Mali İstihbarat Birimi (MİB)

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Mali İstihbarat Birimi (MİB) kurulması, fonksiyonlari, tipleri ve karşılaştırmaları


Dr. İlkay Akyay​


“Karapara aklama, yasadışı faaliyetlerden, özellikle, geleneksel olarak uyuşturucu kaçakçılığı ve günümüzde daha geniş olarak belli bir ağırlıktaki her türlü suçtan elde edilen sermayelerin yasal ekonomik dolaşıma sokulmasını amaçlayan malî ve ekonomik nitelikte işlemlerin tümüdür” (Ergül, 2001).

Karapara aklama suçu, gelişen teknoloji ve ulaşım imkânlarına ve fonların küresel hareketliliğine paralel olarak her geçen gün nicel ve nitel anlamda artarak devam etmektedir. Bunun doğal sonucu olarak da, on yılı aşkın bir süredir karapara ile mücadele organize suç ve uyuşturucu ile mücadelenin ayrılmaz bir unsuru haline gelmiştir (Egmont Grubu, 2004). 11 Eylül 2001 tarihinden sonra da mezkûr savaşta bir cephe daha açılmıştır: terörizmin finansmanı ile mücadele!

Karapara aklama ile mücadele çok boyutlu ve multi-dsipliner bir olgudur. Öyle ki, sadece kanunlar, düzenlemeler, soruşturmalar ve analiz bilgisine sahip olmak yetmez, aynı zamanda bankacılık, finans, muhasebe ve diğer ilintili sahalar ve faaliyetler hakkında da bilgi sahibi olmak gerekir. Karapara aklama nihayetinde ekonomik bir hadisedir ve aklayıcılar gayri meşru yollardan elde edttikleri gelirleri saklamaya çalışırken, mevcut finans ve iş dünyasının karmaşıklığına, buna nazaran da, kanun uygulayıcıların bu konulardaki bilgi kıtlığına güvenmektedirler (Egmont Grubu, 2004).

Karapara aklama soruşturmaları çoğunlukla birden fazla kanun uygulayıcı birimin faaliyet alanı ile çakışır. Bu durum, en gelişmiş kanun uygulayıcı kurumunun ve/veya kovuşturucu biriminin bile tam teşeküllü bir karapara aklama soruşturmasını kendi başına yapmasını imkânsız kılmaktadır. Ayrıca finansal kuruluşların da devlet otoritelerine bilgi vermekte ne kadar isteksiz oldukları herkesin malumudur. Buna ilaveten, devletin kendi kurumları arasında bile bilgi alışverişinin zayıf olduğu bilinmektedir (Egmont Grubu, 2004).

Yukarıda özetlenmeye çalışıldığı üzere, karapara aklama suçunun karmaşık yapısı ve bilgi alışverişi önündeki engeller karapara aklama soruşturmalarını başarısızlığa iten temel faktörlerdir. Karapara aklama ancak birçok parçanın biraraya getirilmesiyle aydınlatılabilecek bir suç türüdür. Para, saniyeler içinde el değiştirebildiği ve dünyanın öteki ucuna elektronik fon transferleri ile gönderilebildiği için kanun uygulayıcı, kovuşturucu ve yargılama otoritelerinin anlık bilgi alışverişinin gerçekleşebildiği sanal bir platforma sahip olmaları bir zorunluluk halini almıştır (Egmont Grubu, 2004). Diğer bir deyişle, etkin bir karapara aklama ile mücadele için bilgilerin doğru insanlara zamanında ve elverişli biçimde ulaştırılmasını mümkün kılan bir mekanizma gereklidir (Üstün, 2007).

Bu amaçla, on yılı aşkın bir sürede, ülkeler karapara aklama problemiyle mücadele etmek amacıyla uzmanlaşmış devlet organları oluşturma gayreti içine girmişlerdir. Bu organlar “mali istihbarat birimleri (MİB’ler)” olarak adlandırılmaktadır. MİB’lerin karapara aklama ile mücadele içerisindeki önemi hergeçen gün artarak devam etmektedir. MİB’ler finansal kuruluşlar, kanun uygulayıcı/kovuştururu otoriteler arasında anlık bilgi değişimini mümkün kılmakta (Egmont Grubu, 2004) karapara aklama soruşturmalarına konu faaliyet alanlarındaki yetkililerin koordinasyonunu temin etmektedirler.

