Kutlu Doğum Haftası…

Sibel34

Dost Üyeler
Katılım
17 Tem 2008
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KUTLU DOĞUM HAFTASI…

Ülkemizde yaklaşık on yıldır Diyânet İşleri Başkanlığı ile Diyânet Vakfı’nın ortaklaşa yürüttüğü bir hafta kutlanıyor.
Adına da Kutlu Doğum Haftası deniliyor.
Belirli haftalar, belirli günler tayin etmek İslâm Geleneklerinde yoktur. Bunlar daha ziyâde ülkemize belirli zümreler tarafından değişik maksatlarla, özellikle de ekonomik açıdan köşeyi dönmek isteyen kurum ve kuruluşlar, ya da bir takım eşhas tarafından ithal edilmektedir.
Kutlu Doğum Haftası da bize dışarıdan ithal edilen bazı günler veya haftalardan esinlenerek ihdas edilmiş bir hafta olsa gerek.
Neden mi böyle diyorum.
“Âlemlere rahmet olsun diye gönderilmiş” bir peygambere O’nu anmak için 365 günün sadece 8-10 gününü ayıracaksınız, geri kalan 355 gün o yüce peygamber aklınızdan, fikrinizden, düşünce ve duygularınızdan çıkacak öyle mi?
Böyle bir anlayış yok bizim dinimizde.
Sıradan bir insan olan sevgilisini herhangi bir insan kaç saniye aklından çıkarabilir ki?
Kanaatimce hiç çıkarmaz.
“Ben müslümanım” diyerek Müslümanlık iddiasında bulunan hakiki ve gerçek hiçbir Müslüman yoktur ki, peygamberinden, Hz. Muhammed (s.a.v)’den bir saniye bile gaflette bulunsun.
Bu mümkün mü?
Elbette mümkün değil, olamaz da.
Neden olamaz?
Çünkü o Yüce Peygamber, Müslümanlarda bulunması gereken peygamber sevgisinin, Rasûlüllâh muhabbetinin derece ve ölçüsünü şu şekilde koymuştur:
Abdullah bin Hişâm (r.a)’den mervidir ki;
Rasûlüllâh (s.a.v) ile birlikte oturduğumuz bir gün, Hz. Ömer (r.a) de bizimle birlikte idi ve Allah’ın Rasûl’ü O’nun elinden tutmuştu.
Ömer (r.a):
“Ey Allah’ın Rasûl’ü! Canım müstesna olmak üzere muhakkak ki sen bana her şeyden çok sevimlisin!” demişti.
Bunun üzerine Rasûl ü Ekrem ve Nebiyy-i Muhterem (s.a.v) buyurdu ki:
[Lâ ve’l-lezî nefsî bi yedihi hattâ ekûne ehabbe ileyke min nefsike!]
Yani;
“(Ey ömer!) Nefsimi kudret elinde tutan (Allah)’a yemin ederim ki, ben sana senin hayatından daha sevimli olmadıkça (imanın kemale ermiş) olmaz” dedi.
Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a):
“Öyle ise, şu andan itibaren ya Rasûlellâh, muhakkak sen bana benim canımdan da daha sevimlisin! Yani ben seni canımdan daha çok seviyorum” dedi.
Rasûlüllâh (s.a.v):
[El-êne ya Umeru]
“İşte şimdi oldu ya Ömer! Şimdi işte imânın kemale erdi” buyurdular. –Sahih-i Buhârî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi. Cilt:12, Sf.233,234;hd.No:2069-
Hiçbir Müslümân canından çok sevdiği, uğrunda seve seve ölebileceği bir peygamberi anmak için belirli bir hafta tayin eder mi?
Bu manada bir Müslüman için her saniye, her dakika, her saat, her gün, her hafta ve her ay kutlu olacaktır.
Yukarıda, bu gibi haftaları veya günleri ihdas etmenin değişik sebepleri olduğunu söyledik.
Bu sebeplerin, ya da maksatların en önemli ayağını ekonomik sebepler oluşturmaktadır.
Çünkü o özel günlere mahsus bir takım hediyeler alınıp verilmesi söz konusudur.
Bu da ekonomik açıdan birlerinin cebinden bir şeylerin çıkması, birilerinin kesesinden çıkanların birilerinin kasalarına akması demektir.
Kasalarını bu yolla doldurmayı düşünenler bu gibi günleri ve haftaları ihdas ettikten sonra o günlerin veya haftaların gelmesini dört gözle beklemekte, günler öncesinden o günlerde ya da haftada satacakları hediyelik malzeme ve eşyaların reklamını yapmaktadırlar.
Şimdi tamam bunları anladık da bu söylediklerinizin “Kutlu Doğum Haftası” ile ne alakası var? Kutlu Doğum Haftasından kimin ne gibi faydası ve çıkarı olacak, kim ne alıp satacak Kutlu Doğum Haftası ile ilgili diyenler çıkacaktır.
İlk bakışta bu düşüncede olanlar haklı gibi görünebilirler.
Ancak kazın ayağı hiç de öyle değil.
Bu haftadan nemalanan birçok kişi olmaktadır.
Nasıl mı?
Birileri Rasûlüllâh (s.a.v) Efendi’miz ile gül adlı çiçeği özdeştirmişler.
O’na gül Muhammedim demişler.
Niçin O’na bu gül olmayı yakıştırmışlar?
Gülün ömrü pek kısadır, birkaç günlük, bilemediniz bir haftalık ömrü vardır gülün.
Bir hafta sonra solar, ölür gider. Çöp sepetinde yerini bulur.
İşte bunun gibi Rasûlüllâh sevgisi ve muhabbeti, peygamber aşkı Müslümanlarda bir haftadan fazla yaşamasın, Onu her an anmak, yâdetmek, hatırlamak yerine senede birkaç gün hatırlasınlar diye düşünmüş olmalılar ki, böyle bir hafta ihdas etmişler.
