Etö ve Ölüm Kuyuları

Vedat Kuşaklı

Onursal Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ETÖ VE ÖLÜM KUYULARI

Yargılanma süreci çok yakın geçmişte başlayan ve daha yıllarca sürecekmiş gibi görünen bir davanın şüphelilerine bazı televizyon kanalları damgayı bastı:

ETÖ.

Yani Ergenekon Terör Örgütü demek istiyor.

Sanki PKK demek istiyor ve bunu ifade eden televizyondaki sunucunun zevkten adeta dişleri ve gözleri parlıyor.

Sinsi ve keyifli bir gülümseme var suratında ETÖ derken.


Hemen ifade edeyim: Tüm yasa dışı örgütlere, mafya oluşumlarına, terörün her çeşidine, faili meçhul cinayetlere, askeri veya sivil darbelere karşı olan sıradan, mazbut, mütevazi bir Türküm, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ama ne yalan söyleyeyim, ETÖ derken fosforluymuş gibi dişlerini parlak parlak gösteren, iğrenç edalarla sırıtan, sinsi sinsi bakan ve imalı kelimelerle, sözcüklerle, alaylı üsluplarla, tuhaf bir ses tonuyla ETÖ diyen televizyon muhabirlerinden, sunucularından iğrenmeye başladım.

Türkiye’nin henüz suçlu olup olmadığı yargı kararı ile kesinleşmemiş olan ve herhangi bir şekilde hüküm giymemiş olan emekli generalleriyle, albaylarıyla, gazetecileriyle, yazarlarıyla, üniversite hocalarıyla, muhalif parti başkanlığı ve üyeliği yapmış olan şahıslarla bu ETÖ diyerek sırım sırım sırıtan kişilerin ne alıp veremediği olur, bunu da anlayamıyorum?

En rezalet olanı da, Diyarbakır’da, Tunceli’de, Bitlis’te ve havalisinde bazı derin kuyuları araştırıp bazı derin cinayetleri inceleme faaliyetlerini ve bu faaliyetler neticesinde bulunan kemiklerin faili meçhul cinayetler neticesinde öldürülüp kuyuya atılan insan kemikleri olduğunu iddia eden televizyoncunun haberi verirken alt yazıda ETÖ kelimesini ihmal etmemesi ve yine imalı imalı sırıtması.

Şöyle seslenmek istiyorum kendilerine:

‘’Sırıtma ey Ademoğlu! PKK 1980 den beri yörede faili meçhul cinayetler işliyor.

Bunun dışında töre cinayetleri, namus cinayetleri var. Bunun yanında berdel (kızını başka bir adama karı olarak vermek ve o adamın da kızını karı olarak almak, yani kız trampası yaparak, kızların karşı tarafa karı olmasını sağlamak) denilen mide bulandırıcı olaydan kaçıp kendisi intihar eden veya öz babası tarafından öldürülenler var.

Türk Milleti hatırlar, bir ara Batman’da sürekli genç kız, genç kadın cinayetleri işleniyordu ve tüm milletin ilgisini, korkusunu çeken bu olaylar için yöreye bir çok gazeteci, araştırmacı, televizyoncu, yazar, siyasetçi, sivil toplum örgütleri üyeleri gitmişti ve haftalarca, aylarca bu olayları araştırmışlardı.

Psikloglar, sosyologlar olayları incelemişlerdi. Netice de kimse ETÖ diye bir örgüte bağlamamıştı bu işi.


ETÖ !.....Bunun bu alemdeki davasını Türk savcılarına, Türk yargıçlarına bıraktıysak (ki Onlara bırakmış olmamız gerekir) edebimizle, terbiyemizle kıçımızın üzerine oturup dava sonucunu beklemek zorundayız.

Her kemik parçasını ETÖ ye mal etmemeliyiz.

Yıldırımlar düşse, şimşekler çaksa; ETÖ yaptı diye sırıtmamalıyız.

Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz ve günahıyla sevabıyla bu ülke bizim ülkemizdir, bu insanlar bizim insanlarımızdır.