Mali İstihbarat Birimi (MİB)

Tanım

Mali İstihbarat Birimi, şüpheli işlem bildirimlerini alıp, analiz eden ve daha sonra da ilgili otoritelere dağıtımını sağlayan ulusal merkezi bir organdır (Gleason ve Gottselig, 2004).

Uluslarararasi düzlemde MİB’lerin standardlarının belirleyicisi olarak bilinen Egmont Grubu da Kasım 1996 tarihinde aşağıdaki MİB tanımını benimsemiştir:

“Suçtan elde edildiğinden şüphe duyulan gelirlere ve potansiyel terörün finansmanına veya karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele amacıyla ulusal mevzuat ve düzenlemelerin gerektirdiği mali bilgilere ilişkin bildirimleri toplamak, analiz etmek ve ilgili makamlara sevk etmekle sorumlu merkezi ulusal birimdir” (Aykin, 2007).

Tanımlardan da anlaşılacağı üzere MİB’ler şeklen ve yapısal anlamda ülkeden ülkeye farklılık gösterse de üç temel işlevi paylaşmaktadırlar: verileri toplamak, analiz etmek ve karapara ve terörizmin finansmanı ile mücadele amacıyla işlenen verierin dağıtmının sağlanması ve bu dağıtımın hem ulusal hem de uluslararası boyutta olmasıdır (Dünya Bankası, 2003).



MİB’in temel fonksiyonları

MİB, finansal kuruluşların, şahısların ve sair yükümlü oluşumların verdiği şüpheli işlem bildirimlerini toplayıp, analiz edip ve nihai istihbari bilgiyi karapara ile mücadele eden yerel kanun uygulayıcı birimlere ve de yabancı MİB’lere dağıtır (Gleason ve Gottselig, 2004, p.4)

Karapara aklama ile mücadelede bilgi paylaşımı ve koordinasyon ihtiyacı baş gösterince doksanların başlarında ilk MİB’ler kurulmuştur. MİB’ler on yılı aşkın süredir aktif olarak görev yapmaktadırlar ve 100’ü aşkın MİB uluslararası gayriresmi bir birlik olan Egmont Grubuna üye olmuş durumdadır. 2007 yılı itibariyle MİB’i olan ülke sayısı 106’ya ulaşmıştır. Birçok MİB’i olmayan ülke MİB kurma çalışması yapmakta, MİB’i olan birçok ülke de MİB’lerinin etkinliğini nasıl attırabiliriz çabası içindedirler (Gleason ve Gottselig, 2004).

Gleason ve Gottselig (2004)’in tespit ettiği kadarıyla, Mali Eylem Görev Grubu (FATF) 2003 yılında, karapara aklamayla mücadele tavsiye kararlarını revize edip, ilk defa MİB kuruluşu ve işlevselliğine dair tavsiye kararlarını eklemiştir. Yine, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası ve onlara üye ülkeler, son yıllarda MİB’lerin karapara aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele çerçevesindeki rolü ve öneminden bahisle, yeni MİB kurma ve mevcut MİB’lerini güçlendirme girişiminde bulunan ülkelere teknik destek sağlamaktadırlar.

Üstün’e (2007) göre, asgari olarak bir MİB şüpheli işlem bildirimleri ile ilgil olarak kendi veri tabanında, doğrudan veya dolaylı yoldan erişebildiği kanun uygulayıcı birimlerinin veri tabanlarında ve kamuya açık, idari ve ticari veri tabanlarında araştırma yapabilmelidir. MİB, ayrıca bunların dışındaki birimler ve finansal kurumlardan bilgi almak için onlarla irtibat kurabilmelidir. MİB’in bilgi akışı ve işleyişi aşağıdaki iki şekilde görselleştirilmiştir.

Şekil 1: MİB’in bilgi akışı (Gleason ve Gottselig, 2004, s.4).​

MIB%20Bilgi%20Akisi.jpg



Gleason ve Gottselig’e (2004) göre, MİB’in temel fonksiyonlarından birisi karar vermede objektiflik, gelen bilginin zamanında işlenmesi ve katı bir gizliliğin korunması anlayışıdır. Bilgi paylaşımının olmazsa olmazı güven olduğuna göre, muhatplarının da güvenini kazanmış (akredite) bir MİB kurmak etkin/verimli bir işbirliği için gereklidir. MİB’ler kendilerinden beklenen bu tür fonksiyonları icra edebilmek için de belli ölçüde bir operasyonel özerkliğe ihtiyaç duyarlar.

