Türklerin Yeşiladası

DELİKURT

Dost Üyeler
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
1,103
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Turan
Türklerin Yeşiladası

Türk ırkı , Anadoluya heybetli bir çığ gibi indi ; Bozkurt nesline yaraşan bir gösterişle yerleşip tutundu ve Batı’dan gelen yabancı sellere karşı orasını bir asır kan ve can bedeliyle müdafaa ettikten sonra bu toprakların tapusunu ihtiyar tarihin elinden hakkının gücüyle çekip aldı.

Anadolu bir anayurt olduktan sonra onun bitişiğindeki toprak parçaları yad ellerde bırakılmazdı. Her türlü zaruretlerle o parçalar da mutlaka anavatana eklenmeliydi. Ve öyle yapıldı...

Anadolunun denizle ayrılmış bir parçası olan Kıbrıs en son eklenen parçalardan biri oldu. Gaza sınırlarından gaza sınırlarına koşan Türk orduları ancak on altıncı asrın sonlarında Kıbrısa yönelmek fırsatını bulabildiler.

Kıbrısın alınmasında yalnız , Venediklilerin Türklere zarar verdikleri gibi maddi sebepler aramak boşunadır. Orası vaktiyle bir İslam diyarı olduğu için de İslamın koruyucusu olan Türkler Kıbrısa varis olmalıydılar. Büyük Türk bilgini Şeyhülislam Ebüssuud Efendi , Kıbrıs fethi için verdiği fetvada bu noktayı bütün Dünya’ya karşı ilan etti.

15 Mayıs 1570'te 60.000 kişilik bir Türk ordusunu taşıyan bir Türk donanması Kıbrıs’a hareket etti. Bir Temmuzda donanma Limasol koyunda demirleyip ertesi günü karaya asker çıkarıldı. Leftari kalesi derhal teslim oldu. 9 Temmuzda Girne kalesi alındı. 22 Temmuzda Lefkoşe kuşatıldı. Kendi iddialarına göre 10.000 kişinin müdafaa ettiği bu müstahkem kale üç umumi hücumdan sonra 9 Eylülde zaptedildi ve umumi vali Nicelo Dandolo bu savaşta maktul düştü. Bu haber üzerine Baf ve Larnaka teslim oldular.

18 Eylülde Mağosa kuşatıldı. 1 Ağustos 1571 de alınarak Kıbrıs adasının fethi tamamlandı. İç Anadoludan getirilen Türklerle , Osmanlıların adeti olduğu üzere Yeşilada derhal bir Türk vilayeti haline getirildi.

O vakittenberi üç asrı aşan uzun bir zaman içinde Kıbrıs , maddi ve manevi her şeyi ile büyük anavatanın saadet ve felakette , zafer ve bozgunda ortağı , yardımcısı , her şeyi ve bizzat kendisi oldu.

Tarihin ne garip tecellisi !.. Biz Yeşiladayı savaşla Venediklilerden aldık. Savaşsız İngiliz’e bıraktık. Şimdi de onu , orası için bir damla kan akıtmamış olan Yunanlı istiyor. Her yıl bayramı yapılan Lozan’ın en acı tarafı hiç şüphesiz , Kıbrıs kaybını kabul edişimizdir.

Yeşilada bizimdir , bizim olacaktır. Üzerinde yaşayan 90.000 Türkle , Türkiyedeki daha 200.000 Kıbrıslı ile ve hepsinden fazla on altıncı asır şehitlerinin kanı ile Kıbrıs bizimdir. Afyon-İzmir maratonunun hızlı şampiyonları , oradaki 350.000 Ruma bakarak Yeşiladaya sahip çıkmak istiyorlar. Yalnız çok olmak bir hak mıdır ? Sayı azlığı demek kaybedilmiş dava mı demektir ? Kızıl vahşetin bugün üzerinde bir tek türk bırakmadığı Kırım nasıl bir ata mirasımızsa Kıbrıs da öylece bir öz malımızdır ve 350.000 Rum , 90.000 Türkten daha çok değildir , olmamıştır , olamaz...

Boynu bükük ve benzi sararmış olan Yeşilada !.. Sen asıl , murada erdiğin , yani anayurda eklendiğin gün Yeşilada olacaksın !..

HÜSEYİN NİHAL ATSIZ

YEŞİLADA AYLIK MİLLİYETÇİ DERGİ

EYLÜL 1949 , CİLD : 1 , SAYI : 11
 
Üst