GERÇEK SOYKIRIMCILAR KİM ? Soykırım bir Avrupa icadıdır. Soykırım batılı beyaz adama yeni topraklar ve dolayısıyla büyük zenginlikler kazandırmıştır, temel dayanagıda ırkçılıktır. İnsanlık tarihinin en iğrenç dönemleri Avrupalılar yüzünden yaşanmıştır.Avrupalı çagımızda bile kendi soykırımlarını görmek özeleştiri yapmak yerine soykırım suçunu siyasal bir silah olarak görüp kullanmakta, tarihinin hiçbir döneminde soykırım yapmamış Türkiyeye , Türk insanına soykırımcı lekesini atabilmektedir.
Avrupalılar göçmen olarak gittikleri bölgelerin yerli halklarını köle yaptılar, avrupada köle pazarlarında sattılar yada topraklarına madenlerine hayvanlarına sahip olabilmek için işkencelerle öldürdüler.
Tüm Amerika kıtasında ,Avustralyada , Cezayirden Vietnama, Anadolu topraklarından Güneyafrikaya , Iraktan Afganistana Filistine kadar ,İngiliz, İspanyol, Portekiz, Hollanda ,Belçika ,Almanya, kötü taklitçi ve beceriksiz Yunanistan , İtalya kısacası Avrupa kıtasında kendini medeni sayan ne kadar devlet varsa hepsi ve bunların Amerikaya, Filistine göç eden çocukları, akrabaları dünyanın heryerinde sayısız soykırımlara imza attılar. Sömürgecilik ve sömürgeciliğin ırkçı tabiatından dolayıda hep aynı şekilde davrandılar.
Tarihin bazı dönemlerindede kendi vatandaşlarına yada Avrupalı ülkeler olarak birbirlerine dahi soykırım yaptılar.Tüm zenginliklerini sömürdükleri altın ,elmas madenlerine el koydukları, atalarını köle yapıp Avrupa pazarlarına getirip sattıkları Afrikadaki ülkelerin insanları bugün ya açlıktan ölüyor yada gene Bm ve Avrupalı askerlerin korumasında birbirlerine kırdırılıyor.Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayanları ise ikinci üçüncü beşinci sınıf insan muamelesi görüyorlar. Avrupalı bugün uluslararası şartlardan dolayı saldıramadıgı Türkiye gibi ülkelerde teröristlere silah dahil maddi ve manevi her türlü desteği vererek kan dökmeye devam ediyor.
Kendilerini üstün ırk olarak gören , gelişmekte olan yada gelişmemiş olarak nitelendirdikleri ülkelerin insanlarını alt ırklar olarak niteleyip onlara hertürlü soykırımı ve eziyeti layık bulan Avrupalının unuttugu ve unutturmak istediği soykırımları bu sayfalarda bulabileceksiniz. Sayfalar hazır oldukça bu sayfadan linkler vereceğim. Aşagıdaki soykırım listesi Ankara Ticaret Odası tarafından 2004 yılında hazırlanmıştır.
20. Yüzyıldaki Etnik ve Kültürel Soykırımlar
Soykırım Bilançosu
Jozef Stalin (RUSYA, 1934-39)
13,000,000 mülteci-100 binlerce ölü.
Adolf Hitler (Almanya, 1939-1945)
12,000,000 mülteci / kamplarda 2 milyon ölü-kayıp
Mao Tze Dong (Çin, 1966-1969)
11,000,000 kişiye kültürel asimilasyon / toplama kamplarında sayısı belli olmayan ölü ve kayıplar
İspanyol ve Amerikalı Kaşifler 1492-1800
7,972,000 ölü / kayıp,.