MİB’in Kurulması

Egmont Grubu (2004) MİB’lerin kurulma gerekçesini iki ana sebebe bağlamaktdır:

1. Kanun uygulama: Birçok ülke karapara aklama ile mücadele mekanizmasını varolan kanun uygulama sistemlerinin üzerine bina etmiştir. Bazı büyük ülkeler kaparapara aklama suç soruşturmalarının da malum güçlükleri sebebiyle finansal bilgilerin yönetimi için bir takas odasının (clearinghouse) inşasına gereksinim duymuşlardır. Bu anlayışla MİB’ler, birden fazla kanun uygulayıcı veya adli otoritenin bazı durumlarda çakıştıkları, bazen de rekabet halinde oldukları faaliyet alanlarında karapara aklama soruşturmalarının aksamadan yürütülmesini sağlarlar.

2. Tespit: FATF’ın 40 tavsiye kararı ve diğer benzeri bölgesel girişimlerle, şüpheli işlem bildirimi artık karapara aklama soruşturmaları için bir standart haline gelmiştir. İşlem bildirimi sistemini kurarken, birçok ülke veri toplama, değerlendirme ve işleme faaliyetlerini tek bir ofis bünyesinde merkezileştirme mantığını benimsemiştir. Bu mantıkla kurulmuş olan MİB’ler aynı zamanda özel finans sektörüyle, kanun uygulama ve kovuşturma/yargılama otoriteleri arasında bir tampon rolü oynamaktadır. Dürüst bir aracı (broker) anlayışıyla özel sektör ve devlet otoriteleri arasında hizmet veren MİB’ler karapara aklama ile mücadele sistemi içerisinde güven tesis etmişlerdir.

Dünya Bankası’na (2003) göre, bir MİB’in kurulması sırasında veya mevcut olan bir MİB’in fonksiyonlarının arttırılması aşamasında birtakım kararlar verilmesi gerekir:

1. Doğru modelin seçilmesi: Doğru MİB modelinin seçilmesi ülkenin kültürel ve ekonomik özelliklerinin ve hukuk ve kanun uygulama geleneklerinin bilinmesi ile yakından ilgilidir. Diğer bir ifadeyle, MİBin temel özellikleri, o ülkenin denetimsel yapısıyla, idari ve yargı sistemleriyle ve de mali ve teknik kapasitesiyle örtüşüyor olmalıdır. Ayrıca, MİB’in kurulacağı ülkedeki devlet kurumlarının güçlü ve zayıf tarafları da akılda bulundurulmalıdır.

Buna göre, kurulacak MİB ya idari türde olacak, ya kanun uygulayıcı formatta kurulacak, ya adli bir hüviyete sahip olacak, ya da bunlardan en az ikisini bünyesinde barındıran karma bir yapıda olacaktır.

2. Kapasite ile ilgili mülahazalar: Mali soruşturmaların başarısı, soruşturmacının kalitesi ve mali istihbarat faaliyetlerini destekleyen teknolojik altyapi ile doğrudan ilgilidir. Devlet, MİB çalışanlarının finansal analitik yetilerini nasıl en etkin bir şekilde kullanabilecegini kararlaştırmalıdır. Bunun yanısıra, bu yetilerin en iyi sergilenebileceği yerin neresi olacağına; yani merkez bankası mı, maliye bakanlığı mı, polis mi ve adliye mi karar vermelidir. Zira MİB’i, o ülkenin düzenleyici, idari, kanun uygulayıcı veya adli yapıları dışında bir yerde kurgulamak kaynaksal birtakım sorunları da beraberinde getirebilir.

3. Personel ile ilgili mülahazalar: İşe alma politikaları, kaynak, gizlilik ve kurumsal etkinlik anlamında etkilere sahiptir. Soruşturmacı mali uzmanlık kıtlığı bir realite olduğuna göre, işe alma işlemlerinde de mali suç soruşturmalarının multidisipliner doğasını göz önünde bulundurmak ve farklı uzmanlıkları kapsayan bir işe alma gerçekleştirmek gerekir. İşe alınacakların geçmişi/formasyonu ve işe alma kıstasları hayati önem taşır. Öyle ki, işe alma kıstasları MİB’in bağımsızlık ve gizlilik ilkelerini de etkiler. MİB analistlerinin sahip olması gereken yuksek düzey beceri ve tecrübenin çok az bulunur olması yüzünden ülkeler diğer kurumlardan geçici görevle eleman çalıştırmaya yeltenebilmekteler. Bu yaklaşım, kısa vadede faydacı, daha az masraflı ve de kurumlararası bilgi alışverişi açısından daha etkin bir yöntem olarak görünse de, devletler bu uygulamanın MİB’in gizliliği anlamındaki mahzurlarını ve uzun vadede elverişli bir yöntem olmadığını göz önüne alarak karar vermelidirler.







