Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Ey Kıbrıslı güzel insanlar! Ey Azerbaycan’ın nurlu insanları! Ey Türk Milleti!

Türkiye’nin tek dil, tek bayrak, tek vatan yapısını bozmak için yoğun çalışmalar var.

Aleyhte ve haince olan bu çalışmalar, bu faaliyetler elbette ki ürünlerini verecektir.

Ey Kıbrıs’ın mert ve temiz insanları! Ey Azeriler! Ey Türkler!

Türkiye’nin milli sınırlarını beğenmeyenler var.

Küresel akımlara, global heyecanlara kendilerini fazla kaptıranlar var.

Türkiye Cumhuriyeti’ni böleceğini sananlar var.

Sözde demokrasinin adını kullanıp, sözde insan haklarının arkasına saklanıp; ırkçılık, bölücülük, faşistlik yapanlar var.

Birlik ve beraberliğimizi sanki bir suçmuş gibi dünyaya şikâyet ederek duyurmak isteyenler var.

Ey Kıbrıs’ın yiğit Türkleri! Ey Azeri Mücahitleri! Ey Türkoğlu Türkler!

Ey Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin mevcudu az ama yüreği öz Türk evlatları!

Ey Azerbaycan’ın vefalı, çilekeş ama bozulmamış Azeri Türkleri!

Türkiye’nin hainleri, komşusu ve dostu geçinen düşmanları muratlarına elbette ereceklerdir.

Çok yakın bir zamanda Türkiye’nin bu siyasi, coğrafi, devlet yapısı mutlaka değişecektir.

Dünyanın haritası da değişecektir.

Nasıl değişeceğini ben size söyleyeyim.

Dünyadaki en önemli değişim Çin, ABD parçalanacaktır.

Bu satırlarımı sakın unutmayın, hep hatırlayın.

Çin ve ABD mutlaka parçalanacaktır.

Türkiye ise şöyle değişecektir.

İlk hamlede ve çok yakın bir vakitte Türkiye, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti birleşecektir.

Kesinlikle birleşecektir.

Düşmanlarını çatlatacaktır.

‘’Türk Birleşik Devletleri’’gibi bir isim alacaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Devleti, Azerbaycan, Türkiye Bu ateşin ilk alevi olacaktır.

Sonra bu ateşe Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan katılacaklardır.

Mutlaka katılacaklardır.

En son, en son Doğu Türkistan bu muhteşem Türk Ateşindeki yerini alacaktır.

Aynen Türk Bayramı (Nevruz) ateşi gibi bir ateş saracaktır dünyayı.

Hayırlı bir ateş olacaktır bu.

Güneş gibi; ısı ve ışık veren,sıcak bir dostluk ve muhteşem bir aydınlık yayan bir ateş olacaktır bu.

‘’Birleşik Türk Devletleri Federasyonu’’

Belki bu federasyon tamamlandığında; Bulgaristan’daki, Yunanistan’daki, Makedonya’daki, Balkanlar’daki tüm Türk azınlıklar da özerkliklerini almış olacaklardır ve bu özerk Türk grupları kendi istekleri ile, uluslar arası yasal ve insani haklarını kullanarak bu federasyona iştirak edeceklerdir.

İçimizdeki hainler, etrafımızdaki düşmanlar, yüzümüze sırıtıp arkamızdan sövenler; çatlasalar da, patlasalar da bu çok yakın tarihte aynen böyle vuku bulacaktır.

Geleceğin dünyasının dizginlerini Birleşik Türk Devletleri Federasyonu ele alacaktır.

Bunu size ben söylüyorum.

Dediğim aynen vuku bulacaktır.

İnanın bana.

Çok yakın bir vakit sonra bugün buraya ne yazdıysam aynen olacaktır.

Bayraklarımız aynen kalacaktır.

Dillerimiz, şivelerimiz aynen kalacaktır.

Mevcut devlet isimlerimiz de aynen kalacaktır.

Mevcut millet, devlet meclislerimiz de bu haliyle devam edecektir.

Ama bir üst devlet yapımız "Birleşik Türk Devletleri Federasyonu" olacaktır.