Hideki Tojo (Japonya, 1941-1944)
5,000,000 ölü/ kayıp
Pol Pot (Kamboçya, 1975-1979)
1,700,000 ölü
Kim Il Sung (Kuzey Kore, 1948-1994)
1.600,000 mülteci ve toplama kamplarında ölü / kayıp
Menghitsu (Etopya, 1975-1978)
1,500,000 ölü / kayıp
Charles DeGaulle (Cezayir, 1954-1962)
1,000,000 ölü / kayıp
Yakubu Gowon (Biafra, 1967-1970)
1,000,000 ölü / kayıp
Leonid Brezhnev (Afganistan, 1979-1982)
900,000 ölü / kayıp
Jean Kambanda (Ruanda, 1994)
800,000 ölü / kayıp
İngiliz Krallığı (Avustralya, 1849-1938)
719,000 ölü / kayıp , 100 bin mülteci
Suharto (Doğu Timor, 1976-98)
600,000 ölü /kayıp
Saddam Hüseyin (Iran ve Kuzey Irak 1980-1990
600,000 ölü / kayıp
Yahya Khan (Pakistan, 1971 ve Banglades,1990)
500,000 ölü / kayıp
Savimbi (Angola, 1975-2002)
400,000 ölü / kayıp
Molla Ömer - Taliban (Afganistan, 1986-2001)
400,000 ölü / kayıp
Idi Amin (Uganda, 1969-1979)
300,000 ölü / kayıp
B.Mussolini (Etopya,Yugoslavya 1936)
300,000 ölü / kayıp
Danimarka (Danimarka 1945)
250,000 Alman Mülteci ölüme terk edildi.
Mobutu Sese Seko (Zaire, 1965-1997)
250,000 ölü / kayıp, 200 bin mülteci
Charles Taylor (Liberya, 1989-1996)
220,000 ölü / kayıp
Foday Sankoh (Sierra Leone, 1991-2000)
200,000 ölü / kayıp
Amerika (Almanya Dresden,1943-1945)
200,000 sivil ölü (Dresden’e sığınan siviller)
S. Milosevic (Yugoslavya,1992-96)
180,000 ölü / kayıp
Michel Micombero (Burundi, 1972)
150,000 ölü / kayıp
Amerika (Hiroşima-Nagazaki 1944)
135,000 ölü atom bombasi lie bu şehirler yok edildi
Almanya (Namibya 1891)
117,000 ölü / kayıp, 15 bin mülteci
Hassan Turabi (Sudan, 1989-1999)
100,000 ölü / kayıp
Richard Nixon (Vietnam, 1969-1974)
70,000 ölü / kayıp
Papa Doc Duvalier (Haiti, 1957-1971)
60,000 ölü / kayıp
Marcos (Filipinler)
50,000 ölü / kayıp
Hissene Habre (Çad, 1982-1990)
40,000 ölü / kayıp
Vladimir Ilich Lenin (Rusya, 1917-1920)
30,000 mühalif infaz edildi
Francisco Franco (İspanya)
30,000 mühalif infaz edildi
Lyndon Johnson (Vietnam, 1963-1968)
30,000 ölü / kayıp
Hafız Esad (Suriye 1980-2000)
25,000 ölü / kayıp
Khomeini (Iran, 1979-1989)
20,000 ölü / kayıp
Eski Yugoslavya (1995 Bosna-Hersek)
15 ölü, 7500 kayıp, 45 bin mülteci
Paul Koroma (Sierra Leone, 1997)
6,000 ölü / kayıp
Usama bin Ladin(Dünya çapında,1991-2001)
4,000 ölü / kayıp
Augusto Pinoşe (Chile, 1973)
3,000 ölü / kayıp
Efrain Rios Montt (Guatemala)
2,000 ölü / kayıp
Sierra Leone
80,000 mülteci, kayıp rakamı belli değil.
Kıbrıs Cumhuriyeti (1912-1974)
25,000 sivil mülteci,1000’ni aşkın ölü,100 ingiliz ölü
Yunanistan (Batı Trakya,1923-1990)
400,000 mülteci evlerin terk etti.
