Cevap: Kıbrıs Türk'ü Cevap Verdi "Yeter be Annem"
KKTC Seçimleri Üzerine
Kıbrıs Türk halkı; 19 Nisan erken genel seçimlerinde ortaya koyduğu irade ile kendisine uygulanan baskıları, yalan ve sahte vaatleri, tehdit ve şantajla elde edilen “24 Nisan” referandum sonuçlarını sandığa gömdü.
Kıbrıs Türkleri; K.K.TC’yi, halkın egemenliğini, iki devletli bir yapıyı savunan UBP’yi (Ulusal Birlik Partisi) tek başına iktidar yaparak Cumhurbaşkanı Talat ve CTP’nin ‘iki eyaletli Birleşik Kıbrıs” politikasına destek vermediği ve izlenmekte olan politikanın yanlış bir politika olduğunu bundan vazgeçilmesi gerektiğini ortaya koydu.
Referandum günlerini hatırlayanlar çok iyi bilirler, emperyalist güçler ve onların taşeronluğunu üstlenen CTP(Cumhuriyetçi Türk Partisi) AKP’nin de desteği ile Kıbrıs Türk halkına “evet” dedirtmek için her yolu ve yöntemi kullandı.
Kıbrıs Türkü’nü aldatabilmek için verilmedik söz ve vaat kalmadı. Bunlar da yeterli olmayınca “evet” derseniz devletimiz ve egemenliğimiz tehlikeye girmeyecek aynen korunacak” söylemleri geliştirildi. Ve sonuç olarak Kıbrıs Türk halkının %65’i referandumda evet oyu kullandı.
24 Nisan 2004 referandumundan bu günlere geldiğimizde ise AKP ve emperyalist güçlerin müdahaleleri sonucu bozulan toplumsal dengenin yeniden normale döndüğünü görmekteyiz.
Emperyalist güçler ve AKP’nin desteklediği CTP oylarında %15’lik bir kayıp yaşanırken UPB oylarında ise %13’lük bir artış söz konusudur.
Kıbrıs Türk halkının emperyalist güçler ve AKP tarafından aldatıldığını anlaması Talat-CTP-ÖRP’nin K.K.T.C’yi tasfiye etme yolunda ilerlediğini görmesi ve halkı teslimiyet koşullarına hazırlamak için K.K.T.C ekonomisinin çökertildiğine tanık olması bunlara verdiği desteği çekmesine neden oldu.
Bu sonuçlara göre UBP ve diğer sağ partilere oy veren seçmenin %6.2’lik bir kesiminin AKP tarafından kurulan ve CTP ile ortaklık kuran ÖRP’ye (Özgürlük ve reform Partisi) kaydığını görmekteyiz. AKP hükümetinin K.K.T.C’de kurduğu ve desteklediği bir partinin bütün devlet imkânlarını kullanmasına rağmen barajı kıl payı geçmesi K.K.TC halkının AKP’ye olan bakış açısınında ne kadar vahim olduğunu ortaya koymuştur.
Seçim sonuçları geçmişte CTP’ye destek veren kentlerdeki memur, işçi, işadamı kitlesinin CTP’ye sırtını döndüğünü kanıtlamıştır. Bu kesimler CTP-ÖRP iktidarı döneminde en çok canı yanan kesimlerdir. Memur ve işçi 3 yıldır tek kuruşluk maaş artışı alamamıştır. İşadamları ekonominin güneye kaydığından ağır ve keyfi vergilerden şikâyet etmektedir.
K.K.T.C’yi dışlayan, Kıbrıs Türkü’ne yalanlar söyleyen, verdiği sözleri tutmayan, insanlık dışı ambargolar uygulayan ve Rum tezlerini seslendiren AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Ollı Rehn’in AP ve Alman milletvekillerinin alelacele adaya gelerek halka “K.K.T.C’ye sahip çıkan partilere değil, CTP’ye oy vermesi yönünde çağrılar yapmaları, ABD’nin alalacaele Talat’ı davet ederek CTP’ye destek ol mesajını vermesi, Egemen Bağış’ın seçimden kısa bir süre önce K.K.T.C’ye gelerek yönlendirici açıklamalar yapıp halk iradesine baskı ve müdahalede bulunmaları ters tepmiştir.
Sonuç olarak halkın iradesine müdahale etmeye çalışan AKP hükümeti, emperyalist güçler ve işbirlikçileri 19 Nisan’da Kıbrıs Türklüğünden büyük bir tokat yemişlerdir. Kıbrıs Türk halkı 19 Nisan’da devletine ve egemenliğine sahip çıktığını, Talat-Hristofyas’la yapılan müzakerelere onay vermediğini, K.K.T.C’yi tasfiye etmeyi öngören teslimiyetçi bir antlaşmaya onay vermeyeceğini, ABD ve AB’nin yalanlarına yeniden aldanmayacağını CTP-ÖRP ve Talat’ın teslimiyetçi ve tavizci politikalarına karşı olduğunu net bir şekilde ortaya koymuştur.
KKTC ÜLKÜ OCAKLARI