TMT'nin Amaçları

GökTürk

Kurucu
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
59
Konum
C¤ KIBRIS
Web sitesi
www.kibris1974.com
kutlubayragim9dl5cqqm4.gif


TMT ( TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin savunma gücünü oluşturan en önemli unsurlardan biri olan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, gayri nizami kuvvetten, düzenli ordu durumuna geçen bir kuvvet olarak, dünya askeri literatüründe çarpıcı ve ender rastlanan bir örneği teşkil etmekdedir.
1 Nisan 1955'de ortaya çıkan EOKA tedhiş örgütünün başlangıçta İngiliz idaresine karşı eylemlerinin, daha sonra Türk Toplumu'nun imhası faaliyetlerine dönüşmesi üzerine Volkan, Karaçete, 9 Eylül Cephesi, Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği adı altında Türk Toplumu'nun savunmasına yönelik Mukavemetçi gruplar oluşturulmuştur. Bilahare 1 Ağustos 1958'de Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) adı altında birleşen bu gruplar, 1963 yılına kadar faaliyetlerine gizli olarak devam etmiş, 1963 yılının Aralık ayında başlayan aleni Rum saldırılarına karşı koyarak bir bölümü açık, diğer bölümü ise gizli olarak Türk Toplumu'nun savunmasını sürdürmüştür. 1967 yılında başlayan toplu Rum saldırılarına karşı her köyü bir direnek noktası şeklinde savunan TMT, Türk Toplumu'nın mukavemet gücünü ayakta tutan en önemli öğelerden biri olarak, direniş faaliyetlerini 20 Temmuz 1974 tarihine kadar başarıyla devam ettirmiştir.
1974 Temmuz'unda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 1960 Anayasası'nın kendisine vermiş olduğu garantör devlet müdahale hakkını kullanmasıyla Mücahit ve Mehmetçik omuz omuza çarpışarak mutlu Barış Harekatı'nı başarıya ulaştırmıştır. 13 Şubat 1975'de K.T.F.D'nin kurulmasını müteakip, eski teşkilatın temelleri üzerine 1 Ağustos 1976'da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kurulmuştur. Federe Devlet Anayasası, G.K.K.'lığının kuruluşunu bir kanuna bağlamış ve 23 Kasım 1976 tarihinde Güvenlik Kuvvetleri kuruluş, görev ve yetki yasası çıkarılmıştır. Böylelikle; kuruluşunu 1 Ağustos 1976 tarihinde gerçekleştiren Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, çok kısa bir zamanda teşkilatlanmasını tamamlamış ve çağdaş, düzenli bir kuvvet haline gelmiştir..


KKTC nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk Mukavemet Teşkilatı'nın (TMT) lideri veya sorumlusu addedildiği için her şeyden kendisinin sorumlu tutulduğunu belirterek,''TMT ne yapmışsa veya yapmamışsa Denktaş'tan bilindi uzun süre'' dedi.

Rauf Denktaş, gazeteci Nezire Gürkan'ın, kendisiyle yapılan röportajlardan oluşan ve yeni çıkan ''Zirvedeki Yalnızlık Kulesi'' isimli kitabında, Rum saldırılarına karşı direniş örgütü olarak kurulan TMT'yi anlattı. Denktaş, TMT ile ilgili anılarını anlatırken, ''Yeraltı teşkilatına girdin mi, kullanılmayı kabul edersin demektir. Hem sen kullanacaksın, hem seni kullanacaklar. Başka yolu yok. Bir şey yapamazsın'' dedi.

KOD ADI 'TOROS'

TMT'nin, ilk bildirisinin yayımlandığı Kasım 1957'den yaklaşık 8 aylık geçiş sürecinin ardından, Yarbay Rıza Vuruşkan'ın Ağustos 1958'de, 'Ali Çonan'' adıyla ve ''İş Bankası müfettişi'' göreviyle adaya gelmesiyle faaliyete geçtiğini anlatan Denktaş, Vuruşkan'ın teşkilat içindeki kod adının ''Bozkurt'', kendisinin kod adının da ''Toros'' olduğunu söyledi.

Dr. Fazıl Küçük'ün kod adının ise ''Ağrı'' olduğunu belirten Denktaş, Dr. Küçük'ün kod ismiyle ilgili olarak bazen, ''Karın ağrısı mı?'' diye espri yaptığını, kendisinin de ''Hayır, en yüksek'' diye karşılık verdiğini anlattı.

