Türkiye Yönetimi Fasafiso...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TÜRKİYE YÖNETİMİ FASAFİSO...
Amerika, Gürcistan'ın yakışıklı Cumhurbaşkanı Şakaşvilli'ye gaz veriyor. Beyefendi aldığı gaz çerçevesinde gidip Güney Osetya'da 10 tane Rus askerini vuruveriyor. Uyuyan dev Rusya "Ne oluyor yahu," diyerek ayağa fırlıyor. Veryansın ediyor Gürcistan'a. 2000 ölu ve 9 şiddetinde deprem, Gürcistan'da yıkım oluyor.
"Erdoğan mekik diplomasisi" başlatıyor. Sanki memleketin bütün işi bitmiş, Gürcistan kalmış, onu kurtaracak. Millet aç sefil, oruca durmuş. Her köşe başında milleti kandırmak için Ramazan çadırları, sofraları kurulmuş. Açların oylarını kapacaklar. 1 milyon kişi aç, 20 milyon kişi açlık sınırının altında. Başbakan mekik diplomasisi yapıyor. Maşallah, hiç memlekette durduğu yok.
Mekik diplomasisinin neticesi fos... "Kafkaslarda barış," diyor, bir adım önde koşuyor, Gürcistan dahi yanaşmıyor, Gürcistan bile bu barışa "yok" diyor, Rusya önde koşanın ardından,Türk Tırlarını Rusya'ya sokmuyor. İhracat kaybı hesaplanır gibi değil.
Dış Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen ihracat rakamları ile övünedursun, Türkiye'nin mamul mal ithalatı alabildiğine yükseliyor. Türkiye içinde imalathaneler kapanıyor, işsizlik almış başını gidiyor. Gelgelelim, yakışıklı sporcu, atlet Kürşat Tüzmen haykırıyor. "Rusya ne ambargo koyuyorsa Türkiye de aynı ambargoları Rusya'ya koyacaktır."
Bakanlar kurulu dahi bu Rusya'ya ambargo koyma işini ayıp oluyor diye onaylamıyor. Çünkü, Doğal gazın %65'inin Ruslardan alıyoruz. Elektrik üretimimizi doğalgaz çevrimlerinden elde ediyoruz. Sahi biz İran ile doğal gaz anlaşmasını Amerikanın emri ile niye imzalamadık?
Yakın komşularımızla dostluk ise dostluk. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad "Anıtkabir’e gitmem, cuma namazını da İstanbul’da kılarım," deyince TC'nin Dışişleri Bakanı Ali Babacan, "Basit mesele," diyerek Ahmedinecad'ın ayağına İstanbul'a gidiyor.
Basit mesele diye diye Ankara başkentini İstanbul'a taşıdılar. Merkez Bankası ile işe başladılar, son zamanlarda Gürcistan, Rusya vs. dışişleri bakanları vs. İstanbul'da saray köşelerinde konuşuyorlar.
Şimdi de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, futbol maçı için Erivan'a gitmeye hazırlanıyor. Halbuki Erivan Türkiye'yi soykırım yapmakla suçluyor. 1915'de olamayan birbuçuk milyon Ermeni'yi kestiğimizden bahsediyor. Dünya devletleri parlamentolarından kararlar çıkartıyor. İnceliyorsunuz, bu dönemde Türkiye hudutları dahilinde sadece 700-750 bin Ermeni olduğu kayıtlarda yazıyor.
Ermenistan bu iddiasından vazgeçmedikten sonra, sen niye Erivan'a gidiyorsun? Bu hareket, bu iddiaları zımnen kabul etmek anlamına geldiğini bilmiyor musun?
İrak'ın kuzeyinde yaratılan Kürt İdaresi PKK'ya yardım ve yataklık yapıyor. Buna karşı hiçbir önlem alınamıyor, hiçbir yaptırım yapılamıyor. Halbuki dost ve müttefik ve işin acı tarafı stratejik ortak dedikleri Amerika, Kürt aşiretlerine höt dese bu iş biter.
Bir mücahit eskisi olarak söylüyorum. Türk Ordusu bu şekilde gittiği sürece PKK ile başa çıkmaz. Çünkü Türk ordusu, jeepi, kamyonu, tankı ve askeri ile açıkta hedeftir. PKK ise kayanın arkasında, çalının dibinde gizlidir. Ortada dengesiz güçlerin savaşı vardır. Türk askerinin bu savaştaki kahramanlığı ve başarısı, savaşı teorik olarak sonsuza dek sürdürerek Türk vatanının sınırlarını korumakla sınırlıdır.
Kürt aşiretleri Kerkük'te referandum olmazsa Kerkük'ü ilhak ederiz diyorlar. Bak, bak sen... Daha neler işiteceğiz. Ankara'dan tıs yok. Babacan uyuyor. Sözü geçmez, ama Suriye için arabuluculuk yapmakta üstlerine yok.
Gelelim Kıbrıs'a;
Rumlar Tek Devlet, Tek Egemenlik, Tek Vatandaşlık, Tek Temsiliyet, tek, tek, tek diyorlar. Talat ve adamları Ankara'dan da destek alarak, "Tek tek ataraktan, bade süzerekten, "Olur Yoldaş," diyorlar. KKTC'yi Rum'a nasıl ve ne şekilde teslim edeceğinin hesaplarını yapıyorlar. Yapıyorlar çünkü "2008 yılı sonuna kadar kalıcı barış'ı İmzalayacağız," diyorlar.
Bir taraftan da KKTC'yi teslim etmeye devam ediyorlar. Rumlar Güneyde Türk malları devletindir. Kalıcı barış olunca bakarız," diye kanun çıkarıyorlar, KKTC'de ise Mal Tazmin Komisyonu Rumlara mal verip ve tazminat ödüyor. Bu ne akıldır Allah'ım. Yoksa sen bu kullarına hiç mi akıl vermedin?
Velhasıl Türkiye ve ona bağlı KKTC idare edilemiyor. Çap düşük, çapsızlık var.
Her iş Fassafiso.

