10 soruda Kıbrıs'ta durum

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Birleşme olacak mı?

10 soruda Kıbrıs'ta durum


Kıbrıslı liderler 1 Temmuz'da, birleşme için en azından prensipte el sıkıştı. Ne var ki hem güneyde hem kuzeyde, birleşmeye karşı ağır bir muhalefet de sürüyor. Eylül'de başlaması muhtemel müzakere başarılı olursa, 1960'lardan bu yana süren Kıbrıs sorununda önemli bir viraj alınmış olacak. Bu arada Türkiye ve Yunanistan da, Kıbrıs’ın birleşmesi yönünde görüş bildiriyor.

1. Kıbrıs’ta son durum ne?

1 Temmuz 2008’de, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Lefkoşa ara bölgede buluştu. Liderler, ‘tek egemenlik ve tek vatandaşlık’ konusunda anlaşmaya vardı. Böylece 1974’teki askeri harekâttan bu yana Kıbrıs’ta ilk kez -en azından prensipte- birleşme için el sıkışıldı. Liderler, 25 Temmuz’da yine görüşecek ve son kez değerlendirme yapılacak. Resmi bilgi olmasa da eylül itibariyle de müzakerelere başlanacağı söyleniyor. Müzakerelerin sonucunda, Kıbrıs’ın yeniden bütün haline gelmesi amaçlanıyor.



2. Nasıl birleşilecek?

Üretilen çözümlerden biri ‘tek egemenlik’ ve bu, Rum tarafının da talebi. Talat önderliğindeki Türk tarafı da buna karşılık 1 Temmuz’a kadar ‘siyasal eşitlik ve ortaklık’ görüşünü savunuyordu. Liderler mayıs ayında, “Siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli, iki toplumlu federasyona olan taahhütlerini tekrar teyit etmişlerdir. Bu ortaklık tek uluslararası kişiliği haiz bir federal hükümete ve eşit statüdeki Kıbrıs Türk Kurucu Devleti’ne ve Kıbrıs Rum Kurucu Devleti’ne sahip olacaktır” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Yani ortada, birleşmenin biçimi yönünde bir uzlaşma henüz yok. Birleşmeyi isteyenler tek egemenlik ile siyasi eşitlik ve ortaklık tezlerinin bağdaştığı görüşünde. Türk tarafı, Annan Planı’nın gerçekleşmesi halinde birleşmenin sorunsuz olacağını da sıklıkla dile getiriyor.



3. Annan Planı nedir?

2004’te son şekli verilen Annan Planı, Türk ve Rum kesimleri halinde bölünmüş Kıbrıs Adası’nın bağımsız bir devlet olarak birleştirilmesini öneren Birleşmiş Milletler (BM) planıdır. Adını, planı ortaya atan Kofi Annan’dan alıyor. Plan, Kıbrıs Adası’nın İngiliz üsleri bölgesi haricinde kalan kısımlarının bağımsız ve federal nitelikte bir devlet olacak şekilde birleştirilmesini öngörüyor. Nisan 2004’te Kuzey ve Güney Kıbrıs’ta yapılan referandumlar ile oylamaya sunulan plan, Türk tarafından yüzde 65 kabul gördü. Rum tarafı ise planı yüzde 76’lık oranla reddetti.



4. Görüşmeleri hangi ideolojiler yürütüyor?

Görüşmeler iki lider arasında yürütülüyor. Şu anda Kıbrıs’ın her iki kesiminde de koalisyon var. Rum tarafını komünist AKEL (Emekçi Halkın İlerici Partisi) ile sağcı DİKO (Demokratik Parti) ve sosyalist EDEK (Sosyal Demokratlar Hareketi) yönetiyor. Türk tarafını solcu CTP-BG (Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler) ile Ulusal Birlik Partisi’nden (UBP) ve Demokrat Parti’den (DP) ayrılan merkez sağ Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) yönetiyor. Talat CTP ve Hıristofyas AKEL’den gelme.



