1964 Olayları

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
1964 Olayları


İngiltere'nin talebi üzerine 13 Ocak 1964'te Londra'da üçlü konferans toplandı. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin katılmasıyla düzenlenen konferansa 15 Ocak tarihinden itibaren beşli konferans şeklinde devam edildi. Beşli konferansta Kıbrıs'taki Türk ve Rum toplumlarının temsilcileri de hazır bulundular.
Görüşmeler sırasında Türk tarafı, mevcut antlaşmaların Kıbrıs Türkleri'nin can ve mal emniyetini korumada yeterli olmadığını belirterek ek güvenceler verilmesini isterken, Rum tarafı mevcut antlaşmaların bu olaylara sebep olduğunu öne sürerek "Garanti ve İttifak Antlaşmaları'nın feshedilmesini, Türk ve Yunan alaylarının Kıbrıs'tan geri çekilmesini, Anayasa'da Türklere tanınan hakların kaldırılmasını" istedi.

Kıbrıs'ta barışın sağlanması için 10.000 kişilik NATO kuvvetinin gönderilmesi teklifi, Makarios tarafından reddedildi. Böylece Londra Konferansı, hiçbir sonuç alınamadan 21 Ocak'ta kesildi(1). İki gün sonra da, 23 Ocak 1964'de, Lefkoşe'deki Bayraktar Camii bombalandı. Türk bölgelerine yönelik Rum saldırılar da tekrar başladı. Limasol, Baf, Magosa, Poli'de yüzlerce Türk öldü, binlercesi yaralandı veya köylerini terk etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine Türkiye 13 Şubat 1964'de Güvenlik Konseyi'ne başvurdu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde 26 Şubat'ta başlayan görüşmeler, 4 Mart 1964'te, sonuçlandı. Hazırlanan tasarı, Türkiye tarafından olumlu karşılandı. Makarios ve Rum tarafı da memnundu. Çünkü, Londra ve Zürih antlaşmaları ile kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin iki ortağı vardı: Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs Rumları. Çoğunluğu teşkil eden Kıbrıs Rumları, diğer ortak Kıbrıs Türkleri'nin 21 Aralık 1963'te silah zoru ile haklarını gasp etmiş ve iki ortaklı Kıbrıs Cumhuriyeti fiilen sona ermişti. Türkiye'nin tamamen barışçı amaçlarla müspet karşıladığı tasarı ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 4 Mart 1964 tarihli kararı Rum yönetimini "Kıbrıs Hükümeti" olarak tanınıyordu.
Nitekim kararın Barış Kuvveti ile ilgili dördüncü paragrafında, "Kıbrıs Hükümeti'nin onayı ile Kıbrıs için bir Birleşmiş Milletler Barış Kuvveti kurulmasını tavsiye eder. Bu kuvvetin kuruluşu ve önemi Genel Sekreter tarafından Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık hükümetleri ile istişare halinde kararlaştırılacaktır" deniliyordu.
"Arabulucu" ile ilgili 7'nci paragrafta da şu sözler yer alıyordu:
"Öte yandan Genel Sekreter'in, Kıbrıs Hükümeti ve Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık hükümetleri ile mutabık olarak, Birleşmiş Milletler Yasası uyarınca ve Kıbrıs halkının tamamının refahı ve milletlerarası barış ve güvenliğin muhafazası endişesi ile hareket ederek Kıbrıs meselesine barışçı ve müzakere yolu ile sağlanan bir çözüm şeklini benimsemek amacı ile bir arabulucu tayin etmesini ve bu arabulucunun bu amaca ulaşmak için sözü edilen dört hükümet temsilcileri nezdinde mümkün olan çabayı göstermesini tavsiye eder. Arabulucu, çabaları hakkında Genel Sekreter'e düzenli aralıklarla rapor sunacaktır(2)."
Ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs Türkleri'nin haklarını hiçe sayan bu kararından cesaret alan Rumlar Türklere saldırılarını tekrar başlattılar. Diğer yandan, 21 Aralık 1963 saldırılarından sonra düzenlenen Londra Konferansı'na katılmak üzere Ada'dan ayrılan Denktaş, buradan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantılarına katılmak üzere New York'a geçmişti. Güvenlik Konseyi toplantılarında, Türklere yapılan saldırıları anlatan Denktaş, toplantıların tamamlanmasından sonra Ankara'ya gitmişti. Denktaş'ın Ada'ya girişi Makarios tarafından yasaklamıştı.
KAYNAK:
Çay, Abdulhaluk Mehmet-; Kıbrıs'ta Kanlı Noel-1963, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1989.

DİPNOTLAR:
1) Halil Fikret Alasya, Türihte Kıbrıs, s. 231 vd.; Pierre Oberling, s. 82 vd.
2) Mehmet Gönlübol ve diğerleri, s. 441; Halil Fikret Alasya, Tarihte Kıbrıs, s. 233 vd.








 
Üst