Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

Haberci

New member
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
170,020
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BBP helikopteriyle ilgili yeni gelişme

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişinin yaşamını yitiren kazada helikopteri kullanan pilotun otopsi raporu açıklandı. Pilot Kaya İstektepe'nin zehirlenmediği belirtilirken, raporda, gazeteci İsmail Güneş'in de kazadan sonraki 3-6 saat arasında donarak hayatını kaybettiği açıklandı.

Devami...
 

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

ismail-gunes-icin-sivas-gazeteciler-cemiyeti-nde_b.jpg





ismail_gunes_bulunduguyer.jpg


İsmail Güneş'in kar altında görünen cesedi ve kızak yaptığı o koltuk



Nasıl birşeydir bu DONARAK ÖLMEK!

Vucut isisi 32 derecenin altina inmeye baslayinca titremeler yavaslar ve durur. Kisi yardimsiz yuruyemeyecek durumdadir, giderek ayakta da duramayacak hale gelir. Beyinsel fonksiyonlar daha da kotulesme egilimindedir. Mantiksiz davranislar, yari bayginlik, bilincin giderek bulaniklasmasi... gibi belirtiler gelisir. 30 derece altinda solunum yuzeysellesir, kalp atislari yavaslayip duzensizlesir, kan basinci iyice dusmustur ve goz bebekleri genislemistir. 28 derecenin altinda ise tam bilinc kaybi, solunum ve kalp durmasina bagli olarak ÖLÜM gerceklesir.



Koca devlet hem kendi izledi hemde bize izletti sizlerin vefatını.
Mekanlarınız cennet olsun.
 

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

CIA'nın şoke eden Yazıcıoğlu raporu!"Was killed: Öldürüldü!"

ciaraporkucukkk.jpg


27.04.2009 08:36

CIA’nın BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşamını yitirdiği helikopter kazası ile ilgili değerlendirmesi kafaları karıştırdı

Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) resmi internet sitesinde yer alan bir ifade, Kahramanmaraş’taki helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Helikopter kazasına sitesinde yer veren CIA, Muhsin Yazıcıoğlu için ‘öldü’ anlamına gelen ‘died’ yerine ‘öldürüldü’ anlamına gelen ‘was killed’ ifadesini kullandı.

CIA’nın resmi internet sitesinde şu ifade kullanıldı: “Grand Unity Party or BBP; note - Mushin YAZICIOGLU, former leader of the Grand Unity Party was killed in an March 2009 helicopter crash.”
 

Haberci

New member
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
170,020
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BBP otopsi raporunu açıkladı

BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi, Kahramanmaraş'daki helikopter kazasında yaşamını yitirenlere ilişkin Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan raporda, İHA muhabiri İsmail Güneş'in donarak öldüğünün, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve diğer yaşamını yitirenlerin ise ölüm sebeplerinin travmatik çarpma olarak belirtildiğini açıkladı.

Devami...
 

Haberci

New member
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
170,020
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BBP helikopterinden bir ses kaydı daha

BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu dahil 6 kişinin öldüğü helikopter kazasının üzerinden aylar geçti, ancak kazada yaşamını yitiren İHA muhabiri İsmail Güneş'in yeni bir ses kaydı ortaya çıktı. Ses kaydında İsmail Güneş-112 acil servis görevlisi ve 112 görevlilerinin polisle görüşmeleri bulunuyor.

Devami...
 

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

Bu adamın sesini duydukça tüylerim diken diken oluyor. 112 Acildeki kız ve diğer kişiler Polise ve Jandarmaya haber vermişler ses kayıtlarından anlaşılan bu. Anlaşılmayan bu ses kaydının niye bu zamanda çıktığı gündem mi değiştirilmek isteniyor ne oluyor :S
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

22 kez 112 de ki acil kız 155 teki polisleri aramış. Yerlerini tespit etmelerini istemiş...
 