MİB’in konumunu ve statüsünü belirleyen genel faktörler

Bir ülkenin mali suçlar bağlamında karşılaştığı olayların analizi ve MİB’in ülkenin suç politikalarını oluşturan hedeflere ulaşmada oynayacağı rol; MİB’in çerçevesini, konumunu ve fonksiyonlarını belirlemeye etki eder. Bunları sıralayacak olursak:


MİB’in temel hedefleri,
Bu hedeflere ulaşmayı sağlayacak yetki ve fonksiyonlar,
MİB’in sorumluluk alanına giren temel fonksiyonların yanısıra ona verilen diğer yükümlülükler (örneğin, bildirimde bulunan kuruluşların yükümlülükleri yerine getirip getirmediğini denetleme, işlemlerin dondurulması gibi),
MİB’in operasyonel özerkliğinin ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı,
Temel işlem bildirim yükümlülükleri: kim bildiriyor, neyi bildiriyor (örneğin: şüpheli işlem, nakit işlem, sınıraşan nakit hareketliliği),
MİB’in büyüklüğü: MİB’e akan ve MİBden ilgililere iletilen bilgi ve yüklenen diğer görevler bağlamında bütçesi, personel sayısı vs.
Diğer ulusal kurumlar, devlet organları ve diğer MİB’ler nezdinde bilgi paylaşımı anlamında MİBin yeri/rolü,
MİB’in idare içindeki yeri, özerklik ve sorumluluğu ve onu operasyonel yapan yetileri (Dünya Bankası, 2003).



Egmont Grubu ve MİB’ler

Egmont Grubu 9 Haziran 1995 Brüksel’de 24 ülke ve 8 uluslararası kuruluşun bir araya gelmesiyle oluşturulmuş ve ismini toplantının yapıldığı saraydan almıştır. Egmont Grubu, temelde ülkeler arasında mali istihbarat değişimine teşvik ve destek olmak fikrinden hareketle kurulmuştur. Egmont Grubunun birincil hedefi, ülkelerin karapara aklama ile mücadele sistemlerinin ulusal düzeyde gelişmesine katkı sağlamak ve bu alanda uluslararası bilgi değişimine mani unsurlari yok etmektir (Aykın, 2007). Egmont Grubu bunu başarabilmek için MİB’ler marifetiyle ülkelerin ulusal karapara aklama ile mücadele programlarının kalitesini arttırma amaçlı bir forum sağlamayı öngörmüştür (Egmont Grubu, 2004). Bu destek mali istihbari bilgi değişimini genişletme ve sistematize etme, MİB personellerinin uzmanlık ve kapasitelerinin arttırılması ve MİB’ler arasındaki iletişimin modern teknolojik imkânlarla geliştirilmesini kapsamaktadır (Gleason ve Gottselig, 2004).

MİB’ler arasında hızlı, sistematik ve güvenli bilgi değişimi amacıyla Egmont Güvenlik Ağı (Egmont Secure Web-ESW) isimli bir bilgisayar ağı kurulmuştur. 1997 yılında faaliyete geçen bu sistem sadece ağa dâhil MİB’lerin kullanımına açıktır. Bu ağ sayesinde MİB’ler diğer ülkelerin MİB’leri ile şüpheli işlemlere dair bilgileri hızlı ve güvenilir bir şekilde paylaşmaktadırlar. ESW aynı zamanda MİB’lere diğer ülke mevzuatlarına ve yeni tipolojilere ulaşma imkânı da sağlamaktadır (Aykın, 2007).

