Soruyorum?..

Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
SORUYORUM?..

‘’ Söylesem tesiri yok. Sussam gönül razı değil!..’’
( Fuzuli )

Kıbrıs konusu ile ilgili olarak aşağıda sıraladığım soruları kendisini Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olarak gören herkesin yanıtlaması gerekir!..Ancak vereceğimiz yanıtlar vicdanımızın, gerçeklerin ve tarihin sesine de cevap vermelidir!..Eğer verilecek yanıtlar kulaklarımızda yankılanan bu çok önemli değerlerle örtüşmüyorsa!.. Biliniz ki yakın bir gelecekte, o topraklarda yaşanan tarihin acıları yeniden tekerrür edecek ve Kıbrıs’ta unutturulmaya çalışılan ama tüm sıcaklığı ile her Kıbrıs Türk’ünün ve Anavatan Türkiyede yaşayan yurttaşlarımızın hafızalarından silinmeyen o acılı yıllar yeniden gündeme gelebilecektir!.. Ada da her iki müzakerecinin ele aldıkları konularda aynı görüş içerisinde olmaları, bu görüş birliğine Türk Milletinin ve Kıbrıs Türk Halkınında onay verdiği anlamına gelmemektedir..Kıbrıs konusu Türk Milletinin her dönemde büyük bir hassasiyetle takip ettiği en önemli milli davasıdır..Bu dava uğruna Yunanistan’la savaşı dahi göze almış olan Yüce Milletimiz ve onun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs adasında ki ata yadigarı topraklarımızın Birleşik Kıbrıs senaryosu ile Rum’a teslimiyetini asla kabul etmeyecektir..Zira Lozan’da kurulan Türk-Yunan dengesinin son durağı Kıbrıs adasıdır.. Siyasilerin hedeflemiş oldukları şey: ‘’ Her ne olursa olsun ama artık adada çözüm olsun!.. Verelim kurtulalım’’ dahi olsa!..Milletimiz buna asla müsaade etmemelidir..Bunun aksine oluşabilecek bir yaklaşım biçimi!..Biliniz ki bizleri tarihimiz, milli değerlerimiz ve gelecek nesiller önünde hesap veremez duruma düşürecektir!..

Bir Kıbrıs Gazisi olarak soruyorum?..

-19. Nisan. 2009 tarihinde K.K.T.C’de yapılan milletvekilliği erken seçimleri sonucunda ortaya çıkan Kıbrıs Türk Halkının iradesi ve bu irade tercihi ile oluşan UBP hükümetinin varlığı Cumhurbaşkanı Sn. Talat için ne ifade etmektedir?..

- Mayıs 2008’den beri Rum tarafı ile yapılan görüşmelerde, Kıbrıs Türk Halkını temsilen ve müzakereci sıfatıyla Hristofyasın karşısına geçen Sn Talat sadece kendisinin vermiş olduğu kararlar ile devam eden bu süreçte; ben yaptım oldu yetkisini nereden almıştır?..K.K.T.C Anayasasına göre böyle bir yetkisi varmıdır?..

-K.K.T.C Devletinin yönetim şekli demokratik,laik ve bağımsız bir parlementer sistem değil midir?..Bu sistem yoksa terk edilmiş de; başkanlık sistemine mi geçilmiştir?..

- Sn. Talat’ın bugüne kadar Rum tarafının müzakerecisi ile görüş birliğine varmış olduğu konular, K.K.T.C Meclisinin onayına sunulacak mıdır?.

-19. Nisan. 2009 tarihinde iktidara gelmeden önce Kıbrıs Türk Halkının adada ki tüm kazanımlarının birer, birer yok edilmesine karşı çıkarak iktidarı devr aldıkları taktirde, Sn Talat’ın yanına müzakereleri izlemek maksadıyla bir hükümet görevlisi atama kararlılığında olan UBP hükümeti ve Başbakan Sn. Eroğlu’nun bu konu ile ilgili son kararı nedir?..

