Hazreti mevlana‏

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde

14.jpg
"Allah´ın ilahi nuru altı yönden gelmektedir.
Ama insan sorar:
O nerede? ve
bilmeyerek bütün yönlere bakar durur.
Öğren! yönlere ihtiyaç duymadan!"
13.jpg
"Sema´nın nuru kudümün sesinden gelmektedir.
Onun simetrik ritmi kalpler için
bir mesajdır."
12.jpg
"Her hareket bir sır taşır.
Acı ve durgun sularla nehrin akan taze suyunu
karşılaştır!"
11.jpg
Sema ayin öğeleri taşıyan bir ibadet dansıdır.
10.jpg
Sema kelimesini iki anlamı vardır: gök ve "dinlemek"
9.jpg
El Semiğ Tanrı´nın güzel İsimlerinden biridir
ve herşeyi duyan anlamına gelir.
8.jpg
700 yıl kadar önce bugün Türkiye olarak adlandırılan
Anadolu´da, Konya´da mutasavvıf,
filozof ve mukaddes bir şahsiyet olan
Mevlana Celaleddin-i Rumi yaşadı.
İnsanlara şunları öğretti
İlahi aşk
Hoşgörü
Umut
Eğitim
7.jpg
Günümüze kadar bu değerler geçerliliklerini kaybetmedi.
Özellikle gerçek değerlerin yitirildiği zamanlarda.
Onun şiirleri ve edebi eserleri dünyanın bütün
bölgelerinde çok iyi tanınmaktadır.
Bu eserler insanların kalblerine dokunmakta
ve onlara mutluluk getirmektedir.
Onun sözlerinde bizler, düşüncelerimize ilham,
davranışlarımıza tavsiyeler ve hayatımızda
faydalı ve doğru kararlar verebilmemiz
için uyarı ve yardımlar buluyoruz.
6.jpg
Hz.Mevlana şair, mutasavvıf, manevi bir öğretmen ve
erdem sahibi bir kişiydi. Kuran ve dini ilimler hususunda
bir otorite ve dünya hayatı ile ilgili sorunlarının çözümünde
bir üstad idi. Onun erdem zenginliği ve
örnek yaşam tarzı kendini sema şeklinde ifade etmiştir.
Sema yapan kişi kalbinin bulunduğu istikamete doğru döner;
çünkü kalb Tanrı´nın evidir.
Yavaşça eller ve kollar bulunmaları gereken yerlere ulaşırlar.
Sağ el Tanrı´dan gelecek ihsanları kabul etmek üzere
yukarı doğru açılır, sol el ise vermek ve paylaşmak
gayesiyle aşağıya çevrilir.
5.jpg
İnsan sema (Gök) ve Dünya arasında bir aracı olmuştur.
Tanrı´dan gelen ihsanları saygıyla kabul eder ve onları
İnsanoğlu ile paylaşır. Böyle bir yaşam hayırlı bir yaşamdır.
Nefs terbiye edildiğinde insan başkalarının ihtiyaç
ve isteklerini görüp farkedebilir ve bunları kabullenir.
Sema evrensel aşka giden yolda bir adım ve bir dua dansıdır.
Kişi birlik hissini kaybetmeden diğer insanlarla birlikte
sema eder. Sema aynı zamanda Tanrı´ya karşı
duyulan ilahi aşkı simgeler; bu aşk yoluyla insan
diğer insanları da sevmeyi öğrenir.
Hz Mevlana´nın sağlığında Sipehsalar adlı bir şahıs onun hayatı,
seceresi ve ailesi hakkında bir kitap yazmaya başladı.
Daha sonra Ahmet Eflaki bu kitabı tamamladı;
kitabın ismi: Menkıb el-Arifin (Ariflerin Menkıbeleri) idi.
Bu kitapta Hz. Mevlana´nın kaç defa ve ne kadar süreyle
sema yaptığı hakkında bilgilere ulaşıyoruz.
Bazen üç gün üç gece, bazen yedi gün yedi gece,
bazen on altı gün ve on altı gece ve üç defa da kırk gün kırk
gece sema yaptığını öğreniyoruz.
4.jpg
Mistik şiirlerini vecd ile tekrarlarken, yemeden içmeden
ve uyumadan dönmektedir Hz. Mevlana.
Efsaneye göre dostu ve mürşidi Şems-i Tebrizi´yi kaybeden
Mevlana vecd halinde Konya Pazarı´na ulaşır ve
kuyumcu Salahuddin´in dükkanından gelen çekiç
sesleri eşliğinde sema yapar.
Dostundan acı dolu ayrılışı onu dahi bir şair olarak
kemale erdirmiş ve şahane şiirler yazmıştır.
3.jpg
<h3 style="text-align: center"> Tarihi Gerçekler:</h3>
Dönerek yapılan ibadetin esas şekli bilinmemektedir.
Fakat bir çok kültürde, dini ayin ve törenlerin merkezinde
dansı bulmaktayız. İran´daki Zarathustra dininde,
hızla dönen insanların dansa bir örnek teşkil ettikleri görülüyor.
Bu hareketler ateş enerjisinin olumsuz etkisine karşı faydalı olmalıdır.
Sahabeden biri şiir okuduğunda Peygamberimiz
Hz. Muhammed´in (S.A.V.) dans ederek dua ettiği rivayet edilir.
Girdap şeklinde dönme hareketleri şamanik zamanlardan
beri bilinmektedir. Şamanlar bu hareketler ile ekstaza ulaşmakta
ve bilinç durumlarını değiştirmekteydiler.
Bu hale ulaşan Şaman başka alemlere ve boyutlara
geçmekte ve sorularına yanıt ve problemlerine çare bulmaktaydı.
2.jpg
Sema dönerek yapılan bir ibadettir. Asırlar öncesinden beri
değişik insan topluluklarında görülür.
Dönme ve ritmik hareketler bilinci değiştiren ve
ruhsal kaynaklarla daha derin bir teması sağlayan uygulamalardır.
Danslar ve dönme ibadeti Anadolu´ya Orta Asya´dan gelmiştir.
Bu danslarda, her hareketin manevi bir kararlılık ve bilinç taşıdığı fikri mevcuttur.
1.jpg
<h3 style="text-align: center"> Mevlevi Musikısi</h3>
Hz. Mevlana´nın yaşadığı dönemde şu enstrumanların kullanıldığını biliyoruz:
Ney, Çenk (harp), Rebab, Kudüm, Kopuz ve diğerleri.
Ayin ve törenlerde nasıl bir icra yapıldığı konusunda kesin bir bilgimiz yok.
Fakat bestelerin yanısıra doğaçlama çalışmaların da yapıldığını tahayyül edebiliriz.


 
Üst