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

İlaçlı dürümle suikast iddiasıBBP Lideri Yazıcıoğlu'nun beyin cerrahı akrabasının ortaya attığı iddia herkesi şaşırttı.

13.06.2009

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun beyin cerrahı olan bacanağı Dr. Rafet Aslanoğlu'nun ortaya attığı iddia herkesi şaşırttı. Dr. Aslanoğlu, "Muhsin Bey'e helikoptere binerken 6 dürüm verdik. Adli tıp raporunda, helikopterdeki herkeste yüzde 60-65 oranında akut koroner damar tıkanıklığı tespit edildi. 30 yaşlarındaki kameramanda da var Muhsin Bey'de de var. Bu mümkün değil. Yemekte ilaç olma ihtimali var. Bu ilaç zehir olabilir" dedi.

GAZETE HABERTÜRK-ALİ ÖZTUNÇ
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun yaşamını yitirdiği helikopter kazasını araştıran komisyon üyesi milletvekilleri dün Kahramanmaraş'ta, Yazıcıoğlu'nun beyin cerrahı olan bacanağı Dr. Rafet Aslanoğlu'nun ortaya attığı iddiayla büyük şaşkınlık yaşadı. Aslanoğlu, "Muhsin Bey'e helikoptere binerken 6 dürüm verdik.

BEN DE ORADAYDIM
Adli Tıp raporunda, helikopterdeki herkeste yüzde 60-65 oranında akut koroner damar tıkanıklığı tespit edildi. 30 yaşlarındaki kameramanda da var, Muhsin Bey'de de var. Bu mümkün değil. Yemekte ilaç olma ihtimali var. Bu ilaç zehir olabilir" dedi.
Komisyon üyeleri dün Yazıcıoğlu'nun eşinin özellikle dinlenmesini talep ettiği Dr. Aslanoğlu ile görüştü. Aslanoğlu, Yazıcıoğlu'nun Kahramanmaraş gezisinde kendisinin de olduğunu belirterek komisyon üyelerine şunları anlattı:
"Onu Çağlayancerit'te helikoptere ben bindirdim. Hatta görüntülerde ben de varım. Muhsin Bey helikoptere binerken, yolda yesinler diye 6 tane dürüm yaptırmıştık. Pilot dahil toplam 6 kişilerdi. O dürümleri yediler mi bilmiyoruz. Kazanın ardından adli tıp doktorları bana Muhsin Bey ve diğerlerinin yüzde 90 civarında akut koroner damar tıkanıklığı yaşadıklarını söyledi. Sonra çıkan adli tıp raporunda yüzde 60-65 civarında tüm yolcularda akut koroner damar tıkanıklığı tespit edildi."

İLAÇTAN KASTIM ZEHİR
Aslanoğlu şöyle devam etti: "Doğrudan söylemiyorum ama 6 dürümlerde ilaç olabilir mi diye de düşünüyoruz. İlaçtan kastımız bir zehirdir. Yemeğin içine konmuş olabilir. Üstelik Muhsin Bey benim bacanağımdır. Onun sağlığını yakından takip ediyordum. Check-up'ları ben yapardım. Kalbi ve damarları ile ilgili hiçbir sorunu yoktu. Üstelik pilot dahil 6 kişinin tamamında da bu çıktı. Yani 30-35 yaşlarındaki kameramanda da yüzde 60-65 oranında damar tıkanıklığı çıktı diğerlerinde de.
Bu bir tesadüf olamaz."

VEKİLLER KAZA YERİNDE
Meclis Araştırma Komisyonu üyeleri dün kaza yerinde incelemelerde bulundu. TSK'ya ait helikopterle Keş Dağı'na giden vekiller, enkazı inceledi. Enkazı bulan korucular da olay yerine gelerek vekillere bilgi verdi. Korucular vekillere kekik çayı ikram etti.

UZMANLAR NE DİYOR?