-K.K.T.C de yapılan son seçimlerde Kıbrıs Türk Halkı büyük bir çoğunlukla devletin yaşatılması yönünde oy kullanmıştır..Ancak bu iradenin aksine Sn. Müzakereci her görüşme sonrasında Rum liderin yaptığı açıklamalara yeterince ses çıkartmayarak, K.K.T.C’nin varlığının gelecekte olamıyacağı yönünde izlenimler yaratılması karşısında; bu suskunluğunu aynen sürdürebilmekte ve en son Rum tarafında yayınlanan Politis gazetesinin haberine göre çözümün sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin devamı ile gerçekleşeceği beyanında bulunduğu ifade edilmektedir!..Böyle bir beyan gerçekmidir?..Yoksa Rum tarafınca yürülen psikolojik savaş sürecinin yeni bir ürünümüdür?..Bu kritik safhada yeni hükümet devreye girerek Sn. Görüşmecinin kendi insiyatifiyle almış olduğu ve hiçbir şekilde halkı ile paylaşmadığı bu teslimiyetçi kararları red ederek dur diyecek midir?

-Teslimiyetin yeni bir kanıtı olan Yeşilırmak kapısının açılması ile Rum’lar ellerini kollarını sallayarak K.K.T.C de serbestçe ve haftanın her günü dolaşabilecekken!.. Kıbrıs Milli Mücadelemizin efsane direnişinin yaşandığı ve Mücahitlerimizin Kahramanlıkları ile destanlaşan Erenköyde’ki kısıtlamalar!.. Eğer uygulamaya konulacak olursa Sn. Talat’ın ve yeni hükümetin içine sinecek midir?..

-Müzakereler de toprak konusu başlığı görüşmelerinde Rum göçmenlerin geriye dönüşleri ile ilgili olarak basına sızan haberler doğrumudur?..Yani Güzelyurt,Maraş ve Karpaz bölgesinin tamamı Rum’lara terk mi edilecektir?..Eğer böyle bir gizli anlaşma olduysa!..Bu bölgelerde oturan K.K.T.C devletinin yurttaşları nerelerde ikamet edecektir?..2.Temmuz. 2009 tarihinde her iki müzakerecinin toprak konusu başlığı ile ilgili olarak ilk turda son kez bir araya geleceği duyurulmuş, bundan sonraki görüşmelerin son başlık olan Garantörlük ve İttifak anlaşmaları yönünde yapılacağı ifade edilmiştir!..Kıbrıs Türk Halkının adada ki varlığının tarihsel mührü ve uluslararası andlaşmalarda hala geçerliliği olan bu husus, diğer kazanımlar gibi gözardı mı edilecektir?..

-Sözde Rum göçmenler ( Sözde diyorum zira Kıbrıs Barış Harekatından sonra her iki tarafın da yaşam tercihlerine göre ve BM gözetiminde yapılan nüfus mübadelesi ile bu husus1975yılında çözülmüştür..) kuzeyde bıraktıkları mal varlıklarına kavuşacaklarına göre!..Kıbrıs Türk’ünün Rum’un baskısı ve toplu katliamlarından kurtulabilmek için güneyde bırakmak zorunda kaldıkları mal varlıkları ve ata yadigarı vatan toprakları mütekabiliyet esasına göre Kıbrıs Türk Halkına iade edilecek midir?..Yapılan toprak pazarlığında bu husus müzakerecimiz tarafından Bay Hristofyasın önüne konulmuş mudur?..

-Adanın askersizleştirilmesi gündeme geldiğinde her seferinde Annan planı referans alınmaktadır!..Bu plan gündemde olmamasına rağmen bu planın içeriği kabul edilerek yapılacak olası anlaşma sonucunda!.. Türk Askerinin adada bir alay seviyesine inerek temsil edileceği ve ada içerisindeki her hareketinin ve varlığının BM izin ve gözetimine kalacağı yönünde bir karar alınmışmıdır?..Hayır böyle bir karar alınmamıştır ama Rum tarafının bu yöndeki olası bir teklifi olursa!..( ki!..Bütün parametreler bu kritik konunun bu hali ile görüşme masasına gelebileceğini göstermektedir!..) Sn. Müzakereci buna da evet derse!..Yeni hükümetin buna yanıtı ne olacaktır!..

