Talat Ve Adamları Aramıza Nifak Sokacak...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TALAT ve ADAMLARI ARAMIZA NİFAK SOKACAK...

Her ne kadar Güney'de çalışmaya giden işçilerimiz ara ara çalıştıkları iskeleden iş icabı düşüp (!) şehit oluveriyorsa da ve hiçbir sigortaları yoksa da;

Güney'e geçen arabalarımızı çizip içindeki Rum hayranlarına da hakaret edip tehdit ediyorlarsa da;

Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO), terhis ettiği elemanlarına silahlarını da emanet bırakıp onları birer RAMBO gibi sivil hayatın içine salıyorsa ve bu tip RAMBOLAR'dan Güney'de Türklere saldırıya hazır 90 bin kadar varsa da;

Pile Türk halkına etmedik eziyet bırakmıyorlarsa da;

Güney de "En iyi Türk ölü Türk'tür," sözünü kendisine şiar (duyuş, düşünüş) edinmiş üç dört tane çete kurulmuş olsa da;

Ada'da yine de barış vardır ve Yeşilada bilinen tarihinden beri hiç bu kadar huzur içinde olmamıştır.

Pekiiii!... Dengeyi sağlayan nedir?

PEK TABİİ Kİ TÜRK BARIŞ KUVVETLERİNİN ADA!DA BULUNMUŞ OLMASIDIR.

Hristofyas ne diyor?

"Eski yoldaşım Talat vermiş olduğu askersizleştirme ve bütün Kıbrıslıların insan haklarının tesis edilmesi taahhüdüne sadık kalırsa sorun çözülür. Garantör güçlere gerek yoktur." Federasyon çatısı altında Kıbrıs Cumhuriyeti′nin bağımsızlığını gündeme getirecek bir çözüm vizyonuna sahip iki lider, eski yoldaş olarak uzun süreli dostluklarına saygı gösterirse... Kıbrıs′ın yeniden birleşmesi, ortak vizyonu hayata geçirilebilir. (Volkan)

Ey Vatandaş!... Hristofyas ne diyor anlayalım. Yani okuduğumuzu anlayalım.

Ben bu yazıdan şunu anlıyorum.

Kıbrıs Cumhuriyeti yerinde kalacak.
İsminin başına veya sonuna Federasyon kelimesi eklenecek.
KKTC lağvedilecek, Federal Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir eyaleti olacak.
Türklerin 1974'de gelip de sözde işgal ile mağdur ettiği Rumlar, insan hakları çerçevesinde gelip mallarına oturacak, varlıklarına sahip çıkacak. Türklerin 1963-74 arasındaki yaşam tarzı mal kayıp ve zararları dikkate alınmayacak çünkü Türkler insan değil. Rumlar yerlerine yerleşince buralarda yaşayan Türkler gidecek. Onlar 1821'den beri bitmeyen soykırıma uğratılmış, göç ettirilmiş Türklerin varisleri değil, onlar insan değil, gidecekler.
Avrupa Birliği garantisi var, Türk askerine gerek yok, TALAT söz vermiş Kıbrıs askersizleştirilecek. İngiliz üsleri kalacak, onlar askeri güç değil. RMMO'nun halkın içine saldığı 90 bin RAMBO silahları ile köşelerde bekleyecek. Türk avına çıkacak, kim bilir belki de bu işi mesela PKK militanlarına yaptıracak. Ne olsa "En iyi Türk Ölü Türk'tür." Suç Rum'da değil PKK'da.
Ve KKTC'nin varlığını birliğini koruyacağına yemin ederek Cumhurbaşkanlığı makamına oturmuş Talat, Türk askerinin Ada'dan uzaklaştırılması demek olan askersizleştirmesi işine söz vermiş. Hristofyas da ona " çözüm vizyonuna sahip iki lider, eski yoldaş olarak uzun süreli dostluklarına saygı gösterirse..." şeklinde hitap ediyor. Hristofyas Talat'a dost diyor ve ondan KKTC'yi kurban istiyor. Talat da KKTC'yi oluşturucu devlet olarak veriyor, veriyor be gardaş.

Diğer taraftan Talat'ın adamı Soyer ise "Federal temelde bir çözüm, uluslararası tezlerde ve Türk tarafının resmi tezi iken, bizim iki ayrı devlet vurgusunu yapmamız; Rum tarafının da BM parametrelerine ve uluslararası kabul gören zemine saygılı istekli görünmesi, Türk tarafını, çözüme isteksiz göstermesi, bize ve çözümsüzlüğe dönük bir kayıp olur," diyor. İsteksiz görünse ne görünmese ne. Annan Planına %65 ile istekliydin de ne oldu. Hala aklın başına gelmedi mi? Adam tek devlet, tek vatandaşlık ilkesinde şekillendirilecek bir Federal Kıbrıs Cumhuriyeti" diyor. Yersek.

Türk askerinin Ada'ya gelmesi 1571, Adadan gitmesi 1878 ve Ada'ya ikinci gelişi 1974. Arada 403 sene var. 1821'den 1974'e kadar Kıbrıs Türk'ü her an ve zaman soykırım tehdidi altında yaşadı. 1974'de soykırıma yani bitirilişe ramak kala kurtarıldı. Bu Tanrının Kıbrıs Türk'üne lütfü oldu. Dere her zaman kütük indirmez, çoğu zaman çalı çırpı taşır.

Ey halkım, Talat ve adamları Güney'de ve Kuzey'de huzur içinde yaşayan insanların arasına nifak sokacaklar. Sana yeminler ederek, söz verdiler: Yeminlerini tutmuyorlar. İstifa etmelidirler, çekip gitmelidirler. Hemen şimdi, yoksa sonrası hüsran olacak.

Hoşça kalınız. 8 Eylül 2008
Hüseyin LAPTALI
 
Üst