Doç Dr. Murat Gençbay-Bahçelievler Medical Park Hastanesi
Teorik olarak, yüksek doz nikotin ve kokain olarak adlandırılan maddeler ile steroid denilen bazı ilaçlar kalp damarlarında tıkanıklık yaratabilir.
Kalp krizine yol açabilecek bu tür ajanlar besine karıştırılarak verildiğinde sindirim sisteminde büyük oranda etkisiz hale dönüşürler.
Bu duruma rağmen, bana göre böyle bir olasılık son derece düşüktür.
Prof. Dr. Mehmet Meriç-Özek JFK Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Bşk.
Dışarıdan verilen herhangi bir madde veya ilaç, bütün vücut sisteminde, dolayısıyla tüm organlarda değişiklik meydana getirebilir. Sadece kalp etkilenmez.
Eğer tüketilen bir yiyeceğin içine, normalden daha fazla miktarda ilaç konulmuşsa bunun "toksikolojik" etkisi ve ölüme götürücü yönü olabilir. Ancak alman ilaçların hiçbiri damarda ani tıkanıklık yapmaz.
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

Yazıcıoğlu kazasında skandal!

Kaynak: habertürk

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun Kahramanmaraş'ta meydana gelen helikopter kazasıyla ilgili iki şok belge ortaya çıktı.


Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasında, 'kaza alanı haritası' ilk kez ortaya çıktı.

BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş'taki helikopter kazasında, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın kazanın olduğu gün Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği 'kaza alanı haritası' ilk kez ortaya çıktı.

Şok belgeyle saat 16.20'de helikopterin düştüğü alanın bilindiği, yine de arama kurtarma çalışmalarının farklı noktalarda yapıldığı görülüyor. TİB'in kaza alanı haritası ile bölgedeki baz istasyonlarının kapsama alanı birleştirildiğinde bu kez helikopterin bulunduğu bir kilometrekarelik alan ortaya konuyor.

Olay günü tam 12 saat boyunca bölgeden sinyal alındığına dikkat çeken BBP MKYK Üyesi Hüseyin Berçin, "Helikopterin 1 kilometrekarelik alanda olduğunu bazı devlet kurumları biliyordu. Neden arama bu bölgede yapılmadı? Bölgeye seyyar baz istasyonu götürülmüş olsaydı, kaza yeri noktasal olarak tespit edilebilirdi, neden edilmedi?" diye soruyor.

Bugüne dek hakkında 'Suikaste kurban gitti" şeklinde pek çok iddia ortaya atılan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun Kahramanmaraş'ta meydana gelen helikopter kazasıyla ilgili iki şok belge ortaya çıktı. 25 Mart tarihinde, saat 15.30'da meydana gelen kazanın ardından, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) aynı gün saat 16.20 itibariyle helikopterin bulunabileceği dar alanı Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ilettiği öğrenildi.

1 KM'LİK ALAN

TİB'in kaza sonrası bir saat içerisinde oluşturduğu 'Kaza alanı haritası' ile baz
istasyonlarının kapsama alanı kesiştirildiğinde, önce 20-21 kilometre yarıçapında bir çember oluşturuluyor. Uzunluğu 30 kilometre olan bu yayın 14-15 kilometrekaresi hiç sinyal almıyor. Bu bölge arama çalışmaları dışında bırakıldığında, geriye 14 kilometrekarelik alan kalıyor.

Göksun, Kanlıkavak ve Tüllüce baz istasyonlarının ortak sinyal verdiği bu alan kapsam dışı bırakıldığında, tek başına Tüllüce'nin sinyal aldığı ve enkazın bulunduğu bir kilometrekarelik alan ortaya çıkıyor. Bu 1 kilometrekarelik alan Tüllüce Baz İstasyonu'ndan sinyal alıyor, diğer bütün alanlar ya hiçbir baz istasyonundan sinyal almıyor, ya da birden fazla baz istasyonundan sinyal alıyor. Uzmanlar, bu 30 kilometrekarelik alanın dahi helikopterler ve CASA uçağıyla birkaç saatte taranabileceğini vurguluyor.