Bulgaristan (1970-1989)
360,000 mülteci kültürel asimilasyon sonucu evlerin terk etti, 1000 kişi toplama kamplarına alındı
Norveç 1920-1930
Tatar göçmenleri kısırlaştırma ve toplama kamplarında izole etme
Amerika -Felluce 2004
Devam ediyor.
ABD SUÇ KRONOLOJİSİ 1898'de Meksika'yı işgal etti.
+ Aynı yıl Küba'ya girdi.
+ 1921 yılında Nikaragua'yı işgal etti. Ulusal Muhafızlar adlı ve başını Somoza'nın çektigi terör örgütünü kurdu. Anti-emperyalist direnişin başını çeken Sandino ve 300 kişiyi katletti. 40 yıldan fazla sürecek bir terör devrini başlattı. Sabotaj ve suikastlar düzenledi.
+ 1945'te Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atarak bir anda 250 bin kişiyi vahşice öldürdü.
+ 1950-53 yılları arasında yüzbinlerce yurtsever Koreliyi katletti.
+ 1954'te binlerce Guetamalalıyı öldürdü.
+ 1955'te Endonezya, Laos ve Kamboçya'da çok sayıda CIA operasyonu
düzenledi.
+ 1956-59 yılları arasında Kübada 60.000 kişiyi, ABD'li
danışmanların ve Batista'nın birlikte yürüttügü operasyonlarda katletti.
+ 1961'de Küba'ya karşı Domuzlar Körfezi çıkartmasını örgütledi.
+ 1965'te işbirlikçi Suharto, 1 milyon komünist ve ilerici
Endonezyalıyı katletti.
+ Aynı yıl Dominik'e paraşütçülerini indirdi ve 10 bin Dominikliyi
katletti.
+ 1975'te Vietnam'dan kovulduğunda arkasında milyonlarca ölü ve
sakat bıraktı. ABD'nin Vietnam'da halkın üzerine attığı 638 bin ton bomba,
II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa ve Afrika'ya atılan toplam bombaların
yarısıdır. Kişi başına aşağı yukarı 5 bomba atıldığı söylenmektedir. Milyonlarca insan stratejik köylere sürülmüş, onbinlerce kadının ırzına geçilmiş, yüzbinlerce insan sakat bırakılmıştır, Milyonlarca insan işkenceden geçirilmiştir.
+ 1970-75 yılları arasında Kamboçya ve Laos'ta 1 milyon insanı katlettiler.
+ 1973'te Şili'de CIA'nın düzenlediği darbe ile 30 bin kişi
katledildi.
+ Arjantin'de faşist generallerle yaptığı işbirliği sonucu 30 bin
kişi kaybedildi.
+ 1983'te Lübnan'a müdahale etti. 14 bin Deniz Piyadesinin katıldığı operasyonda binlerce ilerici yurtsever Lübnanlı katledildi.
+ Aynı yıl Lübnan'a ikinci bir müdahalede bulundu. Akdenizde eşkiyalık yapan Amerikan 6, Filosuna ait savaş gemileri Lübnan'a günlerce bomba yağdırdı.
+ Yine aynı yıl Grenada'yı işgal etti. Yüzlerce ilerici ve yurtsever
katledildi.
+ 1986'da uluslararası haydutluk örneği sergileyerek Libya'yı bombaladı, bine yakın sivili katletti. Ülkeye ambargo uygulayarak deniz ablukasına başvurdu.
+ 1989'da Panama'ya asker çıkarttı ve 5 bin Panamalıyı öldürdü.
+ 1991'de Irak'ın Kuveyt'e girişini bahane ederek diğer emperyalist güçleri de ardına takarak Irak halkına karşı bomba yağdırdı. 100 binin üzerinde insanı katlettigi bu vahseti iletisim kanallarıyla tüm dünyaya resmen izlettirdi. ABD uçakları Irak halkının üzerinde 12 bin sorti yaptılar.
