Türk Ordusunun tepiği pektir.

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
TÜRK ORDUSU'nu yıpratma planımı? Ya da bilumum ahmakların "yıpratıyoruz sanıyor" planı mı?
TÜRK ORDUSU yıpranır mı? HAYIR.
Niye ?Niyesi şu TÜRK ORDUSU,insanlığa devlet ve ordu kurmayı öğreten bir milletin ordusudur.Bu milletin 10000 yıllık tarihe uzanan devleti vardır.Kurduğu devletin tarihler boyunca adı her ne namla anılırsa anılsın adı TÜRK DEVLETİ'dir ve tektir.Bu TÜRK DEVLETİ'nin taaa..kurulduğundan bugüne bütün kurumlarının ana kökleri devam eder.Bu ana kökleri devam eden kurumlardan biride TÜRK ORDUSU'dur.Yani 10000 yıllık TÜRK DEVLETİ'nin 10000 yıllık ordusu !
TÜRK ORDUSU kimdir?
Bu ordunun her bireyi"Her Türk asker doğar"genetiğiyle doğan ve kendiliğinden anında asker olan bir milletin çocuklarıdır.Bu ordu,her Türk'ü asker doğuran TÜRK analarının çocuklarıdır.TÜRK Anası;"sütümü sana helal etmem"dedimi iş biter!İşte bunun içindir ki asla Kahraman TÜRK ORDUSU yıpranmaz yada yıpratılamaz.Onu yıpratıyorum,yıprattım diye çırpınan soysuzlar bunu anlayamazlar.Çünkü onlar soysuz bir göğüsten süt emdiler.O soysuzların genetiğinde "mertlik,şeref,onur"yoktur.
TÜRK ORDUSU asla yıpranmaz yada yıpratılamaz!
30 Ekim 1918 Mondros Hıyanet anlaşmasıyla ordu birimleri lağvedilerek Kolordulara indirildiği,elindeki tüm silah ve mühimmatının İstanbul Hükümeti emriyle düşmana teslim ettirilmeye çalışıldığı bu ordu;tüm "gaflet delalet ve hıyanet"e rağmen 10000 yıllık TÜRK DEVLETİ ni devam ettirmiş yıpranmamış,yıpratılamamıştır.Üstelik tüm yokluk ve yoksulluğuna rağmen dünya askerlik tarihine yeni zaferler kazımıştır.
O gün kolu kanadı budanan TÜRK ORDUSU şahlanarak kesilen kolunu bacağını yeniden yoktan var ettiğine göre bugün tüm dünyanın kıskançlıkla izlediği 700000 kişilik varlığıyla nasıl yıpranmış oluyor?Haydeeee bre ahmaklar beee !
Evet, bütün TÜRK düşmanlarının kıskançlıkla içerden ve dışarıdan sanal olarak TV kanallarında gripsikoharp uyguladığı ve bu çirkin tezgahın en ortasına Kahraman TÜRK ORDUSU nu koyduğu ortadadır.Ama bu ahmaklar akılları sıra orduyu yıpratıyorum sanırken Büyük TÜRK Milletini çok büyük bir öfkeye soktuklarının farkında değiller.Gözleri o kadar kararmış durumdaki TÜRK'ü sakinliğinden uyandıran en büyük etkenin onun askerine iftira atmak olduğunu ya biliyorlar yada göremiyorlar.
Şimdi TÜRK'ün yüreği TÜRK ORDUSU dur.Yürek bir yaşam organıdır.Eğer ki sen bu yüreği durdurmaya çalışırsan be hey ahmak!Sonucuna da katlanırsın.Nemi olur? Üşenme aç tarih kitaplarını oku.Ama anglo-saksonların sana dikte ettirdiği tarih kitaplarını değil.Hani o "Türkler göçebedir" salaklığını yazanları değil.Gerçek TÜRK Tarihini oku.Okuuuuuuuuuu..bak bakalım TÜRK ORDUSU yıpratılabildi mi?
Bu bilumum ahmaklar, akılları sıra tarihi tekerrür ettirmeye çalışıyorlar.Eeee !!!
Tamamda o zaman TÜRK YURDU talan ve işgal altında TÜRK Orduları terhisteydi.Bugün sen hala o günleri geri getirebileceğini mi sanıyorsun? Bugün sen içinde binlerce çelik pençeli Aslanın,Kartalın,Parsın, Kurdun var olduğu Orduyu nasıl yıpratacaksın?Karaladığın kağıt parçalarıyla mı? İşte bu ahmaklığının ispatıdır.
Bu bilumum ahmakları besleyenler tarihleri boyunca Büyük TÜRK Milletine karşı hep aynı kançık oyunları tertiplemişlerdir.Sonuç?Sonucu gördüler!
Bakınız TÜRK ATAsı Bilge Kağan ne diyor;"Eyyy..Türk,üstte mavi gök çökmedikce,altta yağız yer yarılmadıkca ,Töreni kim bozabilir?"Asla Türk'ü yokedemezsiniz aslaaaaaaaaaaaa !