Ve elde tek ümit kalıyor. Türk Milletinin vatanına sahip çıkma azim ve kararı.


Hoşça kalınız. 3 Eylül 2008
Hüseyin LAPTALI
 

3FE

Að Yöŋεтicisi
Katılım
2 Eyl 2008
Mesajlar
65
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bakü
Web sitesi
www.devturkler.com
"Ve elde tek ümit kalıyor. Türk Milletinin vatanına sahip çıkma azim ve kararı."

Elinize o ırkına hizmet aşkı ile dolu yüreğinize sağlık sayın hocam izinizdeyiz...

Türk'ün gücünü unutan cahiller tarihi kurcalasınlar...


 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Başlığınız son derece ilgi çekici olup doğru bir yargıdır. Ben şunu nedense anlamıyorum. Senelerdir Türkiye'nin başına musallat olan devamlı fitne fesatlık tohumu atan (millet demeye dilim razı olmuyor) devletler var. Birinci olarak ermenistan... Senelerdir kendilerini şuursuz bir dava uğruna komşularından soğuttular. Kendilerini bulundukları bölgeye göre ekonomik, siyasi ve maneviyat olarak geri ittiler. Yani kendilerini düşünmeden yalan yanlış ispatlar üzerine ( bu arada erivanda açılan müzedeki kafatasları ermenilere değil Türklere ait olduğu ispatlanmıştır.) halkını parasız duruma düşürmüştür. Ermenistan başkanının zamanında bizim kapımıza gelerek ağlamaklı bir sesle buğday istediğini herkes hatırlar. Yani siz böyle bir devlete neden acıyorsunuz? Acaba neden "ilişkilerimizi geliştirme gayretinde" bulunmak istiyorsunuz. o ermeni devleti öyle bir kötülük yapmıştır ki zamanında Asala denen kan emici örgütün sadece tek işi Türk öldürmek olmuştur. Eğer elebaşlarını görmek isterseniz...
http://www.kibris1974.com/domuz-ok-...ul-bahcesinde-zannedermis-t30373.html?t=30373

Gelelim ermenistanın dış politika kardeşi rumlara!!! Bu zamana kadar ne iyiliğini görmüşüz? Senelerdir anlaşmaya zıt yönde hareket ediyorlar. Bizim çizgimiz ile onların çizgisi hep paralel oluyor. O insanlarla masadaki sevimli sırıtmalarla değil kafasına silah dayayarak korkutarak sesimizi çıkararak siyaset yapmalıyız. Bize kafa tuttukları o günleri görmesekte biliriz. Silahlarını bırakıp Türk askerinden kaçtıkları o günleri.
Siyasetçilere bir lafım olacak. 2008 in sonunda hiç birşey olmayacağı malumdur. Olacak tek 20 Temmuzdur.

Ayrıca yazınıza içten teşekkürlerimi sunarım
 
Üst