12 SAAT BOYUNCA SİNYAL VERDİ

Yazıcıoğlu ile birlikte Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İHA muhabiri İsmail Güneş ve pilot Kaya İstektepe'nin yaşamını yitirdiği kazanın ardından, GSM hatlarından yola çıkılarak yapılan incelemede, elde edilen baz istasyonu ve buna bağlı koordinatların ilgili birimlere saat 16.25'ten itibaren belirli periyotlarla iletildiği öğrenildi.

Telekomünikasyon İletişim Başkan Vekili Basri Aktepe imzalı belgede, yapılan çalışmalar sonucu, helikopterde bulunan tüm GSM hatlarının Çardak'ın 4 kilometre kuzeyinde bulunan Tüllüce mevkiinde kulede bulunan baz istasyonundan hizmet aldığı belirlenerek, 26 Mart tarihinde saat 03.00'te tüm sinyal bilgilerinin kesildiğine dikkat çekiliyor. Kısacası 15.30'da meydana gelen kazanın ardından tam 12 saat boyunca bölgedeki cep telefonlarından sinyal alınmış.

"BİR SAAT İÇERİSİNDE ULAŞILABİLİRDİ"

BBP MKYK Üyesi Hüseyin Berçin, Gazete Habertürk'e yaptığı açıklamada, "O gün bölgede arama kurtarma çalışmalarını etkileyecek düzeyde kar yoktu. Kızılöz ve Elmalı köylerinden bölgeye en geç bir saat içinde varılabilirdi. Olaydan sonra iki saat içersinde Anadolu Ajansı üzerinden valilerin açıklamalarına dayanılarak servis edilen haberler var.

Üçüncü gün Genel Başkanımız bulunduğunda, bu açıklamalarla bulunuş şekli örtüşüyordu. Bu kamu görevlileri bu bilgileri nereden ve ne şekilde aldıklarını artık açıklamak zorundadır. TİB'in verdiği iki belge çakıştırıldığında kaza yerine bir saat içersinde ulaşılabileceği açıkça ispatlanmaktadır" diye konuştu.

"TEKNİK BELGELERE RAĞMEN YANLIŞ YERLERDE ARANDI"


Meclis Araştırma Komisyonu'nun bu olayı ne şekilde olursa olsun ortaya çıkarması gerektiğine dikkat çeken Berçin, "25 Mart Çarşamba günü yapılan tüm aramalar TİB'in verdiği teknik belgelere rağmen yanlış yerlerde yapılmıştır. Bu kasıt mıdır, yoksa beceriksizlik midir? Bu büyük ihmal sadece beceriksizlikle açıklanamaz. Biz devletin gücünü bu olayın kapatılmasında değil, aydınlatılmasında görmek istiyoruz. Bizim bu açıklamalarımız, devletin resmi organlarının bilgilerine dayanmaktadır" dedi.
 

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası


Helikopterde başkanın çantası kayboluyor
Köylülerin cep telefonlarındaki görüntüler siliniyor
Askerlerin yetkisi olmadığı halde helikopterde inceleme yapıyor
Cihazlar kayıp ancak Almanyadan gelen kırım ekibindeki şahıs tehdit ediliyor
Sökülen cihazları sivil havacılık müdürünün masasında gördüğünü söylüyor
Olay günü radarlar bozuluyor
Helikopter içinde vefat edenlerden birinin elinde tabancası olduğu köylüler tarafından görülüyor
İsmail Güneş telefon ile bilgi verirken "Bunlarda kim diye" bir söz söylüyor.....

İnşallah bu olay yakında aydınlığa kavuşur...

Ruhlarına rahmet.
 

Yunus Gök (Embesil)

Yasaklı Üye
Katılım
9 Haz 2011
Mesajlar
9,160
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Konum
Zile/Sivas/Türkiye
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

Yeni ses kaydına ulaşıldı!

020120131421093867031.jpg


Muhsin Yazıcıoğlu'nun da yaşamını yitirdiği kazada yeni bir ses kaydı ortaya çıktı.

BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişinin bindiği helikopter düştükten sonra uzun süre hayatta kalan İHA Muhabiri İsmail Güneş'in 112 acil servis ile yaptığı, bugüne kadar kamuoyuna yansımayan son telefon görüşmesinin ses kaydına Cihan Haber Ajansı (Cihan) ulaştı. 34 saniye süren telefon görüşmesinin ses kaydında İsmail Güneş, 'ölmek üzereyim' diyor. 112 acil servis yetkilisi Gazeteci Güneş'ten bilgi almak isterken telefon aniden kapanıyor.

25 Mart 2009 tarihinde saat 14.35'de havalanan TC-HEK tesçil işaretli helikopter Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesinden havalandıktan sonra saat 15.03'de düşmüş ve 6 kişi hayatını kaybetmişti. Saat 15.26'da Gazeteci İsmail Güneş 112 acil servisi aramış ve helikopterin düştüğünü söyleyerek yardım istemişti. Helikopter düştükten 18 saat sonra İsmail Güneş'in 112 ile yaptığı telefon görüşmeleri medyaya servis edilmiş ve haber bültenlerinde dönmeye başlamıştı. Gazeteci Güneş'in helikopter düştükten 2,5 saat sonra 112 acil servisiyle 34 saniyelik bir görüşme yaptığı ortaya çıktı. Cihan'ın ulaştığı ses kaydında, Güneş'in 112 görevlisine 'ölmek üzereyim, bir arkadaş da ölmek üzere' dediği duyuluyor.

İSMAİL GÜNEŞ YER TESPİTİ YAPILAMAMASINA TEPKİ GÖSTERİYOR

İHA Muhabiri İsmail Güneş'in saat 17.15.21'de 506 5043901 numaralı Halim Toprak adına kayıtlı telefondan 112 acil servisi arayarak yaptığı görüşme 34 saniye sürüyor. Gazeteci Güneş telefon görüşmesinde, 'ben ölmek üzereyim, bir arkadaşta ölmek üzere' sözlerinin yanında hala yer tespiti yapılamamış olmasına tepki gösteriyor. 112 acil servis görevlisi hem Güneş'ten bilgi almaya çalışıp hem de yanında bulunan doktoru çağırırken telefon aniden kapanıyor.

İsmail Güneş'in 112 Acil Servis ile yaptığı 6. görüşmesinin çözümü şöyle:

112 : Alo

İ.G : Alo

112 : Alo efendim buyurun!..

İ.G : Biz helikopter kazası ile hala bir şey bulamadınız mı ya?

112 : İnan elimizden geleni yapıyoruz şu an son durumunuz nasıl nasılsınız?

İ.G : Ben ölmek üzereyim. Bir arkadaşta ölmek üzere.

112 : Diğerlerinden ses seda geliyor mu?

İ.G : Nasıl?

112 : Diğerlerinden bir haber alabildiniz mi, bir ses geldi mi?

İ.G : Diğerlerinin hepsi öldü?

112 : Doktor hanım, doktor hanım bizi şahıs arıyor, görüşmek istiyor musunuz?

112 : Bir dakika bir dakika...

SON KONUŞMAYI YAPARKEN YÜKSEL YANCI HAYATTAYDI

Helikopter düştükten 23 dakika sonra İsmail Güneş kendisine gelmiş, toplam 7 kez 112 acil servisi ile görüşmüştü. DDK raporuna göre 17.23.33'te 7. görüşmesinde Gazeteci Güneş'in sadece 'alo' sesi duyuldu ve yaralılardan birisine 'alo, sıfır beş yüz kaç abi' diye sordu. 112 görevlisine '0543' ile başlayan numarayı verirken telefon kesildi. 0543 ile başlayan numara bir tek helikopterde seyahat eden, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı'ya ait olduğundan, enkazda da hemen yanında bulunan Yancı'nın o sırada hayatta olduğu tespit edildi.