Bu federasyonun ayrı bir meclisi, ayrı bir yasası olacaktır.

Birleşmiş Milletleri, NATO, AB kendiliğinden dağılacaktır o zaman.

Çünkü; Türk Devletleri Federasyonu, yeryüzünde şimdiye kadar görülmemiş bir adalet ve denge sağlayacaktır.

Sevgi, barış, huzur getirecektir dünyaya.

Kuzey Kıbrıs Türkleri, Azerbaycan Azeri Türkleri ve Türkiye Türkleri bu ateşin ilk üç kıvılcımı ve ilk üç alevi olacaklardır.

Bu aynen böyle olacaktır.

Olmalıdır da...

Çünkü Kuzey Kore bunun böyle olması gerektiğini bize bir kere daha hatırlattı.

Teşekkür ederim Kuzey Kore.

Birleşik Türk Devletleri Federasyonu dünyadaki haklı yerini aldığı zaman; işte o zaman, hiçbir devlet, toplum, grup, örgüt, şahıs; nükleer çılgınlıklara, teröre, "tavşan kaç, tilki tut’’ gibi soytarıca düzenbazlıklara cesaret edemeyeceklerdir.

O gün çok yakındır. Yoldadır. Gelmektedir.

Ben şimdiden size müjdeliyorum bunu.

Adım gibi eminim bundan.

Yemin edebilirim.

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

İki sene önce, 2007 Nisanında yazdığım bir yazımı hatırlattınız.

Öngörünüzde hemfikiriz.

Türk Birliği ile dünya barışı sağlananabilir.

Afrikada hergün değişik nedenlerle ölümü seyredilen, ölüme gönderilen insanlar bile "Birleşik Türk Devletleri Federasyonu" ile insan gibi yaşama hakkına kavuşacaklardır.

Bunu bende istiyor ve görüyorum.

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Hocam şahsi görüşümce Türk birliği fedaratif bir yapıda olmamalıdır. Fedaral yapı çözülmeye açıktır. Kemikleşmiş bir Türk birliğinin yanına federal olarak Turani kavimler gelebilir. Bu Turani kavimleri net olarak belirtemesek bile; Moğollar, Finliler, Estonlar ve Macarlar hem dil, hem kültür, hemde antropolojik Turani oldukları için bu fedaral yapının içinde yer alalbilirler. Ayrıca, Koreliler ve Japonlarında Turani olduklarına dair ispatlananamış savlar mevcuttur.
Antropoloji ve Turani kavimleri bir kenara koysak bile Türk birliği kemikleşmiş tek bir merkezi otorite altında toplanmalıdır.
Tarihin en eski çağından itibaren Türkler Doğu ve Batı hanlığı olarak ne zaman ikiye ayrılıp çağın fedaral yapısını uygulasalar hep zayıf düşmüş ve parçalanmıştır. Bizim milletimize uymayan bir yapıdır federalizm.
Ama ne zaman ki merkezi otoritesi sağlam tek bir çatıda birleşmişsek o zaman Hakim'ül Cihan olmuşuz.

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Muhterem Vedat Kuşaklı Kardeşim,

Sanki kalbimi yarıp, içindekileri ortaya döktünüz.

Mustafa Kemal Atatürk'ün, bu ileri görüşlü önderimizin
aşağıda Otağ Kardeşlerimin bilgisine sunacağım sözlerini yad ettiniz. Sağolun kardeşim.

"Bu gün Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat, yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya Macaristan İmparatorluğu gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bu gün Rusya'nın elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni dengeye ulaşabilir, işte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim, bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprüleri sağlam tutarak... Dil bir köprüdür. İnanç bir köprüdür. Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihîmiz içinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz, bizim onlara yaklaşmamız gereklidir."

