Bu sorunun cevabı kısaca EVET diye verilebilir. Ancak şok etkisi yapan korkunun, aşırı ölçüde ve şiddetli sinir bozukluklarının saçı nasıl ve niçin beyazlaştırdığı tam anlamıyla açıklanamamıştır. Daha ötesi, yaşlılık çağında saçın gitgide aklaşmasının kesin açıklaması bile yapılamamıştır. Buna rağmen akla yakın bazı yorumlar yapılmış olup,biz de belirli Ölçüde bilgi edinmek için tunlardan yararlanacağız.
Bir saç teli,gerçekte derinin altında gelişir. Kökü oradadır. Sonra bir lale soğanı gibi yukarıya doğru büyür. Saç hücreleri dışarıya doğru hareket edip deriden uzaklaştıkça, çok küçük bir boynuza dönüşür. Saçın dıştaki yüzeyinin üzerinde, hücreler düzleşir. Üst üste binmecesîne bir görünüm alırlar. Saça "madensi" bir görünüş veren de budur. Saçın kökünün hücreleri arasında,pigmen ihtiva eden(renk verici nitelikte)belirli hücreler vardır. Bu hücreler de saç hücreleri gibi çoğalır ve onlarla beraber dışa doğru hareket ederler. Fakat büyüyen saç teliyle yukarı doğru hareket ettiklerinde, bir süre sonra ölürler.
Bunların yapısındaki pigmen (renk verici, boya niteliğinde) zerrecikler saçta kalır. Saçın boynuzumsu maddesi sarıdır. Pigmen zerrecikler ise değişik tonlarda kahverengidir Bu kahverengi tonlar, kızılımsı bir renkten koyu,çok koyu kahverengine kadar sıralanır.
Dolayısıyla, boynuzumsu maddenin rengi ve pigmen zerrecikler karışırlar. Bu da,sarışından siyaha kadar değişik saç renklerini meydana getirir.Belirli bir insandaki pigmen (renk verici nitelikte) zerrecikler, o kimsenin soya çekimiyle ilgilidir.Başka türlü söylemek gerekirse,irsiyet esaslarıyla belirlenir.