Deniz Hakim Yarbay Tanju Ünal

8-9 sene evvel,ben muvazzaf binbaşı iken, Güney Deniz Saha Komutanlığı’na(O zaman karargah İzmir Konak’ta,Subay Ordu evi karşısındaydı) tayin oldum.

Askeri Hakim Yüzbaşı Tanju Ünal kardeşim, lojistik şubede memur olarak görevli olan eşi Kevser Ünal hanımefendi ile birlikte bana her konuda destek olan;sevgide,saygıda,yakınlıkta,samimiyette en ufak bir kusurları ve su istimalleri olmayan bir karı kocaydı.Kevser hanımefendi eşinden (kendisinin gıyabında)kesinlikle ‘’Tanju’’diye bahsetmezdi.’’Tanju Yüzbaşı’’veya ‘’Adli Müşavirimiz’’diye bahsederdi.Tanju Yüzbaşı da,eşi için,yanında olsun olmasın, ‘’Kevser’’değil,’’Kevser Hanım’’tanımlamasını kullanırdı.Karı koca birbirlerine aşıktı,saygılıydı,sıkı ve çok yakın iki dosttular.Gerek karı koca birlikte,gerek Hakim Yüzbaşı Tanju Ünal tek olarak,gerek Kevser Hanım tek olarak;her fırsatta benim hatırımı sordular,bir ihtiyacım olup olmadığını sordular.Hukuki bazı meselelerde Tanju Yüzbaşının,Lojistik bazı meselelerde Kevser Hanımın yanına ne zaman gittiysem,sağ olsunlar,bana daima yardımcı oldular.

Sonra iki cici evlatları olan bu değerli aile Ankara’ya tayin oldu ve 3 yıl evvel de ben emekli oldum ve irtibatımız kesildi.

Televizyon ekranlarından intihar ettiğini öğrendim.Şaşırmanın,üzülmenin ötesinde duygularım,izahı mümkün olmayan bir tarzda kabardı.

Sohbetlerimizden hatırladığım kadarı ile;gözü yükseklerde olan,makam ve mevki hırslarıyla dolu bir kardeşimiz değildi.’’İnşallah Askeri Yargıtay Başkanlığı’nı da görürüz’’takılmasını,yarenliğini,her hakim sınıfı subay arkadaşımıza,kardeşimize yaptığımız gibi,ben de Tanju Kardeşimize de mutlaka yapmışımdır.Mahzun,mahcup,mütevazi,utangaç gülümsemesiyle;temiz bir emekliliği hayal ettiğini,sonra da serbest avukatlık veya noterlik yapmak istediğini kısaca belirtirdi.Eşi Kevser Hanım İzmir’i,Tanju Ünal’da Ankara’yı seviyorlardı ,Kevser Hanım emekli olduklarında İzmir’e yerleşmek istediklerini ama nihai kararın eşi Tanju Ünal Yüzbaşıya bağlı olduğunu belirtirdi.Ben de iz bırakan Tanju Ünal işte buydu.Cenazesine maalesef gidemedim.İzmir’e mi,Ankara’ya mı defnedileceği konusunda muallakta kaldım.Ancak muallakta kalmadığım bazı konular vardır ki onları sizlerle paylaşayım:

Öncelikle düzenli,dengeli,ölçülü,mazbut,sakin bir aile,sosyal,mesleki,psikolojik yapısı,yaşamı olan aslan gibi bir adam,melek gibi eşine ve daha da melek gibi evlatlarına rağmen hayatına niçin son versin?Savcılarımız elbette bu sorunun yanıtını bulacaklardır.Bu ülke komplo teorilerinden bıktı,hayatına son vermesiyle ilgili komplo teorileri üretmek istemiyorum ama bu intiharın ardındaki sır perdesinin kaldırılmasını değerli savcılarımızdan merhumun kendisine,eşine ve ailesine sevgi,saygı duyan bir arkadaşı olarak arz ve talep ediyorum.

Tehdit mi vardı?Baskı mı vardı?Şantaj mı vardı?Niçin?Ne vardı?Kimler tarafından nasıl duygulara ve düşüncelere itildi?Bu soruları sormak ve cevaplarını vicdani kanaat hasıl olana kadar almak elbette bana değil,kıymetli Türkiye Cumhuriyeti savcılarına düşer.

Kader,yazgı,alın yazısı diyebiliriz elbette.Ama bunu desek bile;Yüce Yaratan’da bizden her musibetin,şer vukuatın sebep sonuç ilişkilerini bulmamızı ve bunun için sonuna kadar bir gayret ve çaba içerisinde olmamızı ister.İster ki ibret alınsın,ders alınsın ve varsa ihmali,sorumluluğu olanlar maddi ve manevi bedellerini ödesinler.