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Sayın Vedat Kuşaklı,
Yazınızı okurken çok duygulandım.Anlattığınız "Türk Birleşik Devletleri"yıllarca yüreğimizde taşıdığımız ve onun için yandığımız,her hücremizde hissettiğimiz TURAN dır.
Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK'ün de gördüğü ve işaret ettiği o kutlu yolda umudumuzu hiç kaybetmedik ve asla kaybetmeyeceğiz.
Bir gün mutlaka gerçekleşeceğine inandığımız TÜRK BİRLİĞİ sağlanacak ve değişen dünya düzeni içerisinde en büyük güç olarak yerini alacaktır.
Değil dünya,bir gün TURAN bayrağı uzayın en derinliklerinde bile KURT BAŞLI bayraklarla TÜRK'ün Birliğini ve Gücünü dalga dalga anlatacaktır.
Buğün bizi hayalperest olarak görenler ve konu TURAN olunca acımasızca eleştiren küçük beyinler ve bizi yargılayarak suçlayanlar bir gün TÜRK BİRLİĞİ'nin bir hayal olmadığını anlayacaklardır.
Bir gün inanıyorum ki idealimiz gerçekleşecektir.Bizi düşüncemizden dolayı eleştirenler ve hayalperest görenlere söyleyeceğimiz tek söz TÜRK'ün şanlı ve köklü tarihini araştırmaları ve öğrenmeleridir.
Geçmişini bilmeyenler,geleceğini sağlam inşa edemezler ve yok olmaya mahkumdurlar.

"Bir gün Tüm TÜRK Devletleri Çin Seddinde buluşacağız."
M.Kemal ATATÜRK

TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Devletin şekli niçin federasyon oluyor anlamadım?
O zaman SSCB'den ne farkımız olur???

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Federasyon İki veya daha fazla devletin ortak ve fakat sınırlı olmayan hayâtî menfaatlerini sağlamak amacıyla birleşmelerinden meydana gelen bir devletler topluluğudur.Federasyonda,federasyona giren devletler arasındaki hukûkî bağ sözleşmesi değil, anayasa esastır.Yâni federasyonu meydana getiren devletler arasındaki alakayı düzenleyen metin, bir antlaşma değil bir anayasadır.Federasyonda, topluluğu meydana getiren devletlerin üstünde bir federal devlet vardır. Bu devletin kendisine mahsus teşkilâtı bulunur. Federal devlet, federe devletlerin aracılığına muhtâç olmaksızın onların ülkesi ve vatandaşları üzerinde doğrudan doğruya egemenlik hak ve yetkilerini kullanır.

Federasyonda ülke ve vatandaşlar aynı anda; bir tarafta federal devletin egemenliğine, diğer tarafta federe devletlerin egemenliğine tâbidirler.
Federasyonda federe devletlerin iç hâkimiyetleri olduğu halde, hâricî hâkimiyetleri yoktur. Dışa karşı hep federal devlet muhataptır. Başka ülkelerle münâsebetleri federal devlet yürütür.

Federasyonda üye devletlere topluluktan ayrılma hakkı tanınmıştır.Sovyet anayasası, devletlere topluluktan ayrılma hakkını tanımış ise de (mad. 17), vaktiyle Ukrayna'nın gösterdiği ayrılma arzusu, çok kanlı bir şekilde karşılanmakla, bu hakkın tamâmen göstermelik olarak verildiği ispatlanmıştır. 1990 sonlarında Litvanya'nın bağımsızlık isteğine Sovyetler askerle karşılık verdiler.

Federasyon yürütme organı, eski Alman Federasyonunda olduğu gibi, bir kraldır veya Birleşik Amerikada olduğu gibi halk tarafından seçilmiş bir başkandır.Yahut İsviçrede, Sovyet Rusya'da olduğu gibi, bir heyettir. Şekli ne olursa olsun, federasyonda yürütme organı oldukça güçlüdür.Yasama organı ise federasyonun mâhiyeti îcâbı dâimâ iki meclislidir. Bunlardan biri, üye devletlerin nüfûsuna bakılmaksızın her federe devletten eşit sayıda meydana gelen meclis, diğeri de yalnız federasyonun birliğini sağlayan ve ülkede yapılan bir seçimle teşkil edilen meclistir.

