Sofrasına ve İçkisine Yönelik Saldırılar
* Sarhoşmuş, ayyaşmış, sabaha kadar içermiş, körkütük sarhoş olurmuş.
* Sofrası zevk ve sefa alemiymiş. Ülkeyi sofradan idare edermiş.
* Geceyi içki ve fuhuş aleminde, gündüzü uyuyarak geçirirmiş.
Sofrasına ve İçkisine Yönelik Saldırılara Yanıtlar
* Atatürk alkol kullanırdı. Rakıyı tercih ederdi. Baş mezesi leblebi, beyaz peynir ve kavundu.
* Ancak günlüklerde ve anılarda aşağıdaki ifadeler vardır.
* Ciddi işler konuşulduğunda kahveden başka bir şey içmezdi. Buhranlı zamanlarda O’nun için sofra-içki yoktu.
* Korkunç derecede iradesi vardı. Sarhoşluktan hoşlanmazdı.
* Atatürk’ün akşam sofraları ünlüdür. Birçok günlük ve anı defterinde aşağıdaki ifadeler vardır.
* Atatürk’ün sofrası bir yemek, içki, eğlence sofrası değil bir nevi akademi, dershane idi. Sofranın karşısında bir karatahta bulunurdu.
* Sofranın dağılması, görüşülen konunun önemine göre idi. Bazen sabahlanırdı.
* Tek eğlence alaturka saz getirip onu dinlemekti. Çoğu zaman gelen sanatçılar bir köşede unutulup geri dönmüşlerdir.
* Atatürk sofrasına herkesi bir maksatla davet ederdi. Oraya davet şeref sayılırdı.
* Atatürk bilmediklerini sofralarda bilenlerden öğrenirdi. Bakanlar, milletvekilleri hep o tebeşirli karatahtaya kalkmışlardır.
* Sofra bir idare yeri değil, dostları ile sohbet ve danışma yeri idi.
* Aynı zamanda bir imtihan yeri idi. Bir vazifede kullanacağı kişileri söylemeden, hissettirmeden burada yoklardı.
* Atatürk çalışmalarında; zaman, mekân ve imkân kavramlarıyla ilgili değildi. Başladığı bir işi bitirmeden rahat edemezdi.
* Az uyurdu. Uykuda geçirdiği zamana acırdı.
* Nutuk’u hazırlarken 20-30 saat aralıksız çalıştığı olmuştur. Beraber çalıştığı arkadaşları yorgunluktan baygınlık geçirirken kendisi çalışmaya devam etmiştir.