Kendimize Gelelim Türk Kardeşler!

Vedat Kuşaklı

Onursal Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KENDİMİZE GELELİM TÜRK KARDEŞLER!

1916 yılında, Anadolu’da Oltu - Acara bölgesinde, Ruslara öncülük eden Ermeni çetelerinin İslam halka yaptıkları mezalim ve utanç verici eylemlere ilişkin Oltu göçmenlerinden Hums oğlu Hadis ve kardeşi Ramiz’in yeminli ifadeleri şöyledir:

‘’Oltu’ya üç saat uzaklıkta bulunan çiftlikte oturuyorduk. Buralara saldıran Ermeni çeteleri Sivri ve Navurman bucaklarında oturan İslam halkın malları,eşyaları ve hayvanlarını zorla ellerinden aldılar, İslam kadınlarının ırzlarına geçtiler.

Ermeniler, Peneskird, Ürek, Çolakir, Oğdadab, Haydos, Kamis köylerine saldırarak "Osmanlı askerlerini siz çağırtmışsınız" diye, erkekleri öldürüp kadınların ırzlarına geçtiler ve çocukları ana, babalarının gözleri önünde parçaladılar.

Karakürt’ün oğlu Sülo adlı kişi ile eşinin erkek kardeşini ve eşiyle iki çocuğunu Ermeni komitecileri, Osmanlılara casuslukla suçlayarak şehit etmişlerdir.

Peneskir köyünde erkekleri cami önüne toplamışlar, çevrelerine silahlı Ermeni nöbetçiler koymuşlar, köyün içlerine dağılarak evleri yağmalamışlar, kadınların ırzlarına geçmişler, küçük çocukları öldürmüşlerdir.

150’ye yakın çeteci, Keban köyüne taarruzla tüm kadınları ayırıp, çevredeki meşeliğe götürmüşler, orada ırzlarına geçmişler, kızların kızlıklarını bozmuşlar ve bu güçsüz kadınlardan bir çoklarını vahşice öldürmüşlerdir.

Oltu merkezine gelen Ermeni çete komutanı Artinof bize adam gönderip yanına çağırmış ve vardığımızda bize, "çevremizde yapılan düğün ve şenlikleri görüp duyuyorsunuz, köyünüze başka köylerden kaçıp gelerek sığınmak isteyenleri saklarsanız, sizin köyünüzde de düğün yapmaya başlayacağız, bütün kadınlarınızı ayırıp Rus askerlerine ve sevgili Ermeni kahramanlarına sunulacaktır", dedi.

Oltu’nun Perinik köyünde İslam halkın hemen hepsi Ermeni çeteleri tarafından öldürülmüş, ölüleri açılan çukurlara doldurulmuş, küçük çocuklarda diri diri bunların yanına gömülmüştür.

Bu ölülerle dolan hendekler ,özel olarak gizlice gönderdiğimiz adamlar tarafından görülüp saptanmıştır.

Biz pek çok felaketlerle ve ölüm korkutmalarıyla karşı karşıya kalarak bin güçlükle göç ettiğimizden, bu kanlı çetelerin yaptıkları mezalimleri canlı ve açık olarak gösterecek fotoğraf ve benzeri saptayıcı belgeler ne yazık ki elimizde bulunmuyor.

Söylediklerimiz, Ermeni cinayetlerinin, alçaklıklarının yüz binde biri dahi olmaz. İmza, Polis Memuru Şefik. İmza Komiser Seyyid.’’


Benim elimdeki kitaplaşmış belgelerin (toplam üç kitap ve toplam 2000 sayfaya yakın), ben sadece bir sayfasından bir olay aktardım sizlere.

Bu belgeleri her fırsatta sizlere aktaracağım ve dostumuzu, düşmanımızı iyi tanımamızı sağlayacağım.


Kıymetli yazar İrade Hanımefendi’den gazetesi Adalet’te yazmak için müsaade istedim ve kendileri sağ olsun bana müsaade ettiler.

Maksadım şudur: Ermenilerle tabi ki dost olalım, biz Türk Milleti sevgi, şefkat, merhamet, samimiyet dolu; yiğit, mert bir milletiz. Düşmanlığı değil, dostluğu tercih ederiz.

