Jery

Vedat Kuşaklı

Onursal Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
JERY

Basketbol turnuvalarının yıldızıydı, onu tanımayan yoktu, özellikle genç kızların sevgilisiydi. Adı Jery idi. Jery’nin en sıkı dostu spastik rahatsızlığı olan bir genç arkadaşıydı, oda erkekti ve oda basket oyununu çok seviyordu. Onun adını unuttum. Jery basketbol oyununda, maçlarında yıldızını her gün biraz daha parlattı ve günün birinde son final maçı geldi çattı, Jery’nin bu maçı oynamaması için çok geçerli bir mazereti vardı, neydi bu mazeret bunu da unuttum, ama kendisine bu maça muhakkak çıkması için sürekli ve ısrarlı teklifler götürüldü, ona çok çekici ve reddetmesi çok zor vaatlerde bulunuldu, bu ayrıntıları da pek hatırlamıyorum. Sonunda Jery kararını verdi, ’’bu maça çıkarım ama arkadaşımda bu takımda oynayacak’’ dedi, spastik arkadaşının maçta oynamasını istiyordu. Spastik arkadaşı doğuştan mı öyleydi, trafik kazası mı geçirmişti, yoksa oda yetenekli bir basket oyuncusuydu da bir maç sonrası sakatlandığı için mi öyle olmuş tu, bunları da hatırlamıyorum. Hatırladıklarım, ikisinin de kardeş gibi dost oldukları ve ikisinin de basket oyununa tutkuyla bağlı olduklarıydı. Elbette takımın yöneticileri Jery’nin bu şartını kabul etmediler, Jery’e yaptıkları vaatleri birkaç katına çıkardılar. Jery’nin kararı netti, ’’arkadaşım bu maça çıkarsa ben de çıkarım.’’ Jery takımın omurgası, bel kemiği, kilidi adamı, beyini olduğundan çaresiz ve tereddüt içinde bu teklifini kabul ettiler. Maç başladı. Jery’nin spastik arkadaşı takıma ayak bağı oluyordu ve takıma sayı kaybettiriyordu, Jery ise bu ayak bağı olma ve sayı kaybettirme dezavantajını telafi ediyordu, hem de ikide bir Jery’e pas atıyordu, topu onun eline tutturuyordu. Ama Jery’nin spastik arkadaşı gerçekten çok mutluydu, Amerika’nın üniversiteler arası kupa, final maçında oynuyordu, ciddi bir maçın ciddi bir oyuncusuydu. Maç son dakikaya kadar baş baş sürmüştü, şimdi sıra son hamledeydi, Jery hamlesini yaptı ve rakip takımın oyuncularını geride bıraktı, pota bir atımlık mesafedeydi, top Jery’nin elindeydi, spastik arkadaşı ‘’Jery’’ diye var gücüyle haykırdı, salon çınladı, salon derin bir sessizliğe gömüldü. Arkadaşı tekrar bağırdı ‘’Jery’’ eliyle ve gözleriyle topu potaya sokmasını istediğini açıkça belli ediyordu. Jery gülümsedi ve topu potaya değil arkadaşına attı, arkadaşı ile arasındaki mesafe kısa sayılırdı, arkadaşı bu beklenmedik pas karşısında şaşırdı ama topu olağanüstü bir gayretle yakaladı ve Jery ona seslendi’’ Bu sayı senin, sayını yap!’’ Jery’nin arkadaşı topu tüm gücüyle potaya fırlattı, top potanın demirlerine çarptı, demirlerin etrafında, potanın üzerinde dönmeye başladı top, salonda herkes ayağa kalkmış, nefes bile almadan topu izliyordu, sonra Jery bir panter gibi dönüp duran topa doğru uçtu ve onu potanın içine sokacak şekilde son vuruşu ile yönlendirdi, top potadaydı maç bitmişti, Jery ve arkadaşı ve takımı bu son sayı ile kazanmıştı, Jery ve arkadaşı birbirini kucakladı. Gazeteciler Jery’i kutlamak istedi, Jery arkadaşını işaret etti, ’’son vuruşu o yaptı, onun pasını biraz ittirdim, hepsi bu, oyunu kazanan odur’’ Jery ‘nin arkadaşı hayatının en mutlu anını yaşıyordu.

Bu filmi 1970’lerde izlemiştim. Deniz Harp Okulu sinema salonunda izlemiştim, 3 defa izlemiştim ve her seyredişimde ağlamıştım. Ne yazık ki; filimin, senaristinin, yapımcılarının, oyuncularının hiç birinin adını hatırlamıyorum, isim ezberlemek konusunda yeteneksiz sayılırım. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım: Böyle bir arkadaşlık var mı? Ancak istisnai kardeşler arasında, baba - oğul, ana - oğul veya baba - kız, ana - kız arasında olabilecek bir dostluk bu. Akraba, komşu, okul arkadaşı, mahalle arkadaşı falan hepsini geç.. Jery ve arkadaşı kardeş, akraba değildi, hısım değildi. Ama dostlukları ana, baba, kardeş sevgisi ayarındaydı, daha da öteydi. Bu filmi hiç unutmadım, filimde o harika maçta arkadaşının ‘’Jery’’ diye haykırmasını da hiç unutmadım. Dostluk, arkadaşlık ancak böyle olur. Kardeşlik de böyle olur. Böyle olmayan dostlukların, arkadaşlıkların sadece adı dostluktur, adı arkadaşlıktır. Kardeşlik ise; en az bu kadar olmalıdır.

Tüm insanlar birbiriyle böyle dost olmalıdır. Tüm insanlar olamıyorsa; tüm Türkler böyle dost olmalıdır, Tüm Türkler olamıyorsa özellikle Türkiye dışında azınlık, özerk, grup veya kuruluşu henüz yeni olan devlet durumundaki Türkler böylesine dost olmalıdır. Özellikle Türkistan, Azerbaycan, Kıbrıs, Balkan, Makedon, Batı Trakya, Doğu Türkistan Türklerinedir bu hatırlatmam.
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Jery

Muhterem Vedat Kuşaklı Komutan,
Duygulu bir arkadaşlığı anlatan bir filmi akıcı ve insanı derinden düşünmeye yönelten bir uslupla nakletiğiniz güzel yazınız için teşekkürler. Bana 70li yıllarda birlikte aynı takımda futbol oynadığımız ve şimdi Allah'ımızın rahmetine ulaşmış bir arkadaşımı, kardeşimi, Ahmet Dilaveri hatırlattınız. Biz onunla hep aynı takımlarda oynadık, Kah o Jery olurdu, kah ben. Bu yazınızla bana bu kardeşimi hatırlattığınız ve onu rahmetle anma fırsatı verdiğiniz için de ayrıca sağolun kardeşim.
 
Son düzenleme:

Vedat Kuşaklı

Onursal Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Jery

Teşekkürler efendim,sağolun.Sizin de kaleminize,yüreğinize sağlık.Saygılarımla.
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Jery

Son derece duygusal ve ciddi dersle sonuçlanan yazınız için teşekkürler...

Gönül isterki bütün Türk Dünyası birbirine bu örnekteki kadar yakin olsun..
Türk Birleşik Devletleri kurulsun...

Öyle ki bunun başardığımız gün cihan önümüzde diz çökecektir...Bundan şüpheniz olmasın...


Saygı ve sevgilerle...

TTK ve Y
 
Üst