I. İbrahim’e Deli İbrahim denmektedir. Gerçekten deli midir?

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
I. İbrahim’e Deli İbrahim denmektedir. Gerçekten deli midir?




I. İbrahim’in buhranlı bir hayatı bulunduğu, kendisinin mütevazı, sadedil, hırs, gururdan uzak, elmas gibi yüreği olan ve hassas yapıda bir insan olduğunda tarihçiler müttefiktirler. I. Mustafa ile ilgili söylenen hafif akıllılık gibi tabirler dahi, bu sultân için kullanılmamıştır. Her zaman hatalarını kabul eden bir şahıstır. Ancak başta Telli Haseki Hasekisi ve bazı musâhibeleri olmak üzere, çevresindeki bazı insanlar, onun bu zayıf şahsiyetinden istifade etmişler ve tabir yerindeyse kanına girmişlerdir. Padişah olmadan evvelki stresli hayatın da tesiriyle, onda samur merakının aşırılığı ve bu yüzden samur vergisini koyması, mücevherli kayıklar yaptırması ve doğruluğu şüpheli olmakla birlikte sakalının tellerine inciler dizdirmesi gibi garip davranışları bulunduğu söylenmektedir. Kaynaklar onun kindar, mal düşkünü ve kıskanç olduğunu kabul etmektedirler.
Burada iki durumu vuzuha kavuşturmak gerekmektedir:
Birincisi, mu’teber Osmanlı kaynaklarında onun için Deli lakabı kullanılmamaktadır. Sadece son zamanlarda kaleme alınan bazı kaynaklar, ısrarla bu lakabını ön plana çıkarmaktadırlar. Bu lakabı ilk kullanan ve çevreye yayan katlini arzuladığı Kara Çelebizâde Abdülaziz Efendi ile Anadolu’nun huzuru için idam ettirdiği Şi’î isyancılardan Kesikbaş Emirgûneoğlu’dur. Halbuki onun devletin asker?, malî, adi? ve idarî ıslahatı için yaptıkları ve yapılanlara olan teşvikleri, isnad edilen bu sıfatın doğru olmadığına yeterli bir delildir.
İkincisi, Bütün bunlara rağmen, I. İbrahim’in tahta çıktığı zaman hasta olduğu kesindir. Kaynaklar, onun zaman zaman hafakanlar içinde kaldığını ve yüreğinin sıkıldığını ifade etmektedirler. Sadrazama yazdığı hattı hümâyûnları da bunu göstermektedir. Devrinin şartları göz önüne alındığında, Sultân İbrahim’in muhakemesinde ve idrâk melekelerinde bir bozukluk olmadığını, uzmanlar belirtmektedirler. Acılı geçmişi, iyi bir eğitim görmemiş olması, şahsiyetinin oturmayışı ve bunlarla birlikte sorumluluk duygusunun fazlalığı, onu bu hale sokan sebeplerdir. Uzmanların tesbitine göre, onun rahatsızlığı, anksite bozukluğu denilen nevroz türünde bir hastalıktır. Psikotik ve deli değildir. Zaten hekimler de elemi asabî teşhisini koymuşlardır ki, bu da yaygın anksieteden başkası değildir. Bu hastalık, aklı bozan cinnet türünde bir hastalık sayılmamaktadır. O zaman Deli İbrahim isnadı yanlıştır.
 
Üst