Üstelik dünyanın dört bir tarafında;

Makedonya’da,

Balkanlar’da,

Kosova’da,

Yunanistan’da,

Bulgaristan’da,

Kafkasya’da,

Türkistan’da,

Amerika’da,

Almanya’da,

Avusturya’da,

İsviçre’de

yaşayan yüz binlerce Türk soydaşımız, kardeşimiz bir çok konuda Türkiye Cumhuriyeti’nden manevi ve kanuni, uluslar arası destekler beklemektedir.


Televizyoncuysan adam gibi ulusal sorunlarla ilgilen ve hayırlı konuları dünyaya duyurmaya çalış.

Ayrıca aynı televizyoncu! seni bir konuda daha insanca, tehdit etmeden, hedef göstermeden uyarayım!

PKK ile mücadelede, sınır ötesi operasyonlarda şehit düşenleri ’’Güvenlik Görevlisi’’ diye basit ve önemsiz gibi vurgulama!

Tüm güvenlik görevlilerine (Bankada, limanda, alış veriş merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında, özel kuruluşlarda, PTT de, hastanelerde....) ve ekmek parası uğruna seçtikleri mesleğe çok büyük saygım bulunmaktadır.

Ama o güvenlik görevlileri ile PKK ile mücadele edenler terazinin aynı kefesindeki arkadaşlarımız, kardeşlerimiz değildir. Ülkeyi böldürmemek için şehit ve gazi olanlardan Türk Ordusu mensupları askerdir, rütbelileri subaydır, Türk Emniyet Teşkilatına mensup olanlar polistir ve özel kanunlarla görevlendirilenler siviller ise köy koruyucularıdır.

Bir gazeteci, bir televizyoncu, bir yazar, aydın geçinen bir Ademoğlu, Havva kızı bunları bilmiyorsa, mesleğinden istifa etsin ve bir daha ömrü boyunca sussun.


Diyeceğim budur.

Biraz saygı, biraz hürmet.

Devam eden duruşmalara, yargıçlara, hakimlere, askerlere, polislere, tutuklanmış ama suçsuz olduğunu iddia edenlere biraz saygı ya beşer!


Diyelim ki, birkaç ay veya birkaç yıl sonra dava bitti ve tutuklanmış olanların hepsi suçlu bulundu. Sen yine de eline, diline, beline hakim ol Ya Beşer!

İnsandır bu,şaşar beşer...

Kim bilir, belki bir gün ETÖ değil de FTÖ diye bir örgüt olduğu iddia edilir ve o takdirde seni de,yanındakileri de, sana gaz verenleri de, yakalayıp yakalayıp jandarma ve polis araçlarının arkasına sokuverirler.

İşte o zaman benim bu yazıma hak verirsin hatta bu yazımdan medet umar bir hale bile gelebilirsin.


Hürmet ey cemaat! terbiye ya vatandaş! edep ey erenler edep!

Suçlu da olsalar, yere düşenlere tekme atmak Türk kültüründe, İslam kültüründe yoktur.

Sizin milliyetiniz nedir? Dininiz nedir?

Benim ülkemde yasa dışı bir örgüt, dernek ,cemiyet, cemaat kurulduysa ve maksadı benim milletimi, benim halkımı birbirine düşürmek ise; bunu planlayanlar ister sağdan olsun, ister soldan, ister askeriyeden, ister polisten, ister yargı mensubu, ister din mensubu, ister alim, ister müneccim, her ne olursa olsun; kırın kalemlerini kesin cezalarını. Ama yargısı devam eden bir davaya ETÖ gibi esrarengiz yakıştırmaları sırıta sırıta kimse yapmasın.

Dava hakkında kimse yorum yapmasın.

Dünyanın en kanlı terör örgütü PKK’yı dahi bu ne idüğü belirsiz olayın içinde veya olayla bağlantılı göstermeye kalkışmasın.

Hele hele Türk Silahlı Kuvvetlerini,Türk Ordusunu, Türk Subayını, top yekun bu işin içindeymiş gibi kimse algılatmaya kalkışmasın.

Böyle basit, ucuz, kin ve haset dolu, entrikalara, fitnelere, fesatlara tenezzül edenlerin ne İslam ne de Türk milleti mensubu olmaları mümkün değildir.

Aklımızı başımıza alalım!

