Padişah Fermanı mı ?

GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy











Dayatılmak istenen emvrivakilere Kıbrıs Türk halkı dur diyen iradesini ortaya koyunca TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın padişahlığa heveslenmesini ve fetva vermesini kabul etmemiz mümkün değildir.
Unutulmamalıdır ki bir halkın iradesine ipotek koymaya çalışanlar, ayni akıbete kendilerinin de düşmesinin mukadder olması hiçtendir.
Bu gün bazıları estiği estik, biçtiği biçtik bir tavırla Ergenekon senaryosuna kol kanat germekteyse, gün ola harman ola, ayni halk iradesi neticesinde kendini sorgu yargıcının karşısında bulduğu zaman, demokratik düzenin bir neticesi olacağını da şimdiden bilmek zorundadır.
İşte bu nedenle halkın iradesine ipotek koymak demek, kendi ayağına kuşun sıkmakla eşanlamlıdır.
Hani zaman zaman dediğimiz gibi, başkası için kuyu kazanlar, kendi kuyularını kazdıklarının da bilincinde olmalıdırlar.
24 Nisan Annan Planı için yapılan ve halkımızın %65 oyu ile EVET çıkan kararı, Kıbrıs Türk halkının iradesidir diyerek kabullenenler hatta bunun reklamını yapanlar, Rum tarafının iradesiyle %76 oyu ile HAYIR kararını da saygı ile kabul edenler, Kıbrıs Türk halkının 19 Nisan 2009 tarihli iradesine de ayni saygıyı göstermek zorundadırlar.
Bir gün beyaza beyaz, bir başka gün beyaza siyah derseniz, ozaman sizin demokrat anlayışınızın da sorgulanacağını ve bu düşüncenizde ısrar ederseniz, düşüncenizin çöpe atılacağını da bilmelisiniz. Çünkü demokraside bukalemun gibi renk değiştirmek mümkün değildir.
Kıbrıs Türk halkı kendi yurdunda bağımsız ve ayrı bir devlet çatısı altında yaşamak istencini ortaya koyduğuna göre, bu iradenin karşısında ne Sn. M.A. Talat ve ne de diğerleri duramaz.
Tehditlerle, baskılarla bir halkın iradesine saygısızlık etmek, ortaya konan iradeyi yok saymak kimsenin haddi değildir.
Kıbrıs Türk halkı bir kez daha göstermiştir ki, ne ABD’nin, ne AB’nin ve ne de Sn. Erdoğan’ın sahte vaadlerine kanmak niyetinde değildir.
Kıbrıslı bir Türk insanı olarak en çok üzüldüğüm husus, 19 Nisan sonrası Kıbrıs Türk halkının iradesi ortaya çıkınca bazılarının padişahlığa özenerek yaptığı açıklamadır. 19 Nisan seçimleri belli olduktan sonra ve UBP’nin tek başına iktidar olacağı anlaşılınca, bir koro halinde şunları söylemişlerdi.
“Biz Sn. Talat’ın arkasındayız. Görüşmeleri aksatacak bir tavrın sergilenmesine karşıyız”
Peki ama bunlar kim?
Bunların Kıbrıs Türk halkının iradesine karşı çıkmaya hakları var mı?
Sn. Eroğlu Kıbrıs Türk halkının teveccühü ile Başbakan koltuğuna oturacak kişidir. Ohalde bazılarının demokrat kişiliklerinden sıyrılarak padişahlığa soyunması ve fetva vermeye başlamaları neyin nesi oluyor, bunu da anlamakta güçlük çekiyoruz.
Asla unutmayınız ki 24 Nisan 2004 Annan Planına hayır diyen Güney Kıbrıs Rum halkı , ABD ve AB ülkeleri şunu demişti. “Biz Kıbrıslı Rumların iradesine saygılıyız ve herkesin de saygı duymasını istiyoruz”.
Ancak şimdi ortaya 19 Nisan iradesi çıkınca, ABD, AB ve İngiltere ve diğerleri hemen ayağa kalkarak müdahaleye başladlar. Her türlü baskı ve tehditle bu iradeyi çarpıtmaya ve gizlemeye çalışıyorlar. Ama boşuna uğraşıyorlar. Tüm dünya bilmelidir ki, Kıbrıs Türk halkı kararını vermiş ve iradesini ortaya koymuştur.
Bu irade de KKTC’ye, devlete ve egemenliğe sahip çıkmaktır.

Cevap: Padişah Fermanı mı ?

Alışacaklar sevgili dostum, alışacaklar. Ve bir gün vatan sevgisi, bayrak sevgisi, milli onur, gurur nedir öğrenecekler. Dağarcıkta olmayınca sonradan olmuyor. İnşallah geç olmaz.. Saygılarımla.. İ.H.Musaoğlu

Cevap: Padişah Fermanı mı ?

