Suç Örgütlerinin Ortaya Çıkış Nedenleri

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Suç Örgütlerinin Ortaya Çıkış Nedenleri

Siyasi otorite boşluğu (Nerede otorite boşluğu var ise, orada suç işlenir)
Demokrasi sadece seçimden ibaret değildir. Hele hele halkın yalnızca 4 veya 5 yılda bir sandık başına giderek oy vermesi demek hiç değildir. Anayasaya göre egemenliğin, yani yasama, yürütme ve yargı güçlerinin sahibi, kayıtsız ve şartsız millettir. İşte demokrasi, milletin kayıtsız ve şartsız sahibi bulunduğu bu kudretini idrak edebilmesi; başka bir değişle, yasama, yürütme ve yargı gücünün kullanılması işlemlerine katılabilmesi veya en azından böyle bir imkana sahip bulunması anlamına gelen açık bir hayat tarzıdır. Ancak böyle bir yaşama biçiminde temel hak ve hürriyetler teminat altındadır.

Ülkemizde bu anlamda bir demokrasinin mevcut olduğunu söylemek ne yazık ki, mümkün değildir. Bu durum organize suç şebekelerinin oluşumu için önemli bir zemin teşkil etmektedir.

Yapılan yasaların yeterince uygulanmaması ve gerekli yasaların çıkarılmaması. Suç örgütleri her zaman, Devletin boş bıraktığı hiçbir boşluğu göz ardı etmez, fırsatları kaçırmaz. Yürütmenin kanuni boşluğu görmesi gerekir. Fiiliyatta kanuni düzenlemelerin varlığı yeterli değildir. Mutlaka uygulama imkanı olmalıdır.
Yasama alanında bir boşluk, mafyanın iştahını kabartan bir olaydır. Yasama alanında boşluk üç şekilde olabilir:

(1) Belli alanlarda kanun yapılmaz, eksik ya da geç yapılması; yasal düzenlemesi bulunmayan boş alanlar kalır.
(2) Yapılan kanunlar uygulanmaz ise: Kanunların uygulanmaması sorununa gelince, bu artık doğal bir olay haline gelmeye başlamıştır. Mahkemeler bile artık kanunlardan önce Yargıtay kararlarına bakmaktadır.
Halen yürürlükte olan bazı kanunlar ise yetersizdir.
(3) Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal dengenin oluşturulamaması çetelere Faaliyet alanı yaratır.

Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri, devletin veya yasal çerçeve içinde özel sektöre bırakılmış bulunan ekonomik otoriteyi belli bir yer ve zamanda sınırlandırmak veya bütünüyle kaldırmayı ve bunun yerine kendi otoritesini kurmayı amaçlamaktadır.
Çıkar amaçlı Suç Örgütleri, devletin bıraktığı hiç bir boşluğu gözden kaçırmaz. Yürütmenin otoritesinin kurulamaması en az yasal boşluk kadar tehlikelidir. Yürütmeden maksat Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve İdarenin Merkezi yani Ankara ve Taşra teşkilatıdır.

Demokratik otoritesini topluma ve kendi idaresine kabul ettiremeyen bir başbakanın, bakanın veya valinin veya belediye başkanının bulunduğu yerde idaredeki hiyerarşik yapının özelliği gereği, ilgili idarede zaaflar ortaya çıkar. Bundan en çok yararlananlar mafya mensupları olur. Zaaf içinde olan idare ve yargının görev alanında adeta at koştururlar. Bu nedenle zayıf hükümetler ve yargı mafyanın en çok tercih ettiği ortamlardır.

Ülkemizin idari yapısında, özellikle hantallıktan kaynaklanan ciddi zaaflar gözlemlenmektedir. Merkezi idarenin küçültülerek yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesi, mafya ile mücadele bakımından da yararlı olacaktır.
Örneğin, Almanya’da Bölücü Terör Örgütü muazzam paralar kazanan Türk döner-kebap, fast-food büfe zincirlerini batırmak ve kendi egemenliklerini kurmak için, uyuşturucu ve sair yollardan kazandıkları kara para ile döner büfeleri kurup, maliyetine hatta zararına satış yaparak Türk döner büfelerini yok etmektedir.
Sürekli yüksek enflasyon, kargaşa, para piyasalarındaki suni iniş-çıkışlar, kayıt dışı ekonomik yapılanmanın baştan aşağı disiplinli ve düzenli olması, keyfi ve başıboş bırakılmaması gerekir.

Antidemokratik totaliter, yani kapalı toplumlarda Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri kök salar.(Rusya, Ukrayna, Hırvatistan’da olduğu gibi)
Bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket yargı otoritesindeki boşluktur.’’Adalet Mülkün Temelidir’’ denilmesinin sebebi budur. İyi teşkilatlandırılmış ve iyi çalışan, alt yapısı iyi bağımsız bir yargının bulunduğu bir yerde, mafyanın barınabilmesi imkansızdır.
 
Üst