Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Cehennem Adasi Nargin(10.000'e yakın şehit verdiğimiz yer)
Birinci Dünya Savaşı'nda esir kampı olarak kullanılan, 10 bine yakın Türk asker ve sivilin şehit edildiği tahmin edilen Hazar Denizi'ndeki Ruslara ait Nargin Adası'nın görüntüleri, Rus Gizli Servis Teşlikatı'nın (KGB) arşivlerinden çıktı.
Tam 92 yıl sonra, Sarıkamış Dayanışma Grubu'nun uzun çalışmalarıyla ortaya çıkan kayıtlarda, 1914-1915 yıllarında, Sarıkamış Harekatı'nda Anadolu köylerinden esir alınan sivil ve askerlerin görüntüleri yer alıyor. Tarihi kaynaklarda, Türk esirlerin çoğunun, susuzluktan, yılanların zehirlemesi ve Rusların kurşuna dizmesiyle şehit olduğu yazıyor.
ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR DA KAMPTA ÖLDÜ
KGB tarafından propaganda amaçlı çekilen kayıtlarda, 10-15 kişilik gruplar halinde ortada bulunan bir tencereden yemeklerini yiyen, açlık ve ağır kış şartlarına dayanamadıkları için hafızalarını ve sağlıklarını kaybettiği anlaşılan ve sağa sola sallanarak yürüyen esirlerin görüntüleri var. Esir düşenlerin çoğunun şehit olduğu bilinen adada çekilen görüntüler arasında, çoğu anne ve babasız kalan bebek ve çocukların toplu halde denize girmeleri de kaydedilmiş. Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Nargin Adası'nın bir kısmının tamamen mezarlık olduğunu ve bu mezarlıktan getirdikleri kemikler üzerinde yapılan incelemelerde aralarında Türkler'in de olduğunun ortaya çıktığını belirterek, Ada'nın Türk şehitliği yapılması için çalışacaklarını da ifade etti.
ESİRLER SU DİYE YALVARIYORDU
Bakü'deki Hümmet Parti Başkanı olan Dr. Neriman Nerimanov o tarihlerde şehir dumasına sunduğu raporda şunları söylüyordu: “Burada su çetinlikle ele düşen bir şeydir. Burası adeta arsa-i kerbeladır. Su olanda hörek yok, hörek tapılanda su yoktur. Bu yılanlar yuvasında yaşamaya değil, ölmeye mahkum olan zavallılar susuzluktan göğermiş, kurumuş dillerini ağızlarından çıkarıp dudaklarını kemiriyor, 'su' diye ah vah ediyorlardı. Burada içmeyede su tapılmıyor. Buraya su karadan geliyor. Cezirenin özünün içmelik suyu yoktur. Bazen oluyor ki deryada şiddetli külek oluyor. O günlerde barkazlar cezireye yanaşmıyorlar. Barkaz gelmeyince su da yok. Sivil esirler içinde 80 yaşında bitmiş halde ihtiyar kişilerle, 2 yaşından 15 yaşına kadar körpe çocuklar vardı”
Bir adı da cehennem adası
Ruslar tarafından ağır suçluların konulduğu ada, Birinci Dünya Savaşı sırasında, Prens Oldenburg'un talimatıyla esir kampına dönüştürüldü. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün karşısında Hazar Denizi'nde bulunan Nargin Adası, yaklaşık 900 dekarlık yüzölçümüyle bölgenin en büyük adası. Su kaynağı ve bitki örtüsü bulunmayan, yılanlarıyla ünlenen ada, bu nedenle tarihte Yılan Adası olarak anıldı. Rusların uzun yıllar hapishane olarak kullandığı Nargin Adası, içinde bulundurduğu azılı esirler ve zehirli yılanlarıyla 'cehennem ada' olarak da adlandırılıyordu.
İlk uçağımızı imâl eden Vecihi HÜRKUŞ da Nargin Cehenneminden kaçmıştı.
1917 sonbaharında Kafkas cephesine, 7. Tayyare Bölüğü’ne atanmış olan tayyareci Vecihi Bey (Hürkuş) orada bir uçak düşürerek Kafkas Cephesinde uçak düşüren ilk Türk tayyarecisi oldu. Bir hava savaşında yaralanarak düşünce uçağını yakarak Rus’lara esir oldu. Esir olarak Hazar Denizi’ndeki Nargin adasına gönderildi. Azeri Türklerinin yardımı ile adadan yüzerek kaçtı. Birlikte kaçtığı bir arkadaşıyla Erzurum’a kadar yaya olarak geldiler. (Esaretteki fotoğrafta oturanlar soldan sağa : Tayyareci Vecihi , Rus Bl.K. , Raşit Bahattin)
Ve sakın
yolunda Öldürülenlere Ölüler demeyin hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun Şuurunda değilsiniz. (2/154)
Andolsun, eğer yolunda Öldürülür ya da Ölürseniz,
tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır. (3/157)
yolunda Öldürülenleri sakın Ölüler saymayın. Hayır onlar Rableri katında diridirler rızıklanmaktadırlar.
ın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiçbir korku yoktur mahzun da olacak değillerdir. Onlar
tan bir nimeti bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten
ın mü minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. (3/169-171)
Kim
a ve Resul e itaat ederse işte onlar
ın kendilerine nimet verdiği peygamberler doğrular (ve doğrulayanlar) Şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar? (4/69)
Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar,
yolunda savaşsınlar kim yolunda savaşırken, Öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz. (4/74)
Güzel bir konu daha.Teşekkürler Sn. DEVRE !
Ellerine sağlık DEVRE Kardeşim
Emeğine sağlık paylaşımın için teşekkürler...
Paylaşımınız için teşekkürler kardeşim...