Târihin muhtelif dönemlerinde devlet topluluğu birkaç şekilde meydana gelir. ABD de ve ALMANYA'da da görüldüğü gibi evvelce bağımsız olan devletler birleşir; Biritanya İmparatorluğunda olduğu gibi bir tek devlet parçalanır ve bu parçalar yeni bağlarla birbirine bağlanır veya eski Rus Çarlığının parçalanıp, yerine SSCBnin gelmesinde olduğu gibi, eski devletin parçalanmasından meydana gelir.

Bu anlamda Federasyonda üye devletlere ayrılma hakkı tanındığından ileride herhangi bir dış etkiden veya bir olaydan meydana gelecek bir anşalmazlıkta Federasyondan ayrılmak isteyen federe bir üye devlet yapıyı bozacak ve sarsacaktır.

KÜLTEĞİN kardeşimin de dediği gibi SSCB den bir farkımız kalmayacaktır.Benim anlayışımda ki "TÜRK BİRLİĞİ"aynı soydan gelen ve şu anda bağımsız olan Türk Devletlerinin bir araya gelerek,TEK DİL,TEK BAYRAK,TEK ORDU,TEK MİLLET ve TEK DEVLET den oluşan bir yapı oluşturmasıdır.
Adı BİRLEŞİK TÜRK DEVLETLERİ yerine TÜRKİSTAN olabilir.
Zira şahsi fikrim dünyada bulunan birçok federasyondan farkımız,aynı soydan gelen, aynı dili konuşan ve aynı tarihe mensup tek millete,yani TÜRK MİLLETİ'ne mensup olmamızdır.
Konu geniş biçimde tartışmaya açık bir konu olduğundan,kurulacak bir Türk Birliği hakkında farklı fikirler olacağı kanaatindeyim.
Bu anlamda kurulacak bir TÜRK BİRLİĞİNDE yapımızın federasyon değil TEK DEVLET yapısı olmasının gerekliliğine ve TURAN idealimizdeki anlayışın da bu olduğuna inanıyorum.Saygı ile...

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Ülkenin ismi tartışılır, Türkistan olur yada direk Turan olur vs.

Ancak federe yönetim biçimi bambaşka birşeydir.Federe devletçiklerin üstünde üstünlük sağlayan bir anayasa olabilir ama bu yalnızca kağıt üzerine yazılan hukuksal sözlerden ibarettir.Federe devlet istediği zaman bağımsızlığını ilan eder bağlı olduğu devletten ayrılabilir.Bundan da Türk birliğinin kurulamamış olduğunu diğer devletçiklerin istedikleri an ayrılabileceklerini gösterir.Bizim hedefimiz bağımsız toprak bütünlüğü olan üniter bir ülke.Turan, içine Türk dünyasının mevcut Türk cumhuriyetlerini içine alabilecek, ve Türk budunun yüzyıllarca üzerinde yaşamış olduğu toprakların üstünde kurulması hedefidir.

Şimdi burada Turan'ın amacını hedefini şeklini şemalini anlatmak istemiyorum.

Bu ciddi bir konudur ve "federe" gibi alakasız bir yönetim şekliyle olamayacağını belirtmek istiyorum.

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Ayrıca "Federe Devlet", "Federasyon" gibi Türk'ün Birliğe dayalı Üniter Devlet Yapısı anlayışına uymayan ifadeler günümüzde çok hassas olan bir konuyu kaşıması bakımından da önem arzetmektedir. Gerçi Delikurt Kardeşim çok detaylı bir açıklama yapmış ama ben de iki satır da olsa konuya hars açısından değinmek istiyorum. Federasyon farklı iş kollarında bulunan birlik ve kuruluşların bir çatı altında toplanması anlamında bir kuruluş olarak algılanır iş ve çalışma Dünyasında. Uluslararası değerlendirme ile Devlet yönetimi açısından da federasyon farklı ırk, kültür, töre gibi özellikleri olan milletlerin bir çatı altında toplanması oluyor ki bu TÜRK İÇİN GEÇERLİ BİR YÖNETİM SİSTEMİ DEĞİLDİR. Olamaz.

Cevap: Birleşik Türk Devletleri Federasyonu

Tüm fikirleri okudum,hepsi birbirinden ilginç ve düşünülmeye değer.
Ben bu konuyu sizlere arz ederken şunu düşündüm:
-Mevcut siyasi,coğrafi,temel yapısını tüm Türk Devletleri Uluslararası ortamda korusun(veya korumuş görünsün.)Ama özde,ruhta,kimyada tüm bu Türk Devletleri bir üst Türk kurultayına,otağına bağlı olsun.(Şekil olarak NATO,BİRLEŞMİŞ MİLLETLER gibi ama içerik olarak çok daha koyu,derin bir şey.Alenen,açıkça ''Birleştik,biz artık tek bir ulusuz,tek bir devletiz!''diyebilmemizin şart olduğunu demek geliyor içimden.Ama iki şey beni şimdilik engelliyor ve bunun için biraz beklememiz lazım geldiğini yine içimdeki ses bana uyarı olarak fısıldıyor.
1-Erken,sabırsız davranıp,heyecanlarımıza uyarsak;Türk düşmanları,kuvvetlenmemizi istemeyeceklerdir ve bizi (Türk Devletlerini)birbirimize karşı gücenik,alıngan,kırgın,öfkeli durumlara düşürmek için kesinlikle psikolojik harplere başvuracaklardır ve bunda başarısız olacaklarını söyleyemeyiz.
2-Devletlerin içindeki şahsi menfaatlerine çok düşkün,hırslarına yenik düşmüş kişiler(içimizden birileri)''Biz daha öncelikliyiz,bu böyle olmamalıydı,şunu şöyle yapmalıydık!...''gibisinden kurguladıkları,ifade ettikleri çatışmaları ile aleyhte cepheler oluşturmaya başlayacaklardır.Bunu siz çok daha iyi biliyorsunuz.''Yes Be annem''diye Kıbrıs'ta oy toplamaya çıkanları biliyorsunuz.Ne çabuk da unutuyoruz.Kıbrıs'ta hiç bir Türk,''Biz bu adada Rumlarla birlikte yaşamak istemiyoruz!''gibi bir beyanda,itirazda bulunmamıştı ki...Kıbrıs'da Türklerin varlığına tahammül edemeyen Rumlar olmuştu...Bu tahammülsüzlük,Türkleri katletmeye,öldürmeye,toplu kıyım yapmaya kadar varınca Türklerde nefsi müdafaa yaptı ve yetersiz kalınca da Türk Ordusu onlara yetersiz olmadıklarını gösterdi.Sanki bunlar 30-40 sene önce değil de,500-1000 sene evvel yaşanmış gibi ''Yes Be Annem''nidalarıyla sokaklara dökülenleri ben hiç anlayamadım.Bu olayla çekincem arasında lütfen bağlantı kurunuz.
Ayrıca bunları ifade ederken içimizde,devletimizde/devletlerimizde yaşayan ve canını,malını bize emanet etmiş olan Rum,Ermeni,Rus,İngiliz her kim olursa olsun,hangi etnik kökten gelirse gelsin;milletimize,devletimize saygı duydukları sürece onlar bizimle daima onurlu,hürmetli,sevgili vatandaşlarımız,kardeşlerimiz olarak bizlerle el ele,gönül gönüle yaşayacaklardır.Bu konu da atlanmamalıdır.Hitler gibi Ari Irk takıntımız yok.Biz Ari ırk gibi safsatalarla uğraşmayız.Her ırk gibi iyi,kötü taraflarımız;günahlarımız,sevaplarımız vardır.Ama biz bize benzeriz,bizi biz anlarız,bizim bizden gayrı güvenecek kimsemiz,tutunacak dalımız,sığınacak limanımız yok.NATO,BİRLEŞMİŞ MİLLETLER kime çalışıyor?ABD'ye ve İsrail'e,İngiltere'ye.Türklere,Araplara,Afrikalılara,Uzak ve Yakın Asyalılara,Kafkaslara,KIBRISA bir faydası var mı?Yok! Dilerim biraz daha ifade edebilişimdir.