HELİKOPTERE 160 DAKİKA SONRA ULAŞMIŞLARDI

5 Aralık 2011 tarihinde BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve BBP Genel Sekreteri Metin Gündoğdu ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yaptığı ziyarette ellerinde suikast şüphesini güçlendirecek bazı bilgi ve belgeleri iletmişti. Bu kapsamda Cihan Haber Ajansı'nın 24 Mayıs 2012 tarihinde yayınladığı belgelere göre, Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter 15.03'te düştükten sonra 17.42'de 'J' kodlu helikopter enkaz bölgesinin 300 metre uzağına iniş yapıyor ve 17.49'da kalkış yaparak Kıbrıs istikametine doğru uçuşunu gerçekleştiriyor. Aynı kodlu bir başka helikopter ise 17.47'de enkaz bölgesine iniyor ve ne zaman kalkış yaptığı bilinmiyor. 112 acil servisi ile son konuşmasını 17.23.33'te gerçekleştiren İsmail Güneş'in 20 dakika sonra enkaz bölgesinde olduğu iddia edilen helikopterlerin içindeki personel ile karşılaşma olasılığı güçleniyor.

İSMAİL GÜNEŞ'İN ÇENESİ KIRILMIŞTI

Gazeteci İsmail Güneş'in bulunduğu gün yapılan otopsi sonuç raporunda sadece bacağının ve kaburgasının değil, çenesinin de kırık olduğu ortaya çıkmıştı. Gazeteci Güneş'in olaydan 2,5 yıl sonra ortaya çıkan otopsi raporunda çenesinin kırık olması 'Acaba 112 ile telefon görüşmelerinden sonra mı çenesi kırıldı' sorusunu da akla getirmişti. Çünkü uzmanlar, çenesi kırık olan bir insanın konuşmasında bozukluk olacağını Güneş'in konuştuğu netlikte olamayacağını söylüyor. İsmail Güneş bacağı , 4 kaburga kemiği ve alt çenesi kırık olduğu halde enkazın 600 metre aşağısında bulunmuştu. Ayrıca İsmail Güneş bu telefon konuşmalarını helikopterin içinde yaptığı da kesinleşmişti. Çünkü Güneş'in cesedinin bulunduğu yerde telefonun çekmediği tespit edilmişti.
 

Yunus Gök (Embesil)

Yasaklı Üye
Katılım
9 Haz 2011
Mesajlar
9,160
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Konum
Zile/Sivas/Türkiye
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

REİS ÜSÜYOR
Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla'da, üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde yaptı. 1968'de cemiyetçilik çalışmalarına başlayan, Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katılan, üniversite eğitimi için 1972'de Ankara'ya geldikten sonra da, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başlayan Yazıcıoğlu, sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı'nda bulundu. Yazıcıoğlu, 1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği' nin de kurucu Genel Başkanı oldu.

1978'de Balgat Katliamı sanıklarından Abdullah Çatlı ve Mustafa Pehlivanoğlu yakalanınca, "Ankara'ya geldiklerinden bir saat kadar sonra şubeye telefon açarak, 'Bu size son ihtarım. Abdullah Çatlı’yı bırakmazsanız Ankara'nın 150 yerinde bomba patlatacağız' diyerek emniyeti tehdit etmiştir. [1]

1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu, 12 Eylül 1980'den sonra MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılandı. 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan Yazıcıoğlu, bu davadan herhangi bir ceza almadı.

Yazıcıoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra, cezaevindeki ülkücüler ve onların ailelerine yardım amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı. Yazıcıoğlu, 1987'de Milliyetçi Çalışma Partisi'ne (MÇP) girdi ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu. 20 Ekim 1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde, Refah Partisi (RP), Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi'nin (IDP) oluşturduğu ittifak bünyesinde milletvekili adayı olan Muhsin Yazıcıoğlu, Sivas'tan milletvekili seçildi.