Denktaş ile Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılmasının ardından yapılan ve ilk kez kitapta yayımlanan bu röportajda, Denktaş, TMT'nin kuruluşundan Dr. Fazıl Küçük'ün haberi olmadığını ve TMT'den önce faaliyette olan ''Volkan'' teşkilatının İngilizler tarafından kurdurulduğundan şüphe ettiğini söyledi. Denktaş, Rum avukatların davayı kabul etmediği 2 EOKA'cının savunmasını üstlendiğini de anlattı.

Rauf Denktaş, Emekli Albay İsmail Tansu'nun TMT ile ilgili kitabına ilişkin görüşlerini de açıkladı. Denktaş, TMT'nin nasıl ve neden kurulduğunu ''Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu'' isimli kitapta anlatan Tansu'yu, ''Kıbrıslı Türklerin direniş mücadelesini Türkiye'nin direnişi haline getirdi'' diyerek eleştirdi. Genelkurmay Başkanlığı Özel Harp Dairesi'nden emekli Albay İsmail Tansu'nun kitabının, TMT'nin gerçek tarihi olmadığını belirten Denktaş, ''Gölgede kalmış emekli bir askerin bu psikolojiyle yazdığı bir kitap. Türkiye Genelkurmayı'nın onayıyla yazılmış resmi bir kitap olduğunu sanmıyorum'' dedi.

VOLKAN'DAN TMT'YE

Denktaş, Volkan teşkilatı varken TMT'nin neden kurulduğunu, ''Saldırı altındayız, direniş gerekir, ama siyasetimizde bağlantılı bir gidişat yok. Esaslı bir şeyler yapılması gerekir, ama siyasi olarak belirlenmiş bir tutum yok'' sözleriyle aktardı.

''Volkan'ın nümayişler yapıp, bağırıp çağırmadan öte bir şey yapmadığını'' kaydeden Denktaş, TMT fikrinin böyle bir ortamda doğduğunu belirtti. Denktaş, TMT'nin ilk önce, kendisi, Dr. Burhan Nalbantoğlu ve Kemal Tanrısevdi arasında konuşulduğunu anlattı.

Örgütün Türkiye'den yardım almadan ve Dr. Küçük'e haber verilmeden kurulmasına kendisinin karşı çıktığını anlatan Denktaş, aracılık üstlenmesine karşın Dr. Küçük'ün ancak ilk bildirinin ardından TMT'nin kuruluşundan haberdar olduğunu söyledi.

TMT liderliğinin 1963'ten sonra Dr. Fazıl Küçük'ü çok yıprattığını, adada ve Türkiye'de ''Dr. Küçükçüler'' ve ''Denktaşçılar'' diye bazı hareketler başlatıldığını, ''Birlik beraberlik isteriz'' diye yazılar yazarak bunlara karşı çıktığını anlatan Denktaş, Dr. Küçük'ün şimdi müze olan evinin o dönemde işgal edilerek eve büyük zarar verildiğini söyledi.

Bu olayların 1963 Aralık ayında yaşandığına dikkati çeken Denktaş,TMT liderliğinin Dr. Küçük'e karşı bu tavırlarının nedenlerini, ''Doktor, TMT'nin sert çıkışlarını, emir vermesini kabul etmiyordu'' sözleriyle anlattı.

Denktaş, o dönemde, aracı olarak Baf'tan Lefkoşa'ya getirttiği 3-4 kişiden bazılarının, kendisi yurt dışındayken ''casusluk yaptıkları'' şüphesiyle TMT liderliğince öldürüldüğünü belirterek, ''Denktaş bizi mahsus getirtti, ondan sonra vurdurttu'' diyecekler diye ''deliye döndüğünü'' söyledi.

''Yani Denktaş da mı kullanıldı?'' sorusuna Denktaş, şu karşılığı veriyor:

''Yeraltı teşkilatına girdin mi, kullanılmayı kabul edersin demektir. Hem sen kullanacaksın, hem seni kullanacaklar. Başka yolu yok. Bir şey yapamazsın. Oldu bitti. Bunu o günlerde ne ifşa edebilirsin, ne bir şey yapabilirsin. Zaten ne söylesen kim inanacak.''

