Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Başkenti olan Lefkoşa'nın kuruluşu da çok eskilere dayanmaktadır. Lüzinyanlar devrinden bu yana başkent olan Lefkoşa, coğrafi konum itibariyle Beşparmak dağlarının güneyindeki düzlükte kurulmuştur. Adanın hemen hemen merkezinde yer alması Lefkoşa'nın stratejik önemini arttırmaktadır.
Kıbrıs'ın fethiyle birlikte Osmanlı toprağı olan Kıbrıs'ta Lefkoşa'nın ayrı bir yeri vardır. Kıbrıs'ın idare merkezi olduğu gibi kültür merkezi konumunda da olan Lefkoşa'da Mevlevi Tekkesi (Etnoğrafya Müzesi) ile Selimiye Camii öncelikle görülmesi gereken yerlerdendir. Sultan
Mahmut Kütüphanesi, Milli MücadeleMüzesi, Venedik Sütunu, Arap Ahmet Paşa Camii, Barbarlık Müzesi, Bedesten, Büyük Han, Belediye Pazarı, Kumarcılar Hanı, Derviş Paşa Konağı, Saçaklı Ev, Venedik Evi, Lüzinyan Evi, Büyük Hamam ve Dr. Küçük müzesi de
ziyaretçilerin ilgisini çeken mekanlardandır.
Kıbrıs'ın Osmanlılar tarafından fethiyle birlikte Ayasofya Katedraline minare eklenir ve Selimiye Camii adını alır. Osmanlı Fetih geleneğine göre, fethedilen bir kentin en büyük kilisesi camiye çevrilir ve diğer kiliseler himaye altına alınır. Bu nedenle Kıbrıs'taki kiliselerin büyük bir bölümü korunarak bugüne gelmiştir.
Başkent Lefkoşa'nın Surlariçi bölgesi, Osmanlı mimarisinin en yoğun olarak görülebilecek yeridir. Genellikle, geniş bir iç bahçe içinde, iki katlı, pancurlu, kafesli pencereleri, yola çıkma yapan cumbaları ile Osmanlı mimari özelliklerini yansıtmaktadır.
Arap Ahmet Camii ve Derviş Paşa Konağı Osmanlı Mimarisinin en seçkin örneklerinden. Kıbrıs'ta ilk Türk Gazetesi Zaman'ı çıkaran Derviş Paşa'ya ait bu konak bugün müze olarak kullanılmaktadır.
Cevap: Dün ile Bugün: Lefkoşa