Onurumuzsun Fatma Nine ! En Büyük Hediye VATAN Diyor ..

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Onurumuzsun Fatma Nine ! En Büyük Hediye VATAN Diyor ..

ONURUMUZSUN FATMA NİNE

nine2.gif


18 Mart 2007 yani geçtiğimiz yıl, Çanakkale Zaferi’nin 93. yıl dönümü.
Tüm gün televizyonda belgesel ve haberleri izleyip, dolu dolu bir 18 Mart geçirmiştim…
Eveli sene ziyaret edip, çok farklı duygular ile döndüğüm Çanakkale, İzmir’den sonra gözde şehrim olmuş ama maneviyat olarak adeta gönlümün şehri olmuştu ki hala daha öyle…
Çanakkale de gerçek anlamda çok farklı duyguların yanında çok farklı şeyler de yaşadım.
İşte geçtiğimiz 18 Mart gecesi Siyaset Meydanı’na canlı yayın konuğu olarak katılan biri vardı ki; Çanakkale Savaşı’nı görmüş geçirmiş, daha çocuk yaştayken babasını bu yolda şehit vermiş Fatma Nine (Hızal) …
Bugün 99 yaşındaki Fatma Nine.
Dün gece yayınlanan Siyaset Meydanı’ndaydı yine onurumuz olan ninemiz…
Onur Ödülü almıştı.
Onurumuz ki; öylesine onurlu biri. Onur ki; babası şehit olduktan sonra bağlanacak olan Şehit Maaşını kabul ettirmeyen bir şeref, haysiyet, onur ve her şeyden yüce olan Vatan Sevgisi…
‘’(…)Babam bu vatanı bıraktı bana istemem, para da istemem hiçbir şeycikler de istemem(…)’’ diyebilen bir yüreğe ne denilebilir ki…
Savaşın yağıldığı bölgeye köyleri oldukça yakınmış ve bu yüzden türlü çileyle karşılaşmış annesi, ninesi ve o…

"Savaşın sonlarına doğru olan bölümü hatırlayabiliyorum. Bir gün 'Atatürk köyünüze gelecek' dediler. Bütün köylüler onu karşılamak için hazırlıklara başladı. Ben de o sıralarda ilkokula gidiyordum. Öğretmenimiz de şiir okumak için beni görevlendirmişti. Birden karşıdan atıyla birlikte köyümüze giriş yaptı. Başında kalpak vardı. Bütün köylüler onu alkışlarla karşıladı. Ben de o sırada öğretmenimizin bana verdiği şiiri ezbere Atatürk'e okudum. Şiiri büyük bir dikkatle dinleyen Atatürk daha sonra muhtarlarla birlikte köy muhtarlığına gitti. Kendisine köyde birkaç hayvan kesilerek ikram verildi. Atatürk karşısında şiir okurken çok heyecanlanmıştım" dedi.
Şiiri okurken bir de yeri tekmelerdik, ses çıksın diye ekliyor ninemiz.
Geçen yıl programı izlerken aldığım notları ne yazık ki kaybettim. Atatürk’e okuduğu şiir de orada vardı ama bulamıyorum.
Dedim ya tam bir Çanakkale hayranıyım.
Son birkaç aydır en yoğun çalıştığım konuda yine Çanakkale.
Okul müdürümüzden bu ninemizi ziyaret talep edeceğim.
Hayran olduğum Atatürk’ü görmüş birini görmek, bana sonsuz mutluluk ve heyecan verir.
‘’Canlı bir tarih’’ten dinlemek Atatürk’ü…
Evet, Fatma Nine gerçekten ‘’canlı tarih’’, günümüzde.
Yanlış hatırlamıyorsam; dört çocuğu var ve küçücük ancak şirin mi şirin bir evde tek başına yaşıyor.
Oturduğu sedirin tam karşısında da Ulu Önder’in bir resmi…
Bulabildiğim kadarıyla şöyle diyor ninemiz o günlere dair;

‘’Aynı köyde oyun oynadıkları Rum kızlarının savaş sırasında "Siz Türkleri kıtır kıtır keseceğiz" dediklerini de belirten Fatma Hızal, "Rum kızlarıyla çok iyi arkadaştık. Savaşla birlikte onların bize karşı davranışları da değişti. Bir gün yakın arkadaşım olan bir Rum çocuk 'Sizi kıtır kıtır keseceğiz' dedi. Ben de ona 'Biz sizi keseceğiz' dedim. Sabah bir kalktık. Köyde bir tek Rum kalmamış. Herkes köyü terk etmiş. Hepsi kaçmışlar. O günden sonra da Rumlar'dan kimse burada kalmadı. Savaş çok kütü bir şey" dedi.
Göz yaşlarını tutamıyordu, bunları anlatırken.
Ama en çok ta zaferden bahsederken ağlıyordu.
Bir yandan da diyordu ki; babamın vurulduğunu çok zaman sonra söylediler bana, küçüğüm diye.
Savaştan sonra gaziler sevinçle karşılanıyordu ama benim babam vurulmuştu. Annem bana çalışmaya gitti gelir diyordu meğer o şehit olmuş!
Zor günlerdi, fakirdik derken; şunları ekliyor sözlerine;
"Savaş sırasında bizlerden köyümüzü terk etmemiz istendi. Biz de fakir halimizle evlerimizi bırakıp üzerlerimize birkaç eşya aldıktan sonra burada bulunan bazı araçların arkasına binip Gelibolu İlçesi'ne ait köylere gittik. Orada bir süre yaşadık. Fakir olmamız nedeniyle ekmek alacak paramız yoktu. Mahallede bulunanlar ise bana 'Sen burada bulunan mahalleliyi davul(teneke) çalarak sahura kaldır. Bizler de sana biraz harçlık veririz' dedi. Ben de bu şekilde davul çaldım. O paralarla ekmek alıp karnımızı doyurduk" dedi.
Bu şartlarda yaşamış, babasının şehit maaşını kabul etmemiş, etmiyor!
43377.jpg

En büyük hediye VATAN diyor…
İşte Türk kadını.
Vatan sevgisi; işte bizim özümüz, Atatürk kadınımız.
Her türlü imkân içinde bugünlerde yaşamak yerine, sadece o bilinçle o günlerde yaşamayı çok isterdim.
Ne mutlu bize ki; böyle bir geçmişimiz var.
Şunu istiyor Fatma Nine, biz gençlerden;
’’Vatanınıza sahip çıkın, vatanın bölünmez bütünlüğü için elinizden geleni yapın…’’
Yani olmanız gerekeni olun diyor, Onurumuz, Fatma Ninemiz…
 
Üst