Egmont Grubuna 106 ülke üyedir. MASAK, Türkiye’nin MİB’i olarak Haziran 1998’de Egmont Grubunun üyeliğine kabul edilmiştir. MASAK, ESW’ye de, Mayıs 2001 tarihinde dâhil olmuştur (Aykin, 2007).
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
MİB tipleri

Yıllar boyu, ülkeler karapara aklama ile mücadele ortak gayesiyle MİB’ler kurmuş ve MİB tanımında yer alan üç temel fonksiyonu onlara tevdi etmişlerdir. Buna karşın, görülmüştür ki, MİB’lerin fonksiyonlarını yürüttüğü mekanizmalar ülkeden ülkeye farklılıklar arzetmektedir. Bu değişikliler ülkelerin sahip olduğu farklılıklardan ve 1990’larda ilk MİB’ler kurulurken, uluslararası arenada kabul görmüş bir MİB modeli bulunmayışından kaynaklanmaktadır. Neticede, bugün Egmont Grubuna üye MİB’ler, karapara aklama ve terörizmin fınansmanı ile mücadele konularında aynı temel fonksiyonları icra ediyor olsalar da, birçok yönden farklılıklar sergilemektedirler (Gleason ve Gottselig, 2004).

Bazı ülkeler MİB’i karapara aklama ile mücadelede kanun uygluayıcı birimlerin kullanacağı ikinci bir silah olarak tasarlamış ve bu da MİB’in kanun uygulayıcı veya soruşturmacı bir birim olarak doğmasına sebebiyet vermiştir. Birkısım ülkeler ise MİB’e finans sektörü ile polis arasında bir tampon olma görevini uygun görmüş ve neticede MİB’lerini bu kurumların dışında ihdas etmişlerdir (Dünya Bankası, 2003).

Çok farklı çeşitlere sahip MİB düzenlemelerini dört temel başlık altında toplamak mümkündür:

1. İdari tip MİB,

2. Kanun uygulayıcı tip MİB,

3. Kovuşturucu tip MİB ve

4. Karma / melez tip MİB.

Bu kategoriler MİBlerin kuruluşuna dayanak teşkil eden idari düzenlemeleri ortaya koymaktadır (Dünya Bankası, 2003).

Konumsal ve tarihsel farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda, bazı MİB’lerin ekstra işlevlerle donatılması bizi şaşırtmamalıdır. Mesela, bazı ülkelerin MİB’lerine karapara aklama ve terörzmin finansmanı ile mücadele ile ilgili uyum kural ve standartlarını da denetleme yetkisi verilmiştir. Diğer bazı MİB’lere bildirime konu şüpheli işlemleri geçici olarak dondurma yetkisi verilmiştir. FATF tavsiyeleri, ülkelerin MİB kurarken üç temel işleve sahip olmasını ve diğer uygulamaların da bu üç işlevin yürutülmesi ile ilgili olması gerektiğine dair standartlar ortaya koymaktadir (Gleason ve Gottselig, 2004).



İdari, kovuşturucu ve kanun uygulayıcı tipte MİB’ler: Avantajlar dezavantajlar

İdari tip MİB

İdari tip MİB’ler çoğunlukla kanun uygulayıcı veya adli otoritelerin dışında bir bir yapının parçası veya bir idarenin gözetimindedir. Bazen bir bakanlik veya yönetimin altında ayrı bir kurum gibi yapılanırlar (özerk MİB’ler) veya böyle bir denetim altına yerleştirilmezler (bağımsız MİB’ler) (Gleason ve Gottselig, 2004).

Gleason ve Gottselig’e (2004) göre, böyle bir uygulamanın esas sebebi mali sektör ile mali suçları araştıran ve soruşturan kanun uygulayıcı otoriteler arasında bir tampon oluşturma fikridir. Bu tür MİB’lerin konumu değişiklik göstermektedir: En yaygın uygulama maliye bakanlığı altında, merkez bankasına bağlı veya düzenleyici kurumun bünyesinde konuşlandırmaktır. Birkaç farklı uygulamada da herhangi bir bakanlıktan bağımsız bir yapı olarak kuruldugu gözlemlenmiştir. Birçok örnekte görüldüğü üzere, MİB’i kanun uygulayıcı sistemin dışında oluşturma kararı, şu kararı da peşinden getirmiştir: MİB’in yetkileri şüpheli işlemin ve diğer tür raporların toplanması, analizi ve dağıltılması ile sınırlıdır ve onlara soruşturma ve kovuşturma yetkileri verilmemiştir.

Aynı şekilde, MİB’lere sağlanan bilginin gizlilğinin muhafazası adına, işlem bildirimlerinde yer alan bilgileri açıklama yetkileri de dar bir şekilde tanımlanmıştır.

