Cevap: Kıbrıs Meselesi ve CTP’nin Hataları
“Türkiye’nin hiç kimsenin toprağında gözü yoktur” ama Yunanistan’ın “Pontus, Kıbrıs, İstanbul” üzerinde çok açık talepleri vardır. Yine Türkiye’nin Halep, Şam vb. üzerinde gözü yoktur ama Suriye’nin “Hatay” üzerinde gözü vardır. Diğer komşularla da durum böyledir. Karşılıklı talepler arasında bir denge olmadığından, sürekli karşıdakilerin istekleri tartışılmaktadır. Yani bir anlamda sürekli savunma durumunda kalınmaktadır. Bu durum Türk diplomasisinde “en iyi savunma saldırıdır” galat-ı meşhurunun hiç yerinin olmadığını göstermektedir. Onlarca yıldır Türkiye karşı tarafın, Ermeni, Rum, Kuzey Irak, Hatay vb. iddia ve taleplerinin ne denli yersiz ve yetersiz olduğuna laf yetiştirmekle meşgul olmuştur. Hâlbuki toprağına ve milli bütünlüğüne göz dikenin toprağına ve milli bütünlüğüne göz dikmek, varlığını tanımayanın varlığını ne kadar doğru? Rum gibi düşünen Türk dediğimiz vatandaşların sayesinde hala biz enosis'i, magali idea'yı, büyük ermenistanı konuşuyoruz. Her konuşmamızda primler veriliyor. Başka türlü primlerde veriliyor. Ama onları yazsak klavyemizin tuşları kullanılmaz hale gelir. Ne primler ne primler.... En büyük primleri CTP zamanında gördük.