Avrupa Günü Kıbrıs Türk Ticaret Odası'nın Yakınmaları

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
AVRUPA GÜNÜ KIBRIS TÜRK TİCARET ODASI'NIN YAKINMALARI

Nedir 9 Mayıs Avrupa Günü?

Avrupa Kıtası ülkelerinin; insan hakları, özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde oluşturduğu bir barış projesinin adı.

Bu projeden amaçlanan ise, farklılıklara saygıyı öne çıkararak bir arada yaşamayı ilke edinmiş bir Avrupa bütünleşmesi.

Avrupa’da 1985 yılından beri coşkuyla kutlana gelen bir gün. .

Peki, bugün de Avrupa’da 9 Mayıs, aynı coşkuyla kutlana biliyor mu? Kendi ilkelerine gereğince sahip çıkamayan bu uluslar arası örgütün kutlama yapmak şöyle dursun; AURO bölgesi krizinin nasıl atlatılacağının mücadelesi içinde kendi kendiyle hesaplaşma noktasında olduğunu, üye ülkeleri ile bütünleşmenin bile zafiyete düştüğü ortadadır.

Ülkemizde de tek tanınmış sivil toplum örgütümüz Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) 2004 yılından buyana; 9 Mayıs Avrupa Günü, etkinliklerle kutlanmaktadır. Ancak Oda başkanı Sn. Günay Çerkez, geçenlerde sadece bu yıla mahsus olarak; Avrupa Günü kutlama etkinliği gerçekleştirilmeyeceğini açıkladı.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası başkan ve üyelerinin bu ortak tavrının nedenlerini içeren mektubun AB’nin hâlihazırdaki dönem başkanı Danimarka’nın Kıbrıs’taki Büyükelçisi Kirsten Rosen Vold Geelan’a gönderildiği; AP Başkanı Martin Schulz, Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiser’i Fule ve AB’nin Kıbrıs’taki akredite Büyükelçilerine de dağıtıldığı duyuruldu.

Oda başkanı Sn. Çerkez, mektubun içeriğindeki, Avrupa Gününün kutlanmama nedenlerini ise, söz verilmesine karşın Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün halen Parlamento’da bekletildiği,; Kıbrıslı Türklerin sesi olması iddiasıyla kurulan Yüksek Temas Grubu’nun başarısız olduğunu; Komisyonun adaya yeni atanan temsilcisinin “Doğrudan Ticaret çözümden sonra” açıklamasının hayal kırıklığı yarattığı şeklinde ifade etti.

KTTO Başkanı Sn. Çerkez, Geelan’e gönderilen mektupta; AB’nin Kıbrıslı Türklere yönelik sergilediği olumsuz tutumdan dolayı Kıbrıslı Türklerin Birliğe ve çözüme güvenini yitirdiğinin de ifade edildiğini vurguladı.

Oda yetkilileri ile basına verilen yemekli toplantıda da KTTO Başkanı, AB’ye duyulan öfke dozlu yakınmasında: “Çözüm ve AB vizyonunun devam ettiğine vurgu yaparken ama AB’nin Kıbrıslı Türklere verdiği hiçbir sözü yerine getirmediğini, AB Toprağı olmasına karşın ülkede üretilen malları Avrupa’ya ihraç edemediklerini, KKTC Bankalarının “IBAN numarası“ alamadığından para transferi bile yapamadığı için bir Türkiye bankasından işlem yürütmek zorunda kaldığını dile getirdi. Yeşil Hat Tüzüğünün kendi içinde çelişkiler içerdiğini ve Kıbrıslı Türklere en şiddetli ambargo uygulayan (Rum) tarafıyla ticareti öngördüğünün altını çizerken “Kıbrıs Türk halkının hiçbir suç işlemeden, yıllardır açık bir hapishanede tutulmaktan bıkıp usandığını ” ifade etti.

Kuruluşu 1958 yılına uzanan Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı’nın, yemekli toplantıda Hükümete yönelik bazı düzeyli eleştirilerde bulunduğunu, yakınmalarını dile getirdiğini söylemeliyiz. Toplantıda, ekonominin sorunlarının çözümü, halkın refahının yükseltilmesi için yapılması gerekenleri içeren raporlarının hükümet tarafından yeterince kale alınıp yararlanılmadığı da gündeme getirildi. 4 yıldır hazırladıkları rekabet edilebilirlik raporlarını kimi ülkelerin aksine hiç bir ücret beklemeden hazırladıklarını; iş yapmanın önündeki engellerin; “hükümetin istikrarsızlığı, politika istikrarsızlığı ve yolsuzluklar” olarak saptadıklarını ancak yetkilerden gereken duyarlılığın gösterilmediği de iddia edildi. KTTO’nun vergilendirme ve Ülkedeki seçim sistemine yönelik eleştiri ve önerilerinin de belli ölçüde masaya taşındığını öğreniyoruz.

Ülkemizde; bilgiye, kaliteye, kanditeye, yeteneğe, uzmana değil siyasi etikete odaklı ilgi ve duyarlılığın, değer bulduğunu; 2003’lerden itibaren geçmişe oranla daha fazla İcra Organınca benimsenmesinin hükümet etmenin gereği sayılır hale geldiğini üzüntüyle görmekteyiz.

Bu konuda, KTTO’ başkanı Sn. Çerkez’in benzer eleştiri ve yakınmalarına katılmamak mümkün değil. Ülke insanının hal ve geleceğine yönelik sorumluluk bilinci taşıyan örgüt, kurum, yönetim ve bireylerin kaygı ve önerilerinin Hükümet edenlerce illaki kale alınıp, değerlendirilmesi gerekir diye düşünmekteyiz.

KTTO’sı Başkan ve üyelerinin gerek AB’nin duyarsızlığı ve gerekse ekonomimizin geleceği ve mevcut uygulamalarla ilgili haklı duyarlılıklarına ilgi göstermek köşemize taşıyıp dile getirmek medya mensuplarının da birincil görevidir.

K.TÜRK TİCARET ODASI, uyarı ve önerileri görmezlikten gelinmeyecek kadar önemli bir örgüt. Siyasi kaygı, çıkar hesapları bir yana bırakılmalıdır. Kanaatimizce, halk ve devlet olarak, Oda ile ilgili ciddi fikir alışverişi ve dayanışmaya girilmesinin zorunlu olduğu bir dönemden geçilmektedir.
 
Üst