Bu söylediğim inanç ve düşünce bazındaki sebep. Yani Müslüman’ı peygamber sevgisinden uzak tutabilme gayret ve çabası. Bu bir.
Bir diğeri köşe dönme oyunudur.
Peygamber (s.a.v)’i gül ile özdeşleştirmenin altında ekonomik sebepler yatmaktadır.
Şöyle ki:
Ülkemizde “Kutlu Doğum Haftası” Diyânet ve Diyânet Vakfının müşterek organizesi ile yürütülmektedir.
İl ve İlçelerimizde de Diyânetin Taşra teşkilatları Müftülüklerimiz vardır. Müftülükler Diyânetin emir ve direktifleri doğrultusunda hareket ederek İl ve İlçelerde “Kutlu Doğum Haftası” adı altında bir takım faaliyetler ve etkinlikler yapıyorlar.
Bazı sivil kuruluşlar, dernekler ve vakıflar da kendilerince böyle bir kutlama faaliyetlerinde bulunuyorlar.
Konuşmacılar, konferansçılar getiriyorlar ve bunlara belirli miktarlarda para ödüyorlar.
Salonlara ödenen binlerce paralar da işin cabası (!)
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle, hafta boyunca sokak ve caddelerde her gün gül dağıtıldığı da bir gerçektir.
Müftülüklerin dağıttığı gülün maliyetini hesap edelim:
Nüfusu yüzbin civarında olan bir şehirde müftülüğün dağıttığı gül adedinin asgari onbin kadar olduğunu var sayalım. Bu belki iki katıdır.
Bir adet gülün fiyatının da 25 krş. Olduğunu düşünelim.
10.000 x 0,25 = 2.500 TL.
Bir de en az bunun kadar diğer sivil örgüt mensuplarının her biri tarafından dağıtıldığını düşünün. Üçbeş sivil örgüt varsa bir şehirde 2.500 x 5 = 12.500 TL.
Hepsi yuvarlak hesap 15.000 TL.
Büyük şehirlerde bu rakam çok daha yukarılarda olacaktır. Yedi büyük şehirde bu rakam 300’er binin üzerinde olsa asgari olarak 300.000 x 7 = 2,100,000TL. olacak,
Diğer şehirlerin ortalamasını da asgari 5.000 TL. kabul etsek:
5.000 x 74 = 370.000 TL. eder. Bir o kadar da İlçelerin masraf ettiğini varsayalım.
2.100.000+370.000+370.000= 2.840.000 TL. eder.
Bu da ortalama ikibinden fazla memurun bir aylık maaşı demektir. İşte bu para birilerinin kasasına kanalize edilmektedir.
Her geçen gün işsizliğin arttığı,
Evine ekmek götüremeyen babaların günbe gün çoğaldığı,
Çöpten ekmek kırıntısı arayanların küçümsenmeyecek derecede büyük rakamlara ulaştığı bir ülkede, Peygamber adına yapılan bu israfın, böyle bir ölü yatırımın hesabını Allah ilgililerinden sormaz mı?
Biz asgari ortalama olarak hesap ettik.
Bu hesap aslında iki, üç hatta beş katı da olabilir.
Dağıtılan güllerin %99,9’u o gün akşam olmadan çöpe atılmıştır. %00.1 belki çiçek düşkünü kimseler tarafından saksılara konulup bir müddet muhafaza edilmiştir. Neticede onlar da çöpü boylamışlardır.
Bu bir israftır. Bu en azından 2.840.000 TL.nın çöpe atılması demektir.
İsraf ve müsriflik dinimizde kesinlikle haram kılınmıştır.
İsrafın haram kılındığı İslâm Dininin tebliğcisi ise sevgili Peygamber’imizdir.
O da İsrafı ve müsrifliği asla sevmez, ümmetini israftan men eder.
Hele hele kendi adına tertip olunan “Kutlu doğum Haftası” adı altında işlenen böyle bir israfa asla gönlü razı olmaz.
Yarın huzur u mahşerde bu israfı yapanlardan müşteki olur.
Sözün özü, “Kutlu Doğum Haftası” peygamber (s.a.v)’in sireti ve emirleri,tavsiye ve öğütleri ile asla bağdaşmaz.
Biz Peygamber’imizi her an anar ve yâd ederiz.
Yarın bir başka yönü ile Rasûlüllâh (s.a.v)’den söz edeceğiz inşe-Allah ü Teâlâ.

Allah’a emanet olunuz. 21.04.2009
Mehmet SARIKAYA
Gün Doğumu

 

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Cevap: Kutlu Doğum Haftası…

Tabi olayın birde bu yönü var ancak Türkiyede israf edilen o kadar çok şey var ki Mehmet Sarıkaya eleştirecek bu konuyumu bulmuş. Mutlaka israf edilen her ne varsa bunların vebali israf edenleredir . Diyaneti bu konuda eleştirmekte yersiz, düzenlenen kutlu doğum haftasını Peygamberi bir hafta içinde analım yad edelim sonrada unutalım diye tertip etmiyor heralde böyle bir düşünce çok saçma. Kutlu Doğum haftası münasebeti ile verilen konferans tv ve radyo yayınlarında halk Hz. Muhammedi tanıma ve onun hadis-i şeriflerini duyma fırsatınıda buluyor bedava gelene eyvallah para isteyenede parası verilmek zorundadır.

Bu ülkede kutlu doğum haftasından önce çalınan çırpılan israf edilen çok şeyler var saracak olan onlara sarsın!

En başında da sevgililer günü ve noel den başlasın.
Rahat bırakın halk peygamberini tanısın.
 
Üst