O ahmak beyinlerinizce kendinize göre sözüm ona Büyük Türk Milletinin ve TÜRK Devleti Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet bekası olan kahraman TÜRK ORDUSU'nu akla hayale gelmeyen iğrenç ifriralarla yıprattığınızı sanıyorsunuz öylemi?

E..haydi bakalım kolay gelsin,elinizden geleni ardınıza koymayın efendiler !!!!
Az gittiniz uz gittiniz dere tepe düz gittiniz bir arpa boyu yol gittiniz !!!!!!!!!!!!!!
Amaaa...çok ileri gittiniz !
Dinleyin !!!!
TÜRK DEMEK-ATATÜRK DEMEKTİR
ATATÜRK DEMEK-TÜRK MİLLETİ DEMEKTİR
TÜRK MİLLETİ DEMEK-TÜRK ORDUSU DEMEKTİR
Aslaaa TÜRK ORDUSU yıpranmaz ve yıpratılamaz.
BİLİNE !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Teşekkürler Gülsev Eyüboğlu İlhan
 

Fatih Deste

New member
Katılım
19 Haz 2009
Mesajlar
55
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Sakarya
Cevap: Türk Ordusunun tepiği pektir.

Bir Genelkurmay Başkanı bu ortamda konuşma yapmıyorsa, o Genelkurmay Başkanı'nın kanı bozuk demektir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, tabii ki konuşma hakkı vardır. Türk Ordusu'na resmen küfredilen bir dönemde ya ne yapacaktı? Susacak mıydı?

Taraf Gazetesi birkaç gün önce; Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un deyimiyle "bir kağıt parçası" yayınlayarak, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin A-KE-PE hükümetine ihtilâl yapacağını uydurmuştur. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un demokrasiye gereğinden fazla olan bağlılığını her ne kadar eleştirsem de, bu gerçeği örtmez. Nitekim de; Orgeneral İlker Başbuğ'un başında bulunduğu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtilâl yapacağı da düşünülemez.

Sürekli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratma çabaları...

Herkes aynı cümleyi söylüyor: "Türk Silahlı Kuvvetleri yıpratılmaya çalışılıyor". Bunu; Cumhuriyet Halk Partisi de söylüyor, Milliyetçi Hareket Partisi de söylüyor, Demokratik Sol Parti de söylüyor, teslim olmamış olan bazı sendika liderleri ve yöneticileri de söylüyor ve yine teslim olmamış olan bazı sivil toplum örgütlerinin liderleri ve yöneticileri de söylüyor.

Peki ortada somut bir davranış var mı? Yok. Herkes sorunu biliyor ama kimse çözmek için çalışmıyor. O zaman bu yorumları yapanların samimiyetinden de şüphe etmek gereklidir.

Bugüne kadar "basın özgürlüğü" safsataları ile söz konusu gazetenin cıyaklamalarına fırsat verilmiştir. Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk, bir bakalım "Basın" için neler söylemiştir:

Gazeteler, mevcut olan kanunlar çerçevesinde hürdür. Ancak; bunun dışına çıktıkları zaman, takibe uğrarlar. Gazeteler, kanunun ve toplum çıkarlarının aksine bir olaya şahit ve bir bilgiye sahip oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdırlar. (1923)

Basın hürriyetinin sakıncalarının giderilmesinin, yine basın hürriyeti ile mümkün olduğuna dair, bu büyük meclisin yol gösterme ve düzenleme sahasında saygı duyulan esaslar; eğer Cumhuriyet'in ruhu olan faziletten yoksun kendini bilmezlere, basında eşkıyalık fırsatı verirse eğer halkı aldatan ve doğru yoldan çıkaranların fikir sahasındaki kötü ve uğursuz etkileri, tarlasında çalışan masum vatandaşların kanlarını akıtmasına, yuvalarının dağılmasına sebep olursa ve en sonunda bozgunculuğun en zararlısını göze alan bu gibi doğru yoldan sapanlar, kanunlarda mevcut açıklıklardan yararlanma imkânı bulurlarsa, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yola getirici ve ezici kudretinin müdahale ve uyarması elbette görevi olur. (1924)

Sorulması gereken soru şudur: Basın Özgürlüğü kavramı mı daha önemlidir yoksa Türk Ordusu mu? Tabii ki Türk Ordusu her şeyden daha önemli ve daha değerlidir.

Bu konuda suçlu: Taraf Gazetesi'nin yayınlanmasına izin verenlerdedir.

Taraf Gazetesi'nin kapısına artık kilit vurulmalı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü, dosta - düşmana gösterilmelidir. Gösterilmediği takdirde; aynı sorunlar yaşanmaya devam edecek ve bu durumdan zararlı çıkan ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Türk Milleti olacaktır ve yine gösterilmediği takdirde bu sorunların yaşandığı zamanlar da, kimse çıkıp da tepki göstermesin.
 
Üst