31 yıl önce esir aldığı Rum askerle buluşup eşyalarını veren emekli binbaşı Haluk Üstügen, 'Bunu Türk-Yunan barışına katkı olsun diye yaptım' dedi.
31 yıl önce esir aldığı Rum askerle buluşup eşyalarını veren emekli binbaşı Haluk Üstügen, ‘Bunu Türk-Yunan barışına katkı olsun diye yaptım, adadaki mevcut durum en iyisidir’ dedi.
Emekli binbaşı Haluk Üstügen, Kıbrıs’ta 31 önce esir aldığı Rum askerle buluşup özel eşyalarını iade etti. Üstügen, ‘Bunu Rumlara insanlık dersi vermek ve barışa katkıda bulunmak için yaptım’ dedi.
1974 Kıbrıs Barış Harekátı’nda çatışmaların en şiddetli olduğu günlerde 4 Rum askerini esir alan emekli binbaşı Haluk Üstügen, 31 yıl aradan sonra bulduğu Rum esir Hristo Konstanti’ye özel eşyalarını iade etti. Rumlara insanlık dersi vermek istediğini belirten Üstügen, ‘Son bir yıldır Rum esirleri arıyordum. Barış ortamının devamı, Türk-Yunan barışına katkı olsun diye eşyaları iade ettim. Ada’daki mevcut durum en iyisidir’ dedi.
PUSUYA YATTIK
Rum esirlerden çavuş Konstanti’yle buluşmak üzere KKTC’ye gelen emekli kıdemli binbaşı Haluk Üstügen, 1974’teki olayı ve buluşmayı Hürriyet’e şöyle anlattı: ‘20 Temmuz’da Girne’den KKTC’ye tarihi çıkarmayı gerçekleştirdik. O zaman üsteğmen rütbesiyle komandoydum. 22 Temmuz akşamı Girne’ye hakim Saint Hillarion tarihi kalesinin arkasındaki bir tepeye birliğimle pusuya yattık. Ve pusuya biri teğmen, 4 Rum askeri düştü. Hatta o tepeye benim adım verildi.’
TİTREDİLER
Üstügen, esir aldığı 4 Rum’la 12 saat geçirdiklerini vurguladı ve esirlerin ölüm korkusu içinde sürekli titrediğini anlattı. Üstügen, ‘Çok susamışlardı, su verdim içmediler. Zehirleyeceğiz sandılar. Sonra mataradaki suyu önce ben içtim, ardından suyu içtiler. Yemeğimizi de paylaştık. Savaştaydık ve düşmanımıza Cenevre Konvansiyonu’na göre çok iyi davrandık’ dedi.
YENGESİ RUM
Emekli olduktan sonra İstanbul’da özel bir şirkette güvenlik müdürü olarak çalışmaya başlayan Kıbrıs gazisi Üstügen, Rumlara karşı hiçbir düşmanlığının olmadığını, erkek kardeşinin eşinin de İstanbullu Rum olduğunu söyledi. Rum esirlerin üzerlerinden çıkan eşyaları evinde saklayan emekli binbaşı, 31 yıl boyunca Rumların askeri kimliklerine bakarak, ‘Acaba yaşıyorlar mı, akıbetleri ne oldu?’ diye merak ettiğini belirtti.
1 YIL ARATTIM
Üstügen, Hristos Konstantiris ile buluşmasını ise şöyle anlattı: ‘1982’de KKTC’ye tayinim çıktı. 2003’te KKTC ile Rum Kesimi arasındaki kapılar açılınca tabur komutanlığım döneminde emrimdeki Kıbrıslı Türklerle bağlantı kurarak Rum tarafında araştırma yapmalarını istedim. Arkadaşlar bir yıl boyunca faal bir şekilde aradılar ve sonunda esirlerden Konstanti’yi buldular.
KÖYDE BULUŞTUK
Rum askerle, KKTC’nin Geçitkale köyünde bir arkadaşımın evinde buluştuk. Ona askeri kimliğini, ailesiyle birlikte çekilmiş iki fotoğrafını, askeri sırt çantası ile beresini iade ettim. Rum asker, İngiltere’de yaşıyormuş ve sırf benimle buluşmak için adaya gelmiş.’
El ilanı buluşturdu
EMEKLİ binbaşı Haluk Üstügen, esir aldığı Rum askerleri bulmak için hazırladığı el ilanını KKTC’de elden dağıttırdı. Üstügen ilanında şöyle diyordu: ‘Arkada kimliği ve kimlik içerisinden çıkan fotoğrafları bulunan Rum askeri ile 30 yıl sonra olsa dahi görüşmek, hatıraları birlikte paylaşmak ve dostluğumuzu pekiştirmek istiyorum.’ Bu ilan meyvesini bir yıl sonra verdi. İskele’den bir Kıbrıslı Türk, İngiltere’de bulduğu Konstanti ile Haluk Üstügen arasında bağlantı kurdu.
Harekátın kaderini değiştiren komutan
KIBRIS çıkarmasının en kritik anlarında, savaşın kaderini değiştirebilecek kadar değerli Doğruyol tepesi Rumlar’ın eline geçmişti. O dönem üsteğmen rütbesiyle Hücum Bölük Komutanı olan Haluk Üstügen, askerleriyle birlikte destan yazarak bu tepeyi geri aldı. Tepenin adı daha sonra Üstügen Tepesi oldu. Soldaki fotoğrafta Komando Tabur Komutanı Binbaşı Cemal Eruç’un da aralarında bulunduğu subay ve astsubaylarla görülen Üstügen, Kıbrıs Çıkarması’ndan 26 yıl sonra Doğruyol Tepesi operasyonunun ayrıntılarını Hürriyet’e anlatmıştı.
