Terörle Mücadele Sürecinde Tsk

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
1980 li yıllarda kendisini eylemleri ile Türkiye ye tanıtan terör örgütü pkk(terör örgütü) nın da her terör örgütü gibi politik bir hedefi vardı.pkk(terör örgütü) nın politik hedefi Türkiye,Irak,Suriye ve İran ın belirli bölgelerini kapsayan Birleşik büyük Kürdistan devletini kurmaktı.Bu amaçla yola çıkan terör örgütü hedeflerine ulaşmak için uzun süreli halk savaşını benimsedi ve stratejik savunma olarak belirledikleri ilk adım için terör yöntemini kullandılar ama TSK ile mücadelesinde olumlu sonuçlar alamayarak istedikleri adımları atamadılar.Şayet başarılı olsalardı stratejik denge ve stratejik taruz basamaklarını tırmanıp büyük Kürdistan devletini kuracaklardı.
pkk(terör örgütü) 1991-1993 yıllarında altın çağlarını yaşadılar.Körfez savaşı sonrası iyice güçlenen pkk(terör örgütü) terörü en üst seviyeye tırmandırdı ama TSK buna karşılık boş durmayarak 1992 den itibaren alan hakimiyeti konseptini benimsedi.ve yurt içi,yurt dışı operasyonlar ile pkk(terör örgütü) nın silahlı gücünün belini kırdı.1995 te yapılan Çelik adlı sınır ötesi harekat ile pkk(terör örgütü) toparlaması çok güç bir darbe aldı ve etkinliğini yitirdi.Yinede toparlanma çabaları olduysa da 1997 de Çekiç ve şafak operasyonlarıyla yine terör örgütünün silahlı gücünün üstesinden gelinmiştir.
TSK nın terörle mücadele konusunda elde ettiği başarı ve sürdürdüğü baskı pkk(terör örgütü) yı başka yollar izleme arayışına sokmuştur.Özellikle bu dönemlerde elebaşı Abdullah Öcalan ateşkes taleplerinde bulunmuş zaman kazanmaya çalışmış ve Büyük Kürdistan devletini kurma çabalarından vazgeçtiği açıklamalarını yapmıştı.Bu strateji değişikliği elebaşının yakalanıp İmralı cezaevine konmasından sonra netleşmiştir.
Elebaşı savunmasında Bağımsız kürt devleti iddiası yerine demokratik cumhuriyet iddiasını koymuştur.Öcalan yakalandığı tarihten itibaren savunmasını AB konjonktüründen yararlanarak kürt kimliği tanınması ve kültürel haklar eksenine çekmiştir.Buna dayanarak ta Büyük Kürdistan devleti iddialarını demokratik ülke özgür ülke vb sloganlarla yeniden dizayn etmiştir.Bu dizaynın nedeni Kürtlerin yaşadığı ülkelerde ortak devlet yapısına ulaşmaktır.Bu yeni stratejisini benimseyerek ek savunmada elebaşı bir çeşit komünal yaşam ve yönetim anlayışı koymuştur ki her ne kadar strateji değişikliği yoluna gitmiş olsa da elebaşının politik hedefinden vazgeçtiği söylenemez.
Çok şiddetli ve kanlı geçen 27 yıllık terörle mücadele de yaşanan askeri,sosyal ve siyasal süreç Devlet ve TSK üstünde etkiler yaratmıştır.1980 ler de kürt yoktur yaklaşımına dayanan resmi söylem 1992 den sonra kürt realitesi vardır söylemine dönüşmüştür.Devlette kürt gerçeğini kabul etmiştir ancak bireysel ve kültürel haklar çerçevesinde.Siyasi haklar ve ikinci ulus gibi etkenler asla kabul konusu bile olmamıştır.Milli güvenlik kurulunda görüşülerek kabul gören kürt realitesi askerinde bunu benimsediğinin göstergesidir.Bunun üzerine TSK kabul gördüğü haklara karşılık toprak bütünlüğü, üniter devletniteliklerini kırmızı çizgi olarak belirlemiştir.
pkk(terör örgütü) ile mücadelede bazı kırılma noktalarının tüm generaller üzerinde ABD ye karşı bir güvensizlik oluşturduğu aşikardır.Çekiç güç uygulamasında Kürtlerin korunmasının yanı sıra pkk(terör örgütü) ya yardım edildiği izlenimi dönemin görevli generallerinin ortak izlenimidir.Bu izlenimlerin oluşmasında çekiç güç faaliyetleri,1 mart tezkeresi sürecinde ABD nin sergilediği tutum, kürt gruplara verdikleri askeri ve siyasi destek, Türkiye nin sınır ötesi operasyonuna karşı durması başlıca nedenler olarak görülebilir.

1 mart tezkeresi askeri kanadın düşüncesi ile tam bir hata idi.Büyük bir fırsat kaçmış, pkk(terör örgütü) nın kuzey Irakta ki varlığını bitirme,kürt gruplar leyhine gelişen siyasi olayları kontrol etme fırsatı adeta geri tepilmişti.K.Irakta ki kürt oluşumunun ABD himayesinde gelişmesinin nedeni 1 mart tezkeresi olarak gösteriliyor.
ABD askerlerinin 4 temmuz 2003 te Süleymaniye de Türk timlerine baskın düzenlemeleri ve kafalarına çuval geçirerek gözaltına almaları dönemin komutanlarında silinmeyecek izler bırakmıştır.ABD askerine direnmeyen tim komutanının bu tutumu askeri kanada göre yanlıştı.Ne olursa olsun tim komutanının çatışmaya girmesinin gerektiği ve bu olayın yargıya intikal ettirilmesinin hata olduğu su götürmez bir gerçek olarak nitelendiriliyor.
Yıllarca süren kanlı eylemlerin başrolü pkk(terör örgütü) ya karşı TSK nın durduğu çizgiyi belirlemek gerekirse, kürt gerçeğini kabul eden TSK Kürtlerin öğrenme haklarını,geleneklerini,dillerini konuşmalarını,kültürel hayatlarını yaşamalarını ancak bunu Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısını kabullenerek ona bağlı olarak yapmalarını kabul edilebilecek bir çizgi olarak görüyorlar.ulus zedelenmesine yol açacak girişimleri katiyetle kabul edilemez buluyorlar.
 
Üst