5. Kuzey Kıbrıs tek ses mi?

Hayır. Üstelik adada bu konuda ciddi muhalefet var. Muhalefetin görüşünü en kısa biçimiyle eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş özetliyor: “Teslimiyete gidiyoruz.” Birleşmeyi savunan Kıbrıs Barış Platformu ise muhalefeti, ‘ayrılıkçı ve statükocu şovenist güçlerin felaket tellallığı’ olarak niteliyor. Kıbrıs TMT Derneği’ne göre de bu sürecin ucunda Kıbrıs Türkleri için umut verici hiçbir ışık yok. Muhalefete göre tek çözüm, egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.



6. Güney Kıbrıs tek ses mi?

Benzer eleştiriler Güney Kıbrıs’ta da var. Üstelik iktidar partisi AKEL içinde bile, “Türkler bizi kandıracak” görüşü sık sık dile getiriliyor.



7. Türkiye’nin görüşleri ne?

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin Kıbrıs meselesine bakışını 2004’te dönemin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan kısa ve öz biçimde özetlemişti: “Kıbrıs’ın Türkiye’ye maliyeti yaklaşık bir katrilyon lirayı buluyor.” AKP’nin hedefi ise Kıbrıs’ın birleşik biçimde Avrupa Birliği’ne (AB) girişini öngören BM Planı konusunda ilerleme sağlanması. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 2008 Mart ayında BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve AB ülkelerine gönderdiği mektupta, Annan Planı’nın Kıbrıs’ta yeni görüşmelerde temel alınmasını istedi.



8. Yunanistan’ın görüşleri ne?

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni’ye göre çözüm, öncelikle Kıbrıslı Türklere çok büyük avantajlar sağlayacak. Ayrıca Türkiye-Yunanistan ve Kıbrıs’ın AB çerçevesinde yapacağı işbirliği ve ortak vizyonunun, herkesin vizyonu olacak. Bakoyanni, Yunanistan’ın Kıbrıs sorununun çözümünde iki tarafın kabul edebileceği bir anlaşmayı destekleyip oluşmasında yardımcı olacağını da ifade ediyor.



9. Birleşme olursa asker çekilmesi olacak mı?

Bu konuda henüz görüşmeler yapılmadı. Ancak Annan Planı’na göre Yunan ve Türk askeri birliklerinin, Kıbrıs Rum Devleti ve Kıbrıs Türk Devleti’nde 2011 yılına kadar altı bini aşmayacak hale getirilmesi öngörülüyordu. 2018 veya Türkiye’nin AB’ye girişine kadar da sayının üç bini aşmayacak şekilde ayarlanması gerekiyordu.



Bu tarihten sonra ise hepsinin geri çekilmesi amacıyla üç yıllık gözden geçirmelerle Yunan askeri birlikleri 950’yi, Türk askeri birlikleri 650’yi aşmayacak şekilde konuşlandırılacaktı. Adada yaklaşık 40 bin Türk, altı bin civarında da Yunan askeri bulunuyor. BM Kıbrıs Barış Gücü ise 1210 kişilik askeri personelden oluşuyor. Ayrıca Ağrotur, Episkopu ve Dekelya’da İngiliz askeri üsleri bulunuyor. Bu üslerin toplam yüzölçümü, ülke topraklarının yüzde 2.74’üne tekabül ediyor.



10. Kıbrıs niye bu kadar önemli?

Akdeniz’in üçüncü büyük adası olan Kıbrıs, tarih boyunca Doğu Akdeniz’i kontrol eden en önemli nokta oldu. Ada, Türkiye’ye 65, Suriye’ye 112, İsrail’e 267, Lübnan’a 162, Mısır’a 418, Yunanistan’a 965 kilometre uzaklıkta. Dolayısıyla bölgede yapılacak herhangi bir operasyonda, Kıbrıs çok önemli bir atlama taşı konumunda.




Enis TAYMAN
 
Üst