Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1605
İl_Bilge_Katun Dost Üyeler Katılım 5 Nis 2009 Mesajlar 175 Tepkime puanı 0 Puanları 0 18 Haz 2009 #1,601 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1605
Bige-tuğ Tulken Halkla İlişkiler Katılım 10 Haz 2008 Mesajlar 890 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum Her yer benim vatanım.. 19 Haz 2009 #1,602 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1606 (harekata az kaldı ha gayret )
20Temmuz Alpagut Han Katılım 20 Şub 2008 Mesajlar 838 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum Beşparmaklar 19 Haz 2009 #1,603 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1607 yettim gayrıı
ARIKBUKA Halkla İlişkiler Katılım 18 Şub 2008 Mesajlar 920 Tepkime puanı 1 Puanları 0 19 Haz 2009 #1,604 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar - 1608 -
20Temmuz Alpagut Han Katılım 20 Şub 2008 Mesajlar 838 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum Beşparmaklar 19 Haz 2009 #1,605 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar bin 600 dokuz yookmu arttıran_? 1609
Mağosalı Dost Üyeler Katılım 24 Kas 2008 Mesajlar 106 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Yaş 37 Konum Girne,TRNC---Foça,TR 19 Haz 2009 #1,606 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar binaltıyüzon 1610
20Temmuz Alpagut Han Katılım 20 Şub 2008 Mesajlar 838 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum Beşparmaklar 20 Haz 2009 #1,607 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1611
SALUR Dost Üyeler Katılım 23 Ara 2008 Mesajlar 859 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum (the_aci_show) 20 Haz 2009 #1,608 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1612
İl_Bilge_Katun Dost Üyeler Katılım 5 Nis 2009 Mesajlar 175 Tepkime puanı 0 Puanları 0 22 Haz 2009 #1,609 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1613
LUSY Dost Üyeler Katılım 15 Nis 2009 Mesajlar 189 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum İstanbul 23 Haz 2009 #1,610 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1614
20Temmuz Alpagut Han Katılım 20 Şub 2008 Mesajlar 838 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum Beşparmaklar 23 Haz 2009 #1,611 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1615
Dr.Yalnızefe Dost Üyeler Katılım 18 Şub 2008 Mesajlar 1,339 Tepkime puanı 0 Puanları 0 23 Haz 2009 #1,612 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar -----------------------------------1616--------------------------------
Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar -----------------------------------1616--------------------------------
LUSY Dost Üyeler Katılım 15 Nis 2009 Mesajlar 189 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum İstanbul 24 Haz 2009 #1,613 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1 6 1 7
Şimşek Dost Üyeler Katılım 22 May 2009 Mesajlar 207 Tepkime puanı 1 Puanları 0 Konum Türkiye 25 Haz 2009 #1,614 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1618
20Temmuz Alpagut Han Katılım 20 Şub 2008 Mesajlar 838 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum Beşparmaklar 25 Haz 2009 #1,615 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1619
Mağosalı Dost Üyeler Katılım 24 Kas 2008 Mesajlar 106 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Yaş 37 Konum Girne,TRNC---Foça,TR 27 Haz 2009 #1,616 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1620
20Temmuz Alpagut Han Katılım 20 Şub 2008 Mesajlar 838 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum Beşparmaklar 27 Haz 2009 #1,617 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1621
GökTürk Kurucu Katılım 18 Şub 2008 Mesajlar 1,015 Tepkime puanı 2 Puanları 38 Yaş 59 Konum C¤ KIBRIS Web sitesi www.kibris1974.com 27 Haz 2009 #1,618 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1622Osmanlı Padişahı II.Osman (Genç Osman) tahttan indirilerek Yedikule Zindanlarında şehit edildi.
Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1622Osmanlı Padişahı II.Osman (Genç Osman) tahttan indirilerek Yedikule Zindanlarında şehit edildi.
Bülent Baysal Dost Üyeler Katılım 21 Ağu 2008 Mesajlar 481 Tepkime puanı 0 Puanları 0 Konum Tanrı ve Hıra Dağlarında 27 Haz 2009 #1,619 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1623 Sultan Dördüncü Murat [URL="http://imageshack.us/"] [/URL] Babası : Sultan Birinci Ahmed Anası : Mahpeyker Kösem Sultan Doğumu : 27 Temmuz 1612 Ölümü : 8 - 9 Şubat 1640 Saltanatı : 10 Eylül 1623 - 1640 HAYATI Sultan Dördüncü Murad 26 Temmuz 1612 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci Ahmed, annesi Mahpeyker Kösem Sultan'dır. Annesi Rumdur. Sultan Dördüncü Murad, uzun boylu, iri cüsseli, yuvarlak yüzlü ve heybetli bir padişahtı. Osmanlı Sultanlarının en kudretlilerinden biri olarak tarihe geçti. Son derece zeki, gözü pek, cesur, kuvvetli ve enerjik bir insandı. Sultan Dördüncü Murad çok iyi cirit ve ok atardı. Bu gücünü katıldığı savaşlarda da gösterdi. Dinin hükümlerini çok iyi bilir Şeyhülislam Yahya Efendi'ye "Baba" diye hitap ederdi. İçki ve tütünü yasakladı. Gece sokağa çıkma yasağı koydu. Arapça'yı ve Batı dillerini çok iyi bilirdi. İlmi ve ilim adamlarını çok sever, fırsat buldukça ilim meclislerine gider, onları yeni çalışmalar yapmaları için teşvik ederdi. Sultan Dördüncü Murad döneminin önemli olaylarından biri de, Hazerfan Ahmed Çelebi'nin kanat takarak Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçmasıydı. Sultan Dördüncü Murad, çevresinde olup bitenleri dikkatle takip eder, inisiyatifini kullanmakta asla tereddüt etmezdi. Hükümdarlığının ilk yıllarında annesinin etkisinde kaldıysa da daha sonra kadınların saltanatına son verdi, hain ve hilekar sadrazamları şiddetle cezalandırdı. Memleket meselelerini yakından takip edip, çözümler üretmeye çalıştı. 17 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra, Niksir hastalığından dolayı henüz 28 yaşında vefat etti. Sultan Dördüncü Murad'ın saltanatını 2 devreye ayırmak mümkündür. Henüz 11 yaşında iken tahta geçtiğinden devlet işleri büyük ölçüde annesi Kösem Sultan'ın elinde yürümekteydi. Onunla birlikte olan vezirler, gözünün önünde Hafız Ahmed Paşa'yı askere parçalatmışlar, genç padişahı da korkuyla dehşete düşürmüşlerdir.Osmanlı memleketlerinde asayiş ve huzur kalmamış, zorbalar şehirleri ele geçirmişleridir. Delikanlılık çağında idareyi bizzat ele aldıktan sonradır ki Sultan Dördüncü Murad, biraz da şiddet yolu ile bütün zorbaları bastırmış, tekrar devlet hakimiyetini kurmuştur. Tütün yasağı bahanesiyle kahvehanelerde toplanan işsiz güçsüz zorba takımını sindirmiş, şiddetli ceza ve hatta idamlarla tekrar idari ve adli nizamı kurabilmiştir. İRAN SEFERLERİ Sultan Dördüncü Murad tahta geçtiğinde ülkede siyasi ve ekonomik sorunlar çok ağırlaşmış, Anadolu'da ve Rumeli'de isyancılar etkin duruma geçmişti. Bu dönemde Bağdat valisi Yusuf Paşa idi. Ancak bu bölgenin idaresi zenginliği ile ünlü Subaşı Bekir'in elindeydi. İdareyi zorla ele geçirmeye çalışan Subaşı Bekir ve Abaza Mehmed Paşa ayaklandı. Vali olmak istediğini bildiren Bekir Subaşı'ya Osmanlı Devleti vali olduğuna ilişkin emirnameyi gönderdi. Safevi Devleti'nden de daha önce yardım isteyen Bekir Subaşı, Osmanlı Devleti tarafından vali atanınca kendisine yardım etmek amacıyla çağırdığı İran askerlerini kovdu. Bu durumdan yararlanmaya çalışan Şah Abbas Bağdat'ı işgal etti. (1624) 17 yıl sürecek savaş başladığında Sultan Dördüncü Murad daha çocuk yaşlardaydı. Bu sebeple savaşın ilk yıllarında İran büyük başarılar elde etti. Sultan Dördüncü Murad, ilerleyen yıllarda iç isyanları nispeten kontrol altına aldı ve saray içinde düzenlemeler yaptı. İran meselesine de büyük önem veriyordu. Sultan Dördüncü Murad, Revan Seferine çıkma kararı aldı ve Üsküdar'daki ordugaha geçti. Öteden beri bozulmuş olan sefer düzenini tekrar eski haline döndürmek için çok dikkatli davranıyor, askerin kanunsuz hiçbir hareketini hoş karşılamıyor, anında cezasını veriyordu. Sefere çıkan Sultan Dördüncü Murad, Konya'da bulunan Mevlana Celalleddin-i Rumi'nin türbesini ziyaret etti. Bayburt'a geldiğinde Sadrazam tarafında karşılandı. Sultan Dördüncü Murad, Erzurum'da 30 bin asker bıraktıktan sonra 100 bin askerle Revan üzerine yürüdü. İran ordusu hızla geri çekilmeye başlamıştı. Revan'ı geri alan Osmanlı kuvvetleri, Aras nehri boyunca ilerleyerek, Eylül 1635'de 32 yıl önce İran'ın eline geçen Tebriz'i geri aldı. Bu fetih Tebriz'in Osmanlılarca altıncı fethedilişi idi. Ancak kış mevsimine girilmesi ve Sultan'ın hastalığı dolayısıyla İstanbul'a geri dönüldü. Bundan yararlanan İran bölgede yeni işgallere başladı. BAĞDAT SEFERİ Sultan Dördüncü Murad, İran'ın doğuda yeni işgallere başlaması ve bin bir güçlükle geri alınan Revan'ın kaybedilmesi üzerine, yeniden Bağdat Seferine çıkmaya karar verdi. Osmanlı ordusu İstanbul'dan hareketinin yüz doksan yedinci günü olan 16 Kasım 1638'de Bağdat önlerine geldi. Bağdat kalesi otuz yedi gün boyunca kuşatıldı ve kahramanca çarpışmalar yapıldı. Sultan Dördüncü Murad, genel saldırıya geçilmesine karar verdi. Sabah erkenden başlayan hücum sonunda kale teslim oldu. Yapılan Kasr-ı Şirin Antlaşmasıyla Azerbaycan ve Revan Safevilerde, Bağdat Osmanlılarda kaldı. İki ülke arasındaki Zağros dağları sınır kabul edildi. Bugünkü Türk-İran sınırı büyük ölçüde bu antlaşmayla çizilen sınır esasına dayanır. Bu antlaşmayla On dört sene on bir ay önce bir ihanet sebebiyle Safevilere geçen Bağdad, artık kesin olarak Osmanlı İdaresine geçti. Sultan Dördüncü Murad bu zaferden sonra Bağdat fatihi diye anıldı. LEHİSTAN SEFERİ Osmanlıların içte ve dışta uğraşmak zorunda kaldığı meseleler ve özellikle İran Savaşları, Kırım'ı ve Lehistan'ı da etkilemişti. Sultan Dördüncü Murad Kırım'da oluşan siyasi dalgalanmaları ve karışıklıkları önlemek istiyordu. Rus ve Lehlerden yardım gören kardeşlerini ortadan kaldıran Canbey Giray'ı 1628'de hanlığa getiren Sultan Dördüncü Murad, Kırım'da Osmanlı hakimiyetini kuvvetlendirdi. Lehistan'da barınan kazaklar Osmanlı topraklarına saldırıyor Lehliler de buna göz yumuyordu. 1630 yılında antlaşmalar yenilenmiş, Lehistan Osmanlı Devleti'ne vergi vermeyi kabul etmişti. Ancak çeşitli nedenlerle vergilerini ödemeyen Lehistan toprakları üzerine sefer düzenlenmesine karar verildi. Leh Kralı Vladislas barış istedi. MİMARİ ESERLER Büyük bir padişah olan Sultan Dördüncü Murad, memleketin imarına da gereken önemi verdi. Döneminde yapılan eserlerden bazıları şunlardır; Ok Meydanı Namazgahı, Bayram Paşa Tekke, Türbe, Sebil, Çeşme, Sıbyan Mektebi, Medrese ve Külliyesi, Niğde Bedesteni, Konya Şerefeddin Camii'nin restorasyonu, Revan Köşkü, Bağdat Köşkü, Üsküdar Çinili Camii, Medrese ve Külliyesi. TUĞRA [URL="http://imageshack.us/"] [/URL]
Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1623 Sultan Dördüncü Murat [URL="http://imageshack.us/"] [/URL] Babası : Sultan Birinci Ahmed Anası : Mahpeyker Kösem Sultan Doğumu : 27 Temmuz 1612 Ölümü : 8 - 9 Şubat 1640 Saltanatı : 10 Eylül 1623 - 1640 HAYATI Sultan Dördüncü Murad 26 Temmuz 1612 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci Ahmed, annesi Mahpeyker Kösem Sultan'dır. Annesi Rumdur. Sultan Dördüncü Murad, uzun boylu, iri cüsseli, yuvarlak yüzlü ve heybetli bir padişahtı. Osmanlı Sultanlarının en kudretlilerinden biri olarak tarihe geçti. Son derece zeki, gözü pek, cesur, kuvvetli ve enerjik bir insandı. Sultan Dördüncü Murad çok iyi cirit ve ok atardı. Bu gücünü katıldığı savaşlarda da gösterdi. Dinin hükümlerini çok iyi bilir Şeyhülislam Yahya Efendi'ye "Baba" diye hitap ederdi. İçki ve tütünü yasakladı. Gece sokağa çıkma yasağı koydu. Arapça'yı ve Batı dillerini çok iyi bilirdi. İlmi ve ilim adamlarını çok sever, fırsat buldukça ilim meclislerine gider, onları yeni çalışmalar yapmaları için teşvik ederdi. Sultan Dördüncü Murad döneminin önemli olaylarından biri de, Hazerfan Ahmed Çelebi'nin kanat takarak Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçmasıydı. Sultan Dördüncü Murad, çevresinde olup bitenleri dikkatle takip eder, inisiyatifini kullanmakta asla tereddüt etmezdi. Hükümdarlığının ilk yıllarında annesinin etkisinde kaldıysa da daha sonra kadınların saltanatına son verdi, hain ve hilekar sadrazamları şiddetle cezalandırdı. Memleket meselelerini yakından takip edip, çözümler üretmeye çalıştı. 17 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra, Niksir hastalığından dolayı henüz 28 yaşında vefat etti. Sultan Dördüncü Murad'ın saltanatını 2 devreye ayırmak mümkündür. Henüz 11 yaşında iken tahta geçtiğinden devlet işleri büyük ölçüde annesi Kösem Sultan'ın elinde yürümekteydi. Onunla birlikte olan vezirler, gözünün önünde Hafız Ahmed Paşa'yı askere parçalatmışlar, genç padişahı da korkuyla dehşete düşürmüşlerdir.Osmanlı memleketlerinde asayiş ve huzur kalmamış, zorbalar şehirleri ele geçirmişleridir. Delikanlılık çağında idareyi bizzat ele aldıktan sonradır ki Sultan Dördüncü Murad, biraz da şiddet yolu ile bütün zorbaları bastırmış, tekrar devlet hakimiyetini kurmuştur. Tütün yasağı bahanesiyle kahvehanelerde toplanan işsiz güçsüz zorba takımını sindirmiş, şiddetli ceza ve hatta idamlarla tekrar idari ve adli nizamı kurabilmiştir. İRAN SEFERLERİ Sultan Dördüncü Murad tahta geçtiğinde ülkede siyasi ve ekonomik sorunlar çok ağırlaşmış, Anadolu'da ve Rumeli'de isyancılar etkin duruma geçmişti. Bu dönemde Bağdat valisi Yusuf Paşa idi. Ancak bu bölgenin idaresi zenginliği ile ünlü Subaşı Bekir'in elindeydi. İdareyi zorla ele geçirmeye çalışan Subaşı Bekir ve Abaza Mehmed Paşa ayaklandı. Vali olmak istediğini bildiren Bekir Subaşı'ya Osmanlı Devleti vali olduğuna ilişkin emirnameyi gönderdi. Safevi Devleti'nden de daha önce yardım isteyen Bekir Subaşı, Osmanlı Devleti tarafından vali atanınca kendisine yardım etmek amacıyla çağırdığı İran askerlerini kovdu. Bu durumdan yararlanmaya çalışan Şah Abbas Bağdat'ı işgal etti. (1624) 17 yıl sürecek savaş başladığında Sultan Dördüncü Murad daha çocuk yaşlardaydı. Bu sebeple savaşın ilk yıllarında İran büyük başarılar elde etti. Sultan Dördüncü Murad, ilerleyen yıllarda iç isyanları nispeten kontrol altına aldı ve saray içinde düzenlemeler yaptı. İran meselesine de büyük önem veriyordu. Sultan Dördüncü Murad, Revan Seferine çıkma kararı aldı ve Üsküdar'daki ordugaha geçti. Öteden beri bozulmuş olan sefer düzenini tekrar eski haline döndürmek için çok dikkatli davranıyor, askerin kanunsuz hiçbir hareketini hoş karşılamıyor, anında cezasını veriyordu. Sefere çıkan Sultan Dördüncü Murad, Konya'da bulunan Mevlana Celalleddin-i Rumi'nin türbesini ziyaret etti. Bayburt'a geldiğinde Sadrazam tarafında karşılandı. Sultan Dördüncü Murad, Erzurum'da 30 bin asker bıraktıktan sonra 100 bin askerle Revan üzerine yürüdü. İran ordusu hızla geri çekilmeye başlamıştı. Revan'ı geri alan Osmanlı kuvvetleri, Aras nehri boyunca ilerleyerek, Eylül 1635'de 32 yıl önce İran'ın eline geçen Tebriz'i geri aldı. Bu fetih Tebriz'in Osmanlılarca altıncı fethedilişi idi. Ancak kış mevsimine girilmesi ve Sultan'ın hastalığı dolayısıyla İstanbul'a geri dönüldü. Bundan yararlanan İran bölgede yeni işgallere başladı. BAĞDAT SEFERİ Sultan Dördüncü Murad, İran'ın doğuda yeni işgallere başlaması ve bin bir güçlükle geri alınan Revan'ın kaybedilmesi üzerine, yeniden Bağdat Seferine çıkmaya karar verdi. Osmanlı ordusu İstanbul'dan hareketinin yüz doksan yedinci günü olan 16 Kasım 1638'de Bağdat önlerine geldi. Bağdat kalesi otuz yedi gün boyunca kuşatıldı ve kahramanca çarpışmalar yapıldı. Sultan Dördüncü Murad, genel saldırıya geçilmesine karar verdi. Sabah erkenden başlayan hücum sonunda kale teslim oldu. Yapılan Kasr-ı Şirin Antlaşmasıyla Azerbaycan ve Revan Safevilerde, Bağdat Osmanlılarda kaldı. İki ülke arasındaki Zağros dağları sınır kabul edildi. Bugünkü Türk-İran sınırı büyük ölçüde bu antlaşmayla çizilen sınır esasına dayanır. Bu antlaşmayla On dört sene on bir ay önce bir ihanet sebebiyle Safevilere geçen Bağdad, artık kesin olarak Osmanlı İdaresine geçti. Sultan Dördüncü Murad bu zaferden sonra Bağdat fatihi diye anıldı. LEHİSTAN SEFERİ Osmanlıların içte ve dışta uğraşmak zorunda kaldığı meseleler ve özellikle İran Savaşları, Kırım'ı ve Lehistan'ı da etkilemişti. Sultan Dördüncü Murad Kırım'da oluşan siyasi dalgalanmaları ve karışıklıkları önlemek istiyordu. Rus ve Lehlerden yardım gören kardeşlerini ortadan kaldıran Canbey Giray'ı 1628'de hanlığa getiren Sultan Dördüncü Murad, Kırım'da Osmanlı hakimiyetini kuvvetlendirdi. Lehistan'da barınan kazaklar Osmanlı topraklarına saldırıyor Lehliler de buna göz yumuyordu. 1630 yılında antlaşmalar yenilenmiş, Lehistan Osmanlı Devleti'ne vergi vermeyi kabul etmişti. Ancak çeşitli nedenlerle vergilerini ödemeyen Lehistan toprakları üzerine sefer düzenlenmesine karar verildi. Leh Kralı Vladislas barış istedi. MİMARİ ESERLER Büyük bir padişah olan Sultan Dördüncü Murad, memleketin imarına da gereken önemi verdi. Döneminde yapılan eserlerden bazıları şunlardır; Ok Meydanı Namazgahı, Bayram Paşa Tekke, Türbe, Sebil, Çeşme, Sıbyan Mektebi, Medrese ve Külliyesi, Niğde Bedesteni, Konya Şerefeddin Camii'nin restorasyonu, Revan Köşkü, Bağdat Köşkü, Üsküdar Çinili Camii, Medrese ve Külliyesi. TUĞRA [URL="http://imageshack.us/"] [/URL]
Şimşek Dost Üyeler Katılım 22 May 2009 Mesajlar 207 Tepkime puanı 1 Puanları 0 Konum Türkiye 27 Haz 2009 #1,620 Cevap: Kıbrıs İçin 1'den 1974'e kadar 1624