SIRA KIBRIS TOPRAĞINDA
Vermek zorundaymışız!
TOPRAK ve mülk satışından mayınlı arazilerin temizlenmesi işine kadar birçok alanda yabancı siparişi uygulamalara imza atan AKP, KKTC’de de ‘toprak kaybı’ konusunu ısıtmaya başladı. Gelinen noktanın ipuçlarını Cumhurbaşkanı M.Ali Talat verdi: Adada çözüme çok yakınız, ancak Türk tarafı olarak toprak vermek zorundayız!
Yargıda yüzde 100 anlaştık
KIBRIS Türk halkını bilgilendirmek için adada tura çıkan Talat, ziyaret ettiği yerlerde şöyle konuştu: Adada çözüm için en uygun dönemdeyiz. Birçok konuda yakınlaşma sağladık, yargıda yüzde 100 anlaşmaya vardık. Süreçte en zor konu ‘toprak’ olacak. Türk tarafının, yüzde 29 artıyı kabul ettiği için toprak vermesi gerekecek.
Sıra Kıbrıs’a geldi...
Sözde Rum’dan bir adım önde olma politikası yürüten AKP’nin KKTC konusunda geldiği noktanın işaretini Mehmet Ali Talat verdi: Müzakereler iyi gidiyor. Toprak vermek zorunda kalabiliriz
Toprak satışından, mayınlı arazilerin temizlenmesine, Ermeni sınırın açılmasından, sözde Kürt sorunun çözümüne kadar birçok konuda dış dayatmalara boyun eğip ’açılım üstüne açılım’yapan iktidar, şimdi de KKTC’de de ’toprak kaybı’konusunu ısıtmaya başladı. Gelinen noktanın ipuçlarını veren KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, “Adada çözüme çok yakınız, ancak Türk tarafı olarak toprak vermek zorundayız!” açıklamasını yaptı.
Nabız yokladı
Kıbrıs konusunda yaşanan gelişmeler hakkında halkı bilgilendirmek amacıyla köy gezileri başlatan Talat, dün Gaziveren ve Doğancı köylerini ziyaret etti. Burada köylülerin sorularını cevaplandıran Talat, Kıbrıs konusunda yürütülen görüşmelerde birçok konuda yakınlaşma sağlandığını, yargıda yüzde yüz oranında anlaşmaya varıldığını açıkladı. Görüşme sürecinde en zor konunun “toprak” olacağını işaret eden Talat, Türk tarafının yüzde 29 artıyı başlangıçta kabul ettiği buna göre toprak vermek zorunda olacağını ileri sürdü. Talat “ Ancak halkımız hiç endişe duymasın. Yapılan hiçbir yatırım boşa gitmeyecektir” diye konuştu.
Rumlar çözüm istiyor
Kıbrıs sorununun çözümünün, halkın karşı karşıya kaldığı birçok sorunun çözümünü de kendiliğinden getireceğini ifade eden Talat, “Bu dönem çözüm için önemli bir fırsat. Türkiye’de çözüm istiyor. Rum tarafındaki iktidar da çözüm yanlısı” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI TALAT’IN AÇIKLAMALARINA TEPKİ GECİKMEDİ
Teslimiyetçi anlayışın parçası
KKTC eski Ankara Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç: Talat’ın açıklamaları teslimiyetçi bir zihniyetin dışavurumu Bu açıklama müzakerelerde Türk tarafının elini zayıflatacak. Rumlar toprak meselesini Türklerin ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde çözme niyetinde değiller. Rum tarafının AİHM ye açtığı davalar çerçevesinde başlattığı süreçte meseleyi Kıbrıs uzlaşmazlığının ana parçalarından biri olarak değil kişiler hukuku ve insan hakları bağlamında sonuçlandırma girişimleri var. Böyle bir yaklaşımda Toprak vereceğiz şeklindeki açıklamalar Türk tarafının görüşmelerde elini zayıflatan temel unsurlardan biridir. Bu açıklama sağlıklı bir açıklama değildir. Böyle bir süreç olsa bile bunun önemli bir pazarlık konusu olması gerekir. Bu açıklamada (Başka çaremiz yoktur, mutlaka çözüm olmalı ve toprak vermeliyiz) anlayışının ifadesidir. Bu teslimiyetçi anlayışın bir parçasıdır. Ayrıca Yunanistan ve Rum kesimini bütün açıklamalarında Kıbrıs’ta tek çözümün Kıbrıs Türk halkının azınlık statüsüne düşürülmesiyle çözülebileceğini, kendi ifadeleriyle ’işgale’son verilmesiyle meselenin çözülebileceğini söylüyorlar. Rum egemenliği altında Türklerin azınlık statüsüne düşürmeyi öngören bir anlayışa sahipler. Bunları dikkate aldığımızda aslında Kıbrıs’ta çözüm için en uygun zaman değil en uygunsuz zaman olarak değerlendirmek lazım.
‘Tavize açığız’ mesajı gibi
Prof. Dr. Ata Atun: KKTC Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları; Türk tarafının taviz’e açık olduğunu gösteriyor. Bu tavize açığız demektir. Bu Talat beyden çıkmış bir karar değildir de. Bundan önce 1989lu yıllarda Rauf Denktaş da toprağımızın yüzde 34’ten yüzde 29 artıya düşürülmesini kabul etmişti. Bu onun üzerine kurulmuş bir varsayım, (biz bu sözü verdik gerekirse toprak tavizi verebiliriz çözüme gitmek için) şeklinde bir açıklama. Annan Planında da yüzde 29’a düşüyordu topraklarımız. Sayın Talat şimdi bir hatırlatma yapıyor aslında. ’Bunu Denktaş bey kabul etmişti, Annan planında da vardı topraklar yüzde 29 artıya inebilir mi’diye ortaya bir taş attı. Tepki bekliyor.