8 Ağustos 2008 Erenköy...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
8 AĞUSTOS 2008 ERENKÖY...
KKTC'den izlenimler (1)
7 Ağustos Perşembe saat 7.30 KKTC semalarındaydım. Uçağın penceresinden gördüğüm manzara korkunçtu. 8 bin metre yükseklikten Kıbrıs'ın halini hiç böyle seyretmemiştim. Çöl. Yeşilada, sarı ada olmuştu. Kanlıdere ovası sapsarı kumsal, kum denizi.içinde yer yer köyler. Çok seyrek yerleşim birimcikleri, vahalar. Kumların menevişlenen sıcaklığı sanki yüzüme vuruyordu. Doğrusu çok üzüldüm. Bu konuyu sonra anlatacağım.
Havaalanında 3 numaralı birader karşıladı. Lefkoşa'da 4 numaralı biraderde konaklayacaktım. 7 kardeştik. Akşama kadar vakit geçiverdi.
8 Ağustos sabah saat 05.00. Lefkoşa'da Girne kapısında idik. Erenköy Mücahitler Derneğinin temin ettiği midibüsler doldukça yola revan oluyordu. Buluşma yeri Yedidalga köyü. Erenköy, KKTC ana bölgesinden ayrıdır ve karayolu ile 20 km. kadar Rum Pirgo Köyünden geçilerek gidilebiliyor. Bundan sonra Birleşmiş Milletletler Barış Gücü (BMBG) denetiminde ve refakatinde Pirgo Rum köyünü Rumların kontrolünde geçerek Erenköy'e varacaktık.
Rumlar her sene binbir naz, eda ve tehditle bu yoldan geçişe son anda izin veriyorlar. İlla ki egemenliklerini Kuzey'e yaymak için bir taviz koparmak istiyorlar. Bu sene de Güzelyurt tarafındaki Ay Mama Kilisesinde ayin yapmak için Yeşilırmak köyü üzerinden geçiş istiyorlar.
Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) (Rumlara göre Kıbrıs Cumhuriyeti) Türkler için Rum tarafına geçiş prensipleri şöyle: KKTC kimliği olanlar geçebilir ancak; KKTC kimliği olsa da Türkiye doğumlu ise geçemez. TC kimliği olanlar hiç geçemez. Bu şahıslar KKTC'de varolan ve fakat GKRY tarafından kontrol edilemeyen Kuzey kapılardan Ada'ya kaçak giriş yapmışlardır. Kaçaktırlar. Hesaba bak hizaya gel. Bütün dertleri KKTC'nin GKRY'ne ait olduğuna kanıt yaratmak.
Yoklamalar ince ince ve tekrar tekrar yapıldı. Konvoy üç saat bekletildi.
Pirgo köyünde Rumlar, sözde sessiz protesto yaptılar. Ellerinde sadece Yunan bayrakları vardı. ENOSİS'ten yani Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakından hala vazgeçmemişlerdi. 1821 Megali İdea (Büyük ebedi yenmin) nere, 2008 AB medeniyet ölçüleri nere!.. Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar mıydı yoksa, emperyalizmin son şekli miydi? Pes doğrusu... Ne sevdaymış ama!..
Erenköy şehitliğindeki anma törenine saat 10.15 de yetişebildik. Gemi ile, askeri vasıtalarla, helikopterle gelenler tören için bekliyorlardı.
Tören alanında Erenköy mücahitleri arkadaşlarım beklediğimden de azınlıktaydı. Üzüldüm. Bir taraftan da "Üzülmene gerek yok aslanım," diye geçti içimden. Tören alanı bu sene 1500 kişiyi geçkin insanla dolmuştu. Gençler yerlerimizi dolduruyordu. Bu son derece gurur verici bir şeydi.
İlk konuşmacı ben oldum. Şiir okuyacaktım.
CENGİZ TOPEL'İN KADERİ,
ERENKÖY SAVAŞLARININ ÖZETİDİR.
......
Geldiler ve kurtulduk.
Kim geldi?
Türk uçakları, kuzey yıldızları geldi.
Göklerin hışmı, Tanrının adaleti sanki.
......
Cengiz Topel isimli yıldız kaydı göklerden,
Düşmanın korkusu oldu, Anadolu'mun ruhu,
Dillerde kaldı, bedenlere işledi, efsane oldu.
İsmi göklere yazıldı, tarihte altın sayfa buldu.
***
Artık Rum'un radyolarından, şu karşı mevzilerinden,
Bekledim de gelmedin,
Gözyaşımı silmedin, (*)
Şarkıları, duyulmaz oldu.
Çünkü semalarda dolaşan başka şarkılar vardı,
Bu kadar yürekten çağırma beni,
Bir gece ansızın gelebilirim,
.........
Kıbrıs Türk'ünün vefası bundandır Anadolu'ma,
Bu vefanın borcu sonsuzdur, sonsuz kalacak.
Not: (*) Rumlar, bu şarkıyı radyolarında hep çalarlar, karşı mevzilerinde hep söylerler, mücahidin Anavatan umutları ile hep alay ederlerdi.
Hoşça kalınız. 20 Ağustos 2008 [email protected]