Bu ordu sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusu değildir.

Yeri geldiğinde, icap ettiğinde; yeryüzünde yaşamış ve şehit düşmüş olan ve halen yaşamakta olan ve de istikbalde yaşayacak olan;

Balkanlardaki,

Rumelideki,

Makedonyadaki,

Trakyadaki,

Kosovadaki,

Türkistandaki,


Kafkaslardaki,

Orta Asya’daki,

Afrika’daki,

Amerika’daki,

Avustralya’daki,

Kıbrıs’taki,

Kırım’daki;

bağımsız, özerk, azınlık veya başka ülkenin vatandaşlığını da almış ama inatla ve onurla hala ‘’Türk’üm’’diyen, Türk olmaktan asla utanmayan tüm Türk Aleminin ordusudur.


‘’Önce Müslüman’ım, Ümmeti Muhammet ehlindenim’’ dedik mi?
Dedik!

ne oldu?

Araplar, din kardeşlerimiz bizi sırtımızdan vurdu.

İngiliz altınlarına sattılar bizi, gecelerin kör karanlıklarında, arkamızdan kurşunladılar bizi.

O halde?

O halde Din, İslam, Muhammet Peygamberimiz, Ulu Yaratanımız ile bizim aramızda hem özeldir, hem kutsaldır, bu yalan dünya işlerine karıştırılmayacak kadar ulvidir.

O halde?

O halde ben bu dünya için, İslam kavramını hiç karıştırmam.

Arapların 1.dünya savaşında bize saldırırken ve şimdi de petrolünü satarken karıştırmadığı gibi...

Ben bu dünyada önce Allah’ın kulu bir garip insanım, sonra da Türk oğlu Türküm ama ırkçı değilim, Türk’ü seven, Türk dostu herkese ancak iyilik, güzellik, sevgi, barış götürürüm.

Bu etli, kemikli, bedenli alemde de ancak ve ancak Türk’e güvenirim, Türk’e sırtımı dönerim.

Milletimin askerine, polisine, yargıcına, savcısına, rektörüne, profesörüne de bayrak muamelesi yapmaya çalışırım, bayrağımıza gösterilen hürmetin Onlara gösterilmesini isterim.

Elbette her kesimde, her kitlede; bozuk, çürük, yamuk, kokuşmuş olanlar çıkabilir. Çıkacaktır da...

Ama iki çürük ağaç için tüm ormanı yakamazsınız.

Böceklenmiş ağacı, fidanı bile aşı ile, ilaç ile kurtarmaya çalışıyorlar, iki çürük ağaç için tüm orman katledilemez!


Bu davaya kimse ne ETÖ, ne de Ergenekon demesin hiç kimse!

Bir dava işte!

Belki toplumun, milletin, halkın arasına nifak sokmak isteyenlerin davası bu.... ama Ergenekon diyemezsiniz buna.

Tarihimizdeki Ergenekona saygı gerekir.

Nifak davası diyelim, Huzursuzluk davası diyelim, Demokrasiden kopmuşların davası diyelim, Fitne ve Fesat Davası diyelim. Ama Allah Aşkına Ergenekon demeyelim.

Biraz insaf!

Biraz vicdan!

Biraz ar!

Biraz merhamet!

Biraz namus!


Bu davanın bu vakitteki yargıçları Türk adaletinin Türk yargıçlarıdır.

İstikbaldeki savcıları ve yargıçları Türk Milletinin gelecek nesilleridir, asil evlatlarıdır, günahsız torunlarıdır. Öbür alemdeki yargıçları ise; Yaratan ve Yaşatan Aziz Allah’tır. Bunun dışında kimse yargıçlık veya savcılık yapmasın.


Elbette avukatlık da yapmasın.

Öyle bir hava estirilmesin ki; sanki Ermeni Ordusunun askerleri sanki Türk Ordusu askerlerine kıçı ile gülüyor, sanki Güney Kıbrıs Rum Yönetimi askerleri sanki Kuzey Kıbrıs Türk Devleti askerlerine dilini çıkartmış dalga geçiyor!

Bu haddeye kadar düşürdünüz bu işi!

Ne orduya, ne yargıya; hiçbir değere hürmetiniz yok sizin!