''TMT'nin Türklere karşı kurulduğunu'' söyleyenlere, ''Ya bir şey bilmiyorlar, ya istismar ediyorlar'' diyen Denktaş, özellikle Rum tarafında son zamanlarda yazılan bazı yazıların ve kitapların gerçekleri ortaya koyduğu görüşünü dile getirdi.

Rauf Denktaş, Türkiye'de 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından TMT liderliğinin değiştirildiğini, Rıza Vuruşkan'ın yerine gelen Yarbay Mustafa Kaya Dağlı'nın kısa süreli görevinde ''büyük harabiyet verdiğini'' kaydetti. Denktaş, TMT'nin yeni liderinin kendisini Dr. Küçük aleyhine konuşturmaya çalıştığını, Dr. Nalbantoğlu için ölüm emri çıkarttığını anlattı.

Denktaş'ın, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte Kıbrıs'a Büyükelçi olarak gönderilen Emin Dırvana ile de yıldızları hiç barışmamış. Denktaş, bu konuda şunları söyledi:

''İhtilal hükümeti problem istemiyormuş ve gelirken 'Denktaş ile ekibine dikkat et, çünkü taksimden vazgeçmediler' diye talimatla gelmiş. Kendisine, gelirken 'Bunları gözaltında tut, liderliğe dikkat' demişler.''

TMT YEMİNİ HALA GEÇERLİ Mİ?

Denktaş, TMT yeminin hala geçerli olup olmadığının kişiye bağlı olduğunu ifade ederek ''Söyleyemezsin... Yani öyle şeyler yapıldı ki, anlatamazsın. Bazı olaylar oldu, her yeraltı örgütünde olduğu gibi olaylar oldu, ama sanki TMT bundan başka iş yapmadı noktasına getirmek isteyenler var. Onun için işin bu taraflarını söyleyemezsin'' dedi.

''Hiçbir yeraltı teşkilatının hikayesi tertemiz yazılmış değildir, yazılamaz'' diyen Denktaş, ''O günlere baktığınızda rahat mısınız, geceleri rahat uyuyor musunuz?'' sorusuna da şu sözlerle yanıt verdi:

''TMT'nin lideri veya sorumlusu addedildiğim için birçok olay benim kapımın önüne yığıldı. TMT ne yapmışsa veya yapmamışsa Denktaş'tan bilindi uzun süre. Her şey benim kapıma yığıldı ve o günden bugüne temizleyemedim. Hala yazılanlara, röportajlara bak, beni işaret ediyorlar. Ama yavaş yavaş aklanıyoruz, Rumlar da yazıyor, Türkler de. Benim içim rahattır, vicdanen çok rahatım.''KKTC'

Türk Mukavemet Teşkilatı (kısaca TMT), 27 Temmuz 1957'de Burhan Nalbantoğlu, Rauf Denktaş ve Kemal Tanrısevdi tarafından Lefkoşa’da kurulan, dağınık olarak faaliyet gösteren küçük grupları birleştirerek, tüm Kıbrıs adasına yaygın, her Türk köyünde varlık gösteren güçlü bir mukavemet örgütüdür.
Kıbrıs'ta 1 Nisan 1955'te faaliyete geçen ve Türklere saldırmaya başlayan, Türk köylerini yakıp yıkan, EOKA terör örgütüne karşı, Türk halkının savunmasını yapacak bir örgütlenme gereksinimini duyan Kıbrıs Türkleri, önceleri çeşitli mukavemet grupları oluşturmuştur.
Ancak, dağınık, küçük ve eğitimsiz olan bu mukavemet gruplarının askeri bir yapıya sahip EOKA karşısında, Türk halkının savunmasını yapması mümkün olmamıştır. Bu eksikliği gidermek amacıyla TMT kurulmuştur.
TMT, Rumların iddia ettiği gibi bir saldırı ve terör örgütü değildir. Terör örgütü EOKA'dan 2,5 yıl sonra, Türklere yönelik saldırıların yoğunlaşması üzerine kurulmuş olması da, bunun kanıtıdır. Faaliyet gösterdiği süre içinde hiçbir Rum köyüne saldırmayan TMT, Türk gençlerini eğitmiş, kendilerini savunmaları için gerekli silahları sağlamıştır.



