Atatürk'ün Eserlerini Yaşatmak

Özcan Özcanhan · 22 May 2009

ATATÜRK'ÜN ESERLERİNİ YAŞATMAK

Mustafa Kemal Atatürk, yoktan bir devlet, bir ulus yaratan, eşsiz bir asker, lider, devlet adamı idi. Devrimleri ve ileri görüşü, yenidünya vizyonu ile tarihe damgasını vuran büyük bir liderdi.

Kurduğu bağımsız, çağdaş Cumhuriyeti ve ulusu Türk gençliğine emanet etmişti. O gençliğe çok güvenmişti.

Yattığı yerden kalkıp bu gün gelebilseydi, bıraktığı Cumhuriyetin ve ulusun, nasıl bölünmek, parçalanmak ve yok edilmek istendiğini görüp, anlayıp tekrardan mücadeleye atılacaktı.

Şimdiki gençlik, Türkiye’yi yönetenler, acaba, onun eserlerine, devrimlerine, ideallerine ne ölçüde sadıktır incelemek gerekmektedir. Atatürk’ü hatırlamak, hatırlatmak yalnız resmi törenlerle midir? Türk ulusunu ve Cumhuriyetini yönetenler, dıştan ve içten Türkiye’yi parçalamaya, Türk ulusunu zayıf düşürmeye uğraşanların farkında mıdırlar? Kanımca değillerdir. Olmuş olsalardı Türkiye Cumhuriyetini bu hallere düşürmezlerdi, ulusu bölmezler, birbirine düşman ettirmezlerdi. Koltuklar ve saltanat uğruna, popülist çıkarlar için, Atatürk’ün devrimlerini, ideallerini, prensiplerini, unutturmaya kalkışmazlardı.

Ne büyük liderdi Mustafa Kemal, Ne büyük Türk’tü ki yarattığı Türk ulusunun saygınlığı ve benimsenmesi için “Ne Mutlu Türküm” demişti.

O ulusun ve Cumhuriyetin dünyaca tanınması için, kabulü için ne fedakârlıklara katlanmıştı. Yurtta Sulh Cihanda sulh olması için Lozan Anlaşmasına evet derken verdiği tavizleri ve fedakârlığı görmeyen, göremeyen, anlayamayan lider geçinenleri gördükçe tüylerim ürperiyor, isyan ediyorum.

İsmet İnönü ile Celal Bayar’a az mı görevler vermişti.

İsmet Paşa Lozan anlaşması için adaların, Batı Trakya’nın yabancılara, Yunanlılara devrini kabul ederken kalben ağlamadı mı? Mutlaka çok üzülmüştü. Ama, o koşullar altında, Türkiye Cumhuriyetinin ve ulusunun resmen tanınması birinci ve tek zaruretti. Cesur kararlar ve devlet adamlığı, bu günlerde hangi liderlerimizde, hele Kıbrıs Türk liderlerinde mevcuttur?

Kendimi bildim bileli başımızdaki liderlerin katı tutumları, sert kafalılığı, vizyonsuzluğu, ileriyi göremeyişi değimidir bizleri içinden çıkmaz hallere düşüren?

Hala daha, “Ruma taviz yok, toprak yok, mülk yok, masada oturmak yok, bırakınız dünya hukukunu, bırakınız müzakereleri. KKTC bizimdir, şaka için kurulmamıştır, çözüm isteniyorsa iki devletli, iki egemenlikli, iki kişilikli “ vs..... şartları ile doğru bir politka izlediklerini zannedenler ve yıllarca daha koltuklarda oturmayı planlayanlar, Atatürk’ü, İsmet Paşa’yı, Lozan’ı hatırlasınlar.

Girit, Rodos, 12 adalar, Batı Trakya,... Boşuna mı elden çıkartıldı? İyi düşünsünler, değerlendirsinler.

Kıbrısta ,adil ve kalıcı bir çözüm için ciddi ödünler verilmesi gerektiğini bilmiyorlar mı? Kuru gürültü, süper milliyetcilik taslayanlar, acaba, Atatürkün ideallerine, reformlarına, prensiplerine, yurtta sulh cihanda sulh sloganına sadık oldukları için mi iktidar ve koltuk peşinde koşmaktadırlar?