+ Somali'deki durumu bahane ederek yine diğer emperyalist güçleri de peşine takarak ülkeyi işgale girişti.
+ İran'a karşı başlattığı ambargoyu yıllardır sürdürüyor.
+ Latin Amerika'da ABD'nin bulaşmadığı savaş, katliam, insan hakları ihlali yok gibidir. Nikaragua'dan kaçan işkenceci, halk düşmanı
kontraları Özgürlük Savaşçıları adı altında Honduras'ta üslendirdi ve silahlandırarak Nikaragua halkının üstüne saldırttı. Birçok Latin Amerika ülkesinde de Ulusal Muhafızlar adı altında Ölüm Mangaları'nı örgütledi, eğitti, finanse etti, silahlandırdı ve halkın üzerine
saldırttı.
+ ABD, sadece 1946-1975 yılları arasında amaçlarına ulaşmak için tam 215 kez askeri gücüne başvurmuştur. Aynı yıllarda insanlığa 19 kez nükleer
silah kullanma tehdidini savurmuştur. NOT:son 20 yıl buna dahil değildir
ALMANYA
Almanya'da sözde Ermeni soykırımı 2002 yılından itibaren bazı eyaletlerde ders kitaplarına girdi.
24 Nisan 2005 te Bremende sözde Ermeni soykırım anıtı açıldı.
15 haziran 2005 te sözde Ermeni soykırımını tanıyan bir yasa çıkardı.
Almanların o dönemde Ermenilere soykırım yapılması baskılarına Osmanlı devleti karşı çıkmıştı.Eğer Almanların önerisiyle Osmanlı devleti böyle bir soykırım yapmış olsaydı bugün bizim topraklarımızda ki toplama kamplarından, gaz odalarından, insan yakma fırınlarından sözediliyor olacaktı.
1904-1905 tarihleri arasında batı Afrika Namibya`da Herero ve Nama soykırımı
Batı Afrika`daki Namibya`ya altın ve elmas madenleri için 1904 ten itibaren Almanlar gelmeye başladı. Kısa sürede buradaki Alman sayısı 14.000 i buldu.Verimli toprakların bulunduğu bölgelerdeki çiftliklere el koymaya başlayıp işkence tecavüz ve cinayetlerine Herero lar karşı çıkınca bu insanlar tehlikeli sayıldı. 4.000 Alman askeri modern silahları ve toplarıyla bölgede katliama başladı. Sadece birkaç yıl sonra 1911 de bölgenin yerlisi olan 100 bin Herero`dan 15 bin, 20 bin Nama`dan ise 9 bini hayatta kalabilmişti. Daha sonra Nazilerin kuracağı toplama kamplarının temeli burada atıldı.
Almanya 2. dünya savaşında ölen 30 milyon insanın ölümünden, 35 milyon insanın sakat kalmasından birinci derecede suçludur.
Almanlar mükemmel Alman ırkı hedefiyle diğer milletlerden ve etnik gruplardan saf Alman saymadıkları 21 milyon insanı toplu kurşuna dizerek ,topyekün savaş şeklinde sivil asker ayrımı gözetmeksizin yaptıkları saldırılarla, toplama kamplarında özel insan yakmak için yaptıkları fırınlarda yakarak (holocaust), yada gaz odalarında zehirliyerek soykırıma uğrattılar.
Bu soykırımların ana hedefi kültürleri Avrupa kültüründen farklı Çingeneler, ve din bazında farklı tanımlanan Yahudilerdi.