Sahi siz kimsiniz?

Kimlerdensiniz?

Bizim oralarda yabancılara işte böyle sorarlar.


Siz Kimsiniz?

Kimlerdensiniz?

Türk ve İslam olduğunuz konusunda şüphelerim var.

Olabilir...

Başka bir milletten, başka bir dinden de olabilirsiniz.

Ama Yaratan aşkına insan olun, lütfen biraz insan olun.


Siz konuşmayın artık.

Bırakın da; savcılar, avukatlar, yargıçlar konuşsun.

Bu kadarını yapabilirsiniz.

Evet! Kesinlikle yapabilirsiniz.
 

SALUR

Dost Üyeler
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
859
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
(the_aci_show)
Cevap: Etö ve Ölüm Kuyuları

ŞErefsiz abdullah öcalana sayın diyen de var. Bugün mecliste kürdistan bölgesi diye konusanlarda var. Şerefsiz ele basının affını isteyen şerefsizlerin yayınını bile yapmaktan çekinmiyolar.Kaça sattılar acaba kime sattılar kendilerini. Hemde 3 kuruş gavur parasına diyecem ama Böyle bişey yapan Türk kanı tasıyamaz..
 

DOĞUKAN

New member
Katılım
18 Eki 2008
Mesajlar
2,057
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
K.K.T.C.
Cevap: Etö ve Ölüm Kuyuları

EMNİYET VE MİT 'BÖYLE BİR ÖRGÜT YOK' DEDİ

Kemal Kerinçsiz'in ' Ergenekon Terör Örgütü (ETÖ)' tabirinin kullanılmasına ilişkin suç duyurusunda bulunulması talebini değerlendiren mahkeme heyeti, görülmekte olan dava açılıncaya kadar 'Ergenekon Terör Örgütü' isimli herhangi bir örgütün olup olmadığının ilgili birimlere sorulduğu ve bulunmadığı yönünde cevap alındığına dikkate alarak, bu durumda böyle bir örgütün varlığının ancak yargılama sonucunda açığa kavuşacağı sonucuna vardı.

Mahkeme heyeti, böyle bir örgütün var olduğu yönündeki ifadeler yerine 'iddia olunan' tabirinin kullanılması konusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak Emniyet Genel Müdürlüğü resmi internet sitesi, yazılı ve görsel basın-yayın organları ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı nezdinde gerekli yasal girişimlerin yapılmasının istenmesine karar verdi.

"ETÖ" yakıştırılmaya çalışılan eki ilgili mahkemeye yapılan itiraz sonucu, mahkemenin aldığı kararla kaldırılmış, Basın ve Yayın kuruluşları ve internet sitelerinde bu benzetmenin yapılması yasaklanmıştır. Arzederim.
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Etö ve Ölüm Kuyuları

Gerçekten son derece güzel hatta duygusal bir yazı..
Saygılarla teşekkür ederim...
Ergenekon gibi atalarımızın bu kadar özel bir destanın bir terör örgütüne yapıştırmak sıradan bir iş olamaz.Hangi mantık böyle bir yaftayı yapıştırabilir.
Kesinlikle bir takım dış güçler ve onların içerdeki işbirlikçileri.
Milli değeleri yıpratma kampanyası yıllardır sürüyor ve de sürmekte.
Hatta devletin makamları, ordu, üniversitelerde bu çembere dahil edildi..
Ne yazık ki bu duruma dur diyebilecek güç dur demiyor, hatta daha da uçuruma doğru itiyor, dur diyebilecek partiler ise iktidarda değil.
Yazık ki çok yazık..
Ergenekon gibi milletimiz için çok özel bir isim, bir garip terör örgütü ile mi anılacaktı??


TTK ve Y
 

DoGaN DuRMuS

Dost Üyeler
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
218
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa-Giresun
Web sitesi
www.yakindoguforum.com
Cevap: Etö ve Ölüm Kuyuları

Canı gönülden okudum..Ergenekon ile terör örgütü sözcüklerinin yan yana gelmesi cok acı sinirlerimi bzouyor.Ama mahkeme kararı ile kaldırılmış.Umarım basın tekrar e-tö demezler..
 
Üst