İdari tip MİB’ler karapara aklama ve terörizmin finansmani ile mücadele düzenlemelerini yapmaktan veya onlara ilişkin rapor veren kurumların uyum durumlarını denetlemekten sorumlu olmayabilirler (Dünya Bankası, 2003).

İdari bir otoriteyi, finansal kuruluşlar ile kanun uygulayıcı mekanizma arasında bir tampon yaparak, otoriteler, rapor vermekle yükümlü kurumların işbirliği seviyelerini daha iyi tespit edebilirler. İdari tip MİB’ler bankacılık sektörünce ve diğer işlem bildiriminde bulunmakla yükümlü oluşumlarca tercih edilen bir yapıdır (Gleason ve Gottselig, 2004).

Dünya Bankası (2003) idari tip MİB’lerin avantaj ve dezavantajlarını şu şekilde sıralamaktadır:

Avantajlar


MİB’ler işlem bildiriminde bulunmak durumunda olan finansal ve diğer sektörlerle kanun uygulayıcı otoriteler arasında bir arayuz gibi hareket ederler; bu şekilde gerekli bilgi kanun uygulayıcı birime ulaştırılır ama bunun yanında, bu kuruluşlarla kanun uygulayıcı kurumlar arasında direkt kurumsallaşmış linklerin oluşmasına da meydan vermezler.
Finansal kuruluşlar aktarılan bilginin sadece karapara aklama ve terörizmin finansmanı ile sınırlı kalacağını ve MİB’lerin kendi analizine bağlı kalacağını bilseler, bilgi vermek ve paylaşmak konusunda daha olumlu yaklaşırlar.
MİB işlem bildiriminde bulunan taraflar için nötr teknik ve uzmanlaşmış bir ara birimdir.
MİB düzenleyici kuruma bağlı olarak kurulmuş ise zaten doğal muhataptır. Bütün diğer MİB tipleriyle de çok kolay bilgi paylaşımını sağlar.

Dezavantajlar


MİB kanun uygulayıcı yönetimin bir parçası olmadığından mali bilgi paylaşımına dayalı kanun uygulayıcı tedbirleri almakta gecikmeler yaşanabilir, şüpheli bir işlemin dondurulması, bir şüphelinin yakalanmasi gibi.
MİB genelde kanun uygulayıcı kurumların veya adli otoritelerin sahip olduğu delil elde edebilme yetkileri ile donatılmamıştır.
İdari tip MİB’ler şayet tam anlamıyla bağımsız değillerse siyasi otoritelerin doğrudan müdahalesine daha açıktırlar ve bu tür MİB’lere kapalı kutu nitelemesi yapılır.



Kanun uygulayıcı tip MİB

Bazı ülkelerde, MİB’in kanun uygulayıcı boyutuna atfedilen önem, MİB’in kanun uygulayıcı kurumun bir parçası olarak doğmasına sebep olmuştur. Bu, sıfırdan yeni bir oluşum ve hukuki ve idari bir çerçeve oluşturmak yerine, elverişli kanun uygulayıcı yetkilerle donatılmış bir yapı tesis etmenin en kolay yoludur (Gleason ve Gottselig, 2004).

Uygulamada, bu düzenleme sayesinde, MİB, mali suçlar birimi vb. diğer kanun uygulayıcı birimlere yakın olarak kurulmkata ve onların uzmanlık bilgilerinden de istifade etmektedir. Nihayetinde, MİB’e ulaşan bilgiler, kanun uygulayıcı kurumlarca soruşturmlarda kullanılmakta ve MİB’in işlevselliği artmaktadır. Bilgi değişimi ayrıca, varolan ulusal ve uluslararası kriminal bilgi degişimi ağlarının kullanımıyla da hızlılık kazanmaktadır (Gleason ve Gottselig, 2004).

Ayrica, kaunu uygulayici tip MİB normal olarak, kanun uygulayıcı bir kurumun sahip olduğu kanun uygulayıcı yetkilere de haiz olacaktır: işlemlerin dondurulması, şüphelinin yakalanması ve kaynakların zaptedilmesi gibi. Bu da ihtiyaç halinde kanun uygulayıcı yetkilerin zamanıda kullanımını kolaylaştırmaktadır (Dünya Bankası, 2003).