Çingenelere yapılan ayrımcılığın temeli 1880 de başbakan Bismarck tarafından çıkarılan bir kanuna dayanır.1942 yılında Avrupa nın çeşitli yerlerinden getirilen 30.000 Çingene çalışma kamplarına kapatılmıştı.Bu yıldan itibaren Çingeneler toplu katliamlara uğratılmaya ve deneylerde kullanılmaya başlandı. Toplu insan öldürme yeteneklerini Çingeneler üzerinde yaptıkları deneylerle geliştirdiler. Bu deneylerde Dr. Jozef Mengele tarafından 6.432 Çingene katledildi. Ayrıca çalışma kamplarındaki 30 bin çingeneden hiçbiri bu kamplardan sağ çıkamadı. Almanya'da yaşayan diğer çingenelerin ise %94ü kısırlaştırıldı.
Hitler'e göre Yahudiler hem doğuda hem batıda çok güçlüydü ve dünyayı kontrol ediyorlardı.Bu nedenle de 17 milyon Yahudi mutlaka yok edilmeliydi. Nazi partisinin 1933 yılında iktidara gelmesiyle birlikte SS`ler Yahudilerin elit kesimini tutuklamaya ve işkence etmeye başladılar.1935 de Yahudilere ait işyerlerine saldırılar başladı. Aynı yıl çıkarılan bir kanunla kan analizleriyle insanlar saf Alman olanlar ve olmayanlar diye sınıflandırılmaya başlandı.
1938 yılında Almanya ile birlikte Avusturya`da Yahudiler toplama kamplarına yollanmaya başlandı.Yahudilere ait evler işyerleri sinagoglar yerli halkında katılımıyla yıkılmaya başlandı.Daha sonra işgal ettikleri Sovyet topraklarında da büyük katliamlar yaptılar.Sovyet topraklarında katledilen Yahudi sayısı 70 bindir.
Artık 1941 yılında neredeyse bütün Avrupa`dan getirilen Yahudiler Almanya ve Polonya?daki Yahudi katliam merkezlerinde toplanmaya başlamıştı.Bu kamplarda kurşuna dizerek,yakarak yada gaz odalarında zehirleyerek büyük çoğunluğu Yahudi 6 milyon insanı katlettiler.
1944 yılı haziran ayında her gün 10 bin kişi gaz odalarında zehirlenmekte 20 bin kişi ise yakılarak katledilmekteydi .Bu kıyım günün 24 saati devam ediyordu.
2. Dünya savaşından sonra Almanya Yahudi soykırım mağdurlarına tazminat ödemeye mahkum edildi.Bu tazminat sadece Almaya tarafından değil Yahudilere yardım etmemekle suçlanan İsviçre ve bazı doğu Avrupa ülkelerince de ödeniyor.Bu tazminatların tutarı 4.5 milyar doları çoktan aştı .
Taksitler halinde ödenmekte olan tazminatlara ek olarak, yeni açılan birçok davada Yahudiler, yeni tazminatlar kazanmayı sürdürüyor.
Ancak
Yahudi tarihçi Norman G. Finkelstein, Holocaust Endüstrisi adlı kitabında, bütün bu tazminatların kullanılmasında çok önemli yolsuzlukların yapıldığını da ispatlayarak, Nazi mağduru Yahudilere verilmek üzere Almanya ve diğer hükümetlerden çok büyük paralar alındığını, ancak, bu paraların gerçek sahiplerine değil, Siyonist örgütlerin finansmanında kullanıldığını belirtiyor. Buna Yahudi örgütlerinin geçtiğimiz yıllarda Nazi kamplarında köle işçi olarak çalıştırılan Yahudilerin emeklerinin tazminatı nı örnek olarak gösteriyor...
Bu konuda Yahudiler, Almanya'dan yeni bir ödeme istemişlerdi. Bu ödemeden yararlanacak Yahudilerin sayısı olarak verilen rakam 135 bin iken, Nazi kamplarında işçi olarak çalıştırılmış olup, halen hayatta bulunan Yahudilerin sayısının 14-18 bin civarında olduğu ortaya çıkmıştı. Yani sayının astronomik düzeylerde abartılması suretiyle muhatabı bulunmayan paralar, bu kuruluşlarca siyonist Yahudilerin hedefleri için kullanılmaktaydı.