Rum mallarını vermeyiz. Vermezsiniz. Ama, gün gelir elinizden çeke çeke alırlar. Siz kendi tapulu mallarınızı, güneydeki ve dünyanın başka kentlerindeki, ülkelerindeki mallarınızı başkalarına tapulayanlara hak mı verirsiniz? Hukuki mi dersiniz?

Bir yanda, tapu elimizde, mal bizimdir diye insanları avutuyorsunuz, diğer yanda eski Rum sahiplerine tazminatlar ödüyor, takas, iade için pazarlıklar da yapıyorsunuz. Orams davası siyasi bir karardır, kabul etmeyiz deyiniz, devam ediniz, kendi kendinizi bir süre daha aldatınız.. Ve sonunda görünüz. Tapu kimde ise malın gerçek sahibi odur.

Ha, Kıbrıstaki siyasi sorunu müzakere yolu ile , hukuk yolu ile çözme niyetindeyseniz, toprak ve mülk sorununu da ayni şekilde, cesur kararlarla çözmeye bakınız. Ama, nerde gezer!! Bunu kabul edebileceklere bir bakınız. Ellerinde inanılmaz değerlerde Rum malı mevcut. Nasıl da kıyabilecekler, havadan kondukları bu serveti elden çıkartmaya?

Atatürk gibi bir lidere her zamankinden çok şimdi ihtiyacımız vardır. Karar verecek, ödün verecek ama Türkün HAKLARINI, GERÇEK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ, BAĞIMSIZLIĞINI, KENDİ KENDİNİ YÖNETME VE İNSAN HAKLARINI savunacak.

İnsan hakları derken de bu hakların yalnız bizlere mahsus olduğunu zannetmeyecek.

Neredesin Atam, kurtuluş savaşları veren, yüz binlerce şehit ve toprak kaybına rağmen gerektiği anda ödün verebilen, devlet adamlığı iradesi gösteren eşsiz lider, asker, devlet adamı? Tarih kitapları boşuna ayırmamıştır sana onca sayfalarını.

Dünya mallarını dünyalı aç gözlülere emanet ederken beraberinde tek bir inanç götürdün. Türkiye Cumhuriyeti ve ulusu ilelebet payidar kalacaktır.

Rahat uyu Atam.

Mutlaka Türkiye Cumhuriyetini ve ulusunu payidar kılacak, ebedileştirecek, ideallerinizi, devrimlerinizi yaşatan birileri mutlaka çıkacaktır. İnşallah o gün yakındır, belki yarın, belki yarından da yakın.

Aksini düşünemiyorum.

Olmazsa, ne Türk ulusu ne de Kıbrıs Türkü huzura, refaha, güvene, istikrara kavuşamayacaktır. Çünkü onları zayıflatmak, yok etmek, tarihten silmek için dört yanda komplolar planlanmaktadır.

Uyanınız beyler. Çıkar amaçlı girişimleri bir yana bırakınız. Türkiye’yi, Türk ulusunu, Kıbrıs Türkünü baki kılacak kararlar ve atılımlar üretmeye koyulunuz.

22 Mayıs 2009, Cuma
Yazar Özcan Özcanhan

Kartal Gözü · 22 May 2009

Cevap: Atatürk'ün Eserlerini Yaşatmak

Sadece şimdiki gençliği sorgulamak günümüz gençlerinin omuzlarına fazla yük yüklemek oluyor.

Nutkun Meclis kürsüsünden okunduğu tarihteki gençlikten başlayarak sorumluları ve hataları tespit etmek ve onarma yoluna gitmek, çözüm getirecektir.

Rum tafarındaki Türk malları için de davalar açılmasını kabul ediyor veya onları unutalım, kuzeyde Eskiden rumlara ait malları iade edelim mi diyorsunuz pek anlayamadım?

Açıklar bizi aydınlatırsanız mutlu oluruz.

İlk okuduğumda "milliyetçiliği bırakın ruma ram olun" demişsiniz, gibi geldi.

Sonra, "siz malınızı verir misiniz," sözü daha ön plana alınmalı gibi geldi ama geldi sadece bir sonuç çıkaramadım yazınızdan, yani fikrinizi anlayamadım.

Ara

Atatürk'ün Eserlerini Yaşatmak

Özcan Özcanhan

Onursal Üye

Kartal Gözü

Dost Üyeler