Tam bir sene orada kaldıktan sonra tekrar 1/1 / 1991 tarihinde, bizleri aynı zorlulukla, işkence, baskı ile, dosyamızı politikadan değiştirmeyle, katil olarak bizleri insan hakların komisyonuna, Birleşik Milletlere gösterdiler, bizleri siyasi olmayan Abu garip büyük hapishanesine bıraktılar, katil, adam öldüren, hırsızlar, uyuşturucu, kötü insanlar içine attalar, dosyamızı değiştirmek ile, ama tam ters olduğunu BM, İnsan hakları durumumuzu öğrendi, Bağdat’tın Abu garip büyük hapishanesinde olduğumuzu bildiler, siyasi olmayan adam öldüren uyuşturucu normal hapishanede olduğumuza dair, dosyamızı değiştirme bilgisini almışlardır.
1991 yılında bizleri canavara insan hakları, BM camiası ziyarette bulunarak durumumuzu anlayarak bu heyet, ben içinde altı kişini kendi gözetimi, denetimi altına alarak, bir odaya bıraktılar bizleri, durumumuzu öğrendikten sonra, gözden geçirerek siyasi olan dosyamızı Saddamın danışmanları, yetkileri, tarafından Saddamın emriyle değiştirildiğini bildirerek bize karşı yapılan her türlü işkence, haksızlığa vakıf olarak, uzun yıllardan beri hapishanede kalmamızı dosyamızı siyasi suçlardan normale değiştirmeleri, ayrıca tutuklama hapishane sırasında bize karşı olan haksızlık, işkencelerin, izlerini görerek, pek yakında bizlere yardım edeceklerini söyleyerek, özgür olmamıza çapalar göstereceklerini söz verdiler, iki saat toplantı görüşmelerden sonra, onların gelişliyle hapishanede durumlar iyileşmeye başladı, dosyamız tekrar siyasete dönderildi, bizlere iyice bakmaya başlandı, Musul Baduş siyasi hapishanede Türkiye, İran, Suriye ve bir çok insan haklarına, BM sivil örgütlere, muhalefet, Türkmen perkilerine,
Türkiye hükümeti Süleyman Demirel, Alp Arsalan Türkeş, ve başka yerlere yazmış olduğum mektuplar neden olmuştur,çünkü tüm radyo evleri tarafından adımız okunarak gazeteler tarafından yazılmıştır .
Bu baskılardan sonra, iyileşme sırasında Araplara, Kürtlere kapsamlı bir genel af verildi, yene 200 insan bu aftan yaralanmadı, bunların içinde yene bende yüz binlerce insan içinde yalnız 200 yüz insan benimle aftan uzak düştü yaralanmadı, iki gün sonra bizleri olduğumuz normal siyasi olmayan hapishaneden, tekrar eski yerimiz Abu garip özel siyasi yerlerimize dörderdiler. Önce bırakmış olduğumuz hapishane bam başka olmuştu, kan kokusu geliyordu her yerden, daha fazla sesiz, korku her yeri sarmaktaydı, önceden normal bekçisi olan hapishanede bu defa tam tersine tümünün elinde modern silahlar, her yeri Saddam bekçileri muhafızları sarmıştır.
Birkaç kişiyle birlikte bizleri işkenceyle, iyi vurduktan sonra, adlarımız okuyarak bizlere odalara doldurdular, sayım yaptıktan sonra, bizler önceden arkadaşlarımızın burada olduklarını biliyorduk bir bölümünün serbest olmasına reğman, serbest olmayanlarda çoktur, bunların içinde Enver Neftçi, ve başkaları onların başka yerlerde olduklarını anladık, onları tekrar görmek kolay değil, kapalı yerde olarak, günde bir saat güneşe bizleri çıkarıyorlar, olduğumuz yerlerin küçük pencerelerden bizlere seslenen soydaşlarımızla, arkadaşlarımızla günlük olarak bir saat pencerelerin arasından el uzatarak konuşurduk tekrar onları görmek hiçte olsun üşünmüyorduk.
Artık dertleşme başlayarak acı, çile, özlemlerimizi gidermeye bir yıl içinde yaşamış olduğumuz görmüş olduğumuz durumu birbirimize anlattık bir seneden görmemiş olduğumuz kardeşlerimizi görünce mutlu olmuştuk, sayın Enver Neftçi ve başka soydaşlarımızda çok sevinmişlerdir, her gün pencerenin telleri arasından görüşüp konuşurduk, bir ay sonra benimle birkaç kişi m 1söylenen ve Enver Neftçi beyin olduğu kavuşa bizleri verdiler, kavuşa taşınarak, burada Irak güneyinden, orta kesimden İran, İsrail, Rusya, İngiliz, ajansları, muhalefet partilerine mensup olan Arapların bulunduğu odaya bıraktılar beni, başka hiçbir Türk bulunmuyordu kapılarda kapalı, ama karşı odalarda arkadaşlarımız tanıdıklarımız bulunmamaktaydı, emniyet, istihbaratın baskı işkencesine reğman arkadaşlarla görüşüyorduk konuşurduk.