Allah ruhunu nur içinde dinlendirsin.Melek Eşi Kevser hanımefendiye ve tertemiz masum kızlarına sabır,merhamet,şefkat bağışlasın.

Sevdiğim,saygı duyduğum insan gibi insan,adam gibi adam,bayan gibi bayan varlıkları bu yalan alemde ebedi olarak kaybettikçe ,ruhumdan bir parça kopmuş gibi oluyor ve tek tesellim şu oluyor:

Bu alem yalan ve boş bir alem.Ölüm dediğimiz aslında bir son değil,yeni bir başlangıç.Bu başlangıç ebedi,hakikat alemine açılan bir kapıdır ve sonsuz,uzun,ince bir yoldur.Bu kapıdan geçmemek,bu yolda yolcu olmamak mümkün değildir ve bu yolculukta elbette sevdiğimiz,çekiştiğimiz ,birbirimizde gönül hakkı ve kul hakkı olan diğer kullarla karşılaşacağız ve belki de bu kısacık ve yalan alemde yaptığımız gibi o hakikat ve sonsuz alemde de onlarla ama acı,ama tatlı yol arkadaşlıkları yapacağız.

Tanju kardeşimde o hakikat aleminde karşılaşmak ve dostça kucaklaşmak istediğim varlıklardan birisidir artık.

Hukukundan,insanlığından,nezaketinden,samimiyetinden,dürüstlüğünden,yiğitliğinden hiç şüphem olmadı.Ama şimdi kendi kendisine bir hukuksuzluk yada adalet,infaz uyguladı..Niçin?Başkalarına üç gün hapis veya on lira para cezası keserken ellerinin ve vicdanının titrediğini bildiğim Tanju,kendisine bu ölüm cezasını niçin verdi ve infazını niçin kendisi yaptı?Kıymetli savcılar,değerli psikologlar,sevgili sosyologlar,psikiyatri hekimleri !Lütfen bu olayı inceleyin ve analiz edin.Ama Eşi Kevser hanımı ve masum,saf kızlarını üzmeden...

Cevap: Deniz Hakim Yarbay Tanju Ünal

Tanrı rahmetine nail etsin.

Cevap: Deniz Hakim Yarbay Tanju Ünal

Öncelikle saygıdeğer Tanju Ünal Yarbay'ımıza Allahtan rahmet, Eşi Kevser Hanım ve kızlarına da sabırlar diliyorum.

Sayın Vedat Albay'ım,
Daha bir çok şey söylenebilir ama yazdıklarınız o kadar doğru ve yerinde tespitler ki.

Ben de 9 yıl kadar önce askerliğimi Tanju Ünal Yarbayımızın yanında yaptım. O zamanlar kıdemli Yüzbaşı ve As.Mah. Kıdemli Hakimi idi. O zamanlar Kendisini hem askeriye içinde hem de sivil olarak tanıma fırsatım oldu. Üzerinde üniforması var iken tam bir komutan, mesaisi dışında sivil hayatında ise inanılmaz sevecen, ilgili, espirili,bilgili mağrur bir insandı. Bilgi ve donanımı ise kolay kolay herkesin kazanabileceği türden değildi. O kadar işin arasında bir de doktora tezi hazırlamıştı ki adeta bir kitap halindeydi.

15 ay boyunca bize çok emeği geçti, yeri geldi kızdı, yeri geldi bizimle güldü, eğlendi. Şu an düşündükçe bir çok şeyi hatırlıyor insan.
Hele öğle tatillerindeki futbol maçları unutulmazdı.

9 yıldır "bir gün uğrayıp hatırını soracam" dedim ama maalesef aramak bile nasip olmadı. Haberlerde olayı öğrendiğimde inanamadım, hala da inanamıyor insan. O'nu tanıyan hiç kimse de inanamaz böyle bir olaya.

Mesleğinde o kadar titiz ve vicdan sahibi bir insan, verdiği kararlarda insanlara haksızlık olmaması için çırpınan, kimseden de korkusu olmayan, ne tehdide ne de baskıya boyun eğeceğini sanmadığım bir insan.

Bu olay gerçekten de söylediğiniz şekilde etraflıca araştırılmalı, tabi ki ailesine ne ufak bir sıkıntı dahi verilemeden.

Komutanımızı burada andığınız için size teşekkür ederim.

Ruhu Şâd olsun.