FRANSA Fransa Nisan 1971 de Marsilya kentine Ermeni anıtı dikti.
Fransa 28 mayıs 1998 de meclisinde 18 ocak 2001 yılında senatosunda kabul ederek sözde Ermeni soykırımını tanıdı.
Fransa sözde Ermeni soykırımı olmadı diyenlere 45 bin euro para cezası verilmesini öngören bir yasa tasarısı çıkarmaya çalışıyor.
Paris Mahkemesi, geçtiğimiz temmuz ayında sözde Ermeni soykırımı konusunda Türkiye’nin tezlerine`de yer verdiği için Fransa’nın ünlü genel kültür ansiklopedisi Quid’i mahkum etti. Aynı mahkeme daha önce de ünlü tarihçi Bernard
Lewis’i Le Monde gazetesinde konu hakkında yayınladığı bir makaleden dolayı 1 euro sembolik tazminat ödemeye mahkum etmişti. Fransa’daki bir çok tarihçi Ermeni soykırımı iddialarına inanmamasına rağmen ceza baskısı yüzünden bu konuda görüş beyan etmekten çekiniyor.
Fransa geçtiğimiz yıl okullarda sömürge döneminin olumlu yönlerinin anlatılmasını öngören bir yasa çıkardı.
Cezayir Başkanı Abdülaziz Buteflika’nın Fransa’nın 1830 ve 1962 yılları arasında Cezayir kimliğini soykırıma tabi tuttuğu ve Cezayir bağımsızlık savaşında 1.500.000 kişiye uyguladığı soykırımı tanıması yönündeki çağrısı üzerine Fransa Dışişleri Bakanı Phlippe Douste-Blazy bir açıklama yaptı. Hafıza çalışması tarihçiler ve araştırmacılar tarafından yapılır. Soykırım bize filozofların ve entelektüellerin öğrettiği bir kelime. Bu tür ifadeleri asla küçültmemek (rezil etmemek) lazım.
Fransa kendisini hep en demokratik ülke olarak göstermeye çalışmıştır. Dünyada tarafsızlığın, adaletin, insan hakları`nın sembolü olduğunu iddia eder.Ancak Fransa’nın tarihi Fransa'nın hiçte böyle olmadığını açıkça gösteriyor.
Anadolu’da Gaziantep-Maraş bölgesini işgal ederek yüzlerce köyü yakıp, binlerce kişiyi öldürdü.
1946-1955 yılları arasında Fransızlar Vietnamlıların bağımsızlık hareketini bastırmak için soykırıma girişti. Bir milyondan fazla Vietnamlıyı katletti.
Benin, Burkina-Faso, Cibuti, Çad, Gabon, Gine , Kamerun , Komor Adaları, Moritanya, Nijer, Senegal, Tunus ve Fas Fransa’nın Afrika’daki sömürgeleriydi . Zaman zaman meydana gelen ayaklanmaları kan dökerek bastırdı. Ancak bunların en kanlısı Cezayir’de olandı.
Fransızlar 1800 lü yılların başlarından itibaren Cezayir’e yerleşmeye başladılar.Önce asimilasyon uyguladılar.Cezayir halkının diline, kültürüne müdahale ettiler. Cezayirliler bağımsızlık isteyince işkence ve katliamlara başladılar.En belirgin işkenceler 65 derece sıcaklıktaki suya sokmak ve vücuda elektrik vermekti.Fransa devletinin onayıyla 500 bin Fransız askeri yaygın ve kurumsallaşmış bir işkence yürüttü.
Bugün Fransa’da hala sahnede olan Le Pen`inde zaman zaman bizzat işkenceci olarak bulunduğu bu dönem 7.5 yıl sürdü.
