Jeffrey’yi Kürtçe “Hoşgeldiniz, başımız gözümüz üstüne” diyerek karşılayan Osman Baydemir, Jeffrey’nin yaptığı konuşmadan oldukça memnun görünüyordu.
James Jeffrey’nin Diyarbakır aşkı
ABD’nin yeni büyükelçisi James Jeffrey, geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Diyarbakır’daydı. Jeffrey, daha İstanbul’u bile görmeden Diyarbakır’a gitti. Vali, belediye başkanı, İHD, baro, ticaret ve sanayi odaları ve dini cemaatlerle(!) ayrı ayrı görüşen büyükelçi adeta ayrı bir devleti ziyaret ediyor gibiydi.
Büyükelçi Jeffrey tıpkı Abdullah Gül’ün Diyarbakır ziyaretinde olduğu gibi Kürt meselesi ile ilgili konuştu. “Bölge”nin (bu deyimi PKK sözde Kürdistan için kullanıyor) bütün dünya için çok önemli olduğunu belirten büyükelçi şöyle konuştu:
‘Eskiden Türkiye’de istikrarsız bir bölge vardı. İstikrarsızlık halen devam ediyor. Fakat aynı aşamada Irak’ta daha kötü bir durum vardı. Kuzey Irak’ta birkaç seneden beri huzur var. Bu sebeple ticaret, ihracat ve yatırım imkânları Irak ile Türkiye’de büyüyor ve bu sizin bölgenizi iyileştirebilir.’
Jeffrey, ABD olarak teröre karşı olduklarını ancak askeri tedbirlerin çözüm olmadığını vurguladı:
‘Aynı zamanda siyasi ve kültürel başka iyileştirmeler lazım. Bütün istikrarsız bölgelerde kalkınma çok önemlidir.’ Jeffrey, bütün partilerin DTP’ye destek olması gerektiğini vurguladı. DTP’li belediye başkanı Osman Baydemir, Jeffrey’nin yaptığı konuşmadan oldukça memnun görünüyordu. Jeffrey’ye Kürtçe, ‘Hoşgeldiniz, başımız gözümüz üstüne’ diyen Baydemir, diyalog ve ortak akılla herkesle işbirliği yapacaklarını belirtti.
Büyükelçi, başta belediye başkanı olmak üzere pek çok görüşmesini basına kapalı olarak yaptı. Anlaşılan birtakım planlar yapıldı, kimilerine birtakım görevler verildi.
Bu ziyaretten dört gün önce yine Diyarbakır’da Ahmet Türk, ‘Cumhurbaşkanının Kürt sorununa ilişkin mesajlarını çok önemsediklerini’ belirterek şöyle diyordu:
‘Artık cin şişeden çıkmıştır. Çözümün kaçınılmaz ve ertelenemez olduğu ortadadır. Konjonktür, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesi için uygundur.’
Jeffrey’nin ziyaretini, bu açıklamayla birlikte değerlendirmek gerekmektedir. ABD, Kürt meselesinin çözümü adı altında adım adım federasyonu ve ardından bölünmeyi Türkiye’ye dayatmaktadır. Büyükelçi açıkça Kuzey Irak’ı bir model olarak bize önermektedir.
PKK, silahla elde edemediğini siyasi yollar ve ‘barışçıl çözüm’ adı altında elde etmektedir. Tabii bu plan ABD tarafından hazırlanmış ve uygulatılmaktadır. Bu planın şu anki uygulatıcısı ABD büyükelçisi James Jeffrey’dir.
Kimdir bu Jeffrey?
James Jeffrey, 2008 Haziran’ında George Bush tarafından bu göreve önerildi ve 3 Aralık’ta resmen görevine başladı. Bu adam daha önce Türkiye’deki Amerikan büyükelçiliğinde 1985-2002 yılları arasında görev yapmış ve Türkçeyi çok iyi biliyor. Jeffrey, ABD’nin en kritik bölgelerde görev verdiği diplomatlardan biri. Son görevi Bush’un Ulusal Güvenlik Danışman yardımcılığı olan Jeffrey, ABD’nin Irak işgalinden sonra Bağdat’taki Büyükelçiliğine atandı. Amerikan Dışişleri Bakanı Rice’ın Irak danışmanlığını yapan Jeffrey, Ankara’da müsteşarlık görevinden önce Adana Konsolosluğunda çalıştı ve özellikle Kürt meselesinde uzmanlaştı.
Jeffrey’nin Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgili Necip Hablemitoğlu bakın neler yazmış:
“Kuruluşu 1947’den itibaren Türkiye’deki casus ve etki ajanlarını sevk ve idare eden CIA’nın Ankara’daki istasyon şefliği, günümüze kadar Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı en büyük suçları işlerken, bugüne kadar hiç mi hiç takibata uğramamıştır. Hatta o kadar ki, CIA hesabına casusluk yaparken suçüstü yakalanan MİT üst düzey sorumlularından Muzaffer Savaşman yargılanıp mahkûm edilirken, onu yönlendiren Amerikalı diplomat casus, görevini hiçbir şey olmamış gibi sürdürmeye devam etmiştir… Türkiye’deki etki ajanlarının özellikle Kürtçü kesimi, en itibarlı, en kazançlı-verimli dönemlerini James Jeffrey görevdeyken yaşamışlardır. Resmiyette Büyükelçilik Siyasi Müsteşarı olarak görev yapan CIA İstasyon Şefi James Jeffrey, özellikle HADEP ve Refah benzeri Kürtçü ve Şeriatçı yapılanmalarla pervasızca ilişkiye girmiştir.”
Türk Düşmanı Jeffrey ülkemizden defol!
Obama’nın TBMM’de yaptığı Türkiye’yi tarihiyle yüzleşmeye çağıran konuşmasıyla birlikte Bush’un sağ kolu olan birinin Türkiye Büyükelçiliğine atanması, ABD-Türkiye ilişkilerinin ılımlı bir döneme girdiğini düşünenleri ikna etmiştir sanırız.
James Jeffrey, Türkiye düşmanlığı tescilli biridir. Dağlıca baskınından sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonundan ABD’nin memnun kalmayacağını bu adam açıklamıştı. ABD’nin PKK ile mücadelede Türkiye’ye yardımcı olmadığına ilişkin eleştirileri yanıtlama görevi yine Jeffrey’deydi:
“Şu an bütün gücümüzü Irak’ın güvenliğine vermiş durumdayız. Buna ayıracak askerimiz yok.”
Jeffrey, ABD’nin Türkiye’yi oyalama politikasının uygulayıcısı oldu.
Şimdiki görevi ise, Türk devletinin bölücülüğe daha fazla ödün vermesini sağlamak. Diyarbakır’a yaptığı geziyi bu bağlamda ele almak gerekir.
Jeffrey, ABD’nin Sevr planını sonuçlandırmak için ülkemize gelmiştir. Bu adamın önceki yıllarda ülkemizdeki faaliyetleri de yakından araştırılmalıdır.
James Jeffrey, Diyarbakır’a ayrı bir devletin başkenti gibi gitmiş ve temaslarda bulunmuştur. Bu, Türkiye’ye yapılmış bir hakarettir. Bu hakaretin hesabı sorulmalı ve bu adam derhal sınırdışı edilmelidir.
Özgür BİLLUR