-Türkiye’nin Kıbrıs’ta ki garantörlük ve güvenlik anlaşmaları ile ilgili olarak yapılan dış kaynaklı tüm açıklamalar,AB üyesi olan sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin böyle bir garantiye ihtiyacı olmadığı yönündedir!..Ancak 30. Haziran.2009 tarihinde Türkiyede yapılan son MGK toplantısının ardından yapılan Kıbrıs konusu ile ilgili açıklamada: Türkiyenin garantörlük ve ittifak anlaşmalarının devamlılığına vurgu yapılmıştır..Sn. Müzakereci bu çok önemli iki hususu aynı kararlılıkla savunacakmıdır?.

-Yine MGK nın yapmış olduğu son toplantıdan sonra, Kıbrıs konusunda yapılan açıklamada çok önemli bir mesaj daha verilerek; çözümün siyasi eşitlik, iki kesimlilik ve eşit statüde iki kurucu devlete haiz yeni bir ortaklık yapısı içerisinde olmalıdır denmiştir..Bu açıklama, çözümün gövdesini teşkil edecek olan ve her iki görüşmeci tarafından da ifade edilen; tek devlet, tek egemenlik ve tek kimlik hedefi ile örtüşmekte midir?..Sn. Görüşmecimiz bu açıklamayı nasıl yorumlamaktadır?..Ancak bu açıklamanın iki kurucu ortak devletinden Türk Tarafına ait olanının 26 yıldır dimdik ayakta duran K.K.T.C olduğu gerçeğini işaret ettiğinin altının çizilmesi gerekir..Yoksa Annan planında yapılan kelime oyunu ile Türk tarafının eyalet statüsüne indilmiş halini değil!..

Sıralamış olduğum bu soruların yanıtları önümüzdeki süreci tayin edecek en çarpıcı gerçekler olacaktır!..Bu soruların yanıtlarını verecek olan öncelikle o vatan topraklarının sahibi olan Kıbrıs Türk Halkıdır..Tekrar ediyorum Yüce Türk Milleti Kıbrıs konusunda ki hassasiyetini aynen muhafaza etmektedir..Bu konu ile ilgili olarak düşünce yapıları kime hizmet ettiği bilinenlerin yapmış olduğu yorumlar ve yazıları sadece onları bağlar!.Türk Milletini ise sadece tarihinden gelen milli değerleri ve millet olabilmenin o ulvi nitelikleri birbirine bağlar..

Müzakereler süreci bu hızla devam edecek olursa görünen o dur ki!..Daha önce de Türk tarafının Sn. Müzakerecisinin açıkladığı gibi 2010 yılında K.K.T.C de yeni bir referandum gündeme gelebilecektir!..İşte o gün Kıbrıs Türk Halkı sandık başına gittiğinde 19 Nisan 2009 iradesine bağlı kalarak ve sıraladığım sorulara vicdanından, gerçeklerden ve tarihinden gelen seslerle yanıt bulmuş bir şekilde ve gönül rahatlığı ile cevap verebilmelidir..

Unutmayınız ki bu vatanın bedeli Şehitlerimizin kanı ve canı ile ödenmiştir.Masa başında türlü oyunlar ve dayatmalar ile ortaya konulmaya çalışılan Çözüm metninin bedeli vatan toprakları olamaz..


Ve Şanlı Bayrağımız uğrunda veremediğimiz canı, onun gölgesinde yaşatmaya hakkımız da yoktur!...


Atilla ÇİLİNGİR.
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Soruyorum?..

Muhterem Komutanım,
İzninizle ben de MAT'a şu soruyu sormak istiyorum. Titreyip kendinize dönme imkanı ve anlayışı meşrebinize uymayacağına göre, KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'nin Yüce makamı olan Cumhurbaşkanlığı görevini gerçek sahibine kavuşturmak için ne zaman istifa edip, gerçek yurdunuz olan güneye, birleşmek için can attığınız kardeşlerinizin yanına ne zaman gideceksiniz ? Bu soru bir Türk'ün yasal eleştiri sınırları içinde bilgi alma hakkının kullanılması amacıyla sorulmaktadır. Yanlış anlaşılmasın !
 

