Devlete Sahip Çıkan Partilere Sesleniyorum…

GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
Bu güne kadar iktidara gelen partilerin ne yazık ki halkımızın bu topraklarda sonsuza kadar varlığını mümkün kılacak karar almadıklarına şahit olduk.
Bilinen bir geçek var ki ülkemiz kurak mevsimlere adeta hapsedilmiş gibi. Ve sık sık yaşanan kuraklık nedeniyle, çiftçimiz, hayvancımız, ve tarımdan geçimini sağlayan vatandaşlarımız ne yazık ki olumsuz etkilenmekte hatta geçimlerini sağlayamayacak kadar sıkıntı içine girdiklerini bilmeyen yoktur.
Hele bir de içme suyu bakımından sıkıntı çekilen yerleşim yerlerimizin varlığını düşündüğümüz zaman, acilen su için seferberlik başlatmamız kaçınılmazdır.
Bir kere eğer bu ata emaneti adada sonsuza kadar var olacaksak, ülkemiz için vazgeçilmez olan su sorununu mutlaka çözmek zorundayız.
Anlamadığım şu ki, su olmadan hayatın olmayacağını en küçüğümüzden en büyüğümüze kadar bildiğimiz halde, su ihtiyacımızı karşılamak için elimizi taşın altına sokmaktan her nedense kaçınıyoruz.
Halbuki halkımız zor günlerinde kenetlenmesini ve bir yumruk gibi davranmasını bilen bir halktır. Eğer Beşparmak Dağlarında yaşadığımız büyük yangın felaketi karşısında devlet çalışanları devletin öngördüğü katkı payını seve seve yapmışlarsa,o zaman su için de ayni duyarlılığı göstermemsi mümkün mü?
Hele anavatan her sıkıntıya girdiğimiz zaman yanıbaşımızda oluyorsa, ve uzun zamandan beri Dragon Çayından suyun ülkemize getirilmesi için Dragon Çayı’nda gereken alt yapı hazırlanmışsa, suyun ülkemize getirilmesi için acaba daha kaç sene beklememiz gerekiyor diye kendi kendimize de sormaktan edemiyoruz.
Lütfen 19 Nisan seçimlerinden sonra kurulacak hükümet,ülkemiz için olmazsa olmaz dediğimiz su ihtiyacımızı şimdiden düşünmeye başlasın.
Biz naçizane önerilerimizi yapıyoruz. Hükümet edenler yapar mı, yoksa kafa sallayıp konuyu geçiştirirler mi, bunu da elbette ki çok yakında göreceğiz.
Dragon Çayı’ndan suyun getirilmesi sanırım Kıbrıs Türk halkı için çok büyük ve tarihi bir olayı tarihe mal edebileceğimiz gibi,halkımızın su ihtiyacını da kökünden halladecektir.
Yeni başa gelecek hükümet, halkımızın katkı paylarını nasıl isterlerse yasal bir çerçeve içinde halledebilirler. Yeter ki karar alınsın ve beş, altı ayda toplanacak parayı Ankara’da TC Hükümetinin önüne koyarak “ İşte anavatan biz halkımızdan bu kadar para topladık ve Dragon suyunun ülkemize getirilmesine katkıda bulunuyoruz” dedikten sonra suyun en az bir sene içinde geldiğini görmemiz bir hayal olmayacaktır.
Yeter ki planlı ve programlı bir şekilde bu dev ve çok önemli yatırıma başlamış olalım.
Seçim atmosferine girdiğimiz bu günlerde Türkiye’den su, elektrik ve doğal gazın getirilmesi için seçim bildirgesine alan UBP’nin, iktidara geldiği zaman bu işin peşini bırakmamasını gönülden dilerim. Ancak biz sadece UBP’nin değil, ülkemizin kurak bir iklim kuşağında olduğunu bilen tüm partilerin böyle bir projeye destek verdiklerini de görmek isteriz.
İşte ozaman bu ülkede sonsuza kadar yaşamımızı sürdürmeye hem katkımız ve hem de hakkımız olur.
Bilmem anlatabildim mi?

Cevap: Devlete Sahip Çıkan Partilere Sesleniyorum…

Bu konuda hem Türkiye'de ve hem de Kıbrıs'ta STK larının maddi manevi katkılarıyla kampanyalar düzenlenebilir. Gerçekten su insan hayatı ve ekonomi yönünden vazgeçilmez stratejik bir ihtiyaçtır. Sayın Ersoy çok önemli bir konuyu gündeme getirmiştir. Hele ki içine girdiğimiz küresel iklim felaketi süreci acımasızca yaklaşırken. Sağolsun.

Cevap: Devlete Sahip Çıkan Partilere Sesleniyorum…

Biz halk olarak su ve elektrik için katkı koymayı seve seve kabul ederiz fakat her gelen Hükümüt sadece sözde dile getirirler. Üstelik de her yıl bir çalışma başlatıldı ve maalesef hiçbir yol kat edilmedi. Bu kadar yıldır her gelen bütçeden yatırım yapsalardı sorun ortadan kalkardı. Tek dileğim ve hayal ettiğim Türkiye bize para göndereceğine su, elektrik ve bir de Anavatan'a bağlamak için köprü yapsın o zaman yeşil yola (çıkmaz yol sonunda bizi papaz ve Hristofyas bekler) değil doğru yola gideriz. Size sonsuz teşekkürler dilerim.