Ama, elinizi vicdanınıza koyunuz;

* bu kadar Türk ve Müslüman kanı döken,

* bunca Türk düşmanlığı ve katliamı yapan,
* Karabağ topraklarını halen işgal altında bulunduran,

* tüm bunlara rağmen tüm dünyaya "Türkler bize soy kırım yaptı!"
yalanını yıllardır uyduran ve

* bu uydurduğunu avazı çıktığınca tüm yer kürede haykıran,

* Amerika Beyaz Sarayın tam yanında, birde Türklerin yaptığı soy kırım müzesi isimli sahtekarca, rezilce, adice bir müze açan,

Ermenilerin bu devleti ile, hükümetleri ile, politikaları ile ve tüm bunlara sınırsız destek veren Ermeni Milletiyle, Türk Milleti nasıl dost olsun?

Köleniz olsa ve kölenize Ermenilerin bu yaptıkları kadar zulüm yapsanız, Köleniz size isyan eder ve sizi öldürür.

Dilenciyi, Ermenilerin Türkleri aşağılamaya çalıştığı gibi aşağılasanız, dilenci tüm aldığı sadaka paralarını sizin suratınıza fırlatır.

Köpeğinize Ermenilerin Türklere yaptıkları eziyet gibi eziyet yapsanız, köpeğiniz sizin boğazınızı ısırarak öldürür.

Bizim Türk Milleti olarak köle, dilenci, köpek kadar sabrımız yok, eğer böyle bir sabrımız olmuş olsaydı bile, bu sabır bile çatlardı, ortasından yarılırdı.


Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan ,Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve dünyanın tüm kıtalarındaki azınlık, özerk Türk kardeşlerimiz, soydaşlarımız! aklımızı başımıza alacağız ve Ermenileri Karabağ’dan çıkartacağız.

Ermeniler Karabağ’dan çıkmadıkça, Hiçbir Azeri’nin ve Türk’üm diyen insanın, Ermenilere dostluk, ticaret, askeri, sosyal, kültürel, spor,müzik gibi bahanelerle güvenmeye hakkı ve yüzü yoktur, olmamalıdır.


Efendiler! Rasmusen hepimize örnek olsun.

Hazreti Muhammed (s.a.v.) aleyhinde çizilen çirkin, edepsiz, hakaret dolu karikatürler için özür dileyeceğine ve bölücü terör örgütü lehinde yayın yapan Roj Televizyonunu kapatacağına söz verdiği bildirildiği için NATO Genel Sekreterliğine Türkiye tarafından onay verildi.

Bu gerekçelerle, NATO Genel Sekreterliğine Türkiye tarafından onay verilmeyeceği önceden açıklandığı halde, Rasmusen’in bu vaatleri söz konusu olunca, ihtiyacı olan onay Türkiye tarafından verildi ama Danimarkalı bu yalancı politikacı NATO Genel Sekreterlik makamına oturduğu anda verdiği tüm sözleri unuttu gitti.


Ermenilerin de verdikleri sözleri unutacakları gün gibi aşikardır.

Yüz yılı aşkın zamandır yalan söyleyen, sahtekarlık yapan politikalara, devlete, hükümete ve bunu destekleyen Ermeni Halkına biz nasıl güvenebiliriz?

Böyle bir lüksümüz yok.


Bu arada; Azeriler ile Türkiye Türklerinin ve diğer tüm Türklerin birbirleri ile daha sıkı kaynaşmaları şarttır, lüzumludur.

Obama emir verir gibi, direktif verir gibi, Türkiye - Ermenistan - Azerbaycan arasındaki ilişkilere karışamaz, böyle bir hakkı yok.

Ama;

Türkiye ile kardeşi Azerbaycan, emperyalist, sömürgeci dünyanın tuzağına, fitnesine,fesadına, hilesine düşüp de; birbirine karşı şüpheli, hasmane, gücenik, öfkeli bir politika geliştirirse, o zaman Ermeniler kazanır. Türkler kaybeder.

Yüz yıllardır kaybediyoruz.

Artık yeter!
 
Üst