Yazıcıoğlu, 7 Temmuz 1992'de, "içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı" gerekçesiyle 5 milletvekili arkadaşı ile beraber MÇP'den ayrıldı. Muhsin Yazıcıoğlu, 29 Ocak 1993'de, MÇP' den ayrılan bir grup arkadaşı ile beraber Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu. 24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerinde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak yeniden parlamentoya giren Yazıcıoğlu, 28 Şubat 1996'da ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü. 8 Ekim 2000 tarihindeki 4., 20 Temmuz 2003 tarihli 5. ve 30 Nisan 2006 tarihli 6. Olağan ve 15 Nisan 2007 tarihli 2. Olağanüstü Büyük Kurultaylarda yeniden genel başkan seçilen Yazıcıoğlu, halen bu görevi sürdürmekte olup, evli ve iki çocuk babasıdır. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Sivas'tan Bağımsız Milletvekili olarak TBMM'ye girmiştir ve tekrardan seçimlerden önce bıraktığı BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir.


Helikopter kazası25 Mart 2009 tarihinde, Kahramanmaraş mitinginden Yozgat mitingine hareket etmek üzere içinde bulunduğu helikopter bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dahil 6 kişinin cesedi arama ekipleri içerisinden 17 adet gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Elmadağ arasındaki Şahinkaya mevkiinde bulundu. [2] [3] Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değildi.[4] Helikopter düştükten sonra İHA muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servisi aramıştır. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetindağ ne de pilot Kaya İstektepe'den ses gelmediğini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise göremediğini söylemiştir. [5] Bu konuşmalar İsmail Güneş'in son konuşması olmuştur.

BUDA REİSİN ÜŞÜYORUM SİİRİ
http://video.google.com/videosearch?...0%C4%B0R&emb=1
 

Yunus Gök (Embesil)

Yasaklı Üye
Katılım
9 Haz 2011
Mesajlar
9,160
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Konum
Zile/Sivas/Türkiye
Cevap: Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası

ABDULLAH ÇATLI KİMDİR?

4009194812eg9.jpg


1977’de Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı 25 Mayıs 1978’te de Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcılığı’na seçildi. Çok sayıda siyasi cinayet bombalama kahve taranması ve hapisten adam kaçırma olayının düzenleyicisi olmakla suçlandı. 11 Temmuz 1978’de Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bedrettin Cömert’in öldürülmesi olayının faili olarak Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nce hakkında gıyabi tevkif kararı verildi.

23 Ağustos 1978’de Sakarya ilinde 06 PD 137 plakalı otonun içinde Ülkücü Nevzat Bor ile birlikte yakalandı ve gözaltına alındı. ÜGD Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Ankara’nın her tarafında bomba patlatırız” tehdidi yüzünden serbest bırakıldığı da iddia edildi.

Abdullah Çatlı’nın 9 Ekim 1978’de de Ankara ili Bahçelievler semtindeki 7 TİP’linin katledilmesi olayının planlayıcısı ve baş sorumlusu olduğuna ilişkin tutuklama kararı olayın üzerinden 4 yıl 4 ay geçmesinden sonra 4 Mart 1982’de çıkartılabildi.

1979 yılında İstanbul’a yerleşen ve Hasan Kurtoğlu sahte kimliğini kullanan Çatlı burada silah ve uyuşturucu kaçakçıları ile yakın ilişkiler kurdu. Emniyet tarafından hazırlanan bir belgede 16 Mart katliamında kullanılan TNT kalıplarının Çatlı tarafından satın alındığı ettiği ifade edliyor.

Çatlı İstanbul’da kaldığı dönemde Ağca’nın hapisten kaçma eylemini Oral Çelik ile birlikte organize etti Milliyet Gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi’nin öldürülmesinden sonra Abdullah Çatlı’nın Mehmet Ali Ağca ve arkadaşlarına sahte pasaport temin ettiği hatta Mehmet Ali Ağca hapisten kaçtıktan sonra Çatlı’nın evinde kaldı.

