Hangisi Yalan Söylüyor

Özcan Özcanhan

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
HANGİSİ YALAN SÖYLÜYOR

Biri Kıbrıs Cumhurbaşkanı, siyasi lider.

Diğeri Rum Ortodoks kilisesinin başı, ruhani lider.

Cumhurbaşkanı Hristofiyas, Başpiskopos Hrisostomos II yi
ELAM’ı desteklemekle, kışkırtıcılık yapmakla, ırkcılığı, fanatizimi teşvik etmekle suçluyor.

ELAM, bilindiği üzere fanatik milliyetci Rum gençlerinin örgütü, Türk ve yabancı düşmanı. Kıbrıs adasının Elen olduğunu iddia ediyor ve Kıbrısı kurtarmak için mücadele edeceklerini haykırıyor. Tehditler savuruyor.

Hrisostomos, Cumhurbaşkanları Dimitris Hristofyasa saldırıyor, federal çözümden de kötü bir formülü müzakere ettiğini ileri sürüyor, ulusal çizgiden uzaklaştı diyor ve ELAM gençlerini gizlice destekliyor. Ama, ELAM örgütüne bina kiraladığını ve onları desteklediğini yalanlıyor.

Başpiskoposu suçlayan yalnız Hristofyas değil, bazı siyasi parti liderleri Hristofyası sevmeseler de onun görüşünü paylaşıyorlar.

Ortodoks kilisesinin Başı, dini lider İkinci Hrisostomos yalan söyleyebilir mi? Yalan söylemek Hristiyanlıkta günah değil mi? Bildiğim kadarı ile yalan, iftira, gıybet, hak yeme, insanları ayırma Hristiyanlıkta da günahtır. O halde Hrisostomos hatalı olduğunu bilerek inkara kaçıyor.

Siyasi lider Hristofyas mıdır ,acaba, yalana tevessül eden?

Evet, politikacılar, siyasi liderler zaman zaman yalan söylerler, ama, bu kadar ciddi ve tehlikeli bir konuda dururp dururken Dini Lideri töhmet altında bırakmazlar değil mi?.

ELAM ın hareketlendiği günlerin hemen ardından Başpiskoposa, e-mail aracılığı ile, birkaç soru sordum. Onbeş gün sonra yanıt geldi. Başpiskoposluk Sekreteri Koukliotis gecikmenin kendisinden kaynaklandığını, Başpiskopos Hrisostomosun hatası olmadığını , tercüme için kendisinin zaman aldığını, hem bizim de erken yanıt beklediğimizi bilmediğini izah etti.

Her ne ise. Başpiskopos verdiği yanıtta kesinlikle ELAM’ı desteklemediğini, federal ve işlerlikli, kalıcı bir çözüme de karşı olmadığını belirtti.

Sorduğum sorulara verdiği yanıtları, yarın 24 Ocak 2011 de, gazetemizde ayrıntıları ile bulacaksınız.

Kimin yalan söylediğine siz karar verirsiniz.

* * * * * * * *

Bu gün Pazar, 23 Ocak 2011.

Tatil günü. Dinlenmek, eylenmek, gülmek, rahatlamak herkesin hakkı. Hava da müsait ise birçok kişi mangal âlemleri ile keyiflenmeye bakacak.

Ama, işsiz güçsüz, parasız, yarınının ne olacağı belirsiz insanlarımız bu günü de kara kara düşünerek geçirecek.

Emekliler, kamu görevlileri 13 üncü maaşın ne olduğunu, ne olacağını tartışmayı da sürdürecek.

Ya!! zamları hiç konuşmayacak mı halkımız. Olur mu? Her gün, her saat artık ekonomik sıkıntılarla boğuşuluyor. Çalışan da çalışmayan da, üreten de üretmeyen de, sanayici de, ticaret erbabı da, esnaf da, çifci de tüp gaza, petrole, yağa, süte, tüketim maddelerinin fiyatlarına, harçlara ve vergilere de zamlar geliyor mu, geliyorsa ne kadar olacak onun gaylesini çekiyor.

Diğer yanda sendikalar genel grev planları ile uğraşıyor.

Varoluş mücadelesi siyasi partilerle mi yürütülecek , hangi pankartlar açılacak vs. kafalarını patlatıyor. Okullardaki grevlere karşı halkı ve öğrenci velileri ile öğrencileri kimler sokaklara döktürdü, protestolar ayarladı onu araştırıyorlar.

Bazı sendika yetkilileri bunun da İrsen Küçük hükümetinin başının altından çıktığını iddia ediyor. Olabilir de, olmayabilir de. Ama, mühim olan, protestocuların diğer mekanlara da siyah çelenkler bırakmaya hazırlandıkları açıklamasıdır.

Ülkede yaratılan kaosun sorumlusu sadece sendikalar ve sendikacılar olarak görülmüyor. Kıbrıslı Türkiyeli ayrımcılığı yaparak provokasyonlarla tehlikeli oyunlar oynandığının herkes farkında gibi.

Evet, bu gün Pazar. Daha fazla kafanızı yormadan noktalayacağım. Dinlenmeye bakınız. Çünkü , enerjiye, sabır ve tahammüle ihtiyacınız ileriki günlerde daha da artacaktır.

Öyle anlaşılıyor ki ne hükümet pes edip geri adım atacak ne de Varoluş Mücadelesi Platformu taleplerinden vazgeçecek.

Kimse uzlaşmaya yanaşmayacaksa bilmeliyiz ki bizleri çok daha sıkıntılar ve bunalımlar bekliyor.

İyi ve mutlu Pazar geçirmeye bakınız, yarına Allah Kerim.
 
Üst