OBAMA’NIN VEYA HÜSEYİN’İN MARİFETİ
Obama ‘’soykırım ‘’demedi ama bu söze çok yakın bir söz söyledi.’’ Büyük katliam ‘’dedi.
Büyük katliam…
Aslında iyi bir söz. Büyük katliam!
Şimdi bu söze uygun olayları özetleyelim.
Amerikalıların kızıl derili dediğimiz (Orta Asya’dan büyük göçlerle göç eden Türkler olduğu birçok bilim adamınca iddia edildi, hatta kanıtlandı) o Amerika’nın asıl sahiplerine yaptığı gibi.
Birkaç yıl içinde 20 milyondan fazla insanı yok etmişlerdi... Silahla öldüremediklerini, dağıttıkları zehirli yardım battaniyeleriyle öldürmüşlerdi...
Ya da zenci dediğimiz, Obama’nın büyük atalarının, nenelerinin köle gibi kullanılması, yeri geldiğinde hayvan gibi satılması, kırbaçlanması...
Kuzey-Güney Amerikan iç savaşında da birbirlerini hunharca öldürmeleri...
Geçelim Kanada’ya.... Her sene av mevsimi başlayınca, yani hukuken av serbestliği açıldığında zavallı fokları, sadece derileri için sopalarla döverek, bağırtarak öldürmeleri.... (Biliyorsunuz Kanada sözde soy kırımı resmi olarak tanıyan bir ülkedir!)
İngilizleri zaten hepiniz bilirsiniz. 1. dünya savaşında ve savaşından sonra orta doğuda kaç tane ülkenin kanına girdiler, nasıl öldürdüler, esir Türk neferlerini zehirli, ilaçlı dezenfekte sularıyla nasıl kör ettiler?...
Fransa Tunus’ta, Cezayir’de, Fas’ta, nasıl sömürgecilik yaptı? Nasıl öldürdü?
İsrail’in Filistinlilere yaptıkları ise zaten biliniyor....
Ruslar... Sovyetler zamanında ve öncesinde Kafkasya’nın ve Balkanlar’ın, çoğunlukla da Türklerin anasını ağlattılar...
Irkçı Sırplar Bosna’da, Kosova’da, Makedonya’da; Yugoslavya dağılınca; nasıl hayvanlaştılar hatırladınız mı?...
Ya Çin? Türkistan’daki genç kızlarımızı kısırlaştırıyor, camilerimizi domuz ahırına çeviriyor.
Kıbrıs’ta Rumlar, Türk Ordusu müdahale edene kadar Türkleri gördükleri yerde öldürüyorlardı...
Ermeniler Türkleri hep öldürdü, hala da öldürmek istiyor... Karabağ’ı işgal altında tutuyor... Hocali’de ve 1914 ten Kurtuluş Savaşına kadar olan zaman zarfında sürekli Türk öldürdüler, kadınlara ve kızlara, hatta 5–6 yaşındaki küçük kızlara dahi tecavüz ettiler. Kollarını, bacaklarını kestiler. Duvarlara çivilediler. Canlı bir şekilde tandır fırınlarında bağırtarak yaktılar.
Almanların Alman olmayanlara nasıl bir ırkçı vahşet uyguladığını bilmeyen varsa okusun...
Araplar ise, İngilizlerle bir olup bizi arkamızdan kurşunladı hep... Şimdi de Peygamberimizin ailesinin mezarlarını yıkıp yerlerine otopark ve beş yıldızlı otel inşa ediyorlar. Türk düşmanı Lavrens’in ise müzesini (sanki peygambermiş gibi) hala itina ile koruyorlar.
Haklısın be Obama! Anasını sattığımın dünyasında o kadar büyük katliamlar var ki...
Hepsini anlıyorum da Türkiye - Ermeni sınır kapısının açılmasından sana be adam? Allah aşkına sana ne?
Sonra Afganistan’da savaşmak için 2000 tane Türk komandosunu sen hangi hakla Türkiye’den istersin?
Sonra Amerikan ordusu Irak’tan çekilirken sen Türkiye’den nasıl bir yardım ve niçin istersin?
Önce Kuzey Irak’ta Amerikan askerleriyle Peşmergelerin el ele verip Türk askerinin, subayının başına geçirdiği çuvalın hesabını, özrünü, diyetini, bedelini ödeyin.
Daha da önce yanlışlıkla oldu deyip kapattığınız Türkiye’de, Türk karasularında, Türk denizlerinde, NATO tatbikatında, siz bizim konuğumuz iken (zaten siz ne yaparsanız hep konuk olduğunuzda yapıyorsunuz, hep bu konuk nezaketini suiistimal edip hep bu boşluktan, rehavetten faydalanıyorsunuz) güdümlü füze ile vurduğunuz, yaktığınız Türk Muhribi Muavenet’in hesabını verin.
O güzelim gemide ben bir buçuk yıl Atış Kontrol subaylığı yapmıştım Obama.
Halklar, milletler, toplumlar, insanlar arasında; ırk, renk, dil, din, kültür, mezhep ayrımları yapılmaksızın dostluk kurulabileceğini bilirim. Devletlerarasında ise asla dostluğa yer olmadığını; ulusal menfaatlerin, stratejik ortaklıkların, müttefikliklerin, politik hesapların; devletlerarası ilişkilerde söz konusu olduğunu da bilirim.
En az senin kadar şey bilirim Obama. (Tüm Türk insanları gibi bilirim...)
Ama bilmediğim Türk insanı oralardan bakınca hakikaten bu kadar aptal mı görünüyor?
Sen hem Türkiye - Ermeni sınır kapısını açın yahu diye kibarca ama emir verir gibi bizim başka ülkelerle olan ilişkilerimize karışacaksın, hem beş paralık tarih bilgin olmadan soy kırım kelimesine çok yakın olan büyük katliam lafını salınarak, pozlar yaparak söyleyeceksin, hem de bizimle müttefiklikten bahsedip bir tugay, bir tümen Türk komandosunu Afganistan’a, bir o kadarını da Kuzey Irak’a Amerikalı neferlerinin güvenliğini sağlamak için; ucuz ve basit Türk kanı olarak talep edeceksin!...
Üç adından birisi Hüseyin diye, sana sıcak, sevgi dolu, güven dolu duygularla yaklaşmaya çalıştım. Ama değişen bir şey yok...
O beyaz Amerikalıydı, beyaz yalancıydı, sen ise siyah Amerikalı ve siyah yalancı!
Türk Milleti, Türk insanı dünyanın en asil, en mert, en doğru, en dürüst, en temiz, en cesur, en açık sözlü milletidir. Milletimle onurlanıyorum, gururlanıyorum.
Eğer tarihte soy kırım, katliam, vahşet gibi gafletlere, insanlık suçlarına düşseydik; bunu da ilk önce pişmanlıkla, yana yıkıla Ermenilerden, Amerikalılardan önce biz itiraf ederdik ve Önce Ulu Yaratan’dan, sonra da Onun tüm ölmüş ve yaşayan kullarından biz özür, bağış dilerdik.
Ama yapmadığımız bir şeyi hatırınız için yapıyormuş gibi gözükmek de bize yakışmaz.
Obama!
Bir daha söyleyeyim, selam söyle büyük babama!