TMT'nin amaçları
• Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini sağlamak,
• ENOSİS'e ve bu hedef doğrultusunda yapılan girişimlerle estirilen teröre karşı durmak,
• Türklere yapılacak saldırıları geri püskürtmek,
• Türk Toplumunun birliğini ve bütünlüğünü sağlamak, ENOSİS'i savunan AKEL'in Türk toplumu içinde ideolojik etkinlik kurmasını ve iç cepheyi bölmesini önlemek,
• Rumlara ve İngilizlere karşı Kıbrıs Türklerinin haklarını savunmak,
• Anavatan Türkiye ile sıcak ilişkileri ve Türk Halkının Anavatana bağlılığını sürdürmek.
Bu ilkeler doğrultusunda başarılı bir mücadele vermiş olan TMT, 1958–1960 ve 1963–1974 döneminde Türk halkının direnişini örgütlemiş, Rum saldırıları karşısında ayakta kalmasını sağlamıştır. TMT'nin bu direnişi, adanın Yunanistan'a bağlanmasını önlemiş, bağımsızlığın gerçekleşmesini sağlamıştır.
Kıbrıs'taki asıl Ulusal Kurtuluş Örgütü, Türk Mukavemet Teşkilatı'dır. Onu karalamak için kampanya yürüten Rum liderliği, TMT'nin faşist bir örgüt olduğu iddiasını gündeme getirmiştir.
Oysa TMT, Kıbrıs Türk halkının savunmasını birinci planda tutan bir örgütlenmedir. Faaliyet gösterdiği dönemde, elinde silahla Türk halkına saldıran EOKA üyelerini hedef seçmiştir. Hiçbir Rum, sadece Rum olduğu için TMT'nin hedefi olmamıştır. Hiçbir Rum yerleşim birimi, TMT'nin saldırına uğramamıştır. Bütün bunlar TMT'nin faşist bir örgüt olmadığını ortaya koymaktadır.
Öte yandan, eğer TMT faşist bir örgüt olsaydı, toplumun yönetimini eline aldığı 1963–1974 döneminde, İtalya ve Almanya'da olduğu gibi faşist bir parti kurar, yönetimini bu partiye bırakır ve Kıbrıs Türk toplumunu faşist ideoloji doğrultusunda yönetirdi.
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Güzel ve kaliteli paylaşım için teşekkürler..
Herkes bu tarihi gerçekleri bilmeli....
 

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Teşekkürler emeğinize sağlık.
Faydalı bir paylaşım.
 

AŞİNA

Dost Üyeler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
2,406
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yüreğinize sağlık. Teşekkürler... Her zaman ki gibi harika bir paylaşım. Açtığınız konuların her biri taktire şayan!..:):):)
 

Volkan

-Otağ Hanı-
Katılım
20 Haz 2008
Mesajlar
969
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Altaylar
teşekkürler abi

abi bilmedigimiz o kadar çok şey varki.bizim okullarımızda bu gerçeklerin okutulmaması çok acı ve üzücü .tarihini bilmeyen bir millet var olamaz .bir gün bu gerçekler okullarımızda da anlatılır inşaallah .bilgilendirme için çok teşekkürler abi emegine saglık.ALLAH TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHUNU ŞAD EYLESİN .saygılarımla.
 

TANZ

Dost Üyeler
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ellerinize sağlik,çok güzel ve açiklamali doyurucu bir bilgi
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Ço değerli paylaşım...Teşekkürler GÖKTÜRK.

Sayın Cumhurbaşkanım RAUF DENKTAŞ' a hayranım...O bir yaşayan efsane.İnşallah birgün yeniden KIBRIS TÜRK DEVLETİNİN BAŞKANI OLUR.Bazılarının İngiliz, Avusturalya,ABD vatandaşı olmak için ülkeyi terkettiği günlerde O kendi gibi TÜRKLÜK DAVASI na inanan yiğitlerle beraber TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATINDA olmayı tercih etti.Size şükran duyuyoruz BORZKURT DENKTAŞ...ALLAH sağlıklı uzun ömürler versin.:)T.T.K
 

BAHAR

Dost Üyeler
Katılım
2 May 2008
Mesajlar
841
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
istanbul
Emeğinize sağlık..Bilgilendirmenizden dolayı teşekkür ederiz..
 
Üst