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
CENGİZ TOPEL'İN KADERİ,
ERENKÖY SAVAŞLARININ ÖZETİDİR...
-Sayın Hv. Binbaşım Emin Kurt;
Bana "Cengiz Topel'i anlat," dediniz.
-İşte böyle.
***
8 Ağustos 1964, Ö.S. saat 4.30.
Cenk tepesine tırmanırken,
Son çağrım şu oldu,
Gel kardeşim saldıralım.
Ve gönlüm son ümitle doldu,
Belki de ölümü öldürürüm.
***
Aldığım son cevap, ümit doluydu.
Belki de ölümü öldürürüz.
Son durum şöyle oldu.
Ölü, ölümü, öldürdü.
***
Komutan Akıncının Ankara'ya son telsizi de aynıydı.
Mert bir şair gibi, sanki son veda...
"Gelirseniz kurtuluruz,
Gelmezseniz vatan sağ olsun."
***
O da taktı miğferini başına,
Yürüdü tepeye, cepheye vardı,
Savaşacak, savaşacak, savaşacaktı.
Onun da vardı tek kurşunu saklı,
O öğretmişti bizlere bu aklı,
Ben gibi, arkadaşlarım gibi,
Son son beynine sıkacaktı,
Kararlıydı ve asla, teslim olmayacaktı.
***
Geldiler ve kurtulduk.
Kim geldi?
Türk uçakları, kuzey yıldızları geldi.
Göklerin hışmı, Tanrının adaleti sanki.
***
Cengiz Topel isimli yıldız kaydı göklerden,
Düşmanın korkusu oldu, Anadolu'mun ruhu,
Dillerde kaldı, bedenlere işledi, efsane oldu.
İsmi göklere yazıldı, tarihte altın sayfa buldu.
***
Artık Rum'un radyolarından, şu karşı mevzilerinden,
Bekledim de gelmedin,
Gözyaşımı silmedin, (*)
Şarkıları, duyulmaz oldu.
Çünkü semalarda dolaşan başka şarkılar vardı,
Bu kadar yürekten çağırma beni,
Bir gece ansızın gelebilirim,
***
Bu son şarkıydı haykırdığımız artık kefereye,
Düşmana dur diyen, bize güç katan,
Cepheyi bırakıp kaçan Rum'un korkusu
Bizleri koruyan Anadolu'mun ruhu,
***
Uçağı vuruldu, kendi atladı.
Düşman sardı etrafını, yılmadı, korkmadı, vermedi silahını.
Kader bu, artık vakit çok geç,
Kapana düşen ceylan gibi sekercesine.
Yaralandı, esir gitti Topel'im.
***
Rum'dan ona işkence ve resmen cinayet,
Direnerek şehit oldu aslanım.
Türk milletinin vefa dolu gönlü vardı,
Kıbrıs'ın, Türkiye'nin her yanına gömdü onu,
Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun.
***
Bu ruh şimdilerde yaşıyor, ebediyen de yaşayacak,
Erenköy savaşlarının özetidir bu,
Adada barış, her zaman her zaman olacak,
Türk askeri Ada'dan asla ayrılmayacak,
Kıbrıs Türk'ünün vefası bundandır Anadolu'ma,
Bu vefanın borcu sonsuzdur, sonsuz kalacak.


H. LAPTALI Son: 29.07.2008

(*) Rumlar, bu şarkıyı radyolarında hep çalarlar,
karşı mevzilerinde hep söylerler,
mücahidin Anavatan umutları ile hep alay ederlerdi.
 
Üst