Çatlı Nevşehir Emniyetinden sağladığı pasaport ile 12 Eylül’ü izleyen aylarda yurt dışına çıktı. Bulgaristan ve Viyana’da bir süre kaldı. 13 Mayıs 1981’de Ağca tarafından gerçekleştirilen Papa Suikastı tertipçilerinden olduğu ileri sürüldü. 22 Şubat 1982’de İsviçre’de Mehmet Saral adına düzenlenmiş sahte pasaport ile yakalandı ancak serbest bırakıldı. 9 Eylül 1982’de İtalyan kökenli kontra lideri Stafane Deele Chiaie ile birlikte Amerika’da yapılan Dünya Anti Komünistler Birliği toplantısına katıldı iddia edildi. 22 Ekim 1983’de Paris’te MİT ile ilişkiye geçtiği ve ASALA’ya karşı 5 eylemde kullanıldığı MİT resmi belgelerine yer aldı. 22 Ekim 1984’de Paris’te 450 gr. eroin ile yakalandığında üzerinde Hasan Kurtoğlu adına düzenlenmiş bir pasaport vardı. Çatlı Fransa’da 45 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 16 Eylül 1985’de Papa Suikasti davasında tanık olarak konuştu. Oral Çelik’in suikast ile ilgisi olmadığını Ağca’nın Bulgar ajanı olabileceğini iddia etti. Çatlı kısa bir süre sonra Fransa tarafından uyuşturucu kaçakçılığından 7 yıl ceza aldığı İsviçre’ye iade edildi. 21 Mart 1990’da Zug cezaevinden kaçtı.

1993’de Türkiye’ye gelen ve taşıdığı Şahin Ekli adına düzenlenmiş sahte pasaport ile gözaltına alınan Çatlı aynı tarihte serbest bırakıldı. Yeşilköy havaalanında alınan parmak izleri yıllar sonra Ömer Lütfü Topal’ı öldüren otomatik silahlardan birinin şarjöründe de bulunacaktı. Çatlı’nın 26 Nisan 1996’da Ömer Lütfü Topal ile aynı uçakta Kıbrıs’a gittiği ve aynı otelde kaldıktan sonra 1 Mayıs 1996’da geri döndüğü de kayıtlardan ortaya çıktı.

Türkiye’de Mehmet Özbay sahte kimliğini kullanan Çatlı’nın İstanbul’da 6 şirkete ortak olmuş ve ticaret hayatına da atılmıştı. Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde PKK’nın finansmanı olarak görülen Kürt kökenli işadamlarına yönelik operasyonlarda yer aldığı; 15 Mart 1995’de Azarbeycan’da düzenlenen darbenin organizasyonunda yer aldığı; Tarık Ümit’in kaçırılıp öldürülmesi olayını düzenlediği; ilişki içinde olduğu Özel Harekatçı Polisler ile birlikte Ömer Lütfü Topal cinayetini gerçekleştirdikleri; Mehmet Ali Yaprak’ı fidye almak için kaçırdığı; devletin çeşitli resmi belgelerinde ifade edilmektedir.

Çatlı 3 Kasım 1996’da Balıkesir’in Susurluk ilçesi yakınlarında geçirdiği trafik kazasında yaralı kurtulmasına rağmen olay yerinde kimliği belirsiz kişilerce boynu kırılarak şehit edildi.Üzerinde Mehmet Özbay adına düzenlenmiş sahte kimlikler yeşil pasaport ruhsatsız silah buluyordu ve ceket cebine bir miktar kokain koyulmuştu. Yapılan otopside kanında kokain maddesine rastlandı. 5 Kasım 1996’da Nevşehir’de yapılan cenaze törenine BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu Drej Ali olarak tanınan Ali Yasak ve bazı Ülkücü Gruplar ile yaklaşık olarak 4500 kişilik bir topluluk katıldı. Türk bayrağına sarılı tabutu Necdet Ersan Mezarlığına defnedildi.
 
Üst