Dünya Bankası’na (2003) göre, kanun uygulayıcı tip MİB’lerin avantaj ve dezavantajları şu şekilde sıralanabilir:

Avantajlar


Varolan bir yapının üzerine inşa edilir, o yüzden yeni bir kurum kurma ihtiyacı yoktur.
Verilen finansal bilgiden maksimum kanun uygulama kullanımı sağlanır.
Karapara aklama ve diğer ciddi suçlara hızlı bir kanun uygulayıcı reaksiyon sağlanır.
Interpol gibi uluslararası yaygın kriminal bilgi paylaşımı ağları sayesinde bilgi paylaşımı temin edilir.
Suç istihbaratına ve genelde de istihbarat toplumuna kolay erişim mümkün olur.

Dezavantajlar


Önleme tedbirlerinden ziyade soruşturma odaklı hareket eder.
Kanun uygulayıcı kurumlar finansal kuruluşların doğal muhatabı değildir, karşılıklı güven tesis edilmelidir, bu da zaman alabilir.
Bir diğer risk de, kanun uygulayıcı birimler bu tarz bir diyalogu sürdürecek mali uzmanlığa sahip olmayabilirler.
Genelde MİB’ler belli bir limitin altındaki fon transferleri ile ilgili verileri alamamaktadır. Finansal kuruluşların bildirilen işlemleri dışındaki verilerine ulaşım resmi bir soruşturmanın başlatılmasını gerektirmektedir.
Bildirimde bulunan kuruluşlar karapara aklama ve terörizmin finansmanı dışındaki suçlarda da kullanılacağını bilseler, kanun uygulayıcı birimlere bilgi aktarımında isteksiz davranabilirler.
Benzer şekilde, bildirimde bulunan kuruluşlar kanun uygulayıcı birimlere şüpheli işlem dışındaki bilgileri vermekte isteksiz davranabilirler.

Karma MİB’ler

Bu son kategoride de, yukarıda anlatılan tiplerin farklı kombinasyonlar dâhilinde oluşturulmuş MİB’ler yer almaktadır. Karma tip düzenleme, temelde, bütün avantajaları biraraya getirme girişimidir. Bazı MİBler bünyesinde, idari ve kanun uygulayıcı tiperin özelliklerini barındırır, bazıları ise gümrük ve polisin yetkilerini içerir (Gleason ve Gottselig, 2004).

Bazı ülkeler için bu durum, karapara aklama ile mücadele eden iki kurumun bir yapıda birleştirilmesidir. Diğer bir usül ise, idari tip bir MİB’de düzenleyici ve kanun uygulayıcı birimlerden elemanlar görevlendirilip, kendi kurumlarının yetkilerini kullanmaktadırlar (Gleason ve Gottselig, 2004).



Sonuc

Günümüzde MİB’lerin görevleri geçmişe kıyasla daha zor ve karmaşık bir hal almıştır. Zira karapara aklama ve öncül suçları ile mücadelenin yanı sıra terörizmin finansmanı ile mücadele görevi de onların omuzlarına yüklenmiştir. Ayrıca, şüpheli işlem bildirimi finansal sektörün dışında birçok sektörü de kapsar hale gelmiştir (Gleason ve Gottselig, 2004). Neticede, MİB’lerin karapara aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele sistemleri içindeki yeri ve önemi her geçen gün artarak devam etmektedir.

MİB’lerin devlet sistemi içindeki yeri ve statüsü ülkelerin büyüklüğü ve siyasi, ekonomik, adli ve kültürel yapıları ve devlet gelenekleriyle yakından ilgilidir.

MİB’lerin idari, kovuşturucu veya kanun uygulayıcı tiplerden birinden olması veya ülkelerin karapara aklamaya konu suçlardaki tanım farklılıkları, MİB’ler arasındaki bilgi paylaşımı ve işbirliğini etkilememelidir (Egmont Grup, 2004). MİB’lerin yeri, statüsü ve çapı ne olursa olsun, onlardan şu üç temel fonksiyonu icra etmeleri beklenir: yükümlülerden, bildirimlerin alınması, analizi ve ulusal düzlemde yetkin otoritelerle ve uluslararası platformda da gerekli görülen birimlerle paylaşmalarıdır.

Aykın’ın (2007) da vurguladığı gibi “karapara aklama ve öncül suçları ile mücadele için en az organize suç örgütleri kadar organize olma gereği kaçınılmazdır. Bunun için uluslararası işbirliği her geçen gün önemini daha da artırmaktadır”.
 
Üst