Acımasızca sivil halk katledildi. Artık Cezayir de 300 kişilik toplu mezarlar vardı. 1960 ta ölü sayısı bir milyonu aşmış 8 bin köy yangın bombalarıyla yok edilmişti. 2 milyona yakın Cezayirli verimsizleşen topraklarını terk etmek zorunda kaldı. 2.5 milyon Cezayirli Fransız askerleri kontrolündeki toplama kampı şeklindeki bölgelere konuldu.
Cezayir’deki soykırım okadar vahimdi ki BM kan dökülmesinin önüne geçilmesi için bir karar aldığında Fransa’nın Cezayir’deki ordusunun komutanı şöyle demişti: Kan dökülmemesinin tek yolu dökecek kanın olmamasıdır.
Yaşları 90'a dayanan son şahitler, Fransız sömürge yönetiminin, Setif, Guelma ve Kherrata şehirlerinde binlerce Cezayirli`yi nasıl kireç fırınlarında yaktığını ve kamyonlarla nehirlere döktüğünü anlatıyor.
1945 Setif katliamı: Cezayir Halk Ordusu'nun, liderleri Messali Hac'ın serbest bırakılmasını istemesiyle başladı. 10 bin kişinin yaptıgı gösteride Fransız ordusu, deniz kuvvetleri ve uçaklarla saldırı başlattı. Olaylar 22 Mayıs'ta sona erdiğinde on binlerce kişi hayatını kaybetmişti.
Nazi Almanyası tarafından işgal edilen Fransa’nın özgürlüğü için gençlerini Avrupa’ya savaşa gönderen Cezayir’e bunun karşılığında bağımsızlık sözü verildi. Cezayir halkı, Fransa’nın Nazi işgalinden kurtulmasıyla kendilerinin de özgürlüğe kavuşacağına inanmıştı. Bu yüzden Almanya’nın yenilmesi, Avrupa gibi Cezayir’de de bayram havasıyla karşılandı. Bu zaferi kutlamak ve kendilerine verilen sözü hatırlatmak için 8 Mayıs günü yürüyüşler düzenleyen Cezayirliler, bağımsızlığın hiç de kolay olmayacağını anlayacaktı. Ülkenin doğusunda bulunan Setif, Guelma ve Kherrata şehirlerinde düzenlenen gösteriler, bir hafta içerisinde Cezayir ve Amerikalılara göre 40-45 bin, Fransızlara göre ise 20 bin Cezayirlinin katledildiği soykırıma dönüştü..
Fransa Cezayir Ulusal Kurtuluş hareketinin üzerine bütün vahşetiyle gitti. Savaş sonunda 1.5 milyon Cezayirli katledildi. Yüzlerce köy ve kasaba yerle bir edildi. İnsanlar mağaralara doldurulup sonra dumanla boğuldu.
Irak’a yönelik 1991 yılında gerçekleştirilen “Çöl Fırtınası” harekatına ABD’nin peşinde katıldı ve 100 bin Iraklının katledilmesinde suç ortağı oldu.
Ruanda’nın 1885’te Almanya ile başlayan sömürge tarihi I. Dünya Savaşı sonuna kadar Belçika ile devam etti. Sömürgeciler çekildikten sonra da 1959–65, 1973 yıllarındaki çatışmalarda on binlerce Ruandalı katledildi. Kıyım 1994 Nisan başında inanılmaz saldırılarla devam etti. Belki de tarihin en hunhar soykırımlarından biri Ruanda’da gerçekleştirildi. Bölgede etkin olan Fransa, Belçika ve ABD’nin olaylara seyirci kalmaları hatta önayak olmaları nedeniyle sadece ilk 100 gün içerisinde 800 bin Tutsi ve ılımlı Hutu palalarla doğrandı. Sonrasında 1,5 sene süren iç savaşta katledilen insan sayısı 1,5 milyona vardı. Batılıların soykırım öncesi ve sonrası ve soykırım esnasındaki rolü Ruanda’daki soykırımın başlıca sebebidir.