık tek kalabalığım gece yarılarında bana yaklaşan yıldızlarım.
Düşte bile ayrı kalsan
Hiçbir ayrılıkta hoş/ça kalamıyor insan!
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Birgün sende anlayacaksın..
Kalabalıklardan kaçıp,
Dizlerini karnına kadar çekip ağlayacaksın!
İşte o an özleyeceksin..
Eski sevgilini değil,
Pili bitmiş oyuncak ayını..
Yanından ayırmadığın saflığını..
Sen de birgün anlayacaksın
Dizlerini karnına kadar çekip,
Çocukluğuna ağlayacaksın..
O küçük kız çocuğu değilsin artık..
Tel sarar kızıma tel sarar diyen babana
Benzemeyecek bazı erkeklerin gözleri
Ve özleyeceksin kendini
O küçük kız çocuğu değilsin artık..
Ama birgün sende anlayacaksın
Kenarları dantelli elbisesiyle
Saçlarını özene bezene
Yanlara ördüğün bez bebeğini
Nereye koyduğunu
Hatırlaman gerektiğini..
Ceyhun Yılmaz
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Karanlık yolların hep ışıksız olduğunu söylemediler bana
Bir gün biter sandım gönül yaşları, BİTMEDİ..
Yokluğunun bulutları içimde, GİTMEDİ!
Her sabaha karşı ben durdum ben
Beceremedim..tutamadım güneşleri
Hep doğdu üstüme
Dert kurdu derdime
Titredi ellerim..
Üşüdüm..ısıtan yok
İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN
Boynumda asılı utancım, başımı kaldıramıyorum
Söylemediler bana gülmenin ayıp olduğunu ben küçükken
Söyleselerdi gülemezdim zaten
Acıyla anladım, acıyla kurdum en sevdiğim cümleyi
Silsen de kurumuyor bu göz yaşları
YÜREĞİMİ KURUTMADIKÇA! ! !
Ceyhun Yılmaz
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
YAĞMUR DAMLASI
Zamanların birinde küçücük dünyasında yüreğinin kocamanlığıyla başı dertte olan bir yağmur kız varmış...
Her zaman mutsuz, her zaman hüzünlüymüş.
Büyük yalnızlıklar yaşarmış kalabalıkların içinde...
Kendi yalnızlıgında çoğullaşarak...
Kimsenin onu anlamadığını düşünürmüş..
Tek çabası hayata bir iz bırakabilmekmiş oysa..
Ama başaramazmış..
Ve yorulur, tükenir, dağılırmış..
Sonra yeniden rüzgar olur eser...
Yağmur olup yağarmış..
Geceye ay...
Gündüze güneş....
Bahara çicek olurmuş...
Kendi gücünün altında ezilen bir güçsüzlüğü varmış.
Kendi ağırlığının altında ezilirmiş..
Taşıyamazmış yükünü..
Birine yaslanma, bir diğerine dayanma ihtiyacı duyarmış..
Ama herkes onun çok güçlü olduğunu düşündüğü için yardıma ihtiyacı olduğu akıllarına bile gelmezmiş.. En sevdiklerinin bile......
Ve o mağrur kız yağmurluğuna, rüzgarlığına söz gelmesin diye başı dik ama içinde darmadağın gülümsermiş...
En çok kuşları kıskanırmış..
En çok onları severmiş..
Hayat ona mutluluktan uçma şansını çok gördüğü için belki...
Oysa başkaları hiç bir derdinin olmadığını söylerlermiş ona.. Sevgisizliğin bir dert olmadığını düşündükleri için mi??
Ama yağmur kız parayla alınamayacak şeylerin sevdasındaymış.. Aşkla inandığı her değer için soyunabilirmiş tüm varlığından..
Güzel evinden,sıcak yatağından,her rahatlığından vazgeçebilirmiş..
Çünkü aşk her türlü konforu barındırır içinde..
Aşkta denizler beslenir duygulardan...
Kuşlar öter..
Baharlar hüküm sürer..
Rüzgar ılıktır ve yağmur yumuşacık dokunur..
Hırslar yoktur..kavgalar.. didişmeler..
Bitmeyen bir kahkahadır aşk..
Ve dinmeyen bir çığlık...
Ama aşk cesaret ister..
Tek korkuya yer yoktur!!
Dünyası küçük yüreği kocaman o yağmur kız damlalarını tüketmedi hala...
Hala yağıyor..
Ne zamana kadar yağabileceğini bilmeden.....
Yağmur Damlası
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
gitme aklım sende kalır uyuyamam geceleri
hiç ayrılmadık seninle biz ayrılmadık seninle
değil bir sene bir gün bile
gitme...
belki birşey olmaz ama korkuyorum elde değil
biz ayrılmadık seninle hiç ayrılmadık seninle
değil bir sene bir gün bile
gitme...
alıntı
Cevap: Yağmurlu Bir Günde Geleceğim Yanına
Bir şey kaldı gecelerden birinde
Senden.
Öncesinde bilinmemiş birşey,
Silinmez bir ses gibi giden..
Kelimelerden büyük, kelimelerin içinde,
Bir şey kaldı senden
Yaşamalar’ın arasında kaçamaklı.
Veriliş rengi başka, alınış rengi başka..
Söylemeye vakit kalmadan
Dudakların altına bırakılmış bir şey.
Karanlıkların tam ortasında bir kırmızı nokta..
Gözlerce pırıl pırıl, ellerce saklı.
Bir şey kaldı, bir denizin kıyısında senden,
Bakışlarla yüklü, söylemelerle sessiz..
Seninle dolu, seninle sensiz bir şey..
Arandıkça bulunmamış yıllar yılı,
Bulundukça aramaklı.
Özdemir ASAF