Ekli dosyalar

  • 911cyprus.jpg
    911cyprus.jpg
    4.3 KB · Görüntüleme: 22
  • 9885Turkey_flag.jpg
    9885Turkey_flag.jpg
    2.7 KB · Görüntüleme: 21

Birol

Dost Üyeler
Katılım
20 Mar 2009
Mesajlar
29
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
Cevap: Soruyorum?..

Sayın Komutanım Pek Değerli büyüğüm Atilla Çilingir;yazmış olduğunuz her yazınızda olduğu gibi bu yazınızdada çok duygulandım tabiki üzülerek duygulandım.zira bugün gelinen nokta pek de sevindirici değil!izninizle naçizane kanımı belirtmek isterim:KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Talat ın şu an kitutumundan bahsetmişsiniz bu ifadelerinize katılarak;kendisi gerçekten hristofyas ile alınan kararlarla ilgili bırakınız halkı bilgilendirmeyi KKTC MECLİSİNİ bile tam anlamıyla bilgilendirmemektedir.rum liderle kapalı devlet kapıları ardında neler konuşulmaktadır.burası bir hukuk devletidir sanırım yurttaş olarak herkesin bilgilenmeyi özelliklede KIBRIS MİLLİ DAVAMIZ KONUSUNDA BİLGİLENMEYİ İSTEMEK HAKKI VARDIR.Yine bahsettiğiniz üzere KKTC MİZ PARLAMENTER BİR HÜKÜMET SİSTEMİNE SAHİPTİR İZNİNİZLE BU HÜKÜMET SİSTEMİ İLE İLGİLİ KAMU HUKUKU VE BUNUN BİR DALI OLAN KONUMUZLA İLGİLİ ANAYASA HUKUKU BAĞLAMINDA BİLGİ VERMEK İSTERİM BU SAYEDE SAYIN TALATIN İZLEDİĞİ SÜRECİN VE UYGULAMALARININ MEŞRULUĞU KONUSUNDA DAHA İYİ DEĞERLENDİRME YAPABİLİRİZ NAÇİZANE KANISINDAYIM.PARLAMENTER HÜKÜMET SİSTEMİNDE YÜRÜTME İKİ BAŞLI OLUP BİR BAŞI CUMHURBAŞKANI DİĞER BAŞI HÜKÜMET YANİ BAKANLAR KURULUDUR.FAKAT CUMHURBAŞKANI HÜKÜMETİN SORUMSUZ VE BU NİTELİĞİ İTİBARİYLE SORUMSUZ OLAN KANATIDIR.ESAS İŞLEV VE AKTİFLİK HÜKÜMETTE OLUP CUMHURBAŞKANININ ÖNÜNE GÖNDERİLEN İLGİLİ HUKUKİ METİNLER CUMHURBAŞKANI TARAFINDAN HUKUKİ OLARAK DEĞERLENDİRİLİR ONAYLANIRSA RESMİYET KAZANIR ONAYLANMAZSA RESMİYET KAZANAMAZ.PEK TABİKİ BU HÜKÜMET SİSTEMİNDE YUMUŞAK KUVVETLER AYRILIĞI VARIDR YANİ KUVVETLET TABİK AYRIDIR ANCAK İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDEDİRLER.FAKAT BU İŞBİRLİĞİ BİR KUVVETİN DİĞERİNİ PASİFİZE ETMESİ ŞEKLİNDE OLAMAZ.DOLAYISIYLA CUMHURBAŞKANIN NİSPETEN PASİF HÜKÜMETİN ŞİDDETLİ OLARAK AKTİF OLMASI GEREKEN BU SİSTEMDE SANIRIM KIBRISTAKİ DURUM İTİBARİYLE TAM TERS BİR DURUM OLUP CUMHURBAŞKANI ÇOK AKTİFTİR.BU NOKTADAKİ HUKUKSALLIK DEĞERLENDİRİLMELİDİR.BUNUN DIŞINDA SON MGK TOPLANTISINDAKİ AÇIKLAMA NAÇİZANE KANIMCA ÇOK ÇARPICIDIR:ÇÜNKÜ BU NOKTADA ASLINDA ŞU AN Kİ DURUMUN VE MÜZAKERE SÜRECİNİN PEK DE DOĞRU VE MİLLİ ÇIKARLARIMIZA UYGUN YÜRÜMEDİĞİ ZIMNEN DİLE GETİRİLMİŞTİR.SELF DETERMİNASYON HAKKINA DAYALI İKİ AYRI HALK VE DEVLET STATÜSÜNÜN ÖNEMLİ GEREKLİLİĞİ EN ÜST DÜZEYDEKİ KOMUTA KADEMESİNCE İFADE EDİLMİŞTİR.ANCAK ŞU AN Kİ DURUM MARAŞIN VERİLMESİ KARPAZIN VE GÜZELYURT UN VERİLMESİ DURUMU OLARAK BASINDA BELİRTİLMEKTEDİR.UYGULAMA VE HEDEF TAM ANLAMIYLA ZITTIR.KANIMCA BUGÜN KIBRIS ASLINDA YÜZYILLIK BİR HESAPLAŞMA SÜRECİNİN BİR AYAĞIDIR YANİ HAÇLILAR LOZANI VE BU EŞSİZ SİYASİ BAŞARIMIZI HAZMEDEMEDİKLERİNDEN DOLAYI ASIL HEDEF LOZANDIR.YANİ YAVRUVATAN ÜZERİNDEN ANAVATANA GÖZ DİKMEKTİR.BU TAM ANLAMIYLA SİNSİ BİR İNGİLİZ OYUNUN KOKUSUNU VERMEKTEDİR!VEYA SİNSİ HAÇLI OYUNU DERSEK DAHA DOĞRU OLABİLİR!VE UNUTULMAMAMLIDIRKİ KIBRISIN YUNANİSATNA İLHAKI YANİ ENOSİS MEGALİ İDEANIN 8,AYAĞIDIR VE BU GERÇEKLEŞİRSE SONRAKİ AYAKLAR İZMİRİN EGENİN VE PARÇA PARÇA ANAVATANIN ALINMASIDIRİŞTE BU YÜZDEN KIBRIS MİLLİ BİR DAVADIR VE HEP SÖYLEDİĞİM GİBİ ANKARA TOPRAKLARI NE İSE KIBRIS TOPRAKLARIDA O DUR.SON OLARAK NAÇİZANE KANIMCA ARTIK KIBRIS MESELESİ MASA BAŞINDA ADETA ALEYHİMİZE DOĞRU GİTMEKTEDİR.BAŞKOMUTAN ATATÜRK ÜN BELİRTTİĞİ BİR SÖZ VARIDR:MİLLİ YAŞAM TEHLİKEDE KALMADIKÇA HARP BİR CİNAYETTİR.ACABA HERKESE SORUYORUM ŞİMDİ KIBRISIN MASA BAŞINDAKİ BU DURUMU MİLLİ YAŞAMIN TEHLİKEDE OLMA DURUMUNA YAKLAŞMAMIŞMIDIR?O HALDE DURUM SON NOKTAYA GELİP İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR HAL ALIRSA YANİ DİPLOMASİ YOLUYLA ÇÖZÜLEMEZSE ACABA BU NOKTADA BU SÖZDE DİKKATE ALINARAK YAPILMASI GEREKEN NEDİR?BU SORUNUN CEVABI TABİKİ TBMM NİN İRADESİNDE SAKLIDIR.ANCAK TBMM HER ZAMAN MİLLİ MENFAATELERİMİZİ KORUYAN KARARLARI VERMİŞTİR BUNDAN SONRADA VERECEĞİNE İNANIYORUM İFADELERİMDE YANLIŞ YARGI VE DÜŞÜNCELERİM OLDUYSA KUSURA BAKMAYIN DİYORUM Saygılarımla...
 
Üst