Orams Davası Bir Kez Daha Patladı...

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ORAMS DAVASI
BİR KEZ DAHA PATLADI…

Avrupa Toplulukları Adalet Divanı savcısı Juliane Kokott’un raporu, KKTC gündeminde infilak etti.
Biliyorsunuz, Orams Davası, zaten her zaman gündemdeki yerini koruyordu.
Bu dava, emperyalizmin ve Rumların Loizudu davası ile başlattıkları Kıbrıs’tan Türkleri Yok etme planının son halkasıdır.
Bu planın bugüne kadar gerçekleştirilen halkalarında da ne yazık ki içimizdeki işbirlikçilerin adeta ihanet derecesindeki çabaları da çok etkili olmuştur.
Uygulanmakta olan Planın amacı, KKTC’yi ortadan kaldırmak, Mülkiyet davasının kişisel haklar olarak çözülmesini sağlamak ve Türkleri adada mülksüzleştirerek varlığına son vermektir.
Loizudu Davası’nın kabulü ve tazminatın ödenmesi ile öyle olmadığı halde; Türkiye’nin Kıbrıs’ta işgalci olduğu kabullenildi. Ve bir mülkiyet davasında ilk kez toplum ve halk çıkarları göz ardı edilerek kişisel çözüm gerçekleştirildi.
Planın ikinci halkasında Maraş’taki vakıf malı bir mülkün hırsız Rum sahibine iadesi sağlandı. Bu, Vakıf Mallarının da geleceğini tehlikeye attı. Bu olanlara CTP iktidarı sadece seyirci kalmadı olayların gerçekleşmesine de yardımcı oldu.
Rum çıkarlarını koruyan daha etkili kararlar alınabilmesi için AİHM’nin devreye sokulması gerekiyordu. Çünkü AİHM sadece Avrupa Konseyi Üyesi ülkelerle ilgili kararlar verebiliyordu. Bunun için, ‘Kıbrıs’ın Kuzeyindeki Yönetim Türkiye’nin bir alt kurumudur’ varsayımından yola çıkarak AİHM’ni devreye soktular. CTP iktidarı buna da seyirci kalarak Kıbrıs Türk Halkının çıkarlarını çiğnedi.
AİHM’nin konuya müdahil olması yetmedi. Bu defa KKTC Meclisinden, bizim adına Yok Oluş Yasası dediğimiz, aslında Kıbrıs Türklerini sırtından hançerleyen bir yasa geçirildi. Böylece, Rumlara maddi ve manevi tazminat ödenmesi, Kıbrıs Türklerinin tüm olayların sorumlusu ve suçlusu olduğu yasa ile tescil edildi. Bu yasa da büyük ortağı CTP olan CTP-DP Koalisyonunun Kıbrıs Türk Halkına kazığıdır.
En sonunda Orams Davası ile de KKTC’nin varlığını ortadan kaldıracak ve Kıbrıs Türklerinin mülksüzleştirilmesini sağlayacak son oyunlar oynanıyor. İngiltere Mahkemesinde kazanılmış olan Orams Davası’nın Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’na götürülmesine de onay verenler ÖP kuyruklu CTP iktidarı ile Cumhurbaşkanı Talat’tır.
Şimdi başımıza bu çorabı örenlerin açıklamalarına bakın:
Daha önümüzde uzun hukuki bir süreç var. Bu süreçte lütfen Allah aşkına siyasi nedenlerle spekülasyonlara yenik düşerek ekonomimize davayı kaybetmemizden daha fazla zarar verilmesine yol açmayalım.”
Burada açıkça, “bizi sakın eleştirmeyin, bu bir siyasi spekülasyon olur. Bundan alacağımız ekonomik zarar, Orams Davasını kaybetmemizden daha büyük olur” muş. Yani cebimizde kalacak birkaç kuruş para, bu davanın Kıbrıs Türk Halkına getireceği toplu yok oluştan daha büyükmüş.
Rum Mahkemelerinin KKTC toprakları ve tüm diğer konularda alacağı kararların diğer AB üyeleri tarafından da tanınması ve uygulanması birkaç kuruşla ölçüle bilirmiş.
Vah vah vah…
Önemli bir sınavdan geçiliyormuş, hukuki ve siyasi olarak her türlü tedbiri almışlar ve ellerinden geleni yapıyorlarmış, ancak hukukta, bu gibi hazırlıklar ve çalışmalar, kesin güvenceler sağlamıyormuş. Keşke olayların önlenmesi imkânsız hale geldikten sonra; bugün hukuki ve siyasi olarak tedbirler alma gayretinde olacaklarına, bu dava kazanılmışken lütfen Allah aşkına bu davaya sahip çıksalardı…
Dünyanın bizi takip ettiğinin en çok biz bilincindeyiz. En çok biz acısını çektik aramızdan birilerinin Emperyalizm önünde, AİHM’nde Kıbrıs Türklerine yalanlarla gammazlanıp çamur atılmasından. En çok biz yaralandık Rumlar ve emperyalizmle işbirliği yapılarak haklarımızın verilmesinden ve geleceğimizin karartılmaya çalışılmasından.
Bugün, Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’nın, Savcısı Juliane Kokott’un raporunu yok sayarak Kıbrıs Rumları aleyhine karar vermesi imkânsız denecek kadar zordur. Ama İngiliz Mahkemelerinde kazanılmış olan bu davanın, Kıbrıs Türklerinin onayı olmadan Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’na havale edilmesi de ayni derecede zordu…
Şimdi yapılması gereken,
Eğer verdikleri bunca zarardan sonra istifa etme erdemine sahip değillerse; hemen Yok Oluş Yasasını tedavülden kaldırmak, AİHM’nin kararlarının tanınmayacağını ilan etmek, 10. maddenin kabul edilmediğini ve edilmeyeceğini haykırmak, KKTC topraklarının AB veya Rum toprağı olmadığını duyurmak ve kısacası KKTC’ye sıkıca sarılmaktır.
Bunlar dışında yapılacak her şey Kıbrıs Türklerine ve Kıbrıs Türk Milli davasına karşı siyasi spekülasyondur

Kamil Ozkaloglu
20 Aralık 08
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Cevap: Orams Davası Bir Kez Daha Patladı...

İstemedikleri Vatana sahip çıkarlarsa ne mutlu kendilerine. Bilerek yaptıkları maddi manevi zararların göz önüne çıkmasından etkilendiler mi? Hayır. Herhalde şu an teslim senaryosunun yeni versiyonu için hazırlık yapmaktadırlar. Çünkü dostlarına arkalarını dönemezler. Aslında hemen dönseler onların işi de kolaylaşacak ve halk daha az hesap soracak. İnşallah doğru yolu görüp hiç dünlerine bakmadan hemen doğru yola saparlar.
 
Üst