Avrupalılar 20 sene ve daha öncesinde "biz dini tercihlerinde çocuklarımızı özgür bırakırız, 18 yaşını bitirince dinleri inceler kendileri dinlerini seçer" derlerdi. Biz de ne güzel düşünce diye imrenirdik.

Müslümanlar ile ilişkiler arttıkça özgür irade ile müslümanlığı seçenler çoğaldıkça aileler "çocuklarımızı müslümanlıktan koruyalım" dernekleri kurmaya başladılar.

Avrupalılar sadece kendilerine göre, kendileri için bakmayı biliyorlar.

Onları değiştirmek imkansız, bizim kararlı olmamız gerekiyor.

Bizim kararlılığımızı şu anda gösterecek Türk Devleti de KKTC dir. Karşısında kim olursa olsun, arkasında bütün Türk Milleti var.

Halk iradesine engel olunamaz ancak elbette kafalarındakinin yani yemek yediklerinin borazanı için biraz gürültü çıkaracaklardır. Gülüp geçmek lazımdır.

Bakın akp için ab görüşmeleri ile ilgili soruya, "iktidarda kalmak için hile yapan bir devletle görüşmek ab normlarına ne kadar uygundur", demişler, bu lafa karşı artık ne yapacaklar merak ediyorum.

Bizim iktidarın önce kendi onuru için kaliteli eylemler de bulunması gerekir, yoksa tavuklara bile eğlence olacaklar.

Cevap: Padişah Fermanı mı ?

Saygıdeğer kardeşim Kartal Gözü,

Lütfen yazdığım şu satırları bir yerlere not ediniz.
AKP'nin bu gün göstermiş olduğu AB'ye üye olma hevesinin arakasındaki amaç, Laik, Demokratik ve Atatürk Devrimleriyle örülmüş Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ortadan kaldırmak, önce hilafeti getirmek ve sonra da Osmanlı hanedanlığını örnek alarak devleti Osmanlı hükümeti durumuna sokmaktır.
AKP'nin AB'ye üye olma niyeti ASLA yoktur. Bütün mesele, yukarıda yazdığım niyetlerini gereçekleştirmek için Türkiye Cumhuriyeti Devlet bürokrasisinden Türk Silalı Kuvvetlerini, AB normlarna uymaz gerekcesiyle dışlamak ve istedikleri yürütme gücüne tamamıyle kendilerinin hakim olacağı bir ortamı yaramaktır.
Tek dileğim, AKP tarafından oynanmakta olan oyunun yüce Türk milleti tarfından farkına varılması ve en erken bir zamanda demokratik yolla iktidardan götürülmesidir.
Allah, Türklük dünyasının tek güvendiği ve dayanağı Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine zeval vermesin. Amin.
Salih Mehmet Ersoy
Gazeteci-yazar

Cevap: Padişah Fermanı mı ?

Bizi bizden olanlar yönetmiyorlar.

Recebimin padişahlığa soyunması normal bir durum zaten.
Osmanlıdaki devşirme sistemide böyle değil miydi? Gayri müslim ve gayri Türk çocuklarını sarayda eğitip devşirme sistemiyle devlet adamı haline getirip Osmanlı'yı yönetmekte ve kilit noktalarda vezirlik sadrazamlık verilirdi.

Ee Recibimde zaten, bizden olmadığına göre bizleride devşirmelerin yönetmesine alışık olduğumuza göre... Ne diyelim oy verirken insanın vicdanı sızlamalı eli patlak ampüle gitmemeli. Çocuğuna her gün alacağı sütü hesap etmeli.

Gökte Tanrı yerde biz.

TTK

Cevap: Padişah Fermanı mı ?

"Kişi hiçbir şey bilmiyorsa haddini bilmeli" der büyüklerimiz..
Dün haddini bilmeyen CTP iktidarı dersini aldı..
İnşallah yarında AKP iktidarının dersini alacağı gün gelecektir...


Not= Kendini padişah sananlara bir mesaj.."Padişah olunmaz, padişah doğulur"

Cevap: Padişah Fermanı mı ?

Yeni adı İkizdere, namı diğer eski adı Bodamya (Rumca, veya Pontusça) diye Karadeniz Rize ilinden bir köy veya kasaba ismi. Bizim İpsiz Recep burada "Bodamya'ya hoş geldiniz diye karşılanır. Bodamya onun doğduğu köy. Gerisini siz kurgulayın. Ne idüğü belirsiz.
H.LAPTALI

Cevap: Padişah Fermanı mı ?

Kukla imparatorlukların müsvette padişahı olacağıma özgürlük mücadelesi veren bir avuç Türk'ten biri olmayı tercih ederim.Zihniyeti bozuk rum-ermeni kırmaları ile "Türk" ve "milli" bir devlet de ancak bu kadar kötü yönetilir.Ne yapmak için söz verdilerse onu yapıyorlar.Kabahat oylarını veren milletimdedir.TTK