Her Devrin Adamları

Özcan Özcanhan

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
HER DEVRİN ADAMLARI

Neler gördük, okuduk, işittik, öğrendik yetmiş yılı aşkın yaşamımız süresince.

Beni en fazla etkileyen, daha doğrusu isyan ettiren iki yüzlü, yalakalar, dalkavuklar ve her devrin, her iktidarın şakşakcıları oldu. En saygıdeğer öğretmenlerim bile bu yalakaların, dalkavukların, fırsatcıların, çıkarcıların yanında gölgede kaldı.

Kimileri hak ettikleri makamlara da tayin edilmezken, her devrin adamı olmayı başaran, kişiliksizler, iki yüzlüler, mürayiler öylesine fırladılar ki inanması zor. Makam da, ünvan da, saygı da bir anda onlara mahsus oldu.

Bol keseden yediler içtiler, semirdiler ve toplumun başına geçerek bu halka yapmadıklarını bırakmadılar. Varoluş mücadelesi yıllarından kalma, “vatan, bayrak, kahramanlık, fedakarlık, milliyetcilik” edebiyatı ile sivrildiler ve halkımızın kaderi ile oynamaya soyundular.

Gün geldi, kendilerini okutan öğretmenlerini, dostlarını, mahalle çocukluk arkadaşlarını tanımaz oldular. İnanılmaz bir dünyada buldular kendilerini ve açın, fakirin, hastanın halinden anlamaz oldular. Unuttular, ilk okul sıralarında iken bir kuruşluk pastellakiyi, bir diş çöreği kendileri ile paylaşan varlıklı-zengin-muteber aile çocuklarını. Ne temiz, samimi, dostca idi o duygular....

İyi bakınız çevrenize. Kimleri görüyorsunuz yanınızda ve toplumu yönetici kadrolarında.

Yarım asırdan beri yaşadıklarınızı, çektiklerinizi, kayıplarınızı, sıkıntılarınızı, göçe zorlandığınız günleri hatırlamaya çalışınız. Göreceksiniz ki o devirde de, şimdiki devirde de yolunu bulanlar , bolluk ve rahat içinde yaşadılar, yaşıyorlar. Bravo vallahi. Alkışlamak lazım böylelerini.

Amaaa, bir de, her türlü fedakarlığı yapan, büyük can ve mal kayıplarına uğrayan, gece gündüz, soğuk sıcak demeden özveri ile vatanı, ailesi, milleti için çalışanlar vardır ki asıl onları alkışlamak, baş tacı yapmak lazımdır. Halbuki tam tersi olmuş, o fedakar insanlar bir kenara itilmiştir, çıkarcıların, köpekbalıklarının, fırsatcıların kurbanı durumuna düşürülmüştür.

Her devrin adamları iş dendi mi, burs dendi mi, kredi dendi mi, tayin, terfi dendi mi hep içinde bulundular, yakınlarına, evlatlarına hayal edilemeyecek gelecek hazırladılar.

Sizlerin çocukları okula gitmek için bisiklet bulamazken onlar özel arabalarda, hatta makam arabalarında gezdiler tozdular.

Devlet kurdular, kurdurttular ve yıllarca başında oturdular.

Seçildik, bizi siz, halk seçti dediler ve sizi yönettiklerini zannettiler. Perde arkasındaki gerçek yöneticilerin emirkulları oldular ve devir devirdir, değişse de ben her devre ayak uydururum diyerek üstün bir başarı ile makamlarını, statülerini, korudular. Zaman zaman güç yarışı, paylaşmamak yarışı nedeniyle sürtüştüler, sonunda yine dengeleri korumayı başardılar. Ankaradaki güçlerin desteğini kullandılar.

Ankaradaki sivil ve askeri idare dengeleri bozulmaya yüz tutunca kendilerine yeni fırsatlar doğduğuna inanan bu her devrin adamları kime yaranacaklarını bilemediler, hata yaptılar ve birdenbire açıkta, yorgansız kaldılar.

Kıbrıs Türk halkını hiçbir zaman düşünmeyen bu kişiler, kendilerine yeni örtü, yorgan, battaniye bulmaya kalkıştılar.

İşte bu noktada, bazıları, değişik çevrelerin etkisi ve kontrolü altına girdiler bir daha da kurtulamadılar. Zaten kurtulmak gibi bir niyetleri de yoktu, ya!!

Gün geldi, memleketi, halkı kimlerin idare ettiği, yönlendirdiği tartışılır hale geldi. Çeşitli sektörler, çeteler, kazanç örgütleri, koruma güçleri türeyince , aralarından onlara sığınanlar dahi oldu.

KKTC yi kuranlar, ilan edenler ne planlamış, neler murad etmişlerdi hiç sordunuz, araştırdınız mı? Cevabınız hayır olsa gerek. Pek ala, şimdi sorsanız olmaz mı? Kimler, ne için ilan etmişler di KKTC yi? Neler vaad etmişlerdi sizlere?

Emekcileri, memurları, işcileri, emeklileri, kadını erkeği , çalışanı çalışmayanı , evi olanı olmayanı sokaklara dökülüp hak arayacak bir düzende yaşamayı mı layık gördüler sizlere?

İlaçsız, araçsız gereçsiz hastaneler, okullar mı hazırlayacaklardı evlatlarınıza? Yıllarca bekçiliğini yaptığınız bu toprakları başkalarına mı tapulamaları için savaşmıştınız?

Can ve mal kaybınıza karşılık dağıttıkları Rum malları için ödenecek tazminatları da mı siz ödeyecektiniz? Ya sizin kayıplarınızı, tazminatlarınızı kimler ödeyecek? Sordunuz mu, sosruyor musunuz? Sizi kurtardık bre İngiliz piçleri, nankörler, tembeller, hazır yiyiciler diyenlere ve onlara bu fırsatı verenlere sizler de sordunuz mu, Kim kimi kurtardı, Türk silahlı kuvvetlerinin adaya ayak basmasını kimler sağladı? Mehmetciklerle omuz omuza çarpışarak toprağın kara bağrına düşenler kimler di? Yok mudu onların bu topraklarda hiç hakları?

Olmamalı ki, şimdi sokaklarda hak arayacak noktaya geldiler, getirildiler.

Bu ortamda dahi her devrin adamları etrafta fink atıyorlar, halkımıza mutlu, parlak, güvenli yarınlar vaddediyorlar.

İnananlar beri gelsin.

Bu gün UBP olağan kurultayı var. Kim kazanır, kim kaybeder
önemli mi? Alem ol alem devam edeceğine göre sizlere farklı bir gelecek mi hazırlanacak zannediyorsunuz?

Denktaşlar, Talatlar, Eroğlular, tek parti iktidarları, koalisyonlar geldi geçti, halk yararına , olumlu değişen ne oldu? Her devrin adamlarına soralım, belki onlardan inandırıcı